Barış Zeyrek, Türkiye'nin Körfez ülkeleri ile olan ekonomik ilişkilerinin kısa vadeli faydalar sağlayabileceğini ancak uzun vadeli ekonomik krizden çıkış için yeterli olmadığını belirtiyor. Yazısında, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini düzelterek yabancı yatırımları artırma ihtiyacına dikkat çekiyor. Zeyrek, Avrupa ve Amerika ile düşmanca söylemlerin sonlandırılması ve stratejik işbirliklerinin yeniden canlandırılmasının gerekliliğini vurguluyor. Ayrıca, Körfez ülkeleri ile sıkı ilişkiler kurmanın stratejik bir akıl yoksunluğu olduğunu eleştiriyor.
8 Mayıs 2024

Türkiye'de ekonomi yönetiminin uygulamaya koyduğu sıkılaştırma politikaları sonucunda krediye erişim zorlaşmış, borçlanma maliyetleri artmış ve kredi kartı kullanımının cazibesi azalmıştır. Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in hem yurt içinde hem de yurt dışında yaptığı açıklamalarla bu politikaların sinyalleri önceden verilmişti. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, dezenflasyonist politikaların üretim ve ihracat üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek, iş dünyasının bu süreçte sabırlı ve azimli olacağını ifade etmiştir.
18 Mart 2024

Esfender Korkmaz, dünyada genel bir ekonomik kriz olmadığını, ancak Türkiye ve Arjantin'in kriz yaşadığını belirtti. Türkiye'deki krizin nedeninin 20 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikaları olduğunu vurguladı. Krizin çözümü için standart politikaların yeterli olmadığını, özel bir 3 yıllık istikrar programı ve uzun vadeli planlama gerektiğini savundu. Muhalefetin de bu konuda yeterince farkında olmadığını ve köklü çözümler sunmadığını ifade etti.
25 Haziran 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Türkiye'de dolar/TL kurunun ekonomi yönetimi tarafından kontrollü bir şekilde yükseltildiğini, ancak daha fazla yükselmesinin istenmediğini ifade etti. İhracatçıların Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmede 25-26 TL seviyesini 'denge kur' olarak talep ettikleri belirtildi. Şatıroğlu, Mehmet Şimşek'in kabineye girmesi durumunda Merkez Bankası politikalarında değişiklik yapabilecek güce sahip olabileceğini ve bu durumun TL'nin seyrini etkileyebileceğini söyledi. Ayrıca, mevcut politikaların devam etmesi halinde Türkiye'yi 2001 krizinden daha büyük bir ekonomik krizin beklediğini öne sürdü.
1 Haziran 2023

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, borsa üzerinden yapılan vurgunlarla halkın yoksullaştırıldığını iddia etti. Karabat, AKP'nin vatandaşları döviz ve altın yerine borsaya yönlendirdiğini ve borsaya yatırım yapan sekiz milyon civarında vatandaşın büyük zarar ettiğini belirtti. Ekonomist Remzi Özdemir ve borsacı Mahmut Saymaz da borsadaki düşüşün parasızlıktan kaynaklandığını ve büyük yatırımcıların bile isyan ettiğini ifade etti. Karabat, Sermaye Piyasası Kurulu'nu (SPK) eleştirerek, borsa yatırımcılarının korunmadığını ve büyük bir organize vurgun yapıldığını söyledi.
16 Eylül 2024

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye'de vatandaşların asıl gündeminin ekonomik kriz olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, hükümetin gerçek sorunları örtbas etmek için yapay gündemler oluşturduğunu ve vatandaşların aklıyla alay edildiğini iddia etti. Kendisinin iktidara gelmesi halinde demokrasinin güçleneceğini, ekonominin iyileşeceğini ve bolluk bereketin geleceğini ifade etti. Ayrıca, her türlü terör ve dini istismar edenlere lanet okuduğunu ve dürüst insanlarla yola devam edeceğini belirtti.
9 Nisan 2023

