Bilim insanları, ortalama 47 yaşındaki 6 bin 500'den fazla yetişkin üzerinde yapılan bir araştırmaya dayanarak, vücudun yaşlanma sürecini altı yıl yavaşlatabilecek sekiz sağlık önlemi saptadı. Bu önlemler arasında sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite artışı, sigarayı bırakma, yeterli uyku, sağlıklı kilo, kolesterol kontrolü, kan şekeri ve kan basıncı yönetimi bulunuyor. Araştırmacılar, bu önlemleri 'Hayatın Sekiz Esası' olarak adlandırıyor ve kardiyovasküler sağlığı iyi olan kişilerin biyolojik olarak gerçek yaşlarından daha genç olduklarını belirtiyor.
6 Kasım 2023

ABD'deki araştırmacılar, 13 ila 24 yaşlarındaki 276 kişinin verilerini inceleyerek erken gençlikteki ağır stresin ilerleyen yaşlarda kalp hastalıkları riskini artırdığını ortaya koydu. Katılımcılar stres seviyelerine göre dört gruba ayrıldı ve yüksek stres seviyesine sahip kişilerin daha fazla kilo aldığı, obezite ve kalp hastalıkları riskinin arttığı tespit edildi. Araştırma sonuçları 'American Heart Association' dergisinde yayınlandı ve erken yaşlarda stres yönetiminin önemi vurgulandı.
18 Ocak 2024

Yeni bir araştırma, kedi ve köpek sahibi olmanın, yalnız yaşayan yaşlılarda bilişsel gerilemeyi yavaşlatabileceğini ortaya koydu. Araştırmacılar, Britanya'da 50 yaş üstü bireylerin kelime hafızası ve sözel akıcılığını test etti. Çin'deki Sun Yat-sen Üniversitesi'nden Dr. Yanzhi Li, evcil hayvan sahiplerinin sosyal olarak daha az izole olduğunu ve bu durumun beyin sağlığı için faydalı olduğunu belirtti. Araştırma, evcil hayvan sahibi olmanın yalnız yaşayan kişilerde bilişsel gerilemeyi yavaşlattığını, ancak başkalarıyla yaşayanlarda bu etkiyi göstermediğini buldu.
1 Ocak 2024

Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, 2050 yılına kadar kanser vakalarının yüzde 77 oranında artabileceğini belirtti. Artışın nedenleri arasında tütün ve alkol kullanımı, obezite, hava kirliliği ve çevresel risk faktörleri gösterildi. Ayrıca, artan ve yaşlanan dünya nüfusu da kanser vakalarındaki artışı etkileyecek. En büyük artışın ve kanser yükünün, Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi'nin alt sınırında yer alan gelişmemiş ülkelerde olacağı vurgulandı.
1 Şubat 2024

Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin yayımladığı bir araştırmaya göre, çocukların ve gençlerin uzun süre hareketsiz kalmasının ilerleyen yaşlarda kalp hasarlarına neden olabileceği belirlendi. Araştırmada 766 çocuğun 11, 15 ve 24 yaşlarındaki hareketsiz kalma süreleri ve kalp ölçümleri karşılaştırıldı. Araştırmacılar, 11 ila 24 yaşları arasında hareketsiz geçirilen her dakikanın, kalp ağırlığında artışa neden olduğunu tespit etti. Araştırma yazarlarından Dr. Andrew Agbaje, gençlerin ekran başında geçirdikleri sürenin daha ağır bir kalbe yol açtığını ve bu durumun kalp krizi ve inme ihtimalini artırdığını belirtti.
23 Ağustos 2023

Japonya'daki Tohoku Üniversitesi'nden araştırmacılar, diş kaybı ve diş eti hastalıklarının beyinde düşünce ve hafızayı kontrol eden hipokampus bölgesi üzerindeki etkilerini inceledi. 55 yaş ve üzeri bireyler üzerinde yapılan araştırmada, ağızdaki diş sayısının azalması ve diş eti hastalıklarının artmasıyla hipokampusun sol lobunun küçüldüğü gözlendi. Araştırma sonuçları 'Neurology' dergisinde yayınlandı.
6 Temmuz 2023

Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle birlikte kişilik özelliklerinin de uzun ve mutlu bir yaşam üzerinde etkili olduğu tartışılıyor. 'İkigai: Uzun ve mutlu bir yaşamın Japon sırrı' kitabı ve 2012 tarihli bir araştırma, 100 yaşına yakın insanların olumlu tutum ve yüksek duygusal farkındalık gibi benzer kişilik özelliklerine sahip olduğunu vurguluyor. Araştırmacılar bu özelliklerin uzun ömre katkıda bulunup bulunmadığını anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.
4 Haziran 2023

Britanya'da, mitokondriyal hastalıkları önlemek amacıyla geliştirilen Mitokondriyal Donasyon Tedavisi (MDT) kullanılarak üç kişinin DNA'sını taşıyan bir bebek dünyaya getirildi. Bu teknik, Newcastle'da geliştirildi ve 2015'te yasal düzenlemelerle uygulanmasının önü açıldı. İlk uygulama 2016'da ABD'de gerçekleşti ve Britanya'da 20 Nisan 2023 itibarıyla beşten az doğum bu teknikle yapıldı. Tekniğin başarılı olması durumunda Britanya'da her yıl yaklaşık 150 doğumda kullanılması mümkün olabilir.
11 Mayıs 2023

