Arjantin Başkanı Javier Milei'nin, Kongre'ye danışmadan anayasa üzerinde karar alma yetkisi verilmesini amaçlayan bir yasa tasarısını desteklemesi ülke genelinde protestolara neden oldu. Başkent Buenos Aires'te düzenlenen protestolar sırasında polis, Milei'yi diktatörlükle suçlayan göstericilere müdahale etti. Milei'nin önerdiği ekonomik reformlar arasında devlet kurumlarının özelleştirilmesi ve liberal politikalar bulunuyor. Milei'nin iktidar koalisyonu Kongre'de azınlıkta olduğu için tasarının geleceği belirsiz.
3 Şubat 2024

Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Almanya'nın Ukrayna'ya askeri destek konusunda artan baskı altında olduğu ve Alman savunma yeteneklerinin yakın tarihli bir askeri tatbikat sırasında bazı yetersizlikler göstermesinin ardından istifa etti. Lambrecht'in Alman ordusunu yönetme kabiliyeti kamuoyunda sıkça tartışma konusu olmuştu.
16 Ocak 2023

İsrail'de, Gazze'deki saldırıların derinleşmesi ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyon hükümetinin politikalarına karşı protestolar devam ediyor. Protestocular, Netanyahu hükümetinin istifasını, erken seçim yapılmasını ve Gazze'deki İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Göstericiler, Netanyahu'nun şahsi konutu yakınlarında toplanarak hükümeti eleştiren sloganlar attı ve polis ile çatışmalar yaşandı. ABD istihbaratı, bu tür protestoların artarak devam edeceğini ve Netanyahu hükümetinin bu nedenle zor durumda olduğunu belirtti.
17 Mart 2024

Tel Aviv'de toplanan binlerce İsrailli, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun istifasını ve Gazze'deki rehinelerin geri getirilmesini talep etti. Protestolar, Netanyahu hükümetinin Gazze'deki saldırıları ve rehinelerin hala getirilmemesi nedeniyle her hafta cumartesi günü düzenleniyor. Protestocular, İsrail bayrakları taşıyarak ve hükümet aleyhinde sloganlar atarak yürüdüler. ABD istihbaratı, bu tür protestoların artacağını ve Netanyahu hükümetinin bu nedenle zor durumda olduğunu belirtti.
31 Mart 2024

ABD Kongresi'nde toplanan yüzlerce Yahudi aktivist, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ve İsrail'in Gazze'deki saldırılarını protesto etti. Göstericiler, Gazze'de ateşkes talep eden pankartlar açarak 'Gazze yaşasın', 'özgür Filistin' ve 'soykırımı durdurun' şeklinde sloganlar attı. Kongre polisi bazı göstericileri gözaltına aldı. Netanyahu'nun yarın Kongre'nin ortak oturumuna hitap etmesi bekleniyor.
24 Temmuz 2024

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, iki bini aşkın bir grupla Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyip 'Yaşasın İsrail' diye slogan attı. Bu eylem, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından tepkiyle karşılandı. Netanyahu, Mescid-i Aksa’ya ilişkin politikaların başbakan ve hükümet tarafından belirlendiğini ve bu tür bireysel eylemlerin statükodan sapma olduğunu belirtti. Mescid-i Aksa'nın statükosu, Ürdün ve Filistin arasında yapılan anlaşmalarla belirlenmiş olup, Ürdün'ün himayesinde bulunuyor.
13 Ağustos 2024

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması, halkın tepkisine yol açtı. Çok sayıda kişi, Tel Aviv'deki Ayalon Caddesi'nde toplanarak kararı protesto etti ve Netanyahu hükümeti aleyhine sloganlar attı. Yerel basında, Gallant'ın yerine Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın getirileceği belirtildi. Netanyahu, Gallant ile aralarındaki güvenin sarsıldığını ifade etti.
5 Kasım 2024

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki konuşmasını protesto eden göstericilere polis müdahale etti ve çok sayıda kişi gözaltına alındı. Washington'da sabah saatlerinden itibaren başlayan protestolar, Kongre binası çevresinde yoğunlaştı. Netanyahu, Kongre'deki konuşmasında Gazze'deki sivil ölümlerle ilgili iddiaların yalan olduğunu savundu ve İsrail'in sivilleri korumak için büyük çaba sarf ettiğini belirtti. Göstericiler ise Netanyahu ve ABD Başkanı Joe Biden aleyhinde sloganlar attı.
24 Temmuz 2024

İsrail yönetimi, ABD'nin Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini devirmek istediğinden endişe duyuyor. ABD Başkanı Joe Biden ile Netanyahu arasında, Gazze'ye yönelik saldırıların yoğunluğu konusunda fikir ayrılıkları yaşanmış, özellikle Netanyahu'nun Refah kentine saldırı planları bu ayrılığı derinleştirmiştir. Biden, Netanyahu'nun eylemlerinin İsrail'e zarar verdiğini belirtmiş, ABD istihbaratı da Netanyahu'nun savaş nedeniyle görevden alınma ihtimalinin arttığını rapor etmiştir. İsrail'den bir yetkili, ABD'nin bu raporuna dayanarak ABD'nin Netanyahu hükümetini devirmeye çalıştığını öne sürmüştür.
13 Mart 2024

