Oda sıcaklığında ve basıncında çalıştığı iddia edilen süper iletken LK-99, bilim dünyasında tartışma konusu oldu. LK-99, bakırla aşılanmış, kurşun, oksijen ve fosfordan yapılmış çok kristalli bir malzeme. Ancak, bu iddiaların doğruluğu konusunda bilim dünyasında şüpheler bulunuyor. İlk olarak yayımlanan iki ön baskı arasında tutarsızlıklar olduğu ve gerekli testlerin yapılmadığı belirtiliyor. LK-99'un oda sıcaklığında çalışan bir süper iletken olması durumunda, bu, süper iletkenlerin kullanımını kolaylaştırabilir.
7 Ağustos 2023

Prof. Dr. Mete Atatüre, Cambridge Üniversitesi'nin fizik bölümü olarak bilinen 'Cavendish Laboratuvarı'nın 16'ncı başkanı oldu. 1975 Kayseri doğumlu olan Atatüre, Bilkent Üniversitesi fizik bölümünden mezun oldu ve doktora çalışmaları için Boston Üniversitesi'ne gitti. 2007'den beri Cambridge Üniversitesi'nde kendi araştırma grubuyla beraber kuantum fiziği ve geleceğin teknolojileri üzerine çalışıyor. Atatüre, 2020'de Thomas Young Madalyası ve Ödülü'nü kazandı.
3 Ekim 2023

Britanya'da, mitokondriyal hastalıkları önlemek amacıyla geliştirilen Mitokondriyal Donasyon Tedavisi (MDT) kullanılarak üç kişinin DNA'sını taşıyan bir bebek dünyaya getirildi. Bu teknik, Newcastle'da geliştirildi ve 2015'te yasal düzenlemelerle uygulanmasının önü açıldı. İlk uygulama 2016'da ABD'de gerçekleşti ve Britanya'da 20 Nisan 2023 itibarıyla beşten az doğum bu teknikle yapıldı. Tekniğin başarılı olması durumunda Britanya'da her yıl yaklaşık 150 doğumda kullanılması mümkün olabilir.
11 Mayıs 2023

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 19 spiral galaksinin son derece ayrıntılı görüntülerini çekti. Oxford Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu görüntülerin şimdiye kadar elde edilmiş en keskin uzay görüntüleri olduğunu belirtiyor. JWST, iki yıl önce yörüngeye fırlatılmış ve uzak nesneleri görüntüleyebilmek için hassas aletlerle donatılmıştı. Görüntüler, galaksilerin yapısı ve evrimi, yıldız oluşumu gibi konularda bilgi eksikliklerini tamamlamada önemli bir rol oynayacak.
1 Şubat 2024

Meksika'nın düşük gelirli bir mahallesinde büyüyen ve otizmli olan Adhara Pérez Sánchez, okulda zorbalığa maruz kaldıktan sonra Yeteneklere Dikkat Merkezi'ne (CEDAT) gönderildi ve burada IQ'sunun 162 olduğu tespit edildi. Bu skor, Albert Einstein ve Stephen Hawking'in 160 IQ puanından daha yüksek. Adhara, ilkokulu beş, ortaokul ve liseyi altı yaşında tamamladı ve şu anda mühendislik alanında yüksek lisans yapıyor. Ayrıca Meksika Uzay Ajansı ile iş birliği yaparak genç kızların uzay araştırmalarına katılımını teşvik ediyor ve NASA'da astronot olmayı hedefliyor.
12 Mayıs 2023

Bilim insanları, espresso yapımında kahve çekirdeklerine öğütme aşamasından önce birkaç damla su eklemenin, sürtünmeden kaynaklanan elektriklenmeyi azalttığını ve bu sayede kahve atığını azaltıp daha güçlü tat ve koku elde edilmesini sağladığını keşfetti. Matter dergisinde yayınlanan araştırmada, kahve çekirdeklerinin öğütülmesi sırasında oluşan elektriksel aktivitenin kahvenin tadı üzerindeki etkisine bakıldı. Araştırmacılar, farklı işlenme yöntemlerine sahip çeşitli kahve çekirdeklerini inceledi ve bu etkenlerin elektrik miktarını etkilemediğini gözlemledi.
10 Aralık 2023

Dünya genelinde milyonlarca şeker hastası insülin iğneleri kullanmaktadır. Norveç ve Avustralyalı bilim insanlarının yürüttüğü ortak çalışma, insülin moleküllerini nanoteknoloji kullanarak çikolata tabletlerine yerleştirme potansiyelini göstermiştir. Bu yeni yöntem, insülin iğnelerine alternatif olarak kan şekerini ayarlamada kullanılabilir. Çalışmanın ilk sonuçları olumlu olup, gelecekte insülin iğnelerinin yerini alabilecek çikolata tadında tabletler veya kapsüllerin geliştirilmesi beklenmektedir.
3 Şubat 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi verilerini inceleyen bilim insanları, büyük patlamadan 1,5 milyar yıl sonra bir galaksinin merkezinde süper kütleli bir kara delik keşfetti. LID-568 adı verilen bu kara delik, teorik limitin 40 katından fazla madde tüketiyor. Keşif, süper kütleli kara deliklerin evrenin ilk dönemlerinde nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunuyor. Ayrıca, bu kara deliğin çevresinde yüksek parlaklık ve güçlü gaz çıkışları gözlemlendi.
5 Kasım 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'dan yaklaşık 8 bin ışık yılı uzaklıkta bulunan V404 Cygni adlı sistemde ilk kez bir üçlü kara delik sistemi keşfetti. Massachusetts Institute of Technology'den Kevin Burdge ve ekibi, daha önce bilinen bu X-ray ikilisinin aslında üçlü bir yıldız sisteminin merkezinde yer aldığını ortaya çıkardı. Bu keşif, kara deliklerin evrimi ve oluşum süreçleri hakkında yeni sorular doğuruyor ve mevcut teorileri sorgulamamıza neden oluyor.
27 Ekim 2024

