Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın seçimlerden önce faizleri düşük tutarak ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle rezervleri erittiğini, ancak şimdi kur düşmesini önlemek amacıyla döviz aldığını bildirdi. 2023 genel seçimlerinden önce uygulanan bu politika, seçimlerden sonra yeni ekonomi yönetimi tarafından rafa kaldırılmıştı. Ancak, yılbaşından itibaren 30 milyar dolarlık bir satış gerçekleştirildiği kaydedildi. Son iki günde ise Merkez Bankası'nın tam tersi bir yönde hareket ederek döviz alımı yaptığı belirtildi.
4 Nisan 2024

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, bankanın seçim öncesinde uyguladığı ve rezervleri eriten döviz satış politikasının aksine, son iki gündür döviz alımı yaptığını duyurdu. Bu değişiklik, kurun düşmesini önlemek amacıyla yapıldı. Seçimden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın isteğiyle faizler düşük tutulmuş ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Yeni ekonomi yönetimi bu uygulamayı seçimden sonra rafa kaldırmış, ancak yılbaşından itibaren 30 milyar dolarlık bir satış gerçekleşmişti.
4 Nisan 2024

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara'ya göre, kurun baskılanması amacıyla 2023 yılı başından itibaren 10 milyar dolardan fazla rezerv kullanıldı. 2023 genel seçimlerinden önce de benzer bir yöntemle on milyarlarca dolar rezerv eritilmiş, ancak Türk Lirası'ndaki değer kaybı durdurulamamıştı. Mehmet Şimşek'in ekonominin başına geçmesiyle bu yönteme daha az başvurulmuştu, ancak Hakan Kara'nın Merkez Bankası verilerine dayanarak aktardığına göre, aynı taktiğe yine başvuruldu.
28 Şubat 2024

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın faiz oranını yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltmesini ve bu süreçte 20 milyar dolarlık döviz rezervinin kullanılmasını eleştirdi. Yılmaz, Ağustos'tan bu yana devam eden faiz artırımı trendinin geçen ay sona erdiğini ve bu dönemde döviz baskısını azaltmak için büyük miktarda rezervin kullanıldığını belirtti. Ayrıca, faiz artışının siyaset kurumuna rağmen gerçekleştiğini ve Merkez Bankası'nın bu kararlı tutumunun takdir edilmesi gerektiğini ifade etti, ancak siyasi liderlerin olumsuz tutumlarının tüm çabaları boşa çıkarabileceğini de vurguladı.
21 Mart 2024

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın bankacılarla yaptığı toplantı sonrasında döviz rezerv satışlarının sona erdiğini belirtmesine karşın, kamu bankalarının Türk Lirası'nı desteklemek amacıyla yaklaşık 1 milyar dolar sattığı rapor edildi. Bu durum, piyasaların güven arayışı içinde olduğu bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz karşıtı tutumuna rağmen, Merkez Bankası faiz oranlarını %15'e yükseltmişti, ancak piyasa bu artışı yeterli bulmamıştı.
3 Temmuz 2023

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın göreve atanmasının ardından, Merkez Bankası faizi 6,5 puan artırarak yüzde 15'e çekti. Ancak bu artış piyasa beklentilerinin altında kaldığı için döviz kurlarında ters tepki görüldü ve dolar/TL kuru yeni bir rekor kırarak 25,46 seviyesine ulaştı. Ekonomist Tunç Şatıroğlu ve eski Merkez Bankası başekonomisti Hakan Kara, beklenti yönetiminin yetersizliğini eleştirerek, eski Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal'ın göreve geri dönmesi çağrısında bulundu.
23 Haziran 2023

Eski Ziraat Bankası yöneticisi Şenol Babuşcu, Merkez Bankası'nın bankaların satabileceği günlük döviz miktarına limit getirdiğini açıkladı. Bu karar, Türk Lirası'nın değer kaybının hızlandığı ve doların 20 TL'ye yaklaştığı bir dönemde geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirme kararının ardından TL'nin değer kaybı hızlanmış ve Merkez Bankası döviz artışını engellemek için rezervlerini eritmişti.
17 Nisan 2023

Bloomberg HT'nin gerçekleştirdiği ankete katılan 25 kurum, Merkez Bankası'nın bu ayki toplantısında politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit tutacağını öngörüyor. Kurumların 2024 sonu için faiz beklentisi ise yüzde 30 ile 45 arasında değişiyor, ortalama beklenti yüzde 40. Türkiye ekonomisi, düşük faiz politikası nedeniyle krize girmiş ve bu durumdan çıkış için Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi piyasa tarafından olumlu karşılanan isimler göreve getirilmişti. Merkez Bankası, son olarak faizi yüzde 45'e yükseltmiş ve Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, Şimşek ve Erkan Batı ve Körfez yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardı.
20 Şubat 2024

Ekonomist Atilla Yeşilada, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin azaldığını ve bu durumun seçim sonrasında vatandaşların bankalardan döviz çekimine kısıtlamalar getirilmesine yol açabileceğini belirtti. Merkez Bankası'nın 'arka kapı' satışlarıyla döviz kuru stabilizasyonu yapmaya çalıştığı ve net döviz rezervlerinin son bir buçuk ayda 12,5 milyar dolar azaldığı ifade edildi. Yeşilada, bankaların şirketlere ve vatandaşlara döviz satışında zaten kısıtlamalar uyguladığını ve bu durumun gelecekte daha da sıkılaşabileceğini öne sürdü.
6 Mayıs 2023

