Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Avrupa İklim Riski Değerlendirmesi Raporu, Avrupa'nın küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissetmeye başladığını ve acil önlemler alınmadığı takdirde felaket senaryolarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Raporda, Avrupa için 36 büyük iklim riski beş başlık altında inceleniyor ve özellikle Güney Avrupa'nın orman yangınları, aşırı sıcaklar ve su kıtlığı gibi risklerle daha fazla tehdit altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa'nın deniz kenarındaki alçak kıyı bölgelerinin sel, erozyon ve tuzlu su sızması tehditleriyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
11 Mart 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Ember tarafından yayınlanan Küresel Elektrik Görünümü Raporu'na göre, Türkiye elektrik üretiminin yüzde 42'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaktadır. Bu oran, küresel ortalamanın üzerindedir ve Türkiye'nin 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 47'ye çıkarma hedefi bulunmaktadır. Raporda, Türkiye'nin özellikle hidroelektrik enerjisi kullanımının kuraklık gibi doğal koşullardan etkilenebileceği ve bu nedenle çatı ve yüzer güneş enerjisi gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelinden faydalanılması gerektiği vurgulanmaktadır.
8 Mayıs 2024

InfluenceMap tarafından hazırlanan yeni bir rapor, dünyanın en büyük petrol, gaz, kömür ve çimento üreticilerinin küresel karbon emisyonlarına büyük katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. 2016'dan 2022'ye kadar, bu 57 şirket ve devlet kuruluşu, fosil yakıt ve çimento CO2 emisyonlarının yüzde 80'ini üretmiş. Paris Anlaşması'ndan bu yana, ulus-devlet üreticileri, devlete ait kuruluşlar ve yatırımcılara ait şirketler sırasıyla emisyonların yüzde 38, yüzde 37 ve yüzde 25'ini oluşturuyor. 1854'ten 2022'ye kadar olan veriler, sanayi devriminden bu yana küresel fosil yakıt ve çimento karbon emisyonlarının yüzde 70'inden fazlasının 78 şirket ve devlet kuruluşuna ait olduğunu gösteriyor.
5 Nisan 2024

Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin yeni verilerine göre, dünya son 12 ay boyunca sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,5 santigrat derece daha sıcak oldu. Bilim insanları, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki sıcaklıkların kayıtlardaki en yüksek seviyelere ulaştığını belirtti. Bu durum, dünya liderlerinin 1,5 C ısınma hedefini tutturma sözlerini yerine getirmediklerini göstermese de, daha fazla insanın şiddetli hava koşullarına maruz kalacağı anlamına geliyor. Ayrıca, sıcaklıklardaki sürekli artış, felaketle sonuçlanabilecek dönüm noktaları riskini artırıyor.
9 Temmuz 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı sera gazı emisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2022’de önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri oldu. Enerji sektörü emisyonları yüzde 1,4 azalırken, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı emisyonları yüzde 6,4 azaldı. Tarım sektörü emisyonları yüzde 5,1 azalırken, atık sektörü emisyonları yüzde 5,5 arttı.
5 Haziran 2024

Küresel enerji üretiminin büyük bir kısmını oluşturan fosil yakıtlar, özellikle kömür, sera gazı emisyonlarının yüksek oranlarından sorumlu tutuluyor. Ember enerji analisti Bahadır Sercan Gümüş'e göre, kömürlü termik santrallerin kapatılması iklim değişikliği üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. 2023 yılında dünya genelinde kömür kapasitesi net olarak artış göstermiş, özellikle Çin'deki yeni santraller bu artışın büyük bir kısmını oluşturmuş. Gümüş, kömürlü santrallerden kaynaklanan zararlı emisyonların ve partiküllerin çevresel sağlık üzerindeki etkilerini de detaylandırmıştır.
29 Nisan 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Plastiklerin çevre üzerindeki olumsuz etkileri artarak devam ediyor. OECD'nin raporuna göre, 2000 yılında 234 milyon ton olan küresel plastik üretimi, 2019'da 460 milyon tona yükseldi. Aynı zamanda plastik atık miktarı da 353 milyon tona çıkarak iki katından fazla arttı. Lawrance Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan Nihan Karali, plastik üretiminin 2019'da küresel sera gazı emisyonlarının %5,3'ünü oluşturduğunu ve bu oranın 2050'ye kadar iki katından fazla artabileceğini belirtti.
9 Mayıs 2024

