Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK üyeliği iddiasıyla gözaltına alındı. İstanbul başsavcılığı, Özer'in PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından demokratik özerklik projesinde görevlendirildiğini iddia etti. DEM Parti, gözaltının tesadüf olmadığını ve bu tür yöntemlerden vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, Özer'in kapsayıcı belediyecilik anlayışından rahatsız olanların bu gözaltıyı gerçekleştirdiğini savundu.
30 Ekim 2024

Ayşenur Arslan, Habertürk'te yayınlanan ve Ahmet Selim Kul'un da yer aldığı bir programı eleştirdi. Programın yüksek reyting almasına rağmen gazetecilik açısından yetersiz olduğunu belirtti. Arslan, programda ortaya atılan iddiaların netlikten yoksun olduğunu ve izleyicilerin tartışmanın kalitesini beğenmediğini ifade etti. Ayrıca, programda Ali Koç ve Acun Ilıcalı'nın tutumları ve Mehmet Uçum'un Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak gündeme getirilmesi de eleştirildi.
10 Haziran 2024

Boğaziçi Üniversitesi'nin atanan rektörü Prof. Dr. Naci İnci, ABD'deki akademik özgürlüklerle ilgili endişelerini dile getirdikten sonra, kendi üniversitesindeki protestoları 'küçük bir elitist grup' olarak nitelendirerek eleştirdi. İnci, bu grupların üniversitenin itibarını hedef aldığını ve şiddet içermeyen eylemlere müdahale etmediklerini belirtti. Ancak, bu açıklamalar sosyal medyada ve akademik çevrelerde büyük tepki topladı ve İnci'nin bu sözleri, üniversite içindeki geniş çaplı muhalefeti küçümsemekle suçlandı.
26 Nisan 2024

Boğaziçi Üniversitesi Tarih Fakültesi'nden Prof. Dr. Edhem Eldem, araştırma izni başvurusunun üniversite yönetimi tarafından gerekçesiz reddedilmesi üzerine emekliye ayrıldı. Eldem, ABD'de davetli olduğu bir üniversiteye gideceğini açıkladı. Boğaziçi Üniversitesi'nden Cem Say ve Murat Gülsoy, Eldem'in yönetimin baskısına dayanamayarak ayrıldığını belirtti. Bu olay, üniversite yönetimi ve akademik özgürlükler konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
19 Temmuz 2024

Ceren Sözeri, Türkiye'de siyasetin ve söylemlerin Mehmet Şimşek ve Mehmet Uçum tarafından belirlendiğini öne sürüyor. Şimşek'in asgari ücretle ilgili açıklamalarını eleştirirken, Uçum'un hukuksuzluğu meşrulaştırdığını iddia ediyor. Sözeri, medyanın bu durumu manipüle ettiğini ve toplumsal patlamaların önüne geçtiğini savunuyor.
7 Temmuz 2024

Yakup Kepenek, AKP-MHP iktidarının toplumsal yaşamın ana dokusu olan hukuk, kişi hak ve özgürlükleri ile savaştığını belirtiyor. Kepenek, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın kadınların örtünmesi ve gençlerin evlenmesi konusundaki açıklamalarını eleştiriyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eğitimi dinselleştirme çabalarını da eleştiriyor. Kepenek, bu politikaların sonunda iktidarın yenileceğini öngörüyor.
28 Temmuz 2024

Mehmet Tezkan, Türkiye'de siyasetçilerin hesap vermemesi ve soru sorulamamasını eleştirdiği bir yazı kaleme aldı. Özellikle Erzincan İliç'teki maden faciasının siyasi sorumluluğunun sorgulanmamasını örnek göstererek, siyasetçilerin bilim dışı uygulamalarla facialara neden olmalarına rağmen sorumluluk almamalarını eleştirdi. Tezkan, bu durumun değişmediği sürece Türkiye'nin gelişemeyeceğini savundu.
20 Şubat 2024

