Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
16 Haziran 2024

Ekonomist Mahfi Eğilmez, IMF'nin Türkiye raporunu değerlendirerek, enflasyonla mücadelede ücretlilere düşük zam yapılmasının yetersiz olduğunu belirtti. Eğilmez, IMF'nin önerilerinin sosyal gerilimi artıracağını ve geçmiş enflasyonun tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı. IMF raporunda, Türkiye'nin ekonomik görünümüne dair sıkı para ve gelir politikalarının iç talebi baskılayarak büyümeyi düşüreceği ve enflasyonu kontrol altına alacağı savunuldu.
29 Ağustos 2024

Alp Altınörs, Mayıs 2023 seçimlerinin ardından AKP'nin anayasa yapma çoğunluğuna ulaşma umutlarının sönmüş olduğunu belirtti. Döviz finansmanı krizinin devam ettiğini ve Türkiye'nin uluslararası sermaye yatırımı çekmekte zorlandığını vurguladı. Erdoğan ve Özgür Özel'in bir araya gelerek ortak bir zemin arayışında olduklarını, bu durumun CHP'nin muhalefetini sınırlayabileceğini ifade etti. Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başladığını belirtti.
17 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gelecek sene enflasyonun kalıcı şekilde düşeceğini ifade etti. Orta Vadeli Program'da (OVP) 2023 yılı enflasyon hedefi yüzde 65, 2024 yılı hedefi ise yüzde 33 olarak belirlendi. Erdoğan, yapısal reformların, maliye ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyeceğini ve Türkiye'nin kredi notunun yükseltilmek zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, her şeyin kontrol altında olduğunu ve yapısal reformlarla Türkiye'yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacaklarını ifade etti.
11 Eylül 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yaşadığı 14'üncü krizin ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda farklı olduğunu ve bu nedenle IMF ile yapılabilecek bir anlaşmanın krizi çözemeyeceğini belirtiyor. Türkiye'nin siyasi ve sosyal sorunları çözmeden IMF ile anlaşma yapmasının mümkün olmadığını ve mevcut iktidarın demokrasi ve hukuk alanında geri dönüş yapması gerektiğini ifade ediyor. Korkmaz, en akılcı çözümün siyasi iktidarın değişmesi olduğunu vurguluyor.
6 Mart 2024

Türkiye'nin 2023 yılı sonu itibarıyla 500 milyar dolarlık dış borcu bulunmaktadır ve bu borçlarını zamanında ve faizleriyle ödemektedir. Ülkenin finansal sisteminde kullanılabilir 164 milyar dolar döviz ve altın bulunuyor. Türkiye'nin cari açığı azalmakta ve bütçe açığı düşük seviyelerde seyretmekte, bu da ekonomik istikrarın göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yazar, Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını ve IMF'nin müdahalesinin gereksiz olacağını savunmaktadır.
23 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hükümetin enflasyonla mücadelede maliye politikası, yapısal reformlar ve sektörel politikaları kullanmaya devam edeceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın hükümetin belirlediği genel politikalar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığını ve enflasyonu tek haneye düşürme kararlılığını dile getirdi. Ekonomide yeni bir model denemesi ve seçim öncesi para politikasında değişiklik yapılmaması, piyasa dışı düzenlemeler ve Merkez Bankası'nın TL'deki değer kaybını yavaşlatma çabaları anlatıldı.
16 Haziran 2023

TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, enflasyonla mücadelede TL'ye değer kazandırmanın doğru bir yol olmadığını ve güçlü liranın ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti. Özilhan, makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini ve cari açık sorununun çözümü için geniş kapsamlı reformlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca, sermaye girişlerinin rezervleri güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurguladı.
16 Haziran 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IMF yerine Dünya Bankası'ndan 15 milyar dolarlık finansman sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın IMF ile çalışmama tercihi, onun neoliberal politikalara karşı oluşundan değil, mali denetimlerin artmasını istememesinden kaynaklanıyor. Türkiye'nin döviz finansmanı krizi devam ederken, önceki dönemlerde döviz girişini artırmak için mafyatik yöntemler kullanılmış, bu durum Türkiye'nin OECD tarafından gri listeye alınmasına neden olmuş. Yeni İçişleri Bakanı, mafya yapılanmalarını temizlemekte zorlanıyor.
30 Nisan 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Washington'da gerçekleşen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası toplantılarında Türkiye ekonomisinin doğru yolda olduğunu ve yapısal dönüşümün bir parçası olarak yeni bir sanayi politikasının uygulandığını açıkladı. Şimşek, enflasyonun düşürülmesi ve Merkez Bankası'na destek sağlanması gerektiğini, orta vadeli programda belirlenen enflasyon hedeflerine ulaşılabilir olduğunu belirtti. Ayrıca, geçen yılki düzenlemelerin vergilere odaklandığını, bu yıl ise harcamaların kontrol altına alınacağını ve kesintilere gidileceğini ifade etti.
19 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Faizin 7,5 puan artırılarak yüzde 25’e çekilmesinden sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gibi Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan da 'kararlılık' mesajı geldi. Erkan, 2024 yılında dezenflasyonun sürdürülebilir şekilde başlamasını sağlayacak zemini oluşturmak için Enflasyon Raporu toplantısında kamuoyuyla paylaştıkları yol haritasını kademeli ve kararlı adımlarla uygulamaya devam ettiklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye'de altın ithalatında son dönemde dikkat çekici artışlar yaşandığı ve bu durumun cari açık üzerinde de etkili olduğu belirtildi.
28 Ağustos 2023

Mehmet Ali Verçin, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve enflasyonla mücadelesini ele alıyor. Türkiye'nin yıllık 330 milyar dolar civarında sanayi malı tükettiğini ve dünya fiyatlarındaki azalışların Türkiye'nin cari açığını olumlu etkilediğini belirtiyor. Ancak, enflasyon üzerindeki etkisi net değil. Türkiye'nin geçmişte faiz oranlarını düşürebildiği dönemlerde IMF ve yabancı fonların önemli destek sağladığı, ancak şu anda yurt dışından beklenen fonlarda bir hareket olmadığı ve Merkez Bankası'nın ilave bir '128 milyar dolar' satabilecek durumda olmadığı vurgulanıyor. Bu durum, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştırıyor.
14 Mart 2024

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi James Walsh, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) ekonomi politikalarını övdü ve faiz oranlarını artırma kararlarını desteklediğini belirtti. Walsh, Türkiye'nin enflasyonun düşeceği konusunda hemfikir olduklarını ve bu yılın ikinci yarısında enflasyonun düşmesini beklediklerini ifade etti. Ayrıca, ABD ve Avrupa'daki ekonomik durumun Türkiye için olumlu olduğunu ve yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisinin arttığını söyledi.
2 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin millî dış ticaret politikasının olmadığını, özellikle Çin'den yapılan ithalatlarda teknoloji ürünleri yerine daha düşük katma değerli ürünlerin tercih edildiğini belirtiyor. Üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanıldığını ve hükümetin bu konuda bir iyileştirme programına sahip olmadığını ifade ediyor. Dış borçların çevrilmesi için yüksek faiz oranları ödendiğini, altın ithalatına getirilen kotaların hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurduğunu, kaçak altın ticaretinin arttığını vurguluyor.
19 Mart 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası bir dizi açıklama yaptı. Deprem bölgesindeki yeniden yapılanma çalışmaları, yeni bir sivil anayasa için ittifak ortaklarıyla istişareler ve ekonomideki orta vadeli programın tanıtımı konularına değindi. Ayrıca, yaşanan deprem felaketi ve küresel ticaretteki küçülmeye rağmen Türkiye'nin büyüme başarısını vurguladı ve enflasyonu dize getireceklerine olan inancını ifade etti.
5 Eylül 2023

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024
İşaretlediklerim