Hayko Bağdat, Türkiye'nin mevcut siyasi ve hukuki durumunu eleştirerek, ülkenin normalleşmesi için hukukun üstünlüğünün şart koşulması gerektiğini vurguladı. Özgür Özel'in muhalefetteki rolüne değinen Bağdat, Türkiye'nin hukuk alanında ciddi sorunlar yaşadığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve KHK mağdurları gibi örneklerle, siyasi kumpasların ve haksızlıkların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
8 Mayıs 2024

Gülengül Altınsay, Türk futbolunda sıkça yaşanan şiddet olaylarının yüzeydeki tepkilerle sınırlı kaldığını ve bu olayların kök sebeplerine inilmediğini eleştiriyor. Ali Koç ve İsmail Kartal gibi futbol dünyasından önemli isimlerin yaşananlara tepki gösterdiğini ancak genel olarak bu tepkilerin takım menfaatleri çerçevesinde kaldığını belirtiyor. Altınsay, özellikle Josef de Souza'nın saldırganı kibarca etkisiz hale getirmesine rağmen ceza alması ve Şenol Güneş'e yapılan saldırı sonrası Beşiktaş'ın yeterli desteği görmemesi gibi olaylara dikkat çekerek, şiddetin ödüllendirildiği bir ortamın oluştuğunu vurguluyor.
22 Mart 2024

Bülent Falakaoğlu, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin cari açık artışıyla doğru orantılı olduğunu ve bu büyümenin dışa bağımlılık nedeniyle sürdürülebilir olmadığını ele alıyor. Ocak ayında cari açığın yıllık bazda 37.5 milyar dolara indiği, ancak aylık bazda artış gösterdiği belirtiliyor. Falakaoğlu, ekonomik iyileşmelerin emekçiler üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanarak, dışa bağımlılığın ve enerji fiyatlarındaki düşüşün cari açığı azalttığı ancak temel sorunların devam ettiğini vurguluyor.
14 Mart 2024

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden paylaştığı bir videoda, seçim dönemlerinde Kürt vatandaşlara yönelik toplu yaftalama ve terörist muamelesi yapıldığını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, bu durumu 'utanç verici' olarak nitelendirdi ve milyonlarca liranın sosyal medya trollerine harcandığını, bu trollerin insanları devlete yabancılaştırdığını ifade etti. Ayrıca, Türk ve Kürt halkının kardeşliğine vurgu yaparak, bu tür propagandalara karşı halkı uyardı ve kardeşlik hukukunun unutulmaması gerektiğini belirtti.
17 Nisan 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İslam dünyasının Türkiye'deki seçimlere odaklandığı yönündeki açıklamaları üzerine Akif Beki, bu ilginin nedenlerini sorguluyor. Beki, Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, toplumun bazı davranışlarında gözle görülür bir değişiklik beklentisi içinde olduğunu ve bu durumun, siyasi arenada da etkili olabileceğini öne sürüyor. Ayrıca, Ramazan ayında televizyon programlarında dahi gösterilmeyecek içeriklere atıfta bulunarak, bu dönemde hak ve rüşvet gibi olumsuz davranışların da ara vermesi gerektiğini ironik bir dille ifade ediyor.
13 Mart 2024

Ayşenur Arslan, Habertürk'te yayınlanan ve Ahmet Selim Kul'un da yer aldığı bir programı eleştirdi. Programın yüksek reyting almasına rağmen gazetecilik açısından yetersiz olduğunu belirtti. Arslan, programda ortaya atılan iddiaların netlikten yoksun olduğunu ve izleyicilerin tartışmanın kalitesini beğenmediğini ifade etti. Ayrıca, programda Ali Koç ve Acun Ilıcalı'nın tutumları ve Mehmet Uçum'un Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak gündeme getirilmesi de eleştirildi.
10 Haziran 2024

