Colorado Boulder Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek yağlı diyetlerin bağırsak bakterilerini bozarak kaygıyı artırabileceğini ortaya koydu. Araştırma, ergen fareler üzerinde yapıldı ve yüksek yağlı diyetle beslenen farelerin bağırsak bakterilerinde önemli bir dengesizlik ve beyinlerinde kaygı ile ilişkili genlerin daha yüksek ekspresyonu gözlemlendi. Bu bulgular, diyet, bağırsak sağlığı ve zihinsel refah arasındaki karmaşık ilişkiyi vurguluyor.
21 Haziran 2024

Yeni bir araştırma, düzenli balık yağı takviyesi kullanımının sağlıklı bireylerde inme ve kalp hastalığı riskini artırabileceğini ortaya koydu. Britanya’daki Biobank biyomedikal veri tabanında 40 ile 69 yaş arasındaki 415 binden fazla kişinin sağlık verileri analiz edildi. Araştırma, kalp rahatsızlığı bulunmayan kişilerde balık yağı takviyesinin ritim bozukluğu ve inme riskini artırdığını gösterdi. Bu bulgular, balık yağı takviyesinin sadece kalp rahatsızlığı olan bireyler için faydalı olabileceğini işaret ediyor.
22 Mayıs 2024

Apple Kadın Sağlığı Araştırması'na göre, menarş olarak bilinen ilk adet dönemine giriş yaşı giderek düşüyor ve adet döngüsünün düzenli hale gelmesi için gereken süre artıyor. Bu eğilim, özellikle ırksal azınlıklar ve düşük sosyoekonomik kökenden gelenler arasında belirgin. Çocukluk çağı obezitesi, beslenme kalıpları, psikolojik stres ve çevresel faktörler bu değişimlerin ardındaki başlıca nedenler olarak öne çıkıyor. Bu durum, sağlık eşitsizliklerini artırarak daha iyi halk sağlığı politikaları ve araştırmalarının önemini vurguluyor.
6 Haziran 2024

Genital estetik ameliyatları, özellikle labioplasti ve vajinoplasti, dünya genelinde ve Türkiye'de artış gösteriyor. Bu artışın nedenleri arasında estetik kaygılar, fonksiyonel bozukluklar ve bireylerin psikolojik ihtiyaçları yer alıyor. Türkiye, bu alanda sağlık turizmi açısından da önemli bir destinasyon haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu tür ameliyatların sadece fiziksel değil, ruhsal ihtiyaçlar doğrultusunda da değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
17 Kasım 2024

Londra'dan Dr. Sermed Mezher, Instagram'da paylaştığı bir reel'de insan vücudunda nadir bulunan dört özelliği açıkladı. Bu özellikler arasında Eros yayı dudak tipi, gözleri isteyerek odaklamama yeteneği, iç sese sahip olmak ve fosfenler yer alıyor. Mezher, bu özelliklerin her birinin toplumda nadir görüldüğünü ve bazı insanların bu özelliklere sahip olabileceğini belirtti.
27 Temmuz 2024

Britanya'da düşünce kuruluşu Autonomy tarafından Haziran-Aralık 2022'de gerçekleştirilen dört günlük mesai düzeni denemesine 61 firma katıldı. Denemeye katılan firmaların %89'u bu çalışma düzenini sürdürmeye devam ederken, %51'i bunu kalıcı hale getirdi. Araştırma sonuçlarına göre, firmaların %82'si bu düzenin çalışanların zihinsel sağlığına olumlu yansıdığını, %50'si işten çıkma oranını azalttığını ve %32'si yeni işe alım süreçlerini iyileştirdiğini bildirdi. Çalışanların %96'sı kişisel yaşamlarına olumlu yansıdığını, %86'sı ise işte verimliliğinin arttığını belirtti.
23 Şubat 2024

İsveç'teki Lund Üniversitesinde yapılan bir araştırma, dövme yaptıran kişilerin lenf kanserine yakalanma riskinin yüzde 21 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırma, 2007-2017 yılları arasında lenf kanseri tanısı konulan 20 ila 60 yaşlarındaki 11 bin 905 kişinin verilerini inceledi. Araştırmacılar, dövme mürekkebinde bulunan kanserojen kimyasalların vücuda girdiğini ve iltihaplanmayı tetikleyerek kanser riskini artırdığını belirtti. Araştırmanın sonuçları 'Science Direct' adlı internet sitesinde yayımlandı.
29 Mayıs 2024