İsrail yönetimi, ABD'nin Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini devirmeye çalıştığından endişe duyuyor. ABD Başkanı Joe Biden ile Netanyahu arasında, Gazze'ye yönelik saldırıların yoğunluğu konusunda fikir ayrılıkları yaşanmış ve Netanyahu'nun Refah kentine saldırı planları bu ayrılığı derinleştirmiştir. Biden, Netanyahu'nun İsrail'e zarar verdiğini belirtmiş, ABD istihbaratı da Netanyahu'nun savaş nedeniyle görevden alınma ihtimalinin arttığına dair bir rapor paylaşmıştır. İsrail'den bir yetkili, ABD'nin bu raporu üzerine Netanyahu hükümetini devirmeye çalıştığını iddia etmiştir.
13 Mart 2024

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'in Filistin'e yönelik provokasyonlarını eleştirerek, İsrail'in bölgedeki barış çabalarını sabote ettiğini belirtti. Fidan, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun barış istemediğini ve bölgeyi ateşe vermek istediğini ifade etti. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olmak için hazırlanan dosyanın Lahey'e sunulacağını açıkladı. Fidan, İsrail'in provokasyonlarının bölgeyi daha fazla zor durumda bırakacağını vurguladı.
5 Ağustos 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmadığını savundu. Han, Filistinliler için de uluslararası hukukun geçerli olması gerektiğini vurguladı ve mahkemenin bağımsızlığını koruma arzusunu dile getirdi. İsrail'den gelen tepkiler ise bu kararı 'felaket' ve 'tarihi boyutlarda bir suç' olarak nitelendirdi.
5 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant için savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama emri çıkarılmasını talep etti. Bu karar, İsrail'in Filistin topraklarındaki askeri operasyonları ve sivil kayıplarına yönelik iddialar üzerine alındı. Kararın uluslararası diplomatik ilişkilerde önemli yankıları olması bekleniyor.
20 Mayıs 2024

İsrail polisi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu'ya ve diğer bazı kişilere usulsüz diplomatik pasaport verildiği gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı'na operasyon düzenledi. Soruşturma, eski Dışişleri Bakanı Eli Cohen döneminde gerekli koşulları karşılamayan kişilere diplomatik pasaport verilmesi iddialarını içeriyor. Cohen, sosyal medyada yaptığı açıklamada soruşturmaya tepki gösterdi ve bu konuda birçok yalan haber yapıldığını ileri sürdü. Yair Netanyahu'nun diplomatik pasaport alması ve İsrail ordusunun seferberlik çağrısına katılmaması ülke basınında geniş yer buldu.
7 Ağustos 2024

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırıların Ramazan ayı başlamadan önce, yani 11 Mart'tan önce tamamlanması gerektiğini belirtti. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ordunun hazır olduğunu ancak sığınan insanların durumuna karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Suudi Arabistan, Ürdün, Filistin ve Almanya gibi ülkeler ile ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in bu harekatına karşı uyarılarda bulundu. Netanyahu, ordunun ve güvenlik teşkilatının gerekli planlamayı yapması talimatını verdi.
10 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını desteklediğini açıkladı ve Avrupa ülkelerine bu kararı uygulamaları çağrısında bulundu. Erdoğan, İsrail'in Ortadoğu'daki savaş politikalarına dikkat çekerek İslam toplumuna birlik çağrısı yaptı. Türkiye'nin İsrail ile ticareti kestiğini ve Gazze'ye insani yardım sağladığını belirten Erdoğan, UCM'nin kararının uluslararası sisteme güveni tazeleyeceğini vurguladı.
23 Kasım 2024

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran halkına hitaben yaptığı konuşmada, İran rejiminin halkı uçuruma sürüklediğini belirtti. Netanyahu, İsrail'in İran halkıyla dayanışma içinde olduğunu ve İran'ın özgürlüğüne kavuşmasının yakın olduğunu ifade etti. Bu açıklama, İsrail'in Beyrut'ta Hizbullah'ın ana karargahına düzenlediği saldırının ardından geldi. İran liderleri ise İsrail'in Hizbullah'a ciddi zarar veremeyeceğini ve bölgedeki direniş güçlerinin Hizbullah'ın yanında duracağını belirtti.
1 Ekim 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmayacağını savundu. UCM, Netanyahu'nun savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler olduğunu bildirdi. İsrail'den ve ABD'den gelen tepkiler ise bu kararı eleştirdi.
5 Kasım 2024

Başlangıçta, Hamas'ın saldırıları sonucu İsrail'e karşı genel bir sempati oluşmuşken, zamanla İsrail kuvvetlerinin Filistin halkına zarar vermesi ve rehinelerin kurtarılamaması uluslararası alanda tepkilere yol açmıştır. ABD, İsrail'e koşulsuz destek veren tek ülke olarak bilinirken, son olaylar sonucunda bu tutumun sarsıldığı gözlemlenmiştir. Amerikan halkı arasında İsrail politikasına karşı çıkan sesler yükselmekte ve Amerikan yönetiminin İsrail'i frenleme çabaları başarısız olmuştur. Netanyahu, Amerikan desteğine güvense de, artık bazı Amerikalıların İsrail politikasını ve Netanyahu hükümetinin aşırı sağcı unsurlarını desteklemek arasında fark gördüğü belirtilmektedir.
8 Nisan 2024

UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve diğer bazı İsrailli ve Hamas yetkilileri hakkında tutuklama talebinde bulundu. Bu talep, ABD ve İsrail'de büyük bir tepkiyle karşılandı ve ABD senatörleri UCM'ye yaptırım uygulamayı tartışmaya başladı. Ayrıca, İsrail Başbakanı Netanyahu, bu talebi antisemitizm olarak nitelendirdi. Bu gelişmeler, uluslararası hukuk ve çok kutuplu dünya düzeni tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
23 Mayıs 2024
İşaretlediklerim