Şeref Oğuz, iktidarın muhalefet belediyelerini zor durumda bırakmak için çeşitli engeller çıkardığını iddia etti

Şeref Oğuz, iktidarın muhalefet belediyelerini zor durumda bırakmak için çeşitli engeller çıkardığını iddia etti ile benzer, 5 olumlu, 46 olumsuz, ve 25 önemli olmak üzere, toplam 100 olay izlendi.

CHP Ekrem İmamoğlu AKP İstanbul Tayyip Erdoğan Erdoğan Özgür Özel Şeref Oğuz Kemal Kılıçdaroğlu İYİ Parti MHP Mehmet Şimşek AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hatay Ankara Merkez Bankası SGK Kılıçdaroğlu İstanbul Barosu Recep Tayyip Erdoğan İmamoğlu İçişleri Bakanlığı PKK İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kahramanmaraş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Abdulkadir Selvi
CHP Ekrem İmamoğlu AKP İstanbul Tayyip Erdoğan Erdoğan Özgür Özel Şeref Oğuz Kemal Kılıçdaroğlu İYİ Parti MHP Mehmet Şimşek AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hatay Ankara Merkez Bankası SGK Kılıçdaroğlu İstanbul Barosu Recep Tayyip Erdoğan İmamoğlu

Şeref Oğuz, hükümetin dar gelirli kesimden vergi alarak bütçe açığını kapatma çabalarını eleştirdi. Oğuz, zenginlerden vergi alınmadığını ve devletin gereksiz harcamalarına devam ettiğini belirtti. Ayrıca, tasarruf paketlerinin etkisiz kaldığını ve kamu harcamalarının arttığını vurguladı. Oğuz, bütçe açığının kayıt dışı ekonomiden elde edilecek gelirlerle kapatılması gerektiğini savundu.
24 Haziran 2024

Şeref Oğuz, kamu sektöründe gözlemlenen aşırı harcamaları ve lüks tüketimi eleştirerek, bu durumun sosyal barışı tehdit ettiğini belirtti. Maliye Bakanı Şimşek'in tasarruf amacıyla çıkardığı genelgenin, beklenenin aksine daha fazla harcama talebi yarattığını ifade etti. Oğuz, enflasyonla mücadelede samimiyetin, kamunun israf kalemlerini gözden geçirmesiyle başlaması gerektiğini vurguladı.
22 Şubat 2024

Şeref Oğuz, belediyelerin devraldığı borç yüklerini ele alarak, özellikle seçimlerden önce eski yönetimler tarafından yapılan tartışmalı harcamaları ve ihaleleri sorguluyor. İstanbul'un Sancaktepe ilçesindeki belediye binası inşaatı ve tefrişatı için oluşan 810 milyon liralık borç örneğini veriyor. Yeni belediye yönetimlerine, devraldıkları borçları gerçek piyasa değerleri üzerinden yeniden yapılandırma önerisinde bulunuyor. Bu sayede, haksız yere şişirilmiş borçların azaltılması ve adil bir ödeme planının oluşturulması hedefleniyor.
29 Nisan 2024

Şeref Oğuz, seçimlerin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve sadece söylemde kaldığını belirtiyor. Oğuz, popülist politikaların ve seçim ekonomisinin gereksiz olduğu bir dönemde bile ekonomik sorunlara çözüm bulunmadığını vurguluyor. Ayrıca, özel sektördeki 'bekle-gör' psikolojisinin de ekonomik durgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.
10 Haziran 2024

Şeref Oğuz, son seçim sürecinde ekonominin soğutulmaya çalışılmasının ve büyümeden taviz verilmemesinin zorluklarını ele alıyor. Heterodoks politikaların denendiğini ve bu politikaların ekonomik enkaz bıraktığını belirtiyor. Ortodoks politikaların benimsenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve işsizliğin artacağını öngörüyor. Oğuz, işsizliğin artması durumunda uygulanacak geçici çözümlerin yetersiz kalacağını ve yapısal reformların gerekli olduğunu vurguluyor.
16 Nisan 2024

