Antibiyotiklere karşı gelişen direnç, her yıl 700 bin insanın ölümüne yol açıyor ve 2050 yılında bu sayının 10 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye, antibiyotik direnci ve kullanımında OECD ülkeleri arasında yüksek oranlara sahip. Uzmanlar, antibiyotik direncini sessiz ve sinsi bir pandemi olarak nitelendiriyor ve bu durumun sağlık sistemlerine yıllık 29 milyar dolar maliyeti olduğunu belirtiyor. Antibiyotiklerin yanlış veya gereksiz kullanımı, dozaj talimatlarına uyulmaması, tarım ve hayvancılıkta kullanımı ve kötü hijyen uygulamaları direncin artmasına neden oluyor. Yeni antibiyotik geliştirme süreci maliyetli ve zor olduğu için, mevcut antibiyotiklerin etkin kullanımı ve dirençle mücadelede uluslararası işbirliği gerekiyor.
18 Kasım 2023

Sağlık yetkilileri, bel soğukluğuna neden olan bakterilerin antibiyotiklere karşı giderek direnç kazandığını tespit etti. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), 2022 yılına ilişkin raporunda, gonore izolatlarının antibiyotik siprofloksasine karşı direncinin arttığını belirtti. Bu durum, mevcut tedavi seçeneklerinin etkinliğini tehlikeye atabilir ve yeni tedavi seçenekleri bulunana kadar önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturabilir. Daha fazla gözetim ve tedavi kılavuzlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi tavsiye edildi.
11 Haziran 2024

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, 2021'de her 4,4 saniyede bir çocuk veya genç ölümü gerçekleşti ve bu trend devam ederse 2030'a kadar 59 milyon çocuk ve genç ölebilir. 5 yaş altı çocuk ölümleri dünya genelinde yüzde 50 azalırken, 5-24 yaş arası ölüm oranlarında yüzde 36, ölü doğum oranlarında ise yüzde 35 düşüş yaşandı. Sahra Altı Afrika ve Güney Asya, çocuk ölümlerinin en yoğun yaşandığı bölgeler olarak belirlendi. UNICEF ve DSÖ yetkilileri, temel sağlık hizmetlerine yapılan yatırımların ve siyasi iradenin önemine dikkat çekti.
10 Ocak 2023

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

The Lancet Public Health dergisinde yayımlanan bir rapora göre, Avrupa'da 2100 yılında aşırı sıcaklardan kaynaklı ölümlerin günümüze oranla beş kat artması bekleniyor. Avrupa Birliği Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi'nin (JRC) raporu, 27 AB ülkesi ile Britanya, İsviçre ve Norveç'teki hava sıcaklıklarının etkilerini analiz etti. Raporda, özellikle Avrupa'nın güney bölgelerinde, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Malta'da sıcaklık kaynaklı ölümlerin beş kata kadar artabileceği belirtildi. Uzmanlar, aşırı sıcak havanın aşırı soğuk havaya oranla daha az öldürücü olduğu görüşüne katılmadıklarını vurguladı.
22 Ağustos 2024

The Lancet dergisinde yayınlanan 'Küresel Hastalık Yükü 2021' araştırması, Covid-19 pandemisinin 2019-2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini bir yıl altı ay azalttığını ortaya koydu. Bu durum, 1950'den bu yana yaşam süresindeki ilk düşüş olarak kaydedildi. Araştırma, pandeminin yaklaşık 16 milyon insanın ölümüne yol açtığını ve pandemi döneminde ölümlerin ortalama yüzde 5,1 arttığını belirtti. Ayrıca, dünya nüfusunun yaşlanması ve bu değişimin sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
13 Mart 2024

