Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye'de mevduat faizleri yükselirken, ticari kredi faizleri düşük seviyelerde sabit kalmaya devam ediyor. Bu durum, kredi ve mevduat faizleri arasındaki farkın tarihi seviyelere ulaşmasına neden oldu. Dinamik Yatırım başekonomisti Enver Erkan, ekonomi yönetiminin bankalara uyguladığı baskı ve yeni düzenlemelerle bu ayrışmanın daha da derinleşebileceğini belirtti. İkon Menkul Araştırma Müdürü Onur Altın ise banka hisselerinin olumsuz bilançolar nedeniyle değer kaybedebileceğini ifade etti.
8 Nisan 2023

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 19 Nisan 2024 tarihli verilerine göre, kredi faizleri yüzde 66,24 ve 3 aya kadar vadeli mevduat faizleri yüzde 68,88 seviyesine ulaşmış durumda. Bu yüksek faiz oranları, tasarrufların artmasına ve talebin yavaşlamasına neden olacak. Ayrıca, bankaların fonlