Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

Rahmi Turan, Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıların bilim dışı uygulamalar ve Merkez Bankası Başkanlarının görevden alınmaları sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi ve rasyonel politikalara dönüş vurgusu yapmasına rağmen, beklenen iyileşmelerin gerçekleşmediğini ifade ediyor. Turan, devletin savurganlığının devam ettiğini, yerel seçimler için büyük harcamalar yapıldığını ve ekonomideki sorunların çözülmediğini eleştiriyor.
4 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'deki bir mitingde halka hatalarını dile getirmeleri çağrısında bulundu. Ancak Rahmi Turan, ülkede gerçeklerin dile getirilmesinin riskli olduğunu, çünkü 'Cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla çok sayıda insanın cezaevinde olduğunu ve rekor düzeyde dava açıldığını belirtiyor. 2022 yılında 16,753 kişi bu iddia ile yargılanıyor. Turan, Erdoğan'ın gerçekten hatalarını düzeltmek istiyorsa, avukatlarına dava açmama talimatı vermesi gerektiğini savunuyor.
16 Mart 2024

Rahmi Turan, yeni bir anayasa yapmanın, mevcut anayasanın uygulanmaması durumunda faydasız olacağını belirtiyor. Yazısında, işçi hakları, emekli ve asgari ücretli maaşları, kamu israfı, tarım destekleri gibi konulara değinerek, bu sorunların çözülmesinin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, adalet, hukuk ve demokrasi eksikliklerine dikkat çekerek, ayrılık ve gerginlik yaratan politikaların terk edilmesi gerektiğini savunuyor.
4 Mayıs 2024

Rahmi Turan, AKP'nin ekonomik sorunlar, enflasyon, eğitimdeki bozulmalar ve yolsuzluklar gibi birçok alanda başarısız olmasına rağmen iktidarda kalmayı başardığını belirtiyor. Bu durumu CHP'nin pasif muhalefetine bağlayan Turan, CHP'nin yerel seçimlerde birinci parti olmasına rağmen etkili bir muhalefet yapamadığını vurguluyor. Turan, CHP'nin iktidarı zorlaması gerektiğini ve erken seçim için baskı yapmasının önemini dile getiriyor.
19 Haziran 2024

Rahmi Turan, 31 Mart seçimlerinin ardından Türkiye'nin ekonomik durumunun daha da kötüleşebileceğini öne sürüyor. İktidarın 2028 yılına kadar seçim endişesi olmadan hareket edeceğini ve bu süreçte enflasyon, fiyatlar ve vergilerdeki artışların halkın bütçesinde derin yaralar açabileceğini belirtiyor. Turan, iktidarın savurgan politikalarının devam edeceği ve halktan yeni vergilerle fedakarlık beklenmeye devam edileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
9 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'den çıkış harçlarının 150 liradan 3000 liraya çıkarılmasını ve kira gelirlerinden yüzde 20 vergi alınmasını eleştiriyor. Turan, bu uygulamaların vatandaşları ekonomik olarak zor durumda bırakacağını ve adaletsiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, 10 milyonu aşkın sığınmacının ülkeye bedava girdiğini belirterek, hükümetin vergi politikalarını ve sığınmacı sorununu ele alıyor.
23 Haziran 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının yapısal olduğunu ve radikal ekonomik değişim gerektiğini belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ataması sonrası yatırımcılarda iyimserlik oluştuğunu ancak bu atamaların gerçekten ekonomik problemlere çözüm getirmek için mi yoksa başka nedenlerle mi yapıldığının belirsiz olduğunu ifade etti. Acemoğlu, Türkiye'nin potansiyelini gerçekleştirmek için kurumsal reformların ve teknoloji, eğitim, işçi üretkenliğine yatırımın önemine dikkat çekti ve düşük kaliteli büyümenin devam etmesinin tehlikelerini vurguladı.
16 Haziran 2023

Altan Öymen, Türkiye'nin son seçim sonuçlarının ülkenin yeniden demokratikleşme sürecine giriş yapabileceğini belirtiyor. Öymen, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, tek bir kişinin elinde toplanan yetkiler nedeniyle, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu olumsuz etkilediğini ve demokrasinin temel unsurlarının işlemesini engellediğini ifade ediyor. Yazıda, seçim sonuçlarının memnuniyet verici olduğu ancak demokratikleşme sürecinin devamının önemine vurgu yapılıyor.
3 Nisan 2024

