Fransa'da yapılan bir araştırma, kafein tüketiminin demans ve Alzheimer hastalığının ilerleme riskini azaltabileceğini ortaya koydu. 2010-2015 yılları arasında hafif bilişsel bozukluk veya Alzheimer teşhisi almış 263 kişinin verileri incelendi. Araştırma, düşük kafein tüketiminin hafif bilişsel gerileme riskini artırdığını ve beta-amiloid protein birikimiyle ilişkili olduğunu buldu. Ancak, kafein tüketiminin Alzheimer semptomları üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtildi.
15 Ekim 2024

Bilim insanları, uykusuzluk çeken kişilerin yaklaşık 10 yıl sonra felç geçirme riskinin arttığını tespit etti. Michigan Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nün yaptığı araştırma, 2002'den 2020'ye kadar felç geçirmemiş kişileri inceledi. Araştırma, şiddetli uykusuzluk şikayeti olanlarda felç riskinin daha yüksek olduğunu ve bu riskin diyabet, hipertansiyon gibi diğer sağlık sorunlarıyla birleştiğinde daha da arttığını gösterdi. Ayrıca, 50 yaş altı uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerde felç riskinin 50 yaş üstüne göre daha fazla olduğu belirlendi.
8 Haziran 2023

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden bilim insanları, Birleşik Krallık merkezli Biobank'teki genetik verileri inceleyerek sigara içmenin zihinsel hastalıklara neden olduğunu ve hastaneye yatma riskini yüzde 250 artırdığını belirtti. Araştırmada, sigara içenlerin genellikle 30'larından sonra zihinsel rahatsızlıklar nedeniyle hastanede tedavi gördükleri ve sigaranın özellikle depresyon ve bipolar bozukluğa yol açtığı tespit edildi. Ayrıca, sigarayla ilişkilendirilen genleri taşıyan ancak sigara içmeyen kişilerin, bu genleri taşıyan ve sigara içen kişilere kıyasla ruhsal bozuklukların ortaya çıkma olasılığının daha düşük olduğu gözlemlendi.
2 Eylül 2023

Columbia Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, 1948'den bu yana üç nesil üzerinden toplanan 14,106 katılımcının verilerini analiz ederek, daha yüksek eğitim seviyesine sahip bireylerin daha yavaş yaşlandığını ortaya koydu. Araştırmacılar, katılımcıların her iki yıllık ek eğitim görmeleri durumunda yaşlanma hızlarının yüzde 2 ila 3 oranında yavaşlayabileceğini ve bu durumun ölüm riskini yaklaşık yüzde 7 oranında azaltabileceğini tespit etti. Araştırma, eğitim seviyesi ile yaşlanma ve ölüm riski arasındaki ilişkiyi detaylı bir şekilde inceliyor.
4 Mart 2024

Çin'deki Hava Kuvvetleri Tıp Üniversitesi, Tsinghua Üniversitesi ve SenseTime'dan araştırmacılar, kanserin patolojik görüntülerini detaylı okuyabilen bir yapay zeka modeli geliştirdi. 'PathOrchestra' adı verilen bu model, 20'den fazla organı analiz edebiliyor ve 50'ye yakın kanser vakasında yüzde 95'i aşan bir doğruluk oranına ulaştı. Model, pan-kanser sınıflandırması, lezyon tanımı ve biyobelirteç değerlendirmesi gibi çeşitli analizler yapabiliyor.
17 Temmuz 2024

Yeni bir araştırma, aralıklı oruç tutmanın tip 2 diyabet hastaları için ilaç tedavisi yerine etkili bir başlangıç müdahalesi olabileceğini ortaya koydu. Çin'de yapılan çalışmada, 5:2 aralıklı oruç planını uygulayan katılımcıların kan şekeri seviyelerinde önemli düşüşler gözlemlendi. 16 haftalık çalışmanın sonunda, aralıklı oruç tutanların yüzde 80'inin kan şekeri seviyeleri ilaca ihtiyaç duymadan diyabet olmayan bir aralığa döndü.
24 Haziran 2024