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) raporuna göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre kirli hava soluyor. 2022'de Türkiye'de hava kirliliğine bağlı ölümler, toplam ölümlerin yüzde 14,2'sini oluşturdu. Raporda, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve hava kalitesi izleme çalışmalarının iyileştirilmesi gibi önerilerde bulunuldu. Hava kirliliği, özellikle büyük şehirlerde ve sanayi bölgelerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
26 Eylül 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hesaplamalarına göre, 2023 yılı sanayi öncesi döneme kıyasla 1,48°C daha sıcak geçti. Bu durum, 2015 Paris İklim Anlaşmaları'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık artışı eşiğine tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Amerika Birleşmiş Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği, 2024'te daha yüksek sıcaklıklara ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. BM Genel Sekreteri ve WMO Genel Sekreteri, iklim değişikliğiyle mücadelede acil eylem çağrısında bulunuyor.
24 Mart 2024

Google, yapay zekanın artan enerji talebi nedeniyle sera gazı emisyonlarının 2019'a kıyasla yüzde 48 arttığını açıkladı. Şirketin çevre raporuna göre, 2023'te toplam sera gazı emisyonu yıllık yüzde 13 arttı. Veri merkezlerindeki elektrik tüketimi de geçen yıl yüzde 17 arttı. Raporda, yapay zekanın gelecekteki çevresel etkilerini tahmin etmenin karmaşık olduğu belirtildi.
3 Temmuz 2024

Küresel bir enerji raporuna göre, 2023 yılında fosil yakıt tüketimi rekor seviyeye ulaşarak emisyonların 40 gigaton CO2’nin üzerine çıkmasına neden oldu. Yenilenebilir enerji kullanımındaki artışa rağmen, gelişmekte olan ülkelerde kömür, gaz ve petrole olan bağımlılık devam etti. Avrupa'da fosil yakıtların enerji kullanımındaki payı düşerken, Hindistan'da fosil yakıt tüketimi önemli ölçüde arttı. Bu durum, küresel enerji talebinin fosil yakıtlara olan bağımlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.
20 Haziran 2024

Dünya Bankası'nın raporuna göre, 2022'den bu yana dünya genelinde 400 milyon öğrenci iklim değişikliği nedeniyle eğitimden mahrum kaldı. Düşük gelirli ülkelerdeki çocuklar, daha zengin ülke çocuklarına göre her yıl ortalama 18 gün eğitim alamadı. Raporda, iklim değişikliğinin eğitim sistemleri üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkileri azaltmak için alınabilecek düşük maliyetli önlemler vurgulanıyor. Ayrıca, öğrencilerin iklim krizi konusunda bilgi ve beceri eksikliği yaşadığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

10 Avrupa Birliği (AB) ülkesi, 2035 yılına kadar elektrik sistemlerinden fosil yakıtları çıkarma konusunda anlaşmaya vardı. Bu ülkeler, AB'nin elektrik üretim kapasitesinin yüzde 60'tan fazlasını temsil ediyor. Ancak, bazı ülkelerin taahhütleri, fosil yakıtların elektrik sektöründen çıkarılması konusunda yeterince açık olmadığı veya yanlış elektrik üretim teknolojilerine güvendikleri için eleştiriliyor. Uluslararası Enerji Ajansı, Avrupa'nın Paris Anlaşması hedeflerine ulaşabilmesi için 2035'e kadar elektrik sektörlerini karbonsuzlaştırması gerektiğini belirtiyor.
7 Mart 2024

Abdullah Karakuş, ABD, Çin, Hindistan, AB ülkeleri ve Rusya'nın dünyayı en çok kirleten ülkeler olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, dünyanın ısısının 2 derece daha artması halinde krizlerin başlayacağını ve bunun gıda kıtlığı, kuraklık ve göçlere yol açacağını öngörüyor. Karakuş, orman yangınlarının artışına dikkat çekerek, insan hatası ve dikkatsizliğin bu yangınların başlıca nedenleri olduğunu vurguluyor. Orman yangınlarını önlemek için alınması gereken önlemler hakkında da önerilerde bulunuyor.
21 Haziran 2024

30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü dolayısıyla, Birleşmiş Milletler'in New York'taki genel merkezi başta olmak üzere dünya genelinde bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Emine Erdoğan'ın video mesajıyla katıldığı ve BM'nin üst düzey isimlerinin konuşma yaptığı bu etkinliklerde, atık yönetimi sorunu global düzeyde ele alındı. BM ve Uluslararası Katı Atık Birliği tarafından hazırlanan Global Atık Yönetim Görünümü Raporu'na göre, atık miktarının 2050 yılına kadar önemli ölçüde artacağı ve bu durumun maliyetler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı belirtiliyor. Ancak, alınacak önlemlerle bu maliyetlerin önemli ölçüde azaltılabileceği ve döngüsel ekonomi modeline geçişin maliyet tasarrufu sağlayabileceği vurgulanıyor.
30 Mart 2024
İşaretlediklerim