AKP milletvekili Tuğrul Türkeş, Osman Kavala davası nedeniyle AKP'nin ikiye bölündüğünü ve kendisinin de Kavala'yı savunmakla suçlandığını belirtti. Türkeş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, AKP'nin hukukun tecelli etmesini isteyen siyasetçilerle dolu olduğunu, ancak gölgede yumruk atmaya çalışanların kripto kalıntılar veya ücretle çalışanlar olduğunu söyledi. Türkeş, Kavala davasına ilişkin yedi soru sordu ve bu soruların hukuki sürecin objektif delillerle yürütülmesine neden karşı çıkıldığını sorguladı.
12 Temmuz 2024

6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası, Twitter arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde önemli bir rol oynarken, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından erişime kısıtlama getirilmişti. Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, BTK'ya bilgi edinme hakkı kapsamında sorular sormuş ancak cevap alamamıştı. Akdeniz'in açtığı dava sonucunda, Ankara 15'inci İdare Mahkemesi BTK'nın işleminin iptaline karar verdi. Mahkeme, BTK'nın davranışını hukuka aykırı buldu.
20 Mart 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya platformlarında yer alan taciz, tehdit ve şantaj gibi suç teşkil eden içeriklere karşı adli soruşturmalar başlatıldığını açıkladı. Tunç, bu içerikleri kaldırmayan ve yargı kararlarını uygulamayan sosyal ağ sağlayıcılarına para cezası, reklam yasağı, bant daraltma ve erişim engelleme gibi yaptırımlar uygulanacağını belirtti. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Tunç, gençleri ve çocukları koruma konusunda kararlı olduklarını ifade etti.
8 Ekim 2024

Avukat Feyza Altun, Twitter hesabından Farsça bir şiir paylaştıktan sonra, bir kullanıcının yorumuna verdiği tepki üzerine 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlamasıyla gözaltına alındı ve tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Altun, sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından paylaşımını silmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik yapısını vurgulayan yorumlar yapmıştı. Beykoz başsavcılığı, Altun hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle TCK'nın 216/1 maddesine muhalefet iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
20 Şubat 2024

Mehmet Tezkan, iktidarın hukuku ve Anayasa'yı askıya aldığını ve bu durumun Türkiye'de ciddi sorunlara yol açtığını iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin kararlarının tanınmadığını, milletvekillerinin ve milli iradenin de askıya alındığını belirtiyor. Tezkan, bu durumun Osman Kavala davası ve Gezi davası gibi örneklerle desteklendiğini ifade ediyor.
8 Temmuz 2024

Sanatçı Gaye Filiz Alacacı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı'yı eleştirdiği için telefonu alınarak üç saat boyunca bir odada alıkonulduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları'nın talebiyle konuyu araştırmak üzere müfettiş görevlendirdi. Alacacı, Karadağlı ve iki diğer yetkili hakkında 'hürriyeti tehdit, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin engellenmesi' suçlarından soruşturma başlatılmasını talep etti. İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, bir sanatçının alıkonulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
24 Eylül 2024

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı hakaret davası, Bayraktar’ın şikayetini geri çekmesi ve yasama dokunulmazlığı nedeniyle düştü. Dava, Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık sürecinde dört bakana yönelik yolsuzluk eleştirileri nedeniyle açılmıştı. İstanbul 51’inci Asliye Ceza Mahkemesi, kovuşturma şartının sağlanmadığı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, davanın düşürüldüğünü sosyal medya hesabından duyurdu.
30 Mayıs 2024

DEM Parti’li Tatvan Belediye Başkanı Mümin Erol, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasından indirdiği gerekçesiyle sosyal medyada hedef gösterildi. Bu olayın ardından Tatvan Başsavcılığı, Erol hakkında ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan resen soruşturma başlattı. Soruşturma, Mezopotamya Ajansı tarafından duyuruldu.
6 Haziran 2024

Gazeteci Tolga Şardan, T24'te yayınlanan bir yazısı nedeniyle yargılanıyor. İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savcı, Şardan'ın 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'devletin yargı organlarını alenen aşağılama' suçlarından bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Şardan, savunmasında haberinin doğru olduğunu ve kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıdığını belirtti. Mahkeme, sanık ve avukatlarına savunma için süre vererek duruşmayı 17 Aralık’a erteledi.
9 Temmuz 2024

Antalya'nın Kaş ilçesinde başsavcı Gökhan Feyzoğlu, avukat Hakan Tüzen'in adliye personeli ve avukatların kullandığı tuvaleti kullanmasına izin vermedi. Başsavcı, avukatı tuvaletten çıkarmak için polis memurlarını çağırdı ve avukatı zorla dışarı çıkarttırdı. Olay, Antalya Barosu'ndan avukat Polat Balkan tarafından sosyal medyada paylaşıldı ve meslek grubu açısından üzücü ve kabul edilemez olarak nitelendirildi.
15 Mayıs 2024

