The Laringoscope dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, Covid-19 geçiren 20 milyondan fazla Amerikalı koku ve tat duyusunu kaybetti ve bu kişilerin en az yüzde 25'i bu duyularını geri kazanamadı. Araştırma, yaklaşık 29 bin 700 yetişkinle yapılan bir anket sonucuna dayanıyor. Covid-19 geçirmiş katılımcıların yüzde 60'ının koku, yüzde 58'inin ise tat duyusu kaybı yaşadığı belirlendi. Koku ve tat duyusu kaybı yaşayanların sırasıyla yüzde 24'ü ve yüzde 20'si sadece kısmi iyileşme gösterdi.
13 Haziran 2023

Yeni bir araştırmaya göre, plank ve duvar squatı gibi izometrik egzersizler, tansiyonu düşürmek için oldukça etkili. Bu egzersizler, kasların hareket etmeden kasılmasını sağlar ve vücudu güçlendirir. Araştırmanın yazarlarından Dr. Jamie O’Driscoll, bu egzersizlerin kan akışını artırdığını ve tansiyonu düşürdüğünü belirtti. Bu hareketlerin yapılması ve doğru nefes alıp verilmesi tansiyon düşürme konusunda önemli.
27 Temmuz 2023

11 yaşındaki Seb Jellema, Robin Hill'in 52 yıl 39 gün boyunca her gün düzenli olarak koşarak elde ettiği dünya koşu rekorunu kırmayı hedefliyor. Jellema, okul gezileri ve tatillerde bile her gün en az 3 kilometre koşarak bu hedefe ulaşmak için çaba gösteriyor. Rekoru kırabilmesi için 2075 yılına kadar her gün koşması gerekiyor. Şu ana kadar bin 300 kilometre koşan Jellema, yıl sonuna kadar 50 km daha koşmayı planlıyor ve bu süreçte hastalık gibi zorluklara rağmen koşmaya devam ediyor.
20 Aralık 2023

Dünya genelinde milyonlarca şeker hastası insülin iğneleri kullanmaktadır. Norveç ve Avustralyalı bilim insanlarının yürüttüğü ortak çalışma, insülin moleküllerini nanoteknoloji kullanarak çikolata tabletlerine yerleştirme potansiyelini göstermiştir. Bu yeni yöntem, insülin iğnelerine alternatif olarak kan şekerini ayarlamada kullanılabilir. Çalışmanın ilk sonuçları olumlu olup, gelecekte insülin iğnelerinin yerini alabilecek çikolata tadında tabletler veya kapsüllerin geliştirilmesi beklenmektedir.
3 Şubat 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

ABD'deki UC Merced Üniversitesi'nden araştırmacılar, hücrelerde protein üretiminin yavaşlaması sonucunda insan ömrünün iki kat uzayabileceğini keşfetti. Araştırma, OTUD6 proteininin hücrelerde protein üretimini yüzde 50 oranında azalttığını ve bu durumun meyve sineklerinin yaşam süresini iki katına çıkardığını gösterdi. Bilim insanları, bu mekanizmanın kanser hücrelerinin gelişimini nasıl etkilediğini de inceliyor. Eğer çalışma insanlar üzerinde etkili olursa, ortalama insan ömrü 80 yıldan 160 yıla kadar çıkabilir.
6 Eylül 2024

Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, doğru yaşam tarzı stratejileri ile genetik eğilimi yüksek olan bireylerin bile Alzheimer'a yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 50'li yaşlardan sonra vegan ağırlıklı beslenme, minimal işlenmiş gıdalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve düzenli egzersiz gibi faktörlerin Alzheimer'la mücadelede etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, derin uyku fazlarının düzenliliği ve yoğunluğunun da bunama ile mücadelede önemli olduğu vurgulanıyor.
1 Temmuz 2024

Columbia Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, 1948'den bu yana üç nesil üzerinden toplanan 14,106 katılımcının verilerini analiz ederek, daha yüksek eğitim seviyesine sahip bireylerin daha yavaş yaşlandığını ortaya koydu. Araştırmacılar, katılımcıların her iki yıllık ek eğitim görmeleri durumunda yaşlanma hızlarının yüzde 2 ila 3 oranında yavaşlayabileceğini ve bu durumun ölüm riskini yaklaşık yüzde 7 oranında azaltabileceğini tespit etti. Araştırma, eğitim seviyesi ile yaşlanma ve ölüm riski arasındaki ilişkiyi detaylı bir şekilde inceliyor.
4 Mart 2024

Lancet Komisyonu tarafından hazırlanan yeni bir rapor, demans riskini artıran 14 değiştirilebilir faktörü belirledi. Bu faktörler arasında işitme kaybı, yüksek tansiyon, sigara içmek, obezite, depresyon, fiziksel hareketsizlik, diyabet, aşırı alkol tüketimi, travmatik beyin hasarı, hava kirliliği, sosyal izolasyon, görme kaybı ve yüksek kolesterol bulunuyor. Raporda, bu risk faktörlerinin ele alınmasıyla demans vakalarının neredeyse yarısının geciktirilebileceği veya önlenebileceği belirtiliyor. Ayrıca, demans riskini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.
4 Ağustos 2024