Çin'de 60 yaş ve üzeri 29 bin kişi üzerinde yapılan 10 yıllık bir araştırma, sağlıklı yaşam tarzı faktörlerinin Alzheimer risk geni taşıyan bireylerde dahi hafıza kaybını yavaşlattığını ortaya koydu. Araştırmada, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel egzersiz, aktif sosyal ilişkiler, aktif bilişsel aktivite, sigara içmeme ve alkol kullanmama gibi altı faktör incelendi. Araştırma sonuçları 'British Medical Journal' dergisinde yayınlandı.
28 Ocak 2023

İsviçre ve diğer ülkelerden araştırmacılar, gıda ambalajlarında inceledikleri yaklaşık 14 bin kimyasaldan 3 bin 600 tanesinin kan, saç ve anne sütünde bulunduğunu keşfetti. Bu kimyasallar arasında metaller, uçucu organik bileşikler ve kansere neden olduğu bilinen diğer kimyasallar yer alıyor. Yüksek sıcaklıklar ve ambalajın türü, kimyasalların gıdaya sızma hızını etkileyebiliyor. Araştırma, geri dönüştürülmüş kağıt ve kartonun da tehlikeli olabileceğini belirtiyor.
17 Eylül 2024

Dünya genelinde ve Türkiye'de kadınlar arasında en yaygın kanser türü olan meme kanseri, yılda 2,3 milyon kadını etkiliyor ve Türkiye'de her yıl 24 bin yeni vaka tespit ediliyor. Meme kanseri, farklı alt türleri olan ve her biri için farklı tedavi yöntemleri gerektiren bir hastalıktır. Üçlü negatif meme kanseri, agresif seyirli ve hızlı büyüyen tümörlerle karakterize edilir. 2018'den itibaren bu alt tür için 'akıllı kemoterapiler' gibi yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Taner Korkmaz, bu tedaviler ve meme kanseri hakkında bilgi vermiş ve yeni tedavi yöntemlerinin meme kanseri tedavisindeki etkilerini açıklamıştır.
21 Mayıs 2023

Osteoporoz, kemiklerin kırılma olasılığını artıran bir hastalıktır ve kadınlar bu hastalığa erkeklere göre daha yatkındır. Bunun nedenleri arasında hormonal farklılıklar, kemik yapısındaki farklılıklar ve yaşla birlikte östrojen seviyesinin azalması sayılabilir. Ayrıca, besin eksikliği, aile geçmişi ve sigara kullanımı gibi diğer risk faktörleri de bulunmaktadır. Osteoporoz riskini azaltmak için ip atlama, squat sıçramaları ve kutu atlayışları gibi egzersizler önerilmektedir.
16 Nisan 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024

ABD'deki araştırmacılar, öfke anlarının kalp krizi riskini nasıl artırdığını inceledi. Çalışma, 280 genç yetişkin üzerinde yapıldı ve katılımcılardan öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anıları hatırlamaları istendi. Sonuçlar, öfke durumunda damarların genişleme kabiliyetinin azaldığını gösterdi, bu da kalp krizi riskiyle doğrudan ilişkilendirildi. Araştırmanın sonuçları Amerikan Kalp Birliği Dergisi'nde yayımlandı.
1 Mayıs 2024

Kanser Savaşçıları Derneği tarafından yapılan araştırma, genç hastalara meme kanseri tanısının yakıştırılmamasının tanıyı geciktirdiğini ortaya koydu. Üçlü negatif meme kanseri tanısı alan hastalarla yapılan görüşmeler, erken tanının önemini ve tedavi sürecinde yaşanan zorlukları vurguluyor. Araştırma, genç yaşta meme kanseri teşhisinin zor olduğunu ve hekimlerin genç hastalarda kanseri düşünmemesinin tanı sürecini uzattığını gösteriyor. Ayrıca, tedavi sürecinde hastaların yaşadığı psikolojik ve fiziksel zorluklar da ele alınıyor.
15 Haziran 2024

