Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 yıl önce attığı ve faiz oranlarının düşürülmesiyle ilgili bir tweet'i, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yüzde 50'ye çıkarmasıyla yeniden gündeme geldi. Erdoğan, göreve geldiklerinde faiz oranının yüzde 47 olduğunu ve bu oranın düşürülmesindeki başarıyı vurgulamıştı. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyonla mücadele kapsamında, Merkez Bankası faiz oranlarını artırma yoluna gitmiş, bu durum Erdoğan'ın geçmişteki faiz politikalarıyla kontrast oluşturmuştur.
21 Mart 2024

İrfan Hüseyin Yıldız, enflasyonun Türkiye'deki ekonomik ve sosyal etkilerini ele alıyor. Enflasyonun, Türk Lirası borçlarını eriterek ve varlık değerlerini artırarak bazı kesimleri zenginleştirdiğini, devletin ise harcamalar üzerinden ve enflasyonist kârlar üzerinden daha fazla vergi topladığını belirtiyor. Ayrıca, negatif reel faizlerin zenginleri daha da zenginleştirdiği, fakirleri ise daha da fakirleştirdiği ve gelir dağılımını bozarak yoksulluğu derinleştirdiği vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi üzerine yaptığı açıklamalar ve gelecek vaatleri, gazeteci Mehmet Y. Yılmaz tarafından eleştirildi. Yılmaz, Erdoğan'ın ekonomik dengeleri yerine oturtma vaadine ve enflasyonun düşeceği yönündeki öngörülerine şüpheyle yaklaştığını belirtti. Yılmaz, geçmişte yapılan ekonomik tahminlerin tutmaması ve Erdoğan'ın uzun süredir ülkeyi yönetmesine rağmen ekonomik dengeleri sağlayamamış olmasını eleştirdi. Ayrıca, okuyucuları Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarına karşı temkinli olmaya çağırdı.
29 Şubat 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi programının dış dengeyi sağlama ve döviz ihtiyacını karşılama amacına ulaşamadığını belirtiyor. Tüketim malı ithalatının yüksek seviyelerde olduğunu ve başarının sadece düşen küresel enerji fiyatlarına bağlı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, finansal yatırımlardan gelen döviz akışının sınırlı olduğunu ve kalıcı iyileşmeler için daha sert önlemler gerektiğini vurguluyor. Kahveci, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve alt gelir gruplarının bu durumdan en çok etkileneceğini öne sürüyor.
6 Mayıs 2024

Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 15'ten yüzde 17,5'e yükseltmesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) Prof. Dr. Daron Acemoğlu tarafından endişe verici olarak değerlendirildi. Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik geleceğinin Orta Doğu'dan gelen paraya bağlanmasının ve yapısal bozukluklara çözüm getirecek bir adım atılmamasının ülkenin ekonomik potansiyelini savurduğunu belirtti. Ayrıca, faiz artışının ve Orta Doğu'dan gelen kaynakların ekonomiyi seçimlere kadar ayakta tutup tutamayacağının belirsiz olduğunu ifade etti.
20 Temmuz 2023

Reuters tarafından düzenlenen ankete göre Türkiye'de aylık enflasyonun bu ay %3,8 olması ve yıllık enflasyonun baz etkisiyle %53,50'ye düşmesi bekleniyor. Ekonomistler yıl sonunda yıllık enflasyonun %41'e gerileyeceğini öngörüyorlar, bu Merkez Bankası'nın tahmininin neredeyse iki katıdır. İktidarın uzun süredir enflasyona karşı önlem almadığı ve baz etkisinin devreye girmesini beklediği belirtiliyor. Uzmanlar, seçimlere yaklaşırken enflasyondaki bu düşüşün iktidar tarafından fiyatların gerilemiş gibi gösterileceğini düşünüyor.
30 Ocak 2023

Türkiye'de yüksek enflasyon ve Türk Lirası'ndaki değer kaybı nedeniyle altın ve gümüşe olan talep arttı. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikaları ve seçim belirsizlikleri de fiyatları etkiliyor. Uzmanlar, kısa vadede altının, uzun vadede ise gümüşün daha iyi performans göstereceğini öngörüyor. Özellikle gümüş, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlarla uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip.
25 Nisan 2023

Yalçın Karatepe, seçimlerin ardından hükümetin faizleri ve vergileri artırma planları olduğunu belirtiyor. Seçim öncesinde faiz artışına cesaret edilemeyeceğini, ancak 31 Mart sonrasında faizlerin artırılacağını ve bu durumun yurtiçi talebi kısmak için yapıldığını ifade ediyor. Ayrıca, bütçe dengesini sağlamak adına vergi oranlarında da artışa gidileceğini, bu durumun enflasyonu daha da artıracağını ve vatandaşın yoksullaşmasına neden olacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'de yabancı bankaların piyasayı etkileme gücüne ve Türk Lirası'nın değer kaybına dikkat çekiyor. Yabancıların ve bazı yerel isimlerin Türk parasının değer kaybetmesi gerektiğine yönelik görüşlerini eleştiriyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, Türkiye'nin ekonomik politikalarında rasyonel bir zemine dönüş yapması gerektiğini belirtirken, yavaş yavaş eski politikalara kayma eğilimi gösterdiğini vurguluyor. Vatandaşların ise bu durum karşısında döviz ve altına yönelme eğiliminde olduğunu belirtiyor.
19 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın tahminlerine dayanarak, mevcut yüzde 65 olan enflasyon oranının üç yıl içinde yüzde 9'a düşeceğini ancak bu süreçte fiyatların yüzde 70 artacağını ifade ediyor. Bu durumun, enflasyon düşüşü olarak sunulsa da, fiyat artışlarının devam ettiği bir gerçekliği gizleyeceğini ve enflasyon düşüşünün propaganda malzemesi olarak kullanılabileceğini öne sürüyor. Aktaş, bu tahminlerin gerçekleşebilirliğine dair şüphelerini de dile getiriyor.
15 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

