Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, 2022 sonunda dünya genelinde 258 milyon insan akut gıda güvensizliği yaşamaktadır. Bu sayı, iklim değişikliği ve ekonomik krizler nedeniyle bir önceki yıla göre artış göstermiştir. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu durumu insanlığın açlığı bitirme konusundaki başarısızlığı olarak nitelendirmiştir. Gıda güvensizliğinin en kötü olduğu ülkeler Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Afganistan, Nijerya ve Yemen olarak belirtilmiştir.
3 Mayıs 2023

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, Gazze'de yaşayan dört haneden birinin aşırı açlıkla karşı karşıya olduğunu ve yaklaşık 576 bin 600 kişinin felaket düzeyinde açlık riski ile yüz yüze olduğunu belirtti. Gazze nüfusunun tamamının akut gıda güvensizliği içinde olduğu ve mevcut çatışma ile sınırlı insani erişim koşullarının devam etmesi halinde altı ay içinde kıtlık yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.
22 Aralık 2023

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yayınlanan raporda, dünya genelinde 18 bölgede açlık riskinin arttığı ve durumun daha da kötüleşeceği belirtildi. Açlıkla mücadele eden bölgeler arasında Afganistan, Nijerya, Somali, Güney Sudan, Yemen, Sudan, Burkina Faso, Haiti ve Mali yer alıyor. El Nino hava olayının bu bölgelerdeki açlık sorununu daha da artırabileceği ve acil insani eylem çağrısında bulunulduğu ifade edildi. Ayrıca Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya, Kenya, Pakistan, Suriye, Myanmar, Lübnan, Malavi, El Salvador, Guatemala, Honduras ve Nikaragua'da da akut gıda güvensizliği yaşandığı rapor edildi.
30 Mayıs 2023

Birleşmiş Milletler (BM), Mali'deki süregelen çatışmalar, yerinden edilmeler ve kısıtlı insani yardım ulaşımı nedeniyle beş yaş altı yaklaşık 1 milyon çocuğun yıl sonuna kadar akut beslenme yetersizliğine itilebileceği uyarısında bulundu. Mali nüfusunun yaklaşık çeyreğinin gıda güvensizliğiyle mücadele ettiği belirtildi. BM, Mali'ye gerekli yardımların ulaştırılmaması halinde 2023 sonuna kadar 200 bin çocuğun açlıktan ölebileceği uyarısını yaptı.
2 Eylül 2023

Birleşmiş Milletler (BM), Sudan'da orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden çatışmalar nedeniyle 6 milyondan fazla insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, ülkede açlık ve yerinden edilmelerle ilgili durumun kontrolden çıktığını ifade etti. Haq, ülke genelinde 20 milyondan fazla insanın yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğunu, bunun nedeninin çatışma, ekonomik gerileme ve kitlesel yerinden edilme olduğunu belirtti.
2 Ağustos 2023

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze'de beş yaşın altındaki 335 bin çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski ile karşı karşıya olduğunu bildirdi. Açıklamada, Gazze'deki açlık durumunun acil seviyeye ulaştığı ve yarım milyondan fazla kişinin gıda yetersizliği riski altında olduğu ifade edildi. Ayrıca, şiddet olaylarına da maruz kalan Gazzeli çocuklar ve ailelerinin durumunun insan ürünü, öngörülebilir ve önlenebilir bir felaket olduğu belirtildi. Dünya Gıda Programı da 570 binden fazla kişinin felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğunu uyarısında bulunmuştu.
23 Aralık 2023

Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, 2050 yılına kadar kanser vakalarının yüzde 77 oranında artabileceğini belirtti. Artışın nedenleri arasında tütün ve alkol kullanımı, obezite, hava kirliliği ve çevresel risk faktörleri gösterildi. Ayrıca, artan ve yaşlanan dünya nüfusu da kanser vakalarındaki artışı etkileyecek. En büyük artışın ve kanser yükünün, Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi'nin alt sınırında yer alan gelişmemiş ülkelerde olacağı vurgulandı.
1 Şubat 2024

Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve Gavi Aşı İttifakı'nın ortak açıklamasına göre, 2025 yılı sonuna kadar 12 Afrika ülkesine yaklaşık 18 milyon doz sıtma aşısı gönderilecek. GSK tarafından geliştirilen Mosquirix aşısı daha önce Gana, Kenya ve Malavi'de 1,7 milyon çocukta denendi. Aşılar Benin, Burkina Faso, Burundi, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Liberya, Nijer, Sierra Leone ve Uganda'ya da gönderilecek. 2026 yılında yıllık aşı talebinin 40-60 milyona çıkması bekleniyor. Sıtma, her iki dakikada bir çocuğun ölümüne neden olan ölümcül bir hastalık ve en çok Afrika'da görülüyor.
5 Temmuz 2023

Uganda Devlet Bakanı Henry Okello Oryem, bir televizyon röportajında, ülkesinin tarıma elverişli olduğunu belirterek açlıktan ölen Ugandalıları 'aptal' olarak nitelendirdi. Bu açıklama, sosyal medyada Ugandalılar tarafından tepkiyle karşılandı ve bakanın istifası talep edildi. Önceki yıl meclise sunulan bir raporda, Uganda'da 2 bin 200 kişinin açlıktan veya açlıkla ilgili hastalıklardan öldüğü belirtilmişti.
25 Ocak 2024

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktörü Amy Pope, iklim değişikliği nedeniyle göçlerin artacağını ve resmi olarak iklim göçü çağına girildiğini belirtti. Pope, Afrika'da 2022'de 7,5 milyondan fazla kişinin doğal afetler nedeniyle yerinden edildiğini ve eğer etkin ve sürdürülebilir eylemlere geçilmezse, 2023 yılına kadar sadece Afrika'da 105 milyon kişinin iklim değişikliği nedeniyle göçmen haline gelebileceğini ifade etti. Pope, 1 Ekim'den itibaren 5 yıllık bir dönem için Genel Direktörlük görevini Antonio Vitorino'dan devralacak.
2 Eylül 2023

Gıda Güvenliği Bilgi Ağı (FSIN) tarafından yayımlanan 2023 gıda krizi raporuna göre, dünya genelinde açlık çeken insan sayısı 282 milyona ulaştı. Bu sayı, 2022 yılına göre 24 milyon kişilik bir artış gösteriyor. Gazze ve Sudan'daki çatışmalar, küresel ısınmanın yol açtığı aşırı hava olayları ve ekonomik krizler, gıda güvensizliği sorununu derinleştiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. 2023, akut gıda güvensizliği yaşayanların sayısının arttığı beşinci yıl olarak kayıtlara geçti.
24 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, dünyada 735 milyon insanın açlık çektiğini açıkladı. Gıda ve Tarım Örgütü yetkilileri, 2023 yılında yaklaşık 733 milyon kişinin açlıkla karşı karşıya kaldığını belirtti. Türk, dünya genelinde yeterince gıda olduğunu ancak bunun israf edildiğini vurguladı ve gıda hakkının sağlanabilmesi için gıda sistemlerinin sürdürülebilirliğe odaklanması gerektiğini ifade etti.
21 Ekim 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 2022 raporuna göre, dünya genelinde 780 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ederken, her gün bir milyardan fazla öğün israf ediliyor. Gıda israfının büyük bir kısmı evlerde gerçekleşirken, gastronomi sektörü ve perakende satış yerleri de önemli oranda israfa katkıda bulunuyor. Dünya genelinde kişi başına yıllık ortalama 132 kilogram gıda israf edilirken, bu israfın toplam değeri 1 trilyon doları aşıyor.
27 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü, 2023 yılında dünya genelinde 8,2 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konulduğunu ve bunun 1995'ten bu yana en yüksek sayı olduğunu açıkladı. Tüberküloza bağlı ölümlerde ise art arda iki yıl düşüş gözlendi. Kovid-19 salgınının neden olduğu aksaklıkların ardından tüberkülozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda yeniden ilerleme kaydedildi. Ayrıca, Afrika'da M çiçeği virüsüne karşı aşılamalar devam ediyor.
1 Kasım 2024

Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 1,2 milyar insan sıcak hava dalgası, sel, kasırga ve kuraklık gibi kritik iklim felaketleri riskiyle karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkeler de bu risklerden etkilenebilirken, en yüksek risk altındaki nüfuslar Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da bulunuyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı ve sosyal hizmetlere erişim eksikliğiyle ilişkilendiriliyor. Raporda, ekonomik büyümenin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin paralel ilerlemesi gerektiği, afetlerin etkilerinin azaltılması için daha hızlı ve dirençli kalkınma ile hedefe yönelik müdahalelerin önemine vurgu yapılıyor.
31 Ekim 2024

The Lancet dergisinde yayınlanan 'Küresel Hastalık Yükü 2021' araştırması, Covid-19 pandemisinin 2019-2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini bir yıl altı ay azalttığını ortaya koydu. Bu durum, 1950'den bu yana yaşam süresindeki ilk düşüş olarak kaydedildi. Araştırma, pandeminin yaklaşık 16 milyon insanın ölümüne yol açtığını ve pandemi döneminde ölümlerin ortalama yüzde 5,1 arttığını belirtti. Ayrıca, dünya nüfusunun yaşlanması ve bu değişimin sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
13 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü, tüberkülozun 2023 yılında Covid-19'u geride bırakarak en ölümcül bulaşıcı hastalık haline geldiğini açıkladı. 2023'te yaklaşık 8.2 milyon kişiye tüberküloz tanısı konulurken, toplam vaka sayısı 10.8 milyona ulaştı. DSÖ, hastalığın düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğunlaştığını ve bu ülkelerin ciddi fon eksiklikleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, tüberkülozun ilaçlara dirençli formunun hala büyük bir halk sağlığı krizi oluşturduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Dünya Bankası'nın 'Yoksulluk, Refah ve Gezegen Raporu'na göre, küresel yoksulluğun azaltılmasında ilerleme neredeyse durma noktasına geldi ve dünyanın yarısı için yoksulluğu sona erdirmenin 100 yıldan fazla sürebileceği belirtildi. Raporda, dünya nüfusunun yüzde 8,5'inin aşırı yoksulluk içinde yaşadığı ve yüzde 44'ünün ise orta üst gelirli ülkeler için yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşadığı ifade edildi. Kovid-19 salgınının yoksulluk üzerindeki kalıcı etkileri ve düşük ekonomik büyüme ile kırılganlığa sahip ülkelerde yoksulluğun yoğunlaştığı vurgulandı.
15 Ekim 2024

Doğan Tılıç, Türkiye'nin doğurganlık oranının mevcut seviyede kalması durumunda 2050 yılında nüfusunun 93 milyona ulaşacağını belirtiyor. Avrupa'nın önümüzdeki 30 yılda yüzde 7 oranında bir nüfus azalması yaşayacağını ve bu durumu büyük bir sorun olarak görmediklerini ifade ediyor. Tılıç, düşük doğurganlığın her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekolojik denge ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ayrıca, doğru yönetilen politikalarla toplumun refahının artırılabileceğini savunuyor.
13 Temmuz 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve NCD Risk Faktörü İşbirliği'nden bilim insanları, 1990'dan 2022'ye kadar diyabet hastalarının sayısının iki katına çıkarak dünya genelinde 800 milyonu aştığını belirtti. Araştırma, diyabet oranlarının düşük ve orta gelirli ülkelerde daha fazla arttığını ve diyabet vakalarının büyük bir kısmının Hindistan, Çin ve ABD gibi ülkelerde yoğunlaştığını ortaya koydu. Tip-2 diyabetin, obezite, kötü beslenme ve egzersiz eksikliği gibi faktörlerle ilişkili olduğu ve bu durumun özellikle sağlık altyapısının zayıf olduğu ülkelerde ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açtığı vurgulandı.
14 Kasım 2024
İşaretlediklerim