University College London öncülüğünde hazırlanan ve 114 uluslararası uzmanın katkıda bulunduğu Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım Raporu'na göre, küresel sıcaklık artışının devam etmesi halinde yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 370 oranında artabileceği belirtiliyor. Rapor, fosil yakıtlara yapılan yatırımların arttığını ve hükümetlerin fosil yakıtları teşvik etmeye devam ettiğini gösteriyor. Uzmanlar, eylemsizliğin insan hayatı üzerinde büyük maliyetlere yol açacağı konusunda uyarıyor ve politikacıların kararlarının insan ve diğer canlı türleri için hayati önem taşıdığını vurguluyor.
15 Kasım 2023

Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü, 2023 yılında dünya genelinde 8,2 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konulduğunu ve bunun 1995'ten bu yana en yüksek sayı olduğunu açıkladı. Tüberküloza bağlı ölümlerde ise art arda iki yıl düşüş gözlendi. Kovid-19 salgınının neden olduğu aksaklıkların ardından tüberkülozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda yeniden ilerleme kaydedildi. Ayrıca, Afrika'da M çiçeği virüsüne karşı aşılamalar devam ediyor.
1 Kasım 2024

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu (LSHTM) ve Avrupa Birliği Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından yapılan araştırmaya göre, etkili iklim politikaları uygulanmazsa 2100 yılına kadar sıcaklığa bağlı ölümler üç katına çıkabilir. Araştırma, özellikle Avrupa'nın güney bölgelerinde yaşayanların aşırı sıcaklardan daha fazla etkileneceğini ve yaşlı nüfusun artmasıyla bu ölümlerin daha da artacağını öngörüyor. Sanayi Devrimi öncesi ortalamaya kıyasla sıcaklıkların 3 derece artması durumunda, her yıl 55 binden fazla kişinin sıcaklığa bağlı ölebileceği belirtiliyor.
22 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü, tüberkülozun 2023 yılında Covid-19'u geride bırakarak en ölümcül bulaşıcı hastalık haline geldiğini açıkladı. 2023'te yaklaşık 8.2 milyon kişiye tüberküloz tanısı konulurken, toplam vaka sayısı 10.8 milyona ulaştı. DSÖ, hastalığın düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğunlaştığını ve bu ülkelerin ciddi fon eksiklikleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, tüberkülozun ilaçlara dirençli formunun hala büyük bir halk sağlığı krizi oluşturduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hipertansiyon ve etkisine ilişkin ilk raporunu yayımladı. Rapora göre, hipertansiyon dünya genelinde her üç yetişkinden birinde görülüyor ve bu hastalığa sahip her beş kişiden dördü yeterince tedavi edilmiyor. Hipertansiyonla yaşayan kişi sayısı, 1990-2019 yılları arasında ikiye katlanarak 650 milyondan 1,3 milyara çıktı. Ülkeler hipertansiyonla mücadelenin kapsamını genişlettiği takdirde 2023-2050 arasında 76 milyon ölümün önlenebileceği belirtiliyor.
19 Eylül 2023

Türkiye'de yılda 4 milyon ton pestisit kullanılıyor ve bu durum hem insan sağlığını hem de çevreyi olumsuz etkiliyor. Pestisitler, tarım zararlılarıyla mücadele amacıyla kullanılıyor ancak suyu, toprağı ve havayı kirletiyor. Dünyada her yıl 385 milyon pestisit zehirlenmesi vakası kaydediliyor ve 11 bin kişi hayatını kaybediyor. Pestisit kullanımı azalacağı yerde artıyor ve bu durum, üreticilerin daha çok ürün alma hırsı nedeniyle oluyor. Pestisitlerin tek kazanan tarafı ise üretici şirketler. Türkiye'de yasak olan pestisitler, ihraç edilen ürünlerde saptanıyor ve geri gönderiliyor.
12 Ekim 2023

ABD'deki Oregon Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, dünyanın 2023 yılında iklim değişikliğiyle bağlantılı aşırı koşullara maruz kaldığını ortaya koydu. Araştırmanın başyazarı Dr. William J. Ripple, küresel sıcaklıklardaki her 0,1 derecelik artışın milyonlarca insanın ölümüne yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu. BioScience dergisinde yayımlanan raporda, rekor sıcaklıklar ve buzul seviyelerindeki düşüş gibi aşırılıklar sıralandı. Ripple, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve ormanların korunması gibi acil adımların atılması gerektiğini vurguladı.
27 Kasım 2023