Murat Sabuncu, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, yargıdan ekonomiye kadar birçok alanda tek bir kişinin kararlarına bağlı olduğunu ve bu sistemin normalleşme sürecini engellediğini tartışıyor. Sabuncu, gerçek anlamda bir normalleşmenin, kuvvetler ayrılığının yeniden inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini savunuyor. Ayrıca, mevcut sistemin değişmemesi yönünde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tavrını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni sistemden memnuniyetini ele alıyor. Sabuncu, CHP'nin parlamenter sistemin geri gelmesi için daha somut adımlar atması gerektiğini belirtiyor.
29 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, bayram tatilinin sona ermesiyle birlikte Türkiye'deki ekonomik krizin devam ettiğini vurguluyor. Hükümetin aynı politikaları sürdürdüğünü ve bütçenin hala boş olduğunu belirtiyor. Anadolu ve Trakya'da yapılan gezilerde halkın krizi yönetmeye çalıştığını ancak belirsizlikten şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Enflasyon, kur, faiz, döviz, ihracat, ithalat, bütçe açığı ve işsizlik gibi sorunların bayram sonrası da devam edeceğini hatırlatıyor.
20 Haziran 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının temelinde döviz fiyatlaması ve faiz seviyelerine odaklanmanın yanlış olduğunu belirtiyor. Yıllardır ihracata bağımlı ekonominin, ithal ikamesi sağlayacak bir sanayi dönüşümü gerçekleştiremediğini ve bu durumun ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini ifade ediyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde hükümetin harcamaları artırması ve tasarruf politikalarını uygulamaması nedeniyle para politikası kararlarının anlamını yitirdiğini vurguluyor. Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumundan çıkışının zor olduğunu ve iyimser ekonomik raporlara karşın somut iyileşmelerin görülmediğini eleştiriyor.
23 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Veysel Ulusoy, Türkiye'nin döviz kuru politikalarının ülke ekonomisine zarar verdiğini savunuyor. Ulusoy, ucuz döviz kurunun üretimi baltaladığını, yüksek döviz kurunun ise enflasyon yarattığını belirtiyor. Ayrıca, sıcak parayı çekme amacıyla yürütülen para politikalarının uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve gelir eşitsizliğini artırdığını ifade ediyor. Ulusoy, sanayi, verimlilik ve teknoloji politikalarının eksikliğine dikkat çekerek, ithal ikamesi gibi stratejilerin önemine vurgu yapıyor.
19 Mayıs 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve potansiyel yıkım veya sıkıntı senaryolarını değerlendiriyor. Mayıs seçimlerinden önce iktidar değişikliği olmazsa, Türkiye'nin ya büyük bir yıkım ya da büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalacağını öngörmüştü. Erdoğan'ın ekonomi politikaları ve karar alma süreçlerinin öngörülemezliği, ekonomideki en büyük risk olarak görülüyor. Kahveci, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'ın bu belirsiz ortamda ekonomiyi yönetmeye çalıştıklarını ve ekonominin sadece Erdoğan'ın kararlarına bağlı olmadığını, aynı zamanda hazine garantili müteahhitlere verilen fahiş fiyatların da sorun teşkil ettiğini ifade ediyor.
12 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası rezerv birikimini artırmak ve yatırımları çekmek için rasyonel politikalar uyguladığını ifade etti. Yaklaşık iki yıl süren 'yeni ekonomi modeli' sonrasında enflasyon ve cari açık artış gösterdi. Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasıyla rasyonel politikalara dönüş sinyali verildi, ancak piyasalar ve yabancı yatırımcılar henüz güven kazanmış değil. Erdoğan, Körfez ülkelerinden yatırım beklediğini ve bu ülkelerle ilişkileri güçlendirmeyi hedeflediğini söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin canlandırılması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında da olumlu bir kanaat olduğunu belirtti.
13 Temmuz 2023

Altan Öymen, Türkiye'nin son seçim sonuçlarının ülkenin yeniden demokratikleşme sürecine giriş yapabileceğini belirtiyor. Öymen, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, tek bir kişinin elinde toplanan yetkiler nedeniyle, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu olumsuz etkilediğini ve demokrasinin temel unsurlarının işlemesini engellediğini ifade ediyor. Yazıda, seçim sonuçlarının memnuniyet verici olduğu ancak demokratikleşme sürecinin devamının önemine vurgu yapılıyor.
3 Nisan 2024

Ozan Gündoğdu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçim öncesinde döviz rezervlerini kullanarak döviz kurunu kontrol altında tutmaya çalıştığını ve bu durumun ekonomik güveni sarsabileceğini belirtiyor. Gündoğdu, mevcut politik sistemin, tek bir kişinin endişelerine odaklanması nedeniyle ekonomik kurumların uzun vadeli hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığını savunuyor. Yazara göre, ekonominin düzelmesi için politik düzenin değişmesi gerekmektedir.
20 Mart 2024

Yerel seçimlerin tamamlanmasıyla Türkiye, ekonomi politikalarına yeniden odaklanacak bir döneme giriyor. Önümüzdeki süreçte enflasyonla mücadele, piyasalarda yeni denge arayışları ve dolar kurundaki stabilizasyon çabaları öncelikli hedefler arasında yer alacak. Ekonomik istikrar ve yatırım ikliminin güçlenmesine katkıda bulunacak önlemler alınacak. Ayrıca, yabancı yatırımcıların ilgisi ve Türkiye'ye yönelik değerlendirmelerin artması bekleniyor.
1 Nisan 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası işlemlerin durdurulduğu Borsa İstanbul'da, düzenlemelerle şirketlerin hisse geri alımına yönelmesi ve bireysel emeklilik sistemine (BES) yapılan değişikliklerle borsaya 10 günde 10 milyar TL girişi bekleniyor. Merkez Bankası'nın da tahvil alımı yapacağını duyurmasıyla borsada yükseliş yaşandı. Ekonomist Şeref Oğuz, bu gelişmelerin borsadaki şaibeyi ortadan kaldıracak radikal ve güven verici kararlar olmadığını, yaratılan 'kazanma alanı'nın sadece seçimlere kadar süreceğini ve bu durumun spekülatörlerin lehine olacağını belirtti.
15 Şubat 2023
İşaretlediklerim