ABD'de yapılan bir araştırma, 26 hafta boyunca her gün bir avokado yemenin, katılımcıların Amerikalılar için beslenme kurallarına daha sıkı bağlı kalmasını sağladığını ortaya koydu. Araştırmaya 1.008 katılımcı dahil edildi ve bu kişilerin yaş ortalaması 50 idi. Avokado tüketen grup, sodyum, rafine tahıl ve ilave şeker tüketiminde olumlu değişiklikler yaşarken, aynı zamanda toplam protein tüketiminde de bir değişiklik gözlemlendi. Araştırma, diyetimize daha fazla işlenmemiş gıda eklemenin sağlıklı beslenmeyi teşvik etmenin bir yolu olduğunu vurguluyor.
10 Nisan 2024

Daha önce insan kanında, plasentada ve anne sütünde mikroplastikler keşfedilmişti. Son yapılan bir çalışmada, Çin'de evlilik öncesi sağlık değerlendirmeleri kapsamında test edilen tüm meni örneklerinde mikroplastik kirliliği bulundu. Araştırmacılar, mikroplastiklerin üreme sağlığı üzerindeki olası zararları konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Mikroplastiklerin insan vücudunda yaygın şekilde bulunması, çevresel kirliliğin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini gündeme getiriyor.
12 Haziran 2024

İsveç ve İsviçreli araştırmacılar tarafından yürütülen bir çalışma, yapay zeka programı ChatGPT'nin doktorlardan yaklaşık 10 kat daha hızlı tıbbi rapor hazırlayabildiğini ortaya koydu. Acta Orthopaedica dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, doktorlar ve ChatGPT tarafından doldurulan hastane taburcu kağıtları arasındaki farkı alanında uzman 15 kişilik bir heyet ayırt edemedi. ChatGPT, benzer kalitedeki bir raporu ortalama 2,9 dakikada hazırlarken, doktorlar için bu süre 27,8 dakika oldu. Uppsala Üniversitesi Hastanesi'nde ortopedi doktoru olan Cyrus Broden, yapay zekanın doktorların iş yükünü azaltabileceğini ve hastalara daha fazla zaman ayırma imkanı sunabileceğini belirtti.
29 Mart 2024

İsviçre'de yapılan ve Lancet'te yayınlanan bir araştırma, obezitenin 18 yeni kanser türüyle daha ilişkili olabileceğini ortaya koydu. Araştırma, 332 bin kanser hastasının verilerini inceleyerek, obezitenin baş ve boyun kanserleri, B hücreli lenfoma ve ince bağırsak kanseri gibi türlerle ilişkili olabileceğini belirtti. Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yüksel Ürün, kanserlerin %40'ının obeziteyle ilişkilendirilebileceğini ve obezitenin kanser hücrelerinin büyümesini kolaylaştırdığını ifade etti. Obeziteyle ilişkili insülin direnci ve diyabetin de kanser riskini artırdığı vurgulandı.
4 Kasım 2024

Journals of Gerontology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 1946-1964 yılları arasında doğan 'baby boomer' kuşağı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde doğanlara göre daha uzun yaşıyor ancak sağlık durumları daha kötü. Araştırma, Britanya, ABD ve Avrupa'da 50 yaş ve üzeri 100 binden fazla kişinin sağlık verilerini analiz etti. Baby boomer'ların obezite, tip 2 diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara daha erken yakalandığı tespit edildi. Bu durum, sosyal bakım taleplerinin artmasına ve hükümet harcamaları üzerinde büyük etkilere yol açabilir.
7 Ekim 2024

Geniş çaplı bir araştırma, çocukların yemek seçme alışkanlıklarının ebeveynlik tarzından ziyade genetik etkenlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Çocuk Psikolojisi ve Psikiyatri Dergisi'nde yayınlanan çalışmada, tek ve çift yumurta ikizlerinin beslenme alışkanlıkları karşılaştırıldı ve genetik faktörlerin etkisi belirlendi. Araştırma, yemek seçmenin 16 aylıkken yüzde 60 oranında genetik etkenlere bağlı olduğunu ve bu oranın 3 ile 13 yaş arasında yüzde 74'e yükseldiğini gösterdi.
28 Eylül 2024