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF, 2024'ün ilk üç ayında DSÖ Avrupa Bölgesi'ndeki 53 ülkenin 45'inde 56 bin 634 kızamık vakası ve dört ölüm bildirildiğini açıkladı. 2023 boyunca 41 ülkeden 61 bin 70 vaka ve 13 ölüm rapor edilmişti. Kızamık vakalarının artışında, COVID-19 salgını sırasında kaçırılan rutin aşıların ve yavaş iyileşmenin etkili olduğu belirtildi. Aşılanmamış kişilerin büyük risk taşıdığı ve ülkelerin virüsün yayılmasını önlemek için proaktif olması gerektiği vurgulandı.
28 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya nüfusunun yarısının dang humması virüsüne yakalanma riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. DSÖ'nün tropikal hastalıklarla ilgili biriminin direktörü Raman Velayudhan, 2000-2022 döneminde dang humması vakalarında sekiz kat artış olduğunu belirtti. Dang hummasıyla ilgili vakaların yüzde 80'inin semptomsuz olduğunu vurgulayan Velayudhan, bu virüse karşı sadece Sanofi Pasteur'in aşı geliştirdiğini ve aşının yaklaşık 20 ülkede kullanılmak üzere tescil edildiğini söyledi. Dang hummasından kaynaklanan ölümlerin yılda 40 ila 70 bin arasında tahmin edildiğini belirtti.
21 Temmuz 2023

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel aşılamaların son 50 yılda yaklaşık 154 milyon hayat kurtardığını belirtti. Ghebreyesus, çiçek hastalığının ortadan kaldırılması ve kızamık, zatürre gibi hastalıkların önlenmesinde aşıların büyük rol oynadığını vurguladı. Ayrıca, DSÖ'nün Genişletilmiş Aşılama Programı (EPI) sayesinde dünya genelinde çocukların yüzde 84'üne difteri, tetanos ve boğmacaya karşı aşı yapıldığını ifade etti. DSÖ, aşılamaları desteklemek için 'İnsanca Mümkün' adlı bir kampanya başlattı.
25 Nisan 2024

Sağlık Bakanlığı, 2024 yılında altı kişide Batı Nil virüsü enfeksiyonu tespit edildiğini açıkladı. Anadolu ve Avrupa yakasındaki hastanelerde toplam 13 hasta menenjit ve ensefalit nedeniyle tedavi gördü. Virüsle enfekte olanların sayısının 2-3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bakanlık, hastaların takip ve tedavilerinin sürdüğünü ve gerekli çalışmaların yapıldığını belirtti.
22 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, 2023 yılında dünya genelinde kızamık vakalarının yüzde 20 arttığını ve toplamda 10,3 milyon vakaya ulaşıldığını bildirdi. Yetersiz aşılama oranlarının salgınlara neden olduğu belirtilirken, 22 milyondan fazla çocuğun ilk doz aşıyı kaçırdığı ve çocukların yüzde 74'ünün ikinci dozu alamadığı vurgulandı. Kızamık salgınlarının Amerika kıtası hariç tüm bölgeleri etkilediği ve özellikle Afrika bölgesinde büyük salgınların yaşandığı ifade edildi.
15 Kasım 2024

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yayımlanan verilere göre, 2021 yılında intihar sebepli ölümler 48 bin 183'e yükseldi. 2001 yılında 10,7 olan yüz bin kişi başına düşen intihar sebepli ölüm oranı, 2018'de 14,2'ye çıktıktan sonra 2020'de 13,5'e geriledi ve 2021'de tekrar 14,1'e yükseldi. Kadınlarda ve erkeklerde farklı yaş gruplarında intihar sebepli ölüm oranlarında artışlar gözlemlendi.
13 Nisan 2023
İşaretlediklerim