Ekonomist Ali Ağaoğlu, 2023 yılına dalgalı bir seyirle başlayan borsanın son dönemdeki sert yükselişlerine dikkat çekti ve bu durumu 'destek çabası' olarak nitelendirdi. BİST 100 endeksinin 4.728 seviyesinden 5.500 puana yükseldiğini belirten Ağaoğlu, açığa satış yasağı ve kredili işlemlerdeki sınırlamalar gibi düzenlemelerin borsayı yapay olarak yukarı çıkarmaya çalıştığını ifade etti. Ağaoğlu, faiz hesaplamalarının güçlüğü ve volatilitenin azalması nedeniyle fiyat dengeleyici unsurların ortadan kalktığını vurguladı.
23 Ocak 2023

Ayşenur Arslan, geçmişte sol gruplar arasında yaygın olan 'subjektif ajanlık' suçlamasının günümüzde 'etki ajanlığı' adı altında yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu yeni kavramın muğlak ifadelerle dolu olduğunu ve her duruma uygulanabilecek şekilde tasarlandığını ifade ediyor. Ayrıca, hukukçu Celal Ülgen'in yorumlarına yer vererek, siyasi iktidarın bu yeni yasa tasarısı ile aslında bir çelişki içinde olduğunu ve yeni tip casusluk yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
11 Mayıs 2024

Yazar Murat Sevinç, toplumsal bunalım dönemlerinde faşizmin yükselişini ve otoriterleşmeyi eleştirel bir dille tartışıyor. Faşizmin karşıtlıklar üzerine kurulu olduğunu ve insanlık dışı yöntemlere başvurduğunu belirtiyor. Ayrıca, Kürt opera sanatçısı Pervin Chakar'ın konserine ve CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel'in konserdeki davranışına değinerek, bu olayın ardından gelen tepkilerin faşist anlayışın bir yansıması olduğunu savunuyor. Özel'in jestinin, toplumda bir ferahlık hissi yarattığını ve tepki gösterenlerin ilkel bir tavır sergilediğini ifade ediyor.
27 Kasım 2023

Alaattin Aktaş, Türk toplumunun döviz artışını isteyen bir tutum içinde olduğunu belirtiyor. Yazara göre, bu durum, döviz birikimi olanlar veya döviz kazancı elde eden iş sahipleri için anlaşılabilirken, tasarrufu olmayan veya az olan kişilerin de döviz artışını desteklemesi akıl tutulması olarak nitelendiriliyor. Türkiye'nin enerji, sanayi ve tarım sektörlerinde dışa bağımlı olması nedeniyle, döviz kuru artışlarının hemen fiyat artışlarına yol açtığı ve bu durumun toplumun genelinde bir beklenti yarattığı ifade ediliyor.
30 Nisan 2024

Türkiye'de yarın gerçekleşecek seçimler öncesinde, iktidar kanadının yaptığı açıklamalar Batılı ülkelerde endişe yarattı. NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'de siyasi istikrarsızlık yaratacak hamlelerden kaçınılması gerektiğini belirten mesajlar gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer iktidar yetkililerinin kullandığı sert ifadeler, muhalefetin olası zaferini hedef alıyor. AGİT ve AKPM heyetleri de Yüksek Seçim Kurulu'na demokratik seçimlere gölge düşürecek gelişmelere izin verilmemesi gerektiğini iletti.
13 Mayıs 2023

İhsan Aktaş, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorluklara ve pandemi etkilerine rağmen, seçmenin genel seçimlerde iktidara sert bir mesaj vermediğini ifade etti. Vatandaşların, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı küresel pozisyon, güvenlik riskleri, Erdoğan'ın liderliği ve Cumhur İttifakı'nın birlikteliği gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, devletin bekası ve istikrarına oy verdiklerini belirtti. Yerel seçimlerde ise, seçmenlerin genel bir mesaj vermek amacıyla oy kullandıkları ve bu durumun özellikle ekonomik sorunlardan etkilenen kesimler tarafından belirginleştirildiği vurgulandı. Ayrıca, AK Parti'nin gelecekteki özeleştirilerinde Yeniden Refah Partisi'nin varlığını ve kendi iç dengelerini gözden geçirebileceği öngörüldü.
2 Nisan 2024

