Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü'de düzenlenen Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nde Türkiye'nin 2053 yılı için net sıfır emisyon hedeflerini açıkladı. Erdoğan, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin bu hedefler için temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yenilenebilir enerji payının yüzde 59'a çıktığını ve 2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini artırmayı planladıklarını ifade etti. Ayrıca, 2050 yılına kadar nükleer enerji kapasitesini 20 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
12 Kasım 2024

Küresel enerji tüketiminin yüzde 81,2'si fosil yakıtlardan karşılanıyor ve bu oran azalmıyor, aksine artıyor. 2023 yılında kömür ve petrol kullanımındaki artış, sera gazı emisyonlarını rekor seviyelere çıkardı. Enerji Enstitüsü'nün raporuna göre, fosil yakıt tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 1,5 arttı ve enerji kaynaklı emisyonlar ilk kez 40 gigaton karbondioksiti geçti. Fosil yakıtların artan kullanımı, iklim değişikliğinin etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
22 Ağustos 2024

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, iklim değişikliğiyle mücadele için yenilenebilir enerji yatırımlarının 2030'a kadar üç katına çıkması gerektiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için her yıl 1,5 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği vurgulandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alması ve enerji verimliliği ile elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Türkiye'de elektrik üretiminin yüzde 42'sinin yenilenebilir enerjiden sağlandığı belirtilirken, Avrupa'da yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik fiyatlarını düşürdüğü kaydedildi.
11 Ekim 2024

Yapay zeka teknolojilerinin gelişimi, büyük teknoloji şirketlerinin hisselerini yükseltirken, iklim hedeflerini olumsuz etkiliyor. Google, yapay zeka altyapısının veri merkezlerinin sera gazı emisyonlarını yüzde 48 artırdığını açıkladı. Bu durum, Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen 'net sıfır emisyon' hedefinde ciddi belirsizlikler yaratıyor. Uzmanlar, yapay zeka sistemlerinin yüksek enerji tüketimi nedeniyle fosil yakıtlara yönelimin arttığını ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor.
5 Temmuz 2024

İklim değişikliğinin enflasyon üzerindeki etkileri ve merkez bankalarının fiyat istikrarını koruma kabiliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri giderek daha fazla önem kazanıyor. Avrupa Merkez Bankası ve bilim insanlarının yaptığı araştırma, küresel ısınmanın ve sıcak hava dalgalarının gıda fiyatlarını ve genel enflasyonu artıracağını gösteriyor. Araştırmaya göre, iklim değişikliği 2035 yılına kadar gıda maliyetini her yıl yüzde 1,49 ila 1,79 puan, genel enflasyonu ise 0,76 ile 0,91 puan arasında artıracak.
27 Mart 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Avrupa İklim Riski Değerlendirmesi Raporu, Avrupa'nın küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissetmeye başladığını ve acil önlemler alınmadığı takdirde felaket senaryolarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Raporda, Avrupa için 36 büyük iklim riski beş başlık altında inceleniyor ve özellikle Güney Avrupa'nın orman yangınları, aşırı sıcaklar ve su kıtlığı gibi risklerle daha fazla tehdit altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa'nın deniz kenarındaki alçak kıyı bölgelerinin sel, erozyon ve tuzlu su sızması tehditleriyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
11 Mart 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Ember tarafından yayınlanan Küresel Elektrik Görünümü Raporu'na göre, Türkiye elektrik üretiminin yüzde 42'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaktadır. Bu oran, küresel ortalamanın üzerindedir ve Türkiye'nin 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 47'ye çıkarma hedefi bulunmaktadır. Raporda, Türkiye'nin özellikle hidroelektrik enerjisi kullanımının kuraklık gibi doğal koşullardan etkilenebileceği ve bu nedenle çatı ve yüzer güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelinden faydalanılması gerektiği vurgulanmaktadır.
8 Mayıs 2024

InfluenceMap tarafından hazırlanan yeni bir rapor, dünyanın en büyük petrol, gaz, kömür ve çimento üreticilerinin küresel karbon emisyonlarına büyük katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. 2016'dan 2022'ye kadar, bu 57 şirket ve devlet kuruluşu, fosil yakıt ve çimento CO2 emisyonlarının yüzde 80'ini üretmiş. Paris Anlaşması'ndan bu yana, ulus-devlet üreticileri, devlete ait kuruluşlar ve yatırımcılara ait şirketler sırasıyla emisyonların yüzde 38, yüzde 37 ve yüzde 25'ini oluşturuyor. 1854'ten 2022'ye kadar olan veriler, sanayi devriminden bu yana küresel fosil yakıt ve çimento karbon emisyonlarının yüzde 70'inden fazlasının 78 şirket ve devlet kuruluşuna ait olduğunu gösteriyor.
5 Nisan 2024

Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin yeni verilerine göre, dünya son 12 ay boyunca sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,5 santigrat derece daha sıcak oldu. Bilim insanları, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki sıcaklıkların kayıtlardaki en yüksek seviyelere ulaştığını belirtti. Bu durum, dünya liderlerinin 1,5 C ısınma hedefini tutturma sözlerini yerine getirmediklerini göstermese de, daha fazla insanın şiddetli hava koşullarına maruz kalacağı anlamına geliyor. Ayrıca, sıcaklıklardaki sürekli artış, felaketle sonuçlanabilecek dönüm noktaları riskini artırıyor.
9 Temmuz 2024

Fransa merkezli Uluslararası Ticaret Odası'nın raporuna göre, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları, 2014-2023 yılları arasında küresel ekonomiye en az 2 trilyon dolar zarar verdi. Bu dönemde en çok zarar gören ülkeler arasında ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor. Aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 1,6 milyar kişi etkilendi ve Asya, Avrupa ve Afrika'da yüksek ölüm oranları kaydedildi. ICC Genel Sekreteri John Denton, iklim değişikliğinin geleceğin değil, bugünün sorunu olduğunu vurguladı.
11 Kasım 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2022’de önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri oldu. Enerji sektörü emisyonları yüzde 1,4 azalırken, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları yüzde 6,4 azaldı. Tarım sektörü emisyonları yüzde 5,1 azalırken, atık sektörü emisyonları yüzde 5,5 arttı.
5 Haziran 2024

Küresel enerji üretiminin büyük bir kısmını oluşturan fosil yakıtlar, özellikle kömür, sera gazı emisyonlarının yüksek oranlarından sorumlu tutuluyor. Ember enerji analisti Bahadır Sercan Gümüş'e göre, kömürlü termik santrallerin kapatılması iklim değişikliği üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. 2023 yılında dünya genelinde kömür kapasitesi net olarak artış göstermiş, özellikle Çin'deki yeni santraller bu artışın büyük bir kısmını oluşturmuş. Gümüş, kömürlü santrallerden kaynaklanan zararlı emisyonların ve partiküllerin çevresel sağlık üzerindeki etkilerini de detaylandırmıştır.
29 Nisan 2024

Danimarka'da siyasi partiler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 20 yıl içinde 1 milyar ağaç dikilmesi ve tarım arazilerinin yüzde 10'unun orman ve doğal yaşam alanlarına dönüştürülmesi konusunda anlaştı. Bu plan, sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 70 azaltılmasını hedefleyen 'Yeşil Üçlü Anlaşması' kapsamında gerçekleştirilecek. Ayrıca, 2030'dan itibaren çiftlik hayvanlarının yaydığı sera gazları için vergi alınacak. Bu girişimler, Danimarka'nın doğasını önemli ölçüde değiştirmeyi amaçlıyor.
19 Kasım 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Türkiye, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Dünya İklim Zirvesi'nde, nükleer enerji kapasitesini 2050 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefleyen bir deklarasyonu imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjinin temel öncelikler olduğunu belirtti. Türkiye'nin yanı sıra El Salvador, Kazakistan, Kenya, Kosova ve Nijerya da bu deklarasyona katıldı. Bu adım, Türkiye'nin enerji politikalarında nükleer enerjinin önemini artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
14 Kasım 2024

Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 1,2 milyar insan sıcak hava dalgası, sel, kasırga ve kuraklık gibi kritik iklim felaketleri riskiyle karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkeler de bu risklerden etkilenebilirken, en yüksek risk altındaki nüfuslar Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da bulunuyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı ve sosyal hizmetlere erişim eksikliğiyle ilişkilendiriliyor. Raporda, ekonomik büyümenin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin paralel ilerlemesi gerektiği, afetlerin etkilerinin azaltılması için daha hızlı ve dirençli kalkınma ile hedefe yönelik müdahalelerin önemine vurgu yapılıyor.
31 Ekim 2024

Avrupa Birliği ve 25 ülke, ulusal iklim planlarında yeni kömür projeleri geliştirmeme taahhüdünde bulundu ve diğer ülkelere de bu yönde eylem çağrısı yaptı. Bu çağrı, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29'uncu Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında yapıldı. Küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama hedefi doğrultusunda kömür kaynaklı emisyonların azaltılması öncelikli hedefler arasında yer alıyor. İmzacı ülkeler, Brezilya'da yapılacak COP30 öncesinde diğer ülkelerin de benzer taahhütlerde bulunmasını istiyor.
20 Kasım 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024
İşaretlediklerim