Osman Müftüoğlu, fiziksel hareketliliğin ve düzenli egzersizin, mükemmel yaşlanma için önemli belirleyicilerden biri olduğunu vurguluyor. Nörologların, insan beyninin temel işlevinin hareket ve eylemi düzenlemek olduğuna dair görüşlerine atıfta bulunarak, fiziksel hareketliliğin hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için vazgeçilmez olduğunu belirtiyor. Yeni bir çalışmaya göre, haftanın her günü yapılan sadece 4 dakikalık egzersizlerin bile beynin nöroplastisite yeteneğini korumaya yardımcı olduğu ve yaşlanma sürecini geciktirebileceği ifade ediliyor.
24 Şubat 2024

ABD merkezli bir araştırma, düşük kaliteli uykunun beyin yaşlanmasını hızlandırabileceğini ortaya koydu. 15 yıl süren çalışmada, sağlıksız uyku alışkanlıklarına sahip kişilerin beyin yaşlarının daha ileri olduğu belirlendi. Araştırma, uyku sorunlarının erken yaşlarda ele alınmasının beyin sağlığını korumada önemli olduğunu vurguluyor. Ancak, araştırmacılar bu bulguların doğrudan bir nedensellik göstermediğini, sadece bir ilişki olduğunu belirtiyor.
24 Ekim 2024

Yeni bir araştırma, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi azaltmanın kötü davranışları da azalttığını ortaya koydu. Güney Danimarka Üniversitesi'nden araştırmacılar, dört ile 17 yaş aralığındaki 181 çocuk ve ergenin bulunduğu 89 aileden toplanan verileri analiz etti. Araştırma, çocukların ekran sürelerini haftada sadece üç saate düşürerek ruh sağlığı ve davranışlarında önemli iyileşmeler gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, önceki araştırmalar da çocukların ekran başında kalmasının gelişimsel gecikmelere yol açabileceğini ve nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştu.
21 Temmuz 2024

Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaşları 60 ve üstü 7 bin 600 kişinin yaşlanma bulgularını inceledi. Araştırma, evli erkeklerin bekar erkeklere kıyasla iki kat daha iyi yaşlandığını tespit etti. Buna karşılık, bekar kadınların evli ve boşanmış kadınlardan daha sağlıklı yaşlandığı ortaya çıktı. Araştırma, çiftlerin birbirini sağlıklı davranışları benimsemeye teşvik edebileceğini öne sürüyor.
23 Ağustos 2024

Avustralya'da Sydney Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, 40 yaş üstü 29 bin 836 obez bireyin sağlık verilerinin sekiz yıl boyunca izlenmesi sonucunda, akşam saatlerinde yapılan orta ila şiddetli fiziksel aktivitelerin erken ölüm ve kalp-damar hastalıklarından ölüm riskini düşürdüğünü ortaya koydu. Araştırmada, giyilebilir cihazlar kullanılarak katılımcıların egzersiz zamanları sabah, öğleden sonra ve akşam olarak sınıflandırıldı. Ayrıca, akşam egzersizlerinin tip 2 diyabete karşı da en koruyucu egzersiz olduğu belirlendi.
15 Nisan 2024

Journals of Gerontology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 1946-1964 yılları arasında doğan 'baby boomer' kuşağı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde doğanlara göre daha uzun yaşıyor ancak sağlık durumları daha kötü. Araştırma, Britanya, ABD ve Avrupa'da 50 yaş ve üzeri 100 binden fazla kişinin sağlık verilerini analiz etti. Baby boomer'ların obezite, tip 2 diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara daha erken yakalandığı tespit edildi. Bu durum, sosyal bakım taleplerinin artmasına ve hükümet harcamaları üzerinde büyük etkilere yol açabilir.
7 Ekim 2024

Geliştirilen bir ilaçla laboratuvar farelerinin ömrünün yüzde 25 uzatılabildiği ve aynı ilacın insanların yaşlanmasını da yavaşlatabileceği belirlendi. Araştırma, İngiltere ve Singapur'daki ekipler tarafından yürütüldü ve farelerin genetiği değiştirilerek İnterlökin-11 üretmeleri engellendi. İlacın insanlarda test edildiği ancak yaşlanma karşıtı sonuçlarının henüz bilinmediği ifade edildi. Bilim insanları, farelerde elde edilen sonuçların insanlarda da etkili olacağını düşünüyor.
17 Temmuz 2024

Dünya genelinde yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte Alzheimer hastalığına yakalanan kişi sayısı da artıyor. Bursa Şehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Cemile Haki, düzenli fiziksel aktivite ve Akdeniz tipi diyetin Alzheimer hastalığını önleyebileceğini belirtti. Alzheimer hastalığının tam anlamıyla tedavisi bulunmamakla birlikte, hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak ve semptomları azaltacak tedaviler mevcut. Ayrıca, sosyal yaşantı ve beyni çalıştıracak aktivitelerin de hastalığın gelişimini geciktirdiği tespit edilmiştir.
20 Eylül 2024

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, kalp damar hastalıklarının dünya genelinde ölümlerin en sık nedeni olduğunu belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, bu hastalıklar her 15 saniyede bir kişinin ölümüne yol açıyor. Kalp krizinin genç yaşlarda da artış gösterdiğine dikkat çeken Okuyan, sigara, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörlerin risk oluşturduğunu vurguladı. Düzenli tıbbi kontroller ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile bu hastalıkların önlenebileceğini ifade etti.
18 Kasım 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024
İşaretlediklerim