Çevre sorunlarından kadınların daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlere dayandığı ve yoksulluk koşullarında yaşayan insanların yüzde 70'inin kadın olmasının bu durumu etkilediği belirtiliyor. Ekofeminizm, kadın hakları ve çevre aktivizminin birleşimini temsil eden bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşıma göre, hem kadınların hem de doğanın haklarının korunması birbirine bağlı ve birine dair sorunların çözülmesi diğerinin üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip.
30 Eylül 2023

Küresel enerji tüketiminin yüzde 81,2'si fosil yakıtlardan karşılanıyor ve bu oran azalmıyor, aksine artıyor. 2023 yılında kömür ve petrol kullanımındaki artış, sera gazı emisyonlarını rekor seviyelere çıkardı. Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre, fosil yakıt tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 1,5 arttı ve enerji kaynaklı emisyonlar ilk kez 40 gigaton karbondioksiti geçti. Fosil yakıtların artan kullanımı, iklim değişikliğinin etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
22 Ağustos 2024

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle mücadele için yenilenebilir enerji yatırımlarının 2030'a kadar üç katına çıkması gerektiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için her yıl 1,5 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği vurgulandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alması ve enerji verimliliği ile elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 42'sinin yenilenebilir enerjiden sağlandığı belirtilirken, Avrupa'da yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik fiyatlarını düşürdüğü kaydedildi.
11 Ekim 2024

Küresel bir enerji raporuna göre, 2023 yılında fosil yakıt tüketimi rekor seviyeye ulaşarak emisyonların 40 gigaton CO2’nin üzerine çıkmasına neden oldu. Yenilenebilir enerji kullanımındaki artışa rağmen, gelişmekte olan ülkelerde kömür, gaz ve petrole olan bağımlılık devam etti. Avrupa'da fosil yakıtların enerji kullanımındaki payı düşerken, Hindistan'da fosil yakıt tüketimi önemli ölçüde arttı. Bu durum, küresel enerji talebinin fosil yakıtlara olan bağımlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.
20 Haziran 2024

Ember tarafından yayınlanan Küresel Elektrik Görünümü Raporu'na göre, Türkiye elektrik üretiminin yüzde 42'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaktadır. Bu oran, küresel ortalamanın üzerindedir ve Türkiye'nin 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 47'ye çıkarma hedefi bulunmaktadır. Raporda, Türkiye'nin özellikle hidroelektrik enerjisi kullanımının kuraklık gibi doğal koşullardan etkilenebileceği ve bu nedenle çatı ve yüzer güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelinden faydalanılması gerektiği vurgulanmaktadır.
8 Mayıs 2024

Küresel Su Ekonomisi Komisyonu, dünya genelinde hızla derinleşen su krizi nedeniyle gıda üretiminin yarısının önümüzdeki 25 yıl içinde risk altında olabileceğini belirtti. Rapora göre, dünya nüfusunun yarısı su kıtlığıyla karşı karşıya ve iklim krizinin etkileri arttıkça bu oran daha da artacak. Su talebinin arzı yüzde 40 oranında aşacağı öngörülüyor. Komisyon, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı için uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti.
17 Ekim 2024

30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla, Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi başta olmak üzere dünya genelinde bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Emine Erdoğan'ın video mesajıyla katıldığı ve BM'nin üst düzey isimlerinin konuşma yaptığı bu etkinliklerde, atık yönetimi sorunu global düzeyde ele alındı. BM ve Uluslararası Katı Atık Birliği tarafından hazırlanan Global Atık Yönetim Görünümü Raporu'na göre, atık miktarının 2050 yılına kadar önemli ölçüde artacağı ve bu durumun maliyetler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı belirtiliyor. Ancak, alınacak önlemlerle bu maliyetlerin önemli ölçüde azaltılabileceği ve döngüsel ekonomi modeline geçişin maliyet tasarrufu sağlayabileceği vurgulanıyor.
30 Mart 2024

SolarPower Europe tarafından hazırlanan Güneş Enerjisi Küresel Piyasa Görünümü 2024 raporuna göre, geçen yıl güneş enerjisi kurulumları 447 gigavatla tüm zamanların rekorunu kırdı. Bu artış, yenilenebilir enerji kapasitesinin 576 gigavat artmasına katkıda bulundu. Güneş enerjisinin payı yüzde 79 olurken, rüzgar enerjisi yüzde 20 ve hidroelektrik enerjisi yüzde 1,2 pay aldı. 2022'deki yıllık artış oranı yüzde 46 iken, 2023'te bu oran yüzde 87 olarak kaydedildi.
27 Haziran 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı, ülkelerin sera gazı emisyonlarını hızla azaltmaması durumunda Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde kaybedilebileceği uyarısında bulundu. UNEP'in Emisyon Açığı Raporu, ülkelerin 2030'a kadar emisyonlarını yüzde 42, 2035'e kadar ise yüzde 57 azaltması gerektiğini belirtiyor. Mevcut politikaların devam etmesi durumunda küresel sıcaklık artışının 3,1 dereceye kadar çıkabileceği ve bu senaryonun yüzde 66 gerçekleşme ihtimali olduğu ifade ediliyor. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için emisyonların 2030'a kadar yüzde 28, 2035'e kadar yüzde 37 düşmesi gerektiği vurgulanıyor.
24 Ekim 2024

