Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gelecek sene enflasyonun kalıcı şekilde düşeceğini ifade etti. Orta Vadeli Program'da (OVP) 2023 yılı enflasyon hedefi yüzde 65, 2024 yılı hedefi ise yüzde 33 olarak belirlendi. Erdoğan, yapısal reformların, maliye ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyeceğini ve Türkiye'nin kredi notunun yükseltilmek zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, her şeyin kontrol altında olduğunu ve yapısal reformlarla Türkiye'yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacaklarını ifade etti.
11 Eylül 2023

Merkez Bankası, 2023 yılının ikinci enflasyon raporunu yayımladı ve yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 22,3 olarak belirtti. Ayrıca, 2024 sonunda yüzde 8,8 ve 2025 sonunda yüzde 5 enflasyon oranı beklediğini ifade etti. Bu tahminler, 26 Ocak'ta yayımlanan önceki rapordaki beklentilerle aynı. Merkez Bankası, enflasyon hedefini en son 2010 yılında tutturmuş ve son 12 yılda hedeflerinin uzağında kalmıştır.
4 Mayıs 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumu'nun temmuz ayı enflasyon oranını yüzde 47,83 olarak hesapladığını ve Enflasyon Araştırma Grubu'nun 12 aylık enflasyonu yüzde 122,88 olarak belirlediğini açıkladı. Şimşek, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, mali tedbirler, döviz kuru gelişmeleri ve ücret artışlarının etkisiyle enflasyonun piyasa beklentileriyle uyumlu gerçekleştiğini belirtti. Ayrıca, para politikası duruşunun olumlu etkisiyle 2024 yılı ortasından itibaren yıllık enflasyonun düşmeye başlayacağını ve politikalarının temel amacının orta vadede enflasyonu kalıcı olarak tek hanelere indirmek olduğunu ifade etti.
3 Ağustos 2023

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'deki enflasyon oranının yıl sonunda en iyi ihtimalle yüzde 38 olacağını belirtiyor. Aktaş, temmuz ve ağustos aylarında baz etkisi nedeniyle yaşanacak düşüşlerin gerçek bir başarı olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor. Yanlış ekonomik politikaların enflasyonun artmasına yol açtığını ve doğru politikalara dönülmediği sürece ekonominin düzelmeyeceğini ifade ediyor. Ayrıca, yeni vergi düzenlemelerinin etkisiz kalacağını ve zam furyasına yol açacağını öne sürüyor.
25 Haziran 2024

Servet Yıldırım, Merkez Bankası'nın bugün yapacağı faiz artırımının ekonomideki aktörleri enflasyonun düşeceğine ikna etme sürecini kolaylaştıracağını belirtiyor. Faiz artırımının talebi baskılayarak ve kredi arzını kısarak enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu vurguluyor. Ancak, Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmamasının ekonomi için felaket oluşturmayacağını, önemli olanın parasal sıkılaştırma adımlarının devamı olduğunu ifade ediyor.
21 Mart 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye'de enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yetersiz kaldığını ve 'acı reçete' olarak adlandırılan kemer sıkma politikalarının etkilerinin seçim sonrasında hissedileceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede zor bir durumda olduğunu ve yapılan faiz artışlarının ekonomik yavaşlamaya yol açsa da enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin beklenen ivmeyi kazanamamasının, geçmiş politikaların yarattığı güvensizlikten kaynaklandığını vurguladı.
16 Mart 2024

Yalçın Karatepe, Merkez Bankası'nın enflasyon raporunu değerlendirerek, Türkiye'de yüksek enflasyonun kalıcı olacağını öne sürdü. Merkez Bankası'nın faiz oranlarını önemli ölçüde artırmasına rağmen, enflasyonun beklenen düzeylere inmemesi ve hatta artış göstermesi eleştirildi. Karatepe, enflasyonla mücadelede yeni yönetimin de sorumluluğunun olmadığını ve enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 yerine muhtemelen yüzde 50 civarında olacağını ifade etti.
9 Şubat 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın tahminlerine dayanarak, mevcut yüzde 65 olan enflasyon oranının üç yıl içinde yüzde 9'a düşeceğini ancak bu süreçte fiyatların yüzde 70 artacağını ifade ediyor. Bu durumun, enflasyon düşüşü olarak sunulsa da, fiyat artışlarının devam ettiği bir gerçekliği gizleyeceğini ve enflasyon düşüşünün propaganda malzemesi olarak kullanılabileceğini öne sürüyor. Aktaş, bu tahminlerin gerçekleşebilirliğine dair şüphelerini de dile getiriyor.
15 Şubat 2024

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, fiyat istikrarını sağlama bilinciyle hareket ettiklerini belirtti. Enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yaklaşana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceğini ifade etti. Karahan, geçmiş dönemde yapılan faiz artışlarını hatırlatarak, Şubat ayında hizmet enflasyonunun yüksek gerçekleşmesi nedeniyle Mart ayında politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkardıklarını açıkladı. Merkez Bankası'nın önceliği fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek.
30 Nisan 2024