Britanya merkezli JET laboratuvarında yapılan bir deneyde, nükleer füzyon kullanılarak rekor seviyede enerji üretildi. Bu süreç, atomların birleşmesiyle oluşuyor ve Güneş ile diğer yıldızların enerji üretiminde de kullanılıyor. Bilim insanları, bu süreci yeryüzünde tekrar ederek temiz ve atmosferi ısıtmayan, yüksek miktarda nükleer enerji üretmeyi hedefliyor. JET deneyinde 5 saniye boyunca 69 megajul enerji üretildi, bu miktar yalnızca 4-5 banyoyu ısıtmaya yeterli olacak kadar az.
8 Şubat 2024

Fransa Atom Enerjisi ve Alternatif Enerjiler Kurumu (CEA), dünyanın en güçlü manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazı olan Iseult ile insan beyninin en net görüntüsünü yayınladı. Bu cihaz, 11,7 Tesla manyetik gücüne sahip olup, hastanelerde kullanılan cihazlara kıyasla çok daha hızlı ve detaylı görüntüler elde edebiliyor. 20 gönüllü üzerinde test edilen cihaz, neredeyse 4 dakikada en net beyin görüntüsünü elde etti. Iseult Projesi, nörodejeneratif hastalıklar ve psikiyatrik bozukluklar üzerine araştırmalar yapmayı hedefliyor ve bu ultra detaylı görüntülerin, Alzaymır ve Parkinson gibi hastalıkların teşhisinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.
4 Nisan 2024

Edinburgh Üniversitesi'nden Neil Turok ve ekibi, Annals of Physics dergisinde yayınladıkları araştırmada, zamanın geriye doğru aktığı bir 'ayna evren' olabileceğini öne sürdü. Bu teori, karanlık madde gibi açıklanması zor olguları ve evrende standart fizik kurallarına uymayan diğer özellikleri açıklayabilir. Araştırma, Büyük Patlama'nın bir ayna noktası olarak düşünülebileceğini ve öncesinde bir ayna evrenin var olabileceğini iddia ediyor. Ancak, bu teorinin matematiksel ve fiziksel olarak gerçekçi olduğunu göstermek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
2 Kasım 2024

Bilim insanları, Hawaii'de keşfedilen tek hücreli bir organizma olan Chromosphaera perkinsii'yi inceleyerek, yumurtaların hayvanlardan çok önce ortaya çıktığını belirlediler. Bu organizmanın, hayvan embriyolarıyla benzerlik gösteren çok hücreli yapılar oluşturduğu tespit edildi. Araştırma, çok hücreli yaşam formlarına geçişin arkasındaki mekanizmalar hakkında önemli bilgiler sunuyor. Çalışma, Nature dergisinde yayınlandı ve bilim insanları, bu bulguların evrimsel süreçlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağını umuyor.
18 Kasım 2024

Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarı olan QuanT, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi tarafından geliştirildi ve faaliyete geçti. Bu gelişme, Türkiye'yi kuantum bilgisayar geliştiren sayılı ülkeler arasına soktu. QuanT, savunma sanayisinden finansal teknolojiye kadar birçok alanda Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Ayrıca, bu bilgisayarın yerli algoritmaların geliştirilmesine olanak sağlayarak Türkiye'nin kuantum teknolojisinde liderlik konumuna erişmesine katkıda bulunması bekleniyor.
21 Kasım 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

İsveç'te bilim insanları, laboratuvar ortamında yetiştirilen beyin hücrelerinden oluşan ilk 'yaşayan bilgisayar'ı üretti. Bu bilgisayar, 10 bin canlı nörondan oluşan mini beyinlerin dopamin dozlarıyla eğitilmesiyle çalışıyor ve geleneksel dijital işlemcilere göre milyonlarca kat daha az enerji kullanıyor. Buluş, enerji krizinin çözümüne katkı sunmayı amaçlarken, yapay zekanın geleceği ve insanlığın teknolojiyle ilişkisi hakkında derin etik soruları da gündeme getiriyor.
11 Haziran 2024

University College London araştırmacıları, elektrospinning tekniğiyle insan saçından 200 kat daha ince spagetti üretti. Bu ultra ince spagetti, tıbbi iskelet yapılarından ilaç taşıma sistemlerine kadar çeşitli alanlarda kullanılabilir. Araştırmacılar, bu nanofiberlerin maliyeti düşürme ve çevresel etkileri azaltma potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor. Ancak, bu spagetti türü yenilebilir değil ve pişirildiğinde hızla eriyor.
22 Kasım 2024
İşaretlediklerim