Gazeteci Tolga Şardan, 'MİT'in Cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?' başlıklı bir yazı nedeniyle önce tutuklanmış sonra serbest bırakılmıştır. İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan ifadelerin 'devletin yargı organlarını aşağılama' suçu kapsamında değerlendirildiği ve bu nedenle bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılması istendiği belirtilmiştir. İddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan bilgilerin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu ve halkı yanıltıcı bilgi yaydığı savunulmuştur.
16 Şubat 2024

Osman Kavala'nın avukatı Hilal Zengin'in 'kanun yararına bozma' talebiyle yaptığı başvuru üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu'na yolladı. Bu gelişme, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesi öncesinde yaşandı. Ayrıca, Kavala dosyasının kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de paylaşıldığı öğrenildi. Avukat Hilal Zengin, yeniden yargılama sürecinde Kavala'nın tahliyesini talep etti.
11 Haziran 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 'FETÖ' ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle meslekten ihraç edilen ve sonrasında Danıştay tarafından göreve iadesine karar verilen 387 hakim ve savcı hakkında yeniden inceleme başlatıldığını duyurdu. Tunç, 2016'dan itibaren OHAL çerçevesinde toplam 4 bin 6 hakim ve savcının meslekten ihraç edildiğini hatırlattı. Bu kararların bir kısmının temyiz sürecinde olduğunu ve Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun bu iadelerle ilgili olarak yeniden bir inceleme süreci başlattığını belirtti.
17 Şubat 2024

İstanbul Başsavcılığı, namaz kılmayanların öldürülebileceğini ve oruç tutmayanların sopalanabileceğini söyleyen ilahiyatçı Ebubekir Sifil ve imam Halil Konakcı hakkında yürütülen soruşturmada kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Halkın Kurtuluş Partisi avukatları, bu söylemler nedeniyle Sifil ve Konakcı hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek kovuşturma yapılmamasına karar verdi.
13 Kasım 2024

Avukat Feyza Altun, Twitter hesabından Farsça bir şiir paylaştıktan sonra, bir kullanıcının yorumuna 'Şeriate s..kayım' şeklinde karşılık verdi. Bu paylaşımın ardından sosyal medyada hedef gösterilen Altun, paylaşımını sildi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik olduğunu belirten yorumlar yaptı. Beykoz başsavcılığı tarafından 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla gözaltına alınan Altun, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı ise Altun hakkında 'dini değerlere hakaret ettiği' gerekçesiyle Ankara başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
20 Şubat 2024

Danıştay, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Nisan 2021'de yayınladığı ve halkın eylemler sırasında cep telefonuyla ses ve görüntü kaydetmesini engelleyen genelgesini iptal etti. Bu genelge, polislerin orantısız şiddet görüntülerinin artması üzerine çıkmış ve gazetecilik örgütleri tarafından eleştirilmişti. Diyarbakır Barosu tarafından paylaşılan kararda, iptalin haberleşme ve basın hürriyeti haklarının kanunla sınırlanması gerektiği gerekçesiyle yapıldığı belirtildi. Danıştay daha önce de bu genelgenin yürütmesini durdurma kararı almıştı.
8 Mayıs 2024

Sedat Ergin, Ankara Emniyeti çevresindeki son gelişmelerin İçişleri Bakanı Yerlikaya için zorlu bir sınav olduğunu belirtti. Yerlikaya'nın mülkiye müfettişlerinin raporunu şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmasının önemine vurgu yaptı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açıp tutuklamalara gitmesi, İçişleri'nin raporunun önemini azaltmıyor. Ergin, devlet kadrolarında liyakatin önemine dikkat çekti.
22 Mayıs 2024

Kahramanmaraş adliyesinde görülen ve 44 kişinin hayatını kaybettiği Saitbey Sitesi davasında, tutuklu sanık avukatlarının savunmaları büyük tepki topladı. Avukatların, ölen kişilerin ömrünün zaten bitmiş olduğunu savunarak yaptıkları savunmalar, Türkiye'deki hukuk sisteminin durumunu gözler önüne serdi. Yazıda, siyasi iktidarın baroları parçalamak için çıkardığı kanunlar ve avukatların bu durumu nasıl kullandığı eleştiriliyor.
11 Temmuz 2024

İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki bir restoranda asker üniformasıyla garsonluk yapan kişi ve işletme yetkililerine dokuzar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Sosyal medya platformu X’te 16 Nisan’da yapılan bir paylaşımda, bir restoranda askeri üniformayla garsonluk yapıldığı görülünce soruşturma başlatıldı. Video, toplumun gelişmesine katkıda bulunmadığı gibi devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamaya yönelik bulundu. Garson ve işletme yetkililerine, devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama suçlarından dokuzar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
23 Mayıs 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir Adliyesi'nde odasında silahları sergileyen hakim Oktay Tabur hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Gazeteci Timur Soykan, Tabur'un odasında silahları sergilediğini yazmıştı. Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hakim ve savcıların yargı etiği ilkelerine uygun davranmak zorunda olduklarını belirtti. Hakimler ve Savcılar Kurulu, Tabur hakkında inceleme ve soruşturma başlattı ve Tabur'un İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı yetkisi sonlandırıldı.
30 Mayıs 2024
İşaretlediklerim