Japonya'da Osaka Üniversitesi Hastanesi'nde yatan 1675 hastayla yapılan bir araştırma, diş fırçalama alışkanlıkları ile kalp hastalığı riski arasındaki ilişkiyi inceledi. Katılımcılar diş fırçalama sıklıklarına göre dört gruba ayrıldı. Araştırma sonuçlarına göre, günde iki kez ve sadece geceleri diş fırçalayanların kardiyovasküler hastalıklardan hayatta kalma oranları, hiç fırçalamayanlara göre daha yüksek bulundu. Sadece sabahları diş fırçalamanın ise yetersiz olduğu belirtildi. Araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayımlandı.
4 Temmuz 2023

Klick Labs'tan araştırmacılar, akıllı telefonlardaki ses teknolojisini yapay zekayla birleştiren yeni bir yöntemle, 10 saniyede diyabet tanısı konulabileceğini belirtti. Bu yöntemle, 6 ila 10 saniyelik ses kaydıyla diyabet tanısı konulabildiği tespit edildi. Araştırmada, 267 kişiden iki hafta boyunca günde altı kez 6 ila 10 saniyelik sesli mesaj kaydetmeleri istendi ve bu verilerle tip 2 diyabet olup olmadığını tespit edebilen bir yapay zeka modeli geliştirildi. Bu modelin doğru teşhis oranı kadınlarda yüzde 89, erkeklerde yüzde 86 olarak ölçüldü.
19 Ekim 2023

Columbia Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve JAMA Network Open dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, 1948'den bu yana üç nesil üzerinden toplanan 14,106 katılımcının verilerini analiz ederek, daha yüksek eğitim seviyesine sahip bireylerin daha yavaş yaşlandığını ortaya koydu. Araştırmacılar, katılımcıların her iki yıllık ek eğitim görmeleri durumunda yaşlanma hızlarının yüzde 2 ila 3 oranında yavaşlayabileceğini ve bu durumun ölüm riskini yaklaşık yüzde 7 oranında azaltabileceğini tespit etti. Araştırma, eğitim seviyesi ile yaşlanma ve ölüm riski arasındaki ilişkiyi detaylı bir şekilde inceliyor.
4 Mart 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, doğru yaşam tarzı stratejileri ile genetik eğilimi yüksek olan bireylerin bile Alzheimer'a yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 50'li yaşlardan sonra vegan ağırlıklı beslenme, minimal işlenmiş gıdalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve düzenli egzersiz gibi faktörlerin Alzheimer'la mücadelede etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, derin uyku fazlarının düzenliliği ve yoğunluğunun da bunama ile mücadelede önemli olduğu vurgulanıyor.
1 Temmuz 2024

Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024

Britanya'da geliştirilen yeni bir kan testi, meme kanserinin nüksetmeden önce yıllar önce geri dönüp dönmeyeceğini tespit edebiliyor. Bu test, tümör DNA'sının izlerini tespit ederek hangi hastaların kanserlerinin geri döneceğini yüzde 100 doğrulukla belirliyor. Araştırma, Londra Kanser Araştırmaları Enstitüsü'nden bir ekip tarafından 78 hasta üzerinde yapıldı ve sonuçlar Amerikan Klinik Onkoloji Derneği konferansında sunuldu. Testin, tedavinin daha erken başlamasına ve hayatta kalma oranlarının iyileştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor.
4 Haziran 2024

Yeni bir araştırma, düzenli balık yağı takviyesi kullanımının sağlıklı bireylerde inme ve kalp hastalığı riskini artırabileceğini ortaya koydu. Britanya’daki Biobank biyomedikal veri tabanında 40 ile 69 yaş arasındaki 415 binden fazla kişinin sağlık verileri analiz edildi. Araştırma, kalp rahatsızlığı bulunmayan kişilerde balık yağı takviyesinin ritim bozukluğu ve inme riskini artırdığını gösterdi. Bu bulgular, balık yağı takviyesinin sadece kalp rahatsızlığı olan bireyler için faydalı olabileceğini işaret ediyor.
22 Mayıs 2024

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

İsveç'teki Lund Üniversitesinde yapılan bir araştırma, dövme yaptıran kişilerin lenf kanserine yakalanma riskinin yüzde 21 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırma, 2007-2017 yılları arasında lenf kanseri tanısı konulan 20 ila 60 yaşlarındaki 11 bin 905 kişinin verilerini inceledi. Araştırmacılar, dövme mürekkebinde bulunan kanserojen kimyasalların vücuda girdiğini ve iltihaplanmayı tetikleyerek kanser riskini artırdığını belirtti. Araştırmanın sonuçları 'Science Direct' adlı internet sitesinde yayımlandı.
29 Mayıs 2024

Son yapılan araştırmalar, meme kanserinin özellikle 20 ile 49 yaş arasındaki kadınlarda artış gösterdiğini ve bu kanser türünün giderek daha genç yaşlarda görüldüğünü ortaya koyuyor. ABD'de yapılan bir çalışma, 2000'den 2019'a kadar meme kanseri görülme sıklığının yılda yüzde 0,79 oranında arttığını ve özellikle 2016'dan sonra bu artışın daha da belirginleştiğini gösteriyor. Risk faktörleri arasında genetik mutasyonlar, ailede meme kanseri öyküsü, ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmak, az sayıda çocuk doğurmak, emzirmemek, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı gibi etmenler bulunuyor. Erken teşhis için 40 yaşından itibaren mamografi ve riskli gruplarda meme ultrasonu öneriliyor.
20 Şubat 2024
İşaretlediklerim