Kamil Tekin Sürek, politikacılar, medya yorumcuları ve habercilerin savaşın yıkıcı etkilerini sayısal verilerle ifade ettiğini, ancak barışın nasıl sağlanabileceği konusunda yeterince konuşulmadığını belirtiyor. Savaşın genişlemesi ve olası yeni çatışma alanları üzerine spekülasyonlar yapılırken, barış için somut adımların atılmadığına dikkat çekiyor. Ayrıca, geçmişte barış hareketlerinin ve barışı savunan aydınların varlığına rağmen, günümüzde bu tür bir toplumsal hareketliliğin azaldığını vurguluyor.
16 Nisan 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Taha Akyol, Türkiye'nin siyasi tarihinde Kemalizm'den başlayarak, 1950'lerde Demokrat Parti'nin otoriterleşmesine ve AK Parti'nin ilk on yıl sonrasındaki politik değişimlerine değinmiştir. Kemalizm'in başlangıcında aydınlar ve şehirlerin desteğini aldığını, ancak Demokrat Parti'nin zamanla otoriterleşerek bu desteği kaybettiğini belirtmiştir. AK Parti'nin de benzer bir süreçten geçerek aydınlar ve şehirlerden uzaklaştığını ve bu durumun otoriterleşme ve ekonomik krize yol açtığını ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye'nin şehirleşmesi ve dünyaya açılmasıyla birlikte özgürlük, hukuk ve rasyonellik talebinin arttığını vurgulamıştır.
8 Mayıs 2024

Nuray Sancar, Türkiye'de 'yeryüzünün imarı' adı altında halkın toprakları, madenleri, dereleri ve tarım arazilerinin yağmalanmasının son örneğinin İliç'te yaşandığını belirtiyor. Adaletin sadece iktidarın kıymetlilerine işlediği bir ortamda, şeriat ve hilafet taleplerinin arttığını ve bu taleplerin yoksullara adaletin boşluğunu dolduracağı vaadiyle sunulduğunu ifade ediyor. Sancar, iktidarın baskıcı yöntemlere başvurarak bu taleplerin önünü kesmeye çalıştığını ve halkın adil bir düzen talebinin rejimi bir eşikte olduğunu gösterdiğini vurguluyor.
23 Şubat 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de devletin siyaset üzerindeki etkisinin artık çok daha belirgin bir hale geldiğini ve siyaset ile devlet arasındaki mesafenin ortadan kalktığını ifade ediyor. Bahçeli'nin 'Türkiye sandıkta kurulmamıştır' ifadesini, siyasi bir zihniyetin dışavurumu olarak değerlendiriyor. Bayramoğlu, seçimlerin devletin başına kimin geleceğine dair yapılan yoklamalar olduğunu ve son yerel seçimlerde yaşanan sapmaların, Bahçeli zihniyeti tarafından düzeltilmeye çalışıldığını belirtiyor. Yazı, muhalif siyasi aktörlerin bu yeni modele nasıl tepki vereceği sorusunu gündeme getiriyor.
20 Nisan 2024

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

MIT Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi ve tek başına faiz artırmanın ekonomiyi düzeltmeyeceğini belirtti. Acemoğlu, ekonomiyi düzeltmek için dört politika değişikliği önerdi: reel faizleri sıfırın üstüne çıkarmak, ifade özgürlüğü ve demokratik hakları güçlendirmek, verimlilik ve teknolojik gerilik sorunlarını çözmek ve yurtdışından kaynak getirilmesi. Ancak Acemoğlu, bu önerilerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda belirsizliğini ifade etti ve Türkiye ve Türk halkını zor günlerin beklediğini belirtti.
27 Ağustos 2023

Finans uzmanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, kendisiyle ilgili asılsız akrabalık iddialarına ve Selahattin Demirtaş'ın bu konudaki ironik sosyal medya paylaşımına yanıt verdi. Özgür Demirtaş, mizahın ilgi gördüğünü belirtse de, ülkenin sorunlarına ve çözümlerine odaklanmanın zamanı olduğunu vurguladı. Ayrıca, siyasetçilerin seçime kısa bir süre kala ciddi konulara eğilmeleri gerektiğini ifade etti ve kendi ailesinde siyasetçi olmadığını, farklı meslek gruplarından akrabaları olduğunu söyledi.
18 Nisan 2023
İşaretlediklerim