Şeref Oğuz, hükümetin mali sıkıntılara çözüm olarak vergilerle oynamaya meyilli olduğunu belirtiyor. Yazısında, bütçe açığının büyük bir kısmının faiz ödemelerinden kaynaklandığını ve hükümetin bu durumu vatandaşa daha fazla vergi yükleyerek çözmeye çalıştığını ifade ediyor. Oğuz, 1 Nisan'dan sonra vatandaşlardan peşin vergi talep edilmesinin bir şaka olmadığını, ciddi bir mali yük olduğunu vurguluyor.
20 Şubat 2024

Şeref Oğuz, ekonomideki sıkıntıları aşma yolunda israfla mücadelenin önemine dikkat çekiyor. Kamuda ve özel sektörde israfın yaygın olduğunu belirten Oğuz, özellikle bütçe açığı, seçim ekonomileri ve popülizm gibi konuların israfı artırdığını ifade ediyor. Oğuz, kamuda basılı malzemelerin büyük bir israf kalemi olduğunu ve bu tür harcamaların ciddi tasarruf potansiyeli taşıdığını vurguluyor.
8 Temmuz 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'deki KOBİ'lerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve bu zorlukların kötü yönetimden kaynaklandığını belirtiyor. Oğuz, KOBİ'lere dayatılan çözümler yerine, onların faydasına odaklanılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, KOBİ'lerin belirsizlik ve küçülme dönemlerinde kârlılıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Oğuz, KOBİ'lerin yaşatılmasının ekonominin yaşaması için önemli olduğunu ifade ediyor.
17 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcıyı çekebilmesi için önce içerdeki yatırımcıyı ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yerli yatırımcıların enflasyon, maliyetler, belirsizlik ve ani regülasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vergi reformu paketine hükümetten yeterli destek gelmediğini ve yabancı yatırımcıların bu durumu fark ettiğini ifade ediyor. Yabancı yatırımcıların sürprizleri sevmediğini, politik istikrarsızlıktan hoşlanmadığını ve hukuksuzluk ile ayrımcılıktan kaçındığını belirtiyor.
25 Haziran 2024

Şeref Oğuz, 1 Mayıs kutlamalarında Taksim Meydanı'nın emekçilere kapatılmasını eleştirerek, bu uygulamanın olumsuz sonuçlarını vurguladı. Oğuz, geçmişte yaşanan şiddet olaylarını anımsatarak, polisin sert müdahalelerine ve basına yönelik baskılara dikkat çekti. Ayrıca, Taksim'in sadece belirli gösterilere açık olmasının yanlışlığını ve bu yasağın tepki doğurduğunu belirtti. 2010-2012 yılları arasında meydanın 1 Mayıs kutlamalarına açık olduğu dönemlerde yaşanan coşkuya işaret ederek, özgürlüklerin kısıtlanmasının güvenlik sağlamadığını ifade etti.
2 Mayıs 2024

Orhan Bursalı, CHP'li belediyelerin mali olanakları halk yararına kullanmasının AKP tarafından büyük bir tepkiyle karşılandığını belirtiyor. AKP'nin, belediye olanaklarını iktidar mensuplarını ve şirketlerini zenginleştirme aracı olarak kullandığını ve bu yolla kendi zengin sınıfını yarattığını ifade ediyor. CHP'li belediyelerin ise halkın ekonomik yararına yönelik projeler gerçekleştirdiğini ve bu durumun AKP'nin tepkisini çektiğini vurguluyor. SGK borçları meselesinin de bu bağlamda gündeme getirildiğini belirtiyor.
28 Temmuz 2024

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidar tarafından engellendiğini iddia ettiği projeleri 18 maddede açıkladı. İmamoğlu, kamu bankalarının kredi vermediğini, İncirli Sefaköy Beylikdüzü Metrosu gibi projelerin onaylanmadığını ve İstanbul'un çeşitli ulaşım ve altyapı projelerinin engellendiğini belirtti. Ayrıca, İBB'nin restorasyon ve meydan düzenleme projelerinin geciktirildiğini, kamusal alanların işgalinin ve peşkeşin son bulacağını, şeffaf denetim ve adil yargı ile kamuda oluşan zararlara son vereceğini ifade etti.
1 Mayıs 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e belediyelerin SGK borçlarını hatırlatarak, borçlarını ödemeleri gerektiğini söyledi. Erdoğan, CHP'li belediyelerin borçlarını ödememek için mazeret ürettiklerini ve bu durumun hizmetleri aksattığını belirtti. Özel ise Erdoğan'ın açıklamalarının belediye başkanlarının elini kolunu bağlamak amacı taşıdığını ve halkın bu durumu ilk seçimde değerlendireceğini ifade etti. Erdoğan, SGK'ya en fazla borcu olan belediyelerin CHP'li olduğunu ve bu borçların tahsil edilmesi için bakanlıkların harekete geçeceğini vurguladı.
27 Temmuz 2024