Evren Kırıkoğlu, dolar/TL kurunun önümüzdeki altı ay içinde 25-26 seviyelerine ulaşmasının beklenen bir durum olduğunu ifade etti. İktidarın döviz kurlarını düzenlemeler ve Merkez Bankası'nın müdahaleleriyle kontrol altında tutmaya çalıştığı, ancak piyasada ikili bir fiyat oluştuğu ve seçimler sonrası kurdaki hareketlenmenin durdurulamadığı belirtiliyor. İhracatçılar daha önce 25-26 seviyesini 'denge kur' olarak talep etmişlerdi. Kırıkoğlu, adil bir kur seviyesinin de bu rakamlar olduğunu ve yabancı yatırımcıların daha ucuz seviyeleri bekleyebileceğini söyledi.
31 Mayıs 2023

Birleşmiş Milletler'in Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler 2023 raporuna göre, küresel ekonomik büyüme 2023 yılında yüzde 1,9 olacak ve bu oran son yılların en düşük büyüme tahmini olarak kaydedildi. Raporda, 2024 yılında küresel ekonomik büyümenin yüzde 2,7'ye yükselebileceği belirtildi. Türkiye ekonomisinin 2023'te yüzde 3,7 ve 2024'te yüzde 3,5 büyümesi beklenirken, yıl sonu enflasyon oranının ortalama yüzde 42,4 olacağı ve 2024'te yüzde 13,5'e düşeceği tahmin ediliyor. Bu tahminler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 enflasyon hedefinin yüzde 20'ler seviyesinde olacağı yönündeki açıklamasının üzerinde.
26 Ocak 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, alınan ekonomik tedbirlerin olumlu sonuçlar vermeye başladığını ve enflasyonun düşüşe geçtiğini ifade etti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) kasım ayı verilerine göre yıllık enflasyon oranı %61,98 olarak açıklanırken, bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) yıllık enflasyonu %129,27 olarak hesapladı. Merkez Bankası ise yıl sonu enflasyon tahminini %58'den %65'e yükseltti. Erdoğan, işsizlik oranının düştüğünü ve istihdam edilen kişi sayısının arttığını da belirtti.
11 Aralık 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrasında yaptığı konuşmada, ekonomide 'rasyonel fiyatlamaların' başladığını ifade etti. Ayrıca, muhalefetin yönetimindeki belediyelerin gerçek belediyecilikle buluşacağını söyledi. Suriye'nin kuzeyindeki güvenlik durumuna ve İsrail'in Filistin politikasına da değinen Erdoğan, asgari ücretin işçi ve işveren memnuniyetini sağlayacak şekilde belirleneceğini vurguladı.
6 Aralık 2023

MIT Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi ve tek başına faiz artırmanın ekonomiyi düzeltmeyeceğini belirtti. Acemoğlu, ekonomiyi düzeltmek için dört politika değişikliği önerdi: reel faizleri sıfırın üstüne çıkarmak, ifade özgürlüğü ve demokratik hakları güçlendirmek, verimlilik ve teknolojik gerilik sorunlarını çözmek ve yurtdışından kaynak getirilmesi. Ancak Acemoğlu, bu önerilerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda belirsizliğini ifade etti ve Türkiye ve Türk halkını zor günlerin beklediğini belirtti.
27 Ağustos 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun çıpalanacağı eşiğe yaklaşıldığını ifade etti. Şimşek, Türkiye'nin potansiyelinin büyük olduğunu ve ana hedeflerinin sürdürülebilir yüksek büyüme olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük tek haneli enflasyon ve bunu destekleyecek maliye politikası oluşturacaklarını söyledi. Şimşek, enflasyonun çıpalanacağı eşiğe doğru gelindiğini ve bu sürecin biraz zaman alacağını belirtti.
10 Ekim 2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam’da düzenlenen AKP 31’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomiden güvenliğe, ulaştırmadan ticarete, savunmadan enerjiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin altın yıllarını yaşadığını belirtti. Filistin-İsrail savaşı hakkında da konuşan Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu eleştirerek, Filistin halkına desteklerini sürdüreceklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin yeni anayasa çalışmaları ve terörle mücadele konularında kararlılığını ifade etti.
2 Haziran 2024

Mehmet Altan, AKP dönemini patates üzerinden analiz ederek, bu dönemde yaşanan ekonomik ve toplumsal değişimlere dikkat çekiyor. Altan, Çin'in patates üretimindeki artışını örnek göstererek, Türkiye'de de benzer bir sürecin yaşandığını belirtiyor. AKP'nin ilk yıllarında AB reçetelerini uygularken, daha sonra siyasi iktidarın değişmesiyle halkın patatese muhtaç hale geldiğini vurguluyor. Altan, 2008 yılında BM'nin 'patates yılı' ilan etmesine atıfta bulunarak, 2024 yılında Türkiye'nin de yoksul ülkeler arasında yer aldığını ifade ediyor.
18 Temmuz 2024
İşaretlediklerim