Orhan Bursalı, 2023 genel seçimlerinde AKP'nin güçlü bir konumda olmasına rağmen, son 10 ayda yaşanan ekonomik çöküş ve Erdoğan'ın emekçilere ve emeklilere karşı tutumu gibi faktörlerin partinin oy kaybına neden olduğunu belirtiyor. Muhalefetin, iktidarın ekonomi politikalarına karşı yürüttüğü aydınlatma çalışmalarının da önemli bir etkisi olduğunu vurguluyor. Ayrıca, seçime katılım oranında düşüş olduğunu ve bazı seçmenlerin oyunu değiştirdiğini veya sandığa gitmediğini ifade ediyor.
2 Nisan 2024

Barış Terkoğlu, Türkiye'de yargı mensuplarının ve devlet kurumlarının siyasi tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin militanlaştığını iddia ediyor. Gökçeada Belediye Başkanı örneği üzerinden, seçim kurulu başkanının İYİ Parti'ye karşı tarafsızlığını ihlal ettiğini ve sonrasında ödül gibi yeni bir göreve tayin edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Yargıtay Başkanlığı seçimlerinin uzun süre sonuçlanmaması ve Yargıtay üyelerinin ideolojik bağlarla oy kullanmasının tehlike sinyalleri verdiğini vurguluyor.
28 Mart 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Şeref Oğuz, seçimlerin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve sadece söylemde kaldığını belirtiyor. Oğuz, popülist politikaların ve seçim ekonomisinin gereksiz olduğu bir dönemde bile ekonomik sorunlara çözüm bulunmadığını vurguluyor. Ayrıca, özel sektördeki 'bekle-gör' psikolojisinin de ekonomik durgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.
10 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin siyasi İslam'ın etkisi altında potansiyel kalkınma fırsatlarını kullanamadığını ve geri kaldığını ifade ediyor. Son altmış yılda Türkiye'nin dünya GSYH'sından aldığı payın düştüğünü belirten Korkmaz, başkanlık sisteminin devam etmesi durumunda demokraside kan kaybı yaşanacağını ve ekonomik istikrarın sağlanamayacağını öne sürüyor. Korkmaz, bu durumun Türkiye'nin dünya ekonomisindeki payını daha da azaltacağını vurguluyor.
21 Temmuz 2024

AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala, Bursa'da partisinin Orhangazi ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 22 yılda siyaseti özgürleştirdiğini ve ordunun başarılı olduğunu belirtti. Ala, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde AKP'nin tüm seçimleri kazandığını ve 85 milyonun memnuniyetini esas alan politikalarla bugüne gelindiğini vurguladı. Türkiye'nin dünya genelinde huzur ve güvenliğe katkıda bulunduğunu ifade eden Ala, bu başarıların halkın desteğiyle sağlandığını söyledi.
3 Kasım 2024

Mehmet Ocaktan, AK Parti'nin Mayıs seçimlerinde yüzde 35 oy alarak 2002 seviyelerine geri döndüğünü ve bu durumun partinin eski konforlu günlerinden uzak olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Türkiye'de yüksek enflasyon ve yoksulluk oranlarına rağmen AK Parti'nin seçimlerde başarı elde etmesi dikkat çekici bulunuyor. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Erzurum mitinginde bile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum için oy istemesi, partinin eskisi gibi başarı hikayeleri anlatamadığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Parti yetkililerinin muhalefeti 'ihanet' ile suçlayan bir dil kullanması veya 'kumpas' hikayeleri anlatması, mevcut zorlukların bir yansıması olarak görülüyor.
18 Mart 2024

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada hükümetin ekonomi, devlet ve diplomasi yönetimini eleştirdi. Kötü yönetim konusunda hükümetin her gün yeni bir zirve yaptığını belirten Karamollaoğlu, özellikle akaryakıtta yapılan ÖTV zammının vatandaşın yükünü artıracağını ifade etti. Ayrıca, hükümetin yanlışlarını düzeltmek için çaba göstermesi gerektiğini ve milleti daha da yoksullaştırmak yerine refahını artırmaya odaklanması gerektiğini vurguladı.
17 Temmuz 2023

İhsan Aktaş, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorluklara ve pandemi etkilerine rağmen, seçmenin genel seçimlerde iktidara sert bir mesaj vermediğini ifade etti. Vatandaşların, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı küresel pozisyon, güvenlik riskleri, Erdoğan'ın liderliği ve Cumhur İttifakı'nın birlikteliği gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, devletin bekası ve istikrarına oy verdiklerini belirtti. Yerel seçimlerde ise, seçmenlerin genel bir mesaj vermek amacıyla oy kullandıkları ve bu durumun özellikle ekonomik sorunlardan etkilenen kesimler tarafından belirginleştirildiği vurgulandı. Ayrıca, AK Parti'nin gelecekteki özeleştirilerinde Yeniden Refah Partisi'nin varlığını ve kendi iç dengelerini gözden geçirebileceği öngörüldü.
2 Nisan 2024