İbrahim Kahveci, yerel seçimlerde belediyelerin fazla personelle doldurulduğunu ve bütçelerinin büyük kısmının personel giderlerine harcandığını belirtti. Üsküdar örneği üzerinden, belediyelerdeki personel sayısının olması gerekenin iki katı olduğunu vurguladı. Ayrıca, merkezi yönetimin de benzer sorunlar yaşadığını ve kamu yönetim zihniyetinin değişmesi gerektiğini ifade etti. AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu ittifakın yönetim anlayışını eleştirdi.
1 Temmuz 2024

Emre Kongar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hatay ve İstanbul'daki konuşmalarını eleştirerek, iktidarın halkın vergileriyle finanse edilen kaynakları kendi siyasi çıkarları için kullanmakta olduğunu iddia ediyor. Erdoğan'ın, merkezi ve yerel yönetimler arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekerek, AKP'nin yerel yönetim adaylarını destekleme çağrısında bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum'a destek verdiği aktarılıyor. Kongar, bu durumu halkın parasının siyasal şantaj aracı olarak kullanılması olarak değerlendiriyor.
5 Mart 2024

Akif Beki, AK Partili belediyelerin borçlarını eleştirerek, CHP'li başkanların borçları vals ve dansla milletin parasını çarçur ettikleri için ödeyemedikleri şeklinde yansıtılmasını eleştirdi. Bursa, Keçiören ve Manisa Yunusemre belediyelerinin AK Parti yönetiminden devralınan borçlarını örnek gösterdi. Beki, bu borçların har vurup harman savurmaktan kaynaklandığını ve CHP'li başkanların bu borçları devraldığını belirtti.
26 Temmuz 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın SGK borçlarıyla ilgili açıklamasının ardından CHP yönetimindeki Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin hesaplarına haciz kondu. Erdoğan, emekli maaşlarına zam yapılmasını isteyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e belediyelerin prim borçlarını hatırlatmış ve bu borçların tahsil edilmesi için bakanlıkların harekete geçeceğini belirtmişti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, bu adımın muhalif partilerin belediyelerini zor durumda bırakmak için yapıldığını ifade etti.
30 Temmuz 2024

Saygı Öztürk, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) olan prim borçlarının, AKP'nin seçim yenilgisinden sonra gündeme getirildiğini belirtiyor. AKP'li belediyelerden birkaçı hariç, seçimi kaybettikleri yerlerde CHP'li başkanlara ağır bir borç yükü bırakıldığı ifade ediliyor. Özellikle temsil ve ağırlama giderlerinin borçların büyük kısmını oluşturduğu, SGK borçlarının da önemli bir yer tuttuğu vurgulanıyor. Sayıştay'ın yıllardır yaptığı uyarılara rağmen, iktidarın bu borçların ödenmesini teşvik etmediği ve büyükşehirleri kaybettikten sonra SGK borçlarını hatırladığı belirtiliyor.
28 Temmuz 2024

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinden seçilen belediye başkanlarının AKP'nin siyasi şantaj yöntemleriyle karşı karşıya kaldığını iddia etti. AKP sözcüsü Ömer Çelik, bu iddialara yanıt vererek, belediye başkanlarının hür iradeleriyle AKP'ye katıldığını ve Erbakan'ın bu kişileri töhmet altında bırakmaya çalıştığını söyledi. Çelik ayrıca, YRP'nin yerel seçimlerde AKP'ye kaybettirip CHP'ye kazandırmak amacıyla hareket ettiğini belirtti.
13 Ağustos 2024
İşaretlediklerim