Dünyanın en uzun boylu erkeği Sultan Kösen ve en kısa boylu kadını Jyoti Amge, Kaliforniya'da yeniden bir araya geldi. İki farklı kıtada yaşayan bu iki özel insan, altı yıl önce Mısır'da bir fotoğraf çekimi sırasında tanışmıştı. Sultan Kösen'in boyunun uzunluğu hipofiz bezlerinden kaynaklanan yüksek dozda büyüme hormonuna, Jyoti Amge'nin kısalığı ise genellikle gen mutasyonu veya akondroplazi hastalığına bağlanıyor. Bu buluşma, insan vücudunun farklılıklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
23 Şubat 2024

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, düzenli olarak yeterli uyku alan kişilerin kendilerini olduklarından yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini gösterdi. Araştırma, 18-70 yaş arası 429 kişi üzerinde yapıldı ve uykusuzluğun hissedilen yaş üzerindeki etkileri incelendi. Ayrıca, 'sabah kuşları' ile 'gece kuşları' arasında uykusuzluğa verilen tepkilerin farklı olduğu gözlemlendi. Araştırmanın sonuçları, uykunun insanların kendilerini kaç yaşında hissettiklerine dair önemli bir etkiye sahip olduğunu ve daha genç hissetmenin sosyal ve fiziksel aktiviteye katılımı artırabileceğini ortaya koydu.
27 Mart 2024

Bilim insanları, kısa ve uzun yürüyüşler sırasında oksijen ve enerji ihtiyacını ölçmek için gönüllülerle testler yaptı. Araştırma, kısa süreli yürüyüşlerin daha fazla oksijen tükettiğini ve dolayısıyla daha fazla enerji harcadığını ortaya koydu. Bu bulgular, özellikle hareketsiz bireyler için kısa yürüyüşlerin ve merdiven çıkmanın yararlarını vurguluyor. Araştırma, fiziksel aktiviteyi teşvik eden programların daha kapsayıcı hale getirilmesine yardımcı olabilir.
16 Ekim 2024

Bilim insanları, solaklığın genetik kökenlerini araştıran yeni bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışma, nadir genetik varyantların solaklıkta önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Özellikle TUBB4B adlı bir gendeki nadir varyantların, solaklarda sağ elini kullananlara göre 2,7 kat daha yüksek oranda bulunduğu tespit edildi. Bu bulgular, solaklık ile vücudun sol-sağ farklılaşması arasında bir bağlantı olabileceğini düşündürüyor.
26 Mayıs 2024

Hindistan’ın doğusundaki Andaman Adaları’nda bulunan Charles Darwin kurbağalarının baş aşağı durarak çiftleşip yumurta bıraktığı keşfedildi. Delhi Üniversitesi, Hindistan Zooloji Araştırması, Harvard Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi’nden bir grup biyolog, muson yağmurları sırasında üç yıl boyunca bu kurbağaların üreme sürecini inceledi. Araştırma, bu türün çevreyle nasıl etkileşime girdiğini ve türünü sürdürmesi için hangi yaşam alanlarının gerektiğini anlamak açısından önemli bulgular sundu. Çalışma ayrıca, baş aşağı çiftleşmenin saldırgan bekar erkeklerin çiftleşen çifti yerinden ederek yumurtlamayı engellemesini önlemek için evrimleştiğini öne sürüyor.
29 Temmuz 2024

Osman Müftüoğlu, egsozomların çoğu kişi tarafından bilinmediğini ve sağlık alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Egsozomların, hastalıklardan korunmada ve hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek doğal biyolojik araçlar ve ilaçlar olabileceğini belirtiyor. Bu moleküllerin olağanüstü biyolojik güçlerinin tam olarak anlaşılması durumunda, sağlık alanında devrim yaratabileceklerini ifade ediyor.
18 Mayıs 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024
İşaretlediklerim