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, bir iktidar değişikliği halinde ekonomi yönetimine talip olduğunu belirtti. Bloomberg'in analizine göre Yılmaz, Erdoğan sonrası ekonomide 'devrim' vadetti. Ancak Yılmaz'ın görüşleri, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamucu söylemleriyle çelişiyor. Kılıçdaroğlu, kamu-özel işbirliği projelerine verilen garantilerin sonlandırılmasını savunurken, Yılmaz devletin devamlılığını vurgulayarak bu tür anlaşmaların tanınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, CHP'nin AKP döneminde sermayeye aktarıldığını iddia ettiği 418 milyar doların geri alınması konusundaki ısrarı, İYİ Parti'nin farklı bir tutum sergilediğine işaret ediyor.
24 Mart 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yenilgiye uğrayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrası kamuoyuna açık özeleştiri yapmamalarının bir eksiklik olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, seçim sonrası üzerlerinde ağır bir baskı oluştuğunu ve bu durumun hala devam ettiğini ifade etti. Ayrıca, kararsız muhafazakârların 'ulusalcılar iktidara gelirse yeniden eski günlere dönebiliriz korkusu'yla oylarını Erdoğan'a verdiklerini söyledi.
30 Ağustos 2023

Can Ataklı, son dönemde yaşanan siyasi yumuşama hareketlerine rağmen, geçmişteki gerginliklerin sorumlusunun kim olduğunu sorguluyor. Erdoğan'ın uzun süredir muhalefet partilerine karşı agresif ve uzlaşmaz bir tutum sergilediğini, muhalefet liderlerini ciddiye almadığını ve önemli konularda muhalefetle iletişim kurmadığını belirtiyor. Ayrıca, Erdoğan'ın son seçimlerdeki başarısızlıklarının ardından siyasi tutumunda bir değişiklik olup olmadığını sorguluyor.
30 Nisan 2024

Şeref Oğuz, son seçim sürecinde ekonominin soğutulmaya çalışılmasının ve büyümeden taviz verilmemesinin zorluklarını ele alıyor. Heterodoks politikaların denendiğini ve bu politikaların ekonomik enkaz bıraktığını belirtiyor. Ortodoks politikaların benimsenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve işsizliğin artacağını öngörüyor. Oğuz, işsizliğin artması durumunda uygulanacak geçici çözümlerin yetersiz kalacağını ve yapısal reformların gerekli olduğunu vurguluyor.
16 Nisan 2024

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplanarak son seçim sonuçlarını değerlendirdi. Toplantıda, AK Parti'nin seçim yenilgisinin ana nedenleri olarak ekonomik sıkıntılar, emeklilerle ilgili politikalar ve aday tespitinde yapılan yanlışlar belirlendi. Seçimlere katılım oranının düşmesi ve CHP'nin oylarını artırması gibi faktörler de ele alındı. Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emeklilere yönelik seyyanen bir zam yapması durumunda seçim sonuçlarının farklı olabileceğini öne sürdü.
3 Nisan 2024

Eğitim Bir Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Konya İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son yıllarda kamu çalışanları arasında gelir adaletinde bir bozulma olduğunu ifade etti. Yalçın, sendikal kazanımların önemini vurgularken, ufak dargınlıklar ve kızgınlıkların büyük sorunlara yol açmaması gerektiğini, maceraya yelken açmanın yanlış olacağını ve Cumhurbaşkanına ihanet etmeyeceklerini söyledi.
26 Nisan 2023

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine 'köşesinden gereğini yapması' talimatını verdiğini canlı yayında açıkladıktan sonra, köşe yazısında bazı AKP'li vekillerin partiye zarar verdiğini ve Erdoğan'a yük olduğunu belirtti. Hakan, bu vekillerin konuşmalarının veya suskunluklarının partiye fayda sağlamadığını ifade etti ve AK Parti'nin önümüzdeki seçimlerde radikal bir yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu yazdı.
31 Ocak 2023

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Can Ataklı, AKP ve lideri Erdoğan'ın yanlışlarını kabul etmediğini, geri adım atmadığını ve hesap vermediğini belirtiyor. İktidarın, devletin ve medyanın büyük bir kısmını kontrol ederek bu durumu sürdürdüğünü ve rakipleriyle karşılaşmaktan kaçındığını ifade ediyor. Ayrıca, AKP yetkililerinin ve bürokratlarının, kendilerinden olmayanlarla iletişim kurmaktan kaçındığını ve sadece kendi medya kanalları üzerinden iletişim kurduğunu vurguluyor.
3 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024
İşaretlediklerim