2023 genel seçimlerinden önce düşük faiz politikası izleyen ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle rezervlerini eriten Merkez Bankası, seçimden sonra döviz alımına başladı. Bu süreçte Merkez Bankası'nın rezervleri 51 milyar dolar arttı. Swap hariç net rezervler geçen hafta 9,5 milyar dolar iyileşerek eksi 14,1 milyar dolara yükseldi. Seçim öncesinde bu rezervler eksi 65,5 milyar dolarla rekor düşük seviyedeydi.
20 Mayıs 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir durumdu ve Para Politikası Kurulu'nun geçen ayki toplantısında 'gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı' belirtilmişti. Merkez Bankası Haziran 2023'ten bu yana faiz artırımı gerçekleştiriyordu. Türkiye ekonomisinin döviz ihtiyacı devam ederken, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi isimlerin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve yabancı yatırımları çekme çabaları sürüyor.
22 Şubat 2024

Türkiye'de seçimlerin ardından ekonomik durumun nasıl iyileştirileceği tartışılmaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ekonomi yönetimine getirmeyi düşünüyor. Uzmanlar, Türkiye'nin ekonomik politikalarının risk taşıdığını ve zorlu önlemler gerektirebileceğini belirtiyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri negatif bölgeye düşmüş durumda. Analistler, faiz oranlarını yükseltmek veya Türk Lirası'nın değer kaybına izin vermek arasında bir seçim yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, Şubat ayındaki depremlerin ekonomi üzerindeki etkisi ve hükümetin faiz oranlarını yükseltme zorunluluğu da gündemde.
31 Mayıs 2023

Merkez Bankası (MB), 2023 genel seçimlerinden sonra hızla rezerv biriktirerek swap hariç net rezervlerini dört yıl sonra ilk kez pozitife taşıdı. Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın isteğiyle düşük tutulan faizler ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Ancak seçimden sonra döviz alımı hızlanarak bu haftanın ilk dört gününde 5,3 milyar dolar toparlanma sağlandı. Swap hariç net rezervler Mart 2020'den bu yana ilk kez pozitif bölgeye geçti.
31 Mayıs 2024

2023 seçimlerinin ardından Türkiye'de sürdürülemez hale gelen ekonomi politikaları nedeniyle yeni bir ekonomi yönetimi ve anlayışına geçiş yapıldı. Son dönemde faiz oranları hızla yükselerek %50'ye ulaştı ve Merkez Bankası'nın fonlama bantları %53'e kadar genişletildi. Bu süreçte, dolar kuru ile faiz oranları arasındaki ilişki değişim gösterdi; faiz oranları, son artışla birlikte dolar kurunu geçti. Gelecekte faiz ve dolar arasında yeni boşluklar oluşup oluşmayacağı belirsizliğini koruyor.
26 Mart 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılının ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 9 olarak sabit bıraktı. 2022 Kasım ayında faiz indirim döngüsünün sonlandırıldığı açıklanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşük faiz ve yüksek kur politikasını benimseyen 'yeni ekonomik model' çerçevesinde, ihracatın artırılması ve cari fazla ile döviz bolluğu yaratılarak kurların ve enflasyonun düşürülmesi hedeflenmişti, ancak bu beklentiler karşılanamadı.
19 Ocak 2023

Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, ekonomi ve piyasa uzmanları seçim sonuçlarının Türkiye ekonomisine etkisini değerlendirdi. Uzmanlar, faiz oranlarının düşük kalacağını, enflasyonun yüksek olacağını ve Türk Lirası'nın değer kaybının devam edeceğini öngörüyor. Bazıları, yeni kabine ve ekonomi ekibinin açıklanmasını beklerken, diğerleri yabancı yatırımcılar için olumsuz bir tablo çiziyor ve mevcut ekonomi politikalarının sürdürülemez olduğunu belirtiyor. Ayrıca, döviz rezervlerinin tükenmemesi için politika değişikliklerinin gerekebileceği ifade ediliyor.
29 Mayıs 2023

Reuters anketine göre Merkez Bankası (MB) faizi kasıma kadar yüzde 50’de sabit tutacak. Ankete katılan 16 kişinin tamamı, MB'nin eylülde faizi sabit tutmasını bekliyor. Ekonomistler, MB'nin faiz indirimine ekimden itibaren ya da gelecek yıl sonuna kadar başlamasını öngörüyor. Türkiye ekonomisinde döviz ihtiyacı sürerken, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi isimler ekonomiyi toparlamak için göreve getirilmişti.
13 Eylül 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 50'de sabit tutma kararı aldı. Bu karar, 28 Mayıs 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yapılan 4 bin 150 baz puanlık artışın ardından, nisan ayından bu yana faizde değişiklik yapılmaması eğilimini sürdürdü. Piyasa beklentileri de faizin sabit tutulacağı yönündeydi. Bu karar, ekonomik istikrar ve enflasyonla mücadele çerçevesinde değerlendiriliyor.
21 Kasım 2024

Ozan Gündoğdu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçim öncesinde döviz rezervlerini kullanarak döviz kurunu kontrol altında tutmaya çalıştığını ve bu durumun ekonomik güveni sarsabileceğini belirtiyor. Gündoğdu, mevcut politik sistemin, tek bir kişinin endişelerine odaklanması nedeniyle ekonomik kurumların uzun vadeli hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığını savunuyor. Yazara göre, ekonominin düzelmesi için politik düzenin değişmesi gerekmektedir.
20 Mart 2024
İşaretlediklerim