Türkiye'de, özellikle kanser tedavisinde kullanılan ilaçların temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan, ilaç fiyatlandırma politikaları ve yurt dışından ilaç temininde yaşanan sorunlar nedeniyle kanser hastalarının tedavisinin aksadığını belirtti. Saydan, ilaç sektörüne ekonomik olarak ağır bir yük getiren bu durumun halk sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir sorun olduğunu ve en kısa sürede yeni bir sisteme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
4 Şubat 2024

Avustralya'daki Flinders Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, gece boyunca parlak ışığa maruz kalmanın ve gündüz yeterince gün ışığı almamanın erken ölüm riskini artırabileceğini belirtti. Araştırma, Britanya'da 88 bin 905 kişinin ışık sensörlerinden elde edilen verileri analiz ederek, gece yüksek ışığa maruz kalmanın ölüm riskini yüzde 21 ila yüzde 34 arasında artırdığını, gündüz yüksek ışığa maruz kalmanın ise bu riski yüzde 17 ila yüzde 34 oranında azalttığını ortaya koydu. Araştırmacılar, sirkadiyen ritmin bozulmasının diyabet, obezite ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
18 Kasım 2024

Britanya'da binlerce kanser hastası, kişiye özel aşılarla yeni bir tedavi türünün denemelerine başlayacak. Bu denemeler, mRNA teknolojisini kullanarak kanser hücrelerini tanıyıp yok etmeyi ve hastalığın tekrarlama riskini azaltmayı amaçlıyor. İlk hasta olan 55 yaşındaki Elliot Pfebve, bağırsak kanserine karşı kişiye özgü bir aşıyla tedavi ediliyor. Denemeler, 2027'ye kadar sürecek ve aşıların geleneksel kemoterapiye göre daha az yan etki yaratması bekleniyor.
31 Mayıs 2024

4 bin yıllık bir kafatası üzerinde yapılan araştırmalar, eski Mısırlı doktorların kanserli lezyonları cerrahi olarak çıkarmaya çalıştıklarına dair kanıtlar ortaya koydu. İspanya, Britanya ve Almanya'dan bilim insanları, Cambridge Üniversitesi'nin Duckworth Koleksiyonu'nda saklanan iki kafatası üzerinde çalışarak, kanserli lezyonların çevresinde kesik izleri buldular. Bu bulgular, insanlık tarihinde cerrahi kanser tedavisinin belgelenmiş ilk örneği olabilir. Araştırma sonuçları, Frontiers in Medicine dergisinde yayınlandı.
31 Mayıs 2024

Sağlık Bakanlığı, güneş ışınlarının neden olabileceği cilt kanserlerine karşı uyarıda bulundu. Bakanlık yetkilileri, cilt kanserlerinin bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom ve melanom olmak üzere üç ana türde görüldüğünü belirtti. Cilt kanserlerinden korunmak için güneşe maruz kalma süresinin azaltılması, güneş koruyucu kremler kullanılması ve cildin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiği vurgulandı.
28 Haziran 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hipertansiyon ve etkisine ilişkin ilk raporunu yayımladı. Rapora göre, hipertansiyon dünya genelinde her üç yetişkinden birinde görülüyor ve bu hastalığa sahip her beş kişiden dördü yeterince tedavi edilmiyor. Hipertansiyonla yaşayan kişi sayısı, 1990-2019 yılları arasında ikiye katlanarak 650 milyondan 1,3 milyara çıktı. Ülkeler hipertansiyonla mücadelenin kapsamını genişlettiği takdirde 2023-2050 arasında 76 milyon ölümün önlenebileceği belirtiliyor.
19 Eylül 2023

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin insanlardan hayvanlara bulaşma oranının, hayvanlardan insanlara bulaşma oranından daha yüksek olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, yaklaşık 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası hareketini inceledi ve vakaların yüzde 64'ünde insanların hayvanları enfekte ettiğini buldu. Bu bulgular, özellikle Covid-19 salgını sırasında popüler olan hayvanlardan insanlara virüs bulaşma tezini tersine çeviriyor ve insanların hayvanlara virüs yayma kapasitesinin, hayvanların insanlara virüs bulaştırma kapasitesinden daha fazla olduğunu gösteriyor.
25 Mart 2024
İşaretlediklerim