Aziz Babuşcu, AK Parti'nin önemli isimlerinden biri olarak, Cumhurbaşkanlığı danışmanı Mehmet Uçum'a sert bir dille eleştiride bulundu. Bu eleştiri, AK Parti'nin eski, daha demokratik ve vesayete karşı duruşunu hatırlattı. Babuşcu'nun ifadeleri, partinin geçmişteki antidemokratik müdahalelere karşı tutumunu yansıtıyor ve bu, AK Parti içinde bir hafıza canlanması olarak yorumlanabilir. Akif Beki, bu durumu AK Parti'nin 31 Mart seçimlerinden sonra yaşadığı değişimlerle ilişkilendiriyor.
6 Nisan 2024

Yazıda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, siyasal İslamcı bir anlayışla eğitimi dönüştürme çabaları ele alınıyor. Tekin'in 'Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı' adlı yeni eğitim planı, toplumda ve AKP içinde tepkilere neden olmuş. Can Ataklı, Tekin'in bu planı başarıyla uygulayamayacağını öne sürüyor ve onun bakan olarak görevde olmasını tehlikeli buluyor. Ayrıca, eğitim uzmanı Ali Özdemir'in eğitimde yapılan yanlışları ele aldığı bir değerlendirme de sunuluyor.
7 Mayıs 2024

Hediye Levent, Suriye'deki BAAS Partisi kongresinde Beşşar Esad'ın Kuzey Suriye meselesini birkaç ay içinde çözeceklerini ve askeri operasyonu reddettiklerini söylediği iddialarını değerlendiriyor. Esad yönetiminin Suriye Kürtlerini güvenlik çerçevesinde gördüğünü ve askeri seçenekleri reddettiğini belirtiyor. Türkiye'de ise Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi'nin Türkiye'ye askeri seçenekler yerine diyalog çağrısında bulunduğu konuşması öne çıkarılıyor. Şam ve Ankara'nın Suriye Kürtleri konusundaki söylemlerinin örtüşmediği ve Şam'ın Türkiye'nin Suriye'deki varlığını daha büyük bir tehdit olarak gördüğü vurgulanıyor.
31 Mayıs 2024

Sertaç Eş, Türkiye'deki devlet okullarında eğitim kalitesinin düşük olduğunu, öğretmen ve öğrencilerin zor koşullar altında olduğunu belirtiyor. Psikolojik rehberlik eksikliği ve disiplin sorunları nedeniyle öğrencilerin eğitimden uzaklaştığını, ekonomik zorluklar içindeki ailelerin bile çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kaldığını ifade ediyor. Ayrıca, öğretmenlerin maddi zorluklar içinde olduğunu ve emekli maaşlarıyla geçinemediklerini vurguluyor. Eğitim sistemindeki bu sorunların kuşaklar boyu devam ettiğini ve değişim gerektiğini belirtiyor.
10 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, din eksenli ideolojik eğitimin laik yaşama tehdit oluşturduğunu belirtti. Eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın laikliğin anayasada olmaması gerektiği yönündeki açıklamaları ve mevcut Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un 1921 Anayasasını istemesi, laiklik karşıtı eylemler olarak değerlendirildi. Korkmaz, Osmanlı İmparatorluğu'nun geri kalmasının temel nedenlerinden birinin eğitimde ve bilimde geri kalması olduğunu vurguladı. Ayrıca, din eksenli eğitimin kalkınma önünde engel oluşturduğunu ifade etti.
30 Mayıs 2024

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarında Sezen Aksu’nun 'Şinanay' şarkısını söyleyerek cinsiyetçi küfürler etti. Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Buruk’un bu dilini kınayarak, bu tür saldırgan ve cinsiyetçi dilin terk edilmesini talep etti. Ayrıca, Hukukçu Fenerbahçeliler Derneği de Buruk hakkında suç duyurusunda bulundu. Olay, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş yankı buldu.
28 Mayıs 2024