Google, yapay zekanın artan enerji talebi nedeniyle sera gazı emisyonlarının 2019'a kıyasla yüzde 48 arttığını açıkladı. Şirketin çevre raporuna göre, 2023'te toplam sera gazı emisyonu yıllık yüzde 13 arttı. Veri merkezlerindeki elektrik tüketimi de geçen yıl yüzde 17 arttı. Raporda, yapay zekanın gelecekteki çevresel etkilerini tahmin etmenin karmaşık olduğu belirtildi.
3 Temmuz 2024

Doğan Tılıç, Türkiye'nin doğurganlık oranının mevcut seviyede kalması durumunda 2050 yılında nüfusunun 93 milyona ulaşacağını belirtiyor. Avrupa'nın önümüzdeki 30 yılda yüzde 7 oranında bir nüfus azalması yaşayacağını ve bu durumu büyük bir sorun olarak görmediklerini ifade ediyor. Tılıç, düşük doğurganlığın her zaman olumsuz bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, ekolojik denge ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı açısından olumlu sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Ayrıca, doğru yönetilen politikalarla toplumun refahının artırılabileceğini savunuyor.
13 Temmuz 2024

Dünya Günü, ilk olarak 1970 yılında ABD'de çevresel bozulmaya dikkat çekmek amacıyla başlatıldı ve bugün 190 ülkede kutlanmaktadır. 2024 yılının teması, plastik üretiminin 2040'a kadar %60 oranında azaltılması ve tek kullanımlık plastiklerin 2020'lerin sonuna kadar tamamen ortadan kaldırılmasıdır. İlk Dünya Günü'ne 20 milyon insan katılmış, 1990'da küreselleşmiş ve bu yıl Malezya'da büyük bir temizlik etkinliği planlanmaktadır. Ayrıca, Earthday.org tarafından başlatılan Canopy Projesi ile dünya çapında milyonlarca ağaç dikilmiştir.
22 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 2022 raporuna göre, dünya genelinde 780 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ederken, her gün bir milyardan fazla öğün israf ediliyor. Gıda israfının büyük bir kısmı evlerde gerçekleşirken, gastronomi sektörü ve perakende satış yerleri de önemli oranda israfa katkıda bulunuyor. Dünya genelinde kişi başına yıllık ortalama 132 kilogram gıda israf edilirken, bu israfın toplam değeri 1 trilyon doları aşıyor.
27 Mart 2024

Google ve Microsoft, yıllık 24 teravatsaat elektrik tüketimiyle Ürdün, İzlanda, Kuzey Kore ve Gana gibi ülkelerden daha fazla elektrik tüketiyor. Bu iki şirketin toplam elektrik tüketimi, 223 milyon nüfuslu Nijerya'nın tüketiminden bile fazla. Teknoloji şirketlerinin artan elektrik tüketimi, büyük ölçüde veri merkezlerinin enerji ihtiyacından kaynaklanıyor. Google'ın veri merkezlerinin elektrik kullanımı 2023'te yüzde 17 artarken, Microsoft'un elektrik tüketimi son dört yılda iki kattan fazla arttı.
14 Ağustos 2024

Danimarka'da siyasi partiler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 20 yıl içinde 1 milyar ağaç dikilmesi ve tarım arazilerinin yüzde 10'unun orman ve doğal yaşam alanlarına dönüştürülmesi konusunda anlaştı. Bu plan, sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 70 azaltılmasını hedefleyen 'Yeşil Üçlü Anlaşması' kapsamında gerçekleştirilecek. Ayrıca, 2030'dan itibaren çiftlik hayvanlarının yaydığı sera gazları için vergi alınacak. Bu girişimler, Danimarka'nın doğasını önemli ölçüde değiştirmeyi amaçlıyor.
19 Kasım 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Küresel Destinasyon Sürdürülebilirlik Endeksi, geri dönüşüm oranları, hava kirliliği seviyeleri, bisiklet yolu miktarı ve çevre dostu sertifikalı otel odalarının yüzdesi gibi 69 göstergeyi inceleyerek dünyanın en sürdürülebilir şehirlerini belirledi. İsveç'in Göteborg şehri, 2016-2021 yılları arasında her yıl endekse liderlik ederken, Oslo ve Glasgow da sırasıyla ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Bu şehirler, toplu taşıma araçlarının yenilenebilir enerjiyle çalışması, bisiklet ve elektrikli araç kullanımının teşvik edilmesi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.
5 Nisan 2024

Plastiklerin çevre üzerindeki olumsuz etkileri artarak devam ediyor. OECD'nin raporuna göre, 2000 yılında 234 milyon ton olan küresel plastik üretimi, 2019'da 460 milyon tona yükseldi. Aynı zamanda plastik atık miktarı da 353 milyon tona çıkarak iki katından fazla arttı. Lawrance Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan Nihan Karali, plastik üretiminin 2019'da küresel sera gazı emisyonlarının %5,3'ünü oluşturduğunu ve bu oranın 2050'ye kadar iki katından fazla artabileceğini belirtti.
9 Mayıs 2024

Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, büyük teknoloji şirketlerinin hisselerini yükseltirken, iklim hedeflerini olumsuz etkiliyor. Google, yapay zeka altyapısının veri merkezlerinin sera gazı emisyonlarını yüzde 48 artırdığını açıkladı. Bu durum, Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen 'net sıfır emisyon' hedefinde ciddi belirsizlikler yaratıyor. Uzmanlar, yapay zeka sistemlerinin yüksek enerji tüketimi nedeniyle fosil yakıtlara yönelimin arttığını ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor.
5 Temmuz 2024
İşaretlediklerim