HTŞ öncülüğündeki cihatçı gruplar Şam'a girdi, Esad ülkeyi terk etti

HTŞ öncülüğündeki cihatçı gruplar Şam'a girdi, Esad ülkeyi terk etti ile benzer, 4 olumlu, 45 olumsuz, ve 77 önemli olmak üzere, toplam 100 olay izlendi.

Suriye Rusya Beşar Esad İran Halep İdlib Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) Şam ABD Hama HTS Tayyip Erdoğan Erdoğan Esad İsrail Humus Suriye ordusu Birleşmiş Milletler (BM) Muhammed Gazi el-Celali Moskova Hakan Fidan Reuters Astana Ankara Deyrizor Trump Kahtani YPG Suriye Demokratik Güçleri (SDG)
Suriye Rusya Beşar Esad İran Halep İdlib Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) Şam ABD Hama HTS Tayyip Erdoğan Erdoğan Esad İsrail Humus Suriye ordusu Birleşmiş Milletler (BM) Muhammed Gazi el-Celali Moskova Hakan Fidan Reuters

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), Halep kent merkezinin orta kesimlerine ulaşarak stratejik bir ilerleme kaydetti. Örgüt, Halep ve İdlib'de 70'ten fazla yerleşim yeri ve noktayı kontrol altına aldı. Türkiye, HTŞ'nin ilerleyişini yakından takip ettiğini belirtti. HTŞ'nin bu ilerleyişi, bölgedeki çatışmaların yoğunlaşmasına ve Halep'teki sivillerin Şam'a kaçmasına neden oldu.
29 Kasım 2024

ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'ın Rusya'dan destek alamadığı için ülkesini terk ettiğini belirtti. Trump, Rusya'nın Suriye'ye olan ilgisini Ukrayna nedeniyle kaybettiğini ve bu durumun Esad'ın gitmesine yol açtığını ifade etti. Ayrıca, Rusya ve İran'ın bölgelerindeki sorunlar nedeniyle zayıfladığını ve acil ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı. Suriye'de HTŞ'nin başkent Şam'a girmesi ve Esad'ın bilinmeyen bir yere gitmesi, Suriye devlet televizyonu tarafından da duyuruldu.
8 Aralık 2024

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve beraberindeki gruplar, Halep Uluslararası Havalimanı'nın kontrolünü ele geçirdi. HTŞ, 27 Kasım'da Halep'in batı kırsalında Suriye ordusuna yönelik bir saldırı başlatmıştı ve Halep'in büyük bir kısmı ile İdlib'in genelinde hakimiyet sağlamıştı. Suriye ordusu, gündüz karşı bir saldırıya hazırlanmak amacıyla geçici olarak geri çekildiğini duyurmuştu. HTŞ, Türkiye'nin de terör örgütü olarak tanımladığı bir grup olup, İdlib'de fiili idari kontrolü elinde bulunduruyor.
30 Kasım 2024

Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Suriye'nin Hama kent merkezinin dış mahallelerine girmeye başladı. 2018'de Türkiye tarafından da terör örgütü olarak tanımlanan HTŞ, Halep'in batısından başlattığı saldırılarla Hama'ya doğru ilerliyor. Rus savaş uçakları, Suriye ordusuna destek verirken, HTŞ Hama Askeri Havaalanı'ndan havalanan iki helikopterden birini düşürdü. HTŞ, İdlib'de fiili idari kontrolü elinde bulunduruyor ve uluslararası toplum tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılıyor.
5 Aralık 2024

Anadolu Ajansı, Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) Halep kent merkezine girdiğini duyurdu. HTŞ, Halep ve İdlib'de toplam 70 yerleşim yeri ve noktayı kontrol altına aldı. Çatışmaların üçüncü gününde Birleşmiş Milletler, 27 sivilin öldüğünü bildirdi. HTŞ'nin ilerleyişi, Suriye'deki güç dengelerini etkilerken, Türkiye ve diğer uluslararası aktörler için de önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
29 Kasım 2024