Akdeniz Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevinden, 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisine imza attığı için 22 Kasım 2016'da Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilen Barış Akademisyeni Bülent Şık, yedi buçuk yıl sonra Ankara 27'nci İdare Mahkemesi'nin kararıyla görevine iade edildi. Bülent Şık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, akademi içinde ya da dışında toplumsal barışı ve kamu refahını savunmaya devam edeceğini belirtti.
24 Şubat 2024

Eser Karakaş, AKP'li Ayşe Böhürler'in, Türkiye'de Türkçe dışındaki anadillerin kullanımı hakkında yaptığı açıklamaları eleştiriyor. Karakaş, Böhürler'in 28 Şubat döneminde türban yasağı konusunda kullanılan mantığı, bugün anadillerin kullanımı konusunda sergilediğini belirtiyor. Böhürler'in kamusal alan yerine 'sosyal yaşam' ifadesini kullanarak, 28 Şubat döneminin mantığını benimsediğini ve bu yaklaşımıyla eleştirilere maruz kaldığını ifade ediyor. Karakaş, Böhürler'in bu tutumunun, anadil konusunda farklı görüşleri olanları zor durumda bırakabileceğini öne sürüyor.
27 Şubat 2024

Saadet Partisi'nin kurucu genel başkanı ve Milli Görüş hareketinin öncülerinden Recai Kutan, hayatını kaybetti. Kutan, aynı zamanda Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) genel başkanlığını yapmaktaydı. Saadet Partisi ve partinin Genel İdare Kurulu üyesi Abdulkadir Karaduman, Kutan'ın vefatını sosyal medya üzerinden duyurarak başsağlığı mesajları paylaştı. Kutan, 1930 yılında Malatya'da doğmuş ve İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun olmuştu.
7 Ekim 2024

Deniz Zeyrek, ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Hacettepe ve Bilkent gibi üniversitelerin başarılarından gurur duyduğunu belirtiyor. Ancak, üniversitelerin sadece akademik sıralamalarda yer almakla değerlendirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Zeyrek, özgürlük ortamının, fikirlerin özgürce ifade edilmesinin ve üniversite yönetiminde öğrenciler ile akademisyenlerin yer almasının üniversiteleri daha da ileriye taşıyacağını savunuyor. Ayrıca, Amerikan üniversitelerinin İsrail'in katliamlarına karşı yapılan protestolara müdahale etmeleri nedeniyle prestij kaybettiklerini örnek gösteriyor.
8 Haziran 2024

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Say, görevinden alındı. Say, 'kayyım rektör'e karşı duruşuyla bilinen bir akademisyen. Görevden alınma kararına ilişkin şaşkınlığını ve itiraz edeceğini sosyal medya hesabından duyurdu. Say, kendisine yöneltilen suçlamayı 'görevi iyi yapma suçu' olarak nitelendirerek, işini iyi yapmaya devam edeceğini belirtti.
3 Nisan 2024

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Narin Güran'ın cansız bedeni bulunmasıyla ilgili yaptığı açıklamalar sonrası siyaseti bırakmayı düşündüğünü söylediği iddialarını yalanladı. Sözcü TV, Ensarioğlu'nun siyaseti bırakmayı düşündüğünü ve bir süre konuşmayacağını söylediğini yazdı. Ensarioğlu ise X hesabından yaptığı açıklamada, Sözcü TV'yi iftira ve çarpıtma yapmakla suçladı ve siyaseti bırakma gibi bir düşüncesinin olmadığını belirtti.
11 Eylül 2024

Boğaziçi Üniversitesi'nde Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan alınan Cem Say, sekiz haftadır yeni bir seçim yapılmadığını belirterek durumu eleştirdi. Say, görevden alınmasının ardından mahkeme kararıyla görevine dönmüş, ancak kısa süre sonra tekrar görevden alınmıştı. Say, rektör Naci İnci'yi ve dekanı, yönetmeliklere uymamakla suçladı ve görevi ihmalin suç olup olmadığını sorguladı. Bu durum, üniversite yönetimi ve hukuki süreçler açısından tartışmalara yol açtı.
10 Ekim 2024
İşaretlediklerim