Merkez Bankası tarafından düzenlenen piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 37,77 olarak sabit kaldı, ancak 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri bir miktar düştü. Yıl sonu politika faizi beklentisi yüzde 8,73'e yükseldi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 23,15 TL'ye, 12 ay sonrası için ise 24,08 TL'ye çıktı. 2023 ve 2024 yılı büyüme beklentilerinde ise bir değişiklik olmadı ve sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,4 olarak kaldı.
19 Nisan 2023

Merkez Bankası'nın düzenli olarak yaptığı piyasa katılımcıları anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 35,76 olarak belirlendi. Ocak ayında bu beklenti yüzde 32,46 idi ve bu ay itibarıyla üç puanın üzerinde bir artış gösterdi. Aynı zamanda, piyasanın yıl sonu dolar/TL beklentisi ocak ayındaki 23,11'den şubatta 22,83'e düştü. Uzmanlar, enflasyonda beklenen baz etkisi düşüşünün seçimlere yaklaşırken iktidar tarafından fiyatlar gerilemiş gibi sunulabileceğini öngörüyor.
17 Şubat 2023

ABD'nin en büyük bankalarından JP Morgan, Türkiye'nin yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 50'den yüzde 57'ye çıkardı. Bu artış, Merkez Bankası'nın faiz artışından sonra geldi. Şu anki enflasyon oranı yüzde 38,21 olmasına rağmen, yükselen döviz kuru, vergi artışları ve yeni ekonomi politikaları nedeniyle enflasyonun daha da artacağı öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 enflasyon tahminini yüzde 20 olarak belirtmişti, ancak uluslararası kurum ve kuruluşların tahminleri bu orandan daha yüksek.
22 Temmuz 2023

2023 yılında Türkiye'de ekonomik büyüme, yüksek enflasyon oranlarına rağmen gerçekleşmiştir. Yılsonunda enflasyonun %65 civarında olduğu ve yılın ilk beş ayında %75'lere ulaşacağı tahmin edilmektedir. Merkez Bankası'nın yılsonu için %36 enflasyon hedefi, mevcut koşullarda ulaşılması zor bir hedef olarak görülmektedir. Ayrıca, kamu personeline yapılan yüksek maaş artışları ve emekli aylıklarındaki artışlara rağmen, emeğin milli gelirden aldığı pay düşük kalmış ve gelir dağılımındaki bozulma devam etmiştir.
1 Mart 2024

Şubat ayında gerçekleşen enflasyon oranları, Merkez Bankası'nın yıl sonu için öngördüğü yüzde 36'lık tüketici enflasyon tahmininin üzerinde çıktı. Banka, yılın ilk yarısında aylık enflasyonun yüzde 3 civarında olmasını beklerken, yılın son çeyreğinde bu oranın yüzde 1,5'a düşmesini öngörmüştü. Ancak Şubat ayındaki yüksek enflasyon oranları, bu tahminlerin gerçekleşmesini zorlaştırıyor. Merkez Bankası Başkanı Karahan, enflasyonun ana eğiliminde kalıcı ve belirgin bir artış olmadıkça politika faizini daha fazla yükseltmeyeceklerini belirtmişti.
5 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Merkez Bankası, 2024 sonu için enflasyon beklentisini yüzde 36'da sabit bıraktı. Bu oran, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bankanın başına gelen Hafize Gaye Erkan'ın yönetiminde ilk olarak yüzde 33 olarak belirlenmiş ve Kasım ayında yüzde 36'ya çıkarılmıştı. Erkan'ın görevden alınmasının ardından yerine atanan Fatih Karahan, 2024 sonu için aynı tahmini yineledi ve 2025 ve 2026 sonu için sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 enflasyon beklentisini açıkladı. Merkez Bankası, enflasyon hedefini en son 2010 yılında tutturabilmişti.
8 Şubat 2024

Merkez Bankası, ekonomistlerin önerileri doğrultusunda, ek sıkılaşma ihtimaline dair piyasaları bilgilendirerek önemli bir adım attı. Bu hamle, son aylarda artan portföy çıkışlarını durdurmayı, döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmayı ve rezervlerini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde faiz artışı kararı alarak, enflasyonla mücadelede siyasi desteğin olduğunu ve piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimdi, bu kararın hükümetin ekonomi ve yapısal politikalarıyla desteklenmesi bekleniyor.
22 Mart 2024

Geçen yıl Haziran ayında TCMB'nin faiz-enflasyon ilişkisinde duruşunu değiştirmesi ekonomiyi uçurumun kenarından aldı, ancak kademeli sıkılaşma politikası beklenen etkiyi yaratmadı. Enflasyon yaklaşık 35 puan artarken, iç talep güçlü kalmaya devam etti. Kamu maliyesinde deprem ve seçim öncesi alınan kararlar bütçe açığında yapısal bozulmalara yol açtı. Yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında yapılan ücret artışları tüketime yönelirken, para politikasındaki sıkılaşmanın etkileri mevduat ve kredi tarafında görülmeye başlandı.
31 Mayıs 2024
İşaretlediklerim