Hediye Levent, Suriye'deki BAAS Partisi kongresinde Beşşar Esad'ın Kuzey Suriye meselesini birkaç ay içinde çözeceklerini ve askeri operasyonu reddettiklerini söylediği iddialarını değerlendiriyor. Esad yönetiminin Suriye Kürtlerini güvenlik çerçevesinde gördüğünü ve askeri seçenekleri reddettiğini belirtiyor. Türkiye'de ise Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi'nin Türkiye'ye askeri seçenekler yerine diyalog çağrısında bulunduğu konuşması öne çıkarılıyor. Şam ve Ankara'nın Suriye Kürtleri konusundaki söylemlerinin örtüşmediği ve Şam'ın Türkiye'nin Suriye'deki varlığını daha büyük bir tehdit olarak gördüğü vurgulanıyor.
31 Mayıs 2024

Radikal İslamcı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Suriye'nin Halep kentinde 32 köy ve noktayı ele geçirdi. Örgüt, Halep kent merkezine beş kilometre kadar yaklaşarak 245 kilometrekarelik bir alanı kontrol altına aldı. Çatışmalar sırasında onlarca Suriye Ordusu askeri rehin alındı ve çok sayıda ağır silah ile askeri araca el konuldu. Suriye ordusu, saldırılara karadan karaya atış yapan silahlarla karşılık veriyor ve çatışmalar Halep merkezine doğru yoğunlaşıyor.
28 Kasım 2024

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde asker bulundurması ve silahlı gruplara finansal destek sağlaması, ekonomik kriz nedeniyle sürdürülemez hale geliyor. İdlip'te sıkışmış on binlerce cihatçı, Ankara-Şam normalleşme sürecinin başlamasıyla hareketlenebilir. Türkiye, Şam ile ilişkileri normalleştirerek Suriye'nin kuzeyindeki silahlı grupların Esad yönetimine entegre edilmesini hedefliyor. Ayrıca, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için de Şam ile işbirliği arayışında.
5 Temmuz 2024

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Colani, CNN'e verdiği röportajda Suriye'de rejimin sona erdiğini ve halk konseyine dayalı bir hükümet kurmayı planladıklarını belirtti. Colani, HTŞ'nin geçmişteki cihatçı gruplardan ayrıldığını ve insan hakları ihlallerine karışanları sorumlu tuttuklarını ifade etti. ABD, Türkiye ve diğer batılı ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanımlanan HTŞ'nin lideri, bu tanımın politik ve yanlış olduğunu savundu. Colani, Suriye'de yabancı güçlerin varlığının rejim düştüğünde sona ereceğini öne sürdü.
6 Aralık 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Esad'dan 'Sayın Esad' diye bahsetmesi, Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinin işareti olarak değerlendirildi. Bu durum, Suriye'nin kuzeyindeki Türkiye destekli silahlı gruplar arasında huzursuzluğa yol açtı. Şam yönetimi, bu grupları terör örgütü olarak nitelendiriyor ve müzakere etmeyeceğini belirtiyor. Normalleşme sürecinde Türkiye'nin bu gruplara desteğini kesmesi ve Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi gerektiği vurgulanıyor.
3 Temmuz 2024

ABD Başkanı Joe Biden, Beşar Esad rejiminin düşmesinin Suriye halkı için tarihi bir fırsat sunduğunu ve ABD'nin bu süreçte Suriyelilere destek olacağını belirtti. Biden, Esad rejiminin yıllardır Suriye halkına zulmettiğini ve rejimin düşmesinin daha iyi bir gelecek inşa etme fırsatı sunduğunu ifade etti. Ayrıca, ABD'nin DEAŞ'la mücadeleye devam edeceğini ve Birleşmiş Milletler öncülüğünde bağımsız bir Suriye kurulması için çalışacaklarını söyledi. Esad'ın ülkeyi terk ettiği ve HTŞ'nin Şam'a girdiği belirtilirken, uluslararası toplumdan farklı tepkiler geldi.
8 Aralık 2024

Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi. HTŞ, İdlib'den başlattığı saldırılarla Halep, Hama ve Humus'ta önemli ilerlemeler kaydetti. Suriye ordusu, Deyrizor'dan çekilerek bölgeyi SDG'ye devretti. Bu gelişmelerin ardından Esad'ın devrildiği ve SDG yönetimindeki bölgelerde OHAL ilan edildiği bildirildi.
8 Aralık 2024

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), Suriye'de stratejik öneme sahip Serakib ilçesini ele geçirdi. Bu gelişme, HTŞ'nin Halep'in batı kırsalında başlattığı saldırıların bir parçası olarak 70 yerleşim yerini kontrol altına almasının ardından geldi. Serakib, M4 ve M5 otoyollarının kesişim noktasında yer alıyor ve bu nedenle stratejik bir öneme sahip. Rusya, HTŞ'nin ilerleyişine karşı hava saldırıları düzenlerken, Suriye ordusu da karadan karşılık veriyor.
29 Kasım 2024

Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Suriye'nin Halep ve İdlib bölgelerinde 24 köy ve noktayı daha ele geçirdi. Rusya, bu gelişmeler üzerine hava saldırıları düzenleyerek karşılık verdi. HTŞ, Halep'in batısında 32 noktayı daha önce ele geçirmişti ve şu anda yaklaşık 400 kilometrekarelik bir alanı kontrol ediyor. Rusya'nın hava saldırılarında 12 sivilin öldüğü ve en az 30 sivilin yaralandığı bildirildi.
29 Kasım 2024

İdlib'deki cihatçı gruplar, Halep'e 'Saldırganlığı Önleme' adı altında geniş çaplı bir taarruz başlattı. Heyet Tahrir El Şam liderliğindeki gruplar, Suriye ordusuyla şiddetli çatışmalara girdi. Türkiye destekli cihatçı grupların da bu saldırıya destek verdiği iddia ediliyor. Çatışmalar, Rusya, İran ve Türkiye'nin mutabık kaldığı İdlib çatışmasızlık bölgesinin sınırları içinde gerçekleşiyor.
29 Kasım 2024

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani, Emevi Camii'nde yaptığı konuşmada Suriye'nin temizlendiğini ve 2011'de başladıkları yola devam edeceklerini belirtti. HTŞ ve müttefik gruplar, Suriye ordusuna karşı saldırılar düzenleyerek Halep, İdlib, Hama ve Humus'ta kontrolü ele geçirdi. Rusya, Beşar Esad'ın iktidarı barış yoluyla devretme kararı aldığını ve ülkeyi terk ettiğini duyurdu. Colani, kamu kurumlarının eski başbakanın denetiminde kalacağını ve kamu kurumlarına yaklaşılmaması gerektiğini vurguladı.
8 Aralık 2024

Suriye ordusu, Heyet Tahrir eş-Şam'ın Humus'ta ilerleme kaydetmesinin ardından Deyrizor'u Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) devretti. HTŞ, İdlib'den başlattığı saldırılarla Halep ve Hama'yı ele geçirmiş, Humus'ta da büyük ilerleme sağlamıştı. Bu gelişmelerin ardından Suriye ordusu, ülkenin kuzeydoğusundaki Deyrizor'dan çekilerek bölgeyi SDG'ye bıraktı. SDG'nin omurgasını YPG oluşturuyor ve Türkiye, YPG'yi terör örgütü olarak tanımlıyor.
6 Aralık 2024

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığını sonlandırması ve savaş öncesi durumun yeniden sağlanması halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeye açık olduğunu ifade etti. Türkiye'nin desteklediği Suriye muhalif güçleri, İdlib bölgesini kontrol ediyor ve Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığı Suriye ordusunun ilerleyişini engelliyor. Ayrıca, Türkiye, Rusya, İran ve Suriye dışişleri bakan yardımcılarının katılacağı planlanan toplantı teknik nedenlerle ertelendi.
16 Mart 2023

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye'deki son gelişmeler ve IŞİD'le mücadele konularını telefonda görüştü. Görüşmede, iki ülke arasında daha fazla gerilimi önlemek ve IŞİD'ı yenilgiye uğratma misyonunu desteklemek için yakın koordinasyonun önemi vurgulandı. Suriye'de Beşar Esad rejiminin düşmesinin ardından, HTŞ'nin başkent Şam'a girdiği ve Esad'ın ülkeyi terk ettiği bildirildi. Bu gelişmeler, Suriye'deki güç dengelerini ve bölgesel güvenlik durumunu etkileyebilir.
9 Aralık 2024

Suriye Devlet Başkanı Esad, Ankara-Şam normalleşme sürecine ilişkin yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi ve silahlı gruplara desteğini kesmesi gerektiğini belirtti. Esad, Ankara ile doğrudan temas yerine ara bulucu ülkelerin garantörlüğünü istediğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin ne istediğini anlamadıklarını ve aracı ülkelerin bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade etti. Türkiye'den yapılan resmi açıklamalar ise genellikle bir Erdoğan-Esad görüşmesi üzerine odaklanıyor.
18 Temmuz 2024
İşaretlediklerim