Türkiye'de küçük çiftçiler ve köylüler, artan girdi maliyetleri, topraklarının gasp edilmesi, borç yükünün artması gibi nedenlerle üretim yapmaya zorlanıyor ve emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Bu sorunlar karşısında ortaya çıkan tepkiler genellikle anlık, cılız ve savunmacı oluyor. Tarım politikaları, küçük çiftçilerin ve köylülerin lehine olmaktan çok, şirketlerin çıkarına hizmet edecek şekilde örgütlenmiş durumda. Bu durum, 1980 darbesiyle başlayan örgütsüzleşme ve örgütlenmenin kriminalize edilmesi sürecinin bir sonucu olarak görülüyor.