Rahmi Turan, iktidarın yıllardır savunduğu 'en az 3 çocuk' politikasının, halkı ekonomik zorluklar nedeniyle bir çocuk bile yapamaz hale getirdiğini belirtti. Genç ailelerin derin yoksulluk içinde olduğunu ve çocuklarına nasıl bakacakları konusunda endişe duyduklarını ifade etti. Eğitim sisteminin niteliksiz müfredatla çöktüğünü ve özel okulların yüksek maliyetlerinin aileleri zor durumda bıraktığını vurguladı. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyonu düşürme çabalarının yoksulluğu daha da artırdığını iddia etti.
28 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de Kürtçenin hala TBMM'de 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanmasını ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesini ele alıyor. 16 yıl önceki basın taramalarında da aynı sorunun gündemde olduğunu belirten Altan, Kobani Davası'nın sonuçlarının Türkiye'yi sarstığını ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırıldığını vurguluyor. Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor.
23 Mayıs 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, Antalya Diplomasi Forumu'nda yaptığı konuşmada, 'Big Tech' olarak bilinen büyük teknoloji şirketlerinin büyük miktarda bilgi ve veri biriktirdiğini ve bu sayede kamuoyu ve seçimlere dahi etki edebilecek güce sahip olduğunu ifade etti. Doğan, küresel ticaretin ve ekonominin yapısal bir değişim içinde olduğunu, teknoloji gelişiminin ve yaratımının tüm ülkelere açık olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, teknolojiye yeni girenler ve küçük ülkeler için adil bir rekabet ortamının sağlanmasının önemine dikkat çekti.
3 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, milletin seçimde eski sisteme dönüş önerilerini reddettiğini belirterek parlamenter sistem tartışmalarının sona erdiğini ifade etti. Erdoğan, hükümetin hedeflerine hızla ilerleyeceğini, ekonomiyi güçlendirecek kadroları oluşturduklarını ve kadın hakları konusunda muhalefetin iddialarının asılsız olduğunu vurguladı. Ayrıca asgari ücret komisyonunun görüşmelere başladığını ve engelli ile yaşlı aylıklarının bayramdan önce ödeneceğini duyurdu.
14 Haziran 2023

Arslan Bulut, Türkiye'nin bilinçli olarak kötü yönetildiğini ve AKP iktidarının sorunların sebeplerini ortadan kaldırmak yerine sonuçların konuşulmasını engellemek için yasal önlemler aldığını iddia ediyor. Bulut, başıboş köpek sorununun çözülmesi için yasa hazırlandığını ancak sokak köpeği sayısının 10 milyona ulaşana kadar hiçbir şey yapılmadığını belirtiyor. Ayrıca, ülkenin başıboş bırakıldığını ve milyonlarca insanın sınırları rahatça geçtiğini ifade ediyor. Bulut, iktidarın kontrollü kaos yaratarak rejimi değiştirmek için zemin hazırladığını öne sürüyor.
25 Mayıs 2024

MIT'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri kazanmasını beklenmedik bulduğunu belirtti. Türkiye ekonomisinin 90'lara geri döndüğünü önceki açıklamalarında ifade eden Acemoğlu, Türkiye'nin demokrasi ve ekonomi alanlarında iki büyük tehditle karşı karşıya olduğunu söyledi. Eski bakan Mehmet Şimşek'in ekonominin başına geçirilmesinin olumlu olabileceğini ancak Erdoğan'ın politikalarının etkisinde kalırsa sınırlı bir etki yaratacağını ifade etti. Acemoğlu, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye dönmesi için farklı bir politika ve kurumsal ortamın gerekliliğine vurgu yaptı.
3 Haziran 2023

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, AKP döneminde gerçekleştirilen özelleştirmeleri eleştirdi ve İYİ Parti'nin iktidara gelmesi halinde bu konuda adımlar atacaklarını ifade etti. Yılmaz, Türk Telekom özelleştirmesini örnek göstererek, stratejik sektörlerdeki satışlar ve usulsüzlüklerin yargıya taşınacağını, kamu bankalarının verdiği standartlara uygun olmayan kredilerin inceleneceğini ve kamu bankalarının asli görevlerine döneceğini belirtti. Ayrıca, Türk Telekom'un özelleştirilmesi süreci ve sonrasında yaşanan kredi sorunlarına değinildi. Ali Babacan'ın geçmişteki ekonomi kurmayı olarak bu özelleştirmelerde rolü olduğu ve Babacan'ın savunmasına da yer verildi.
28 Mart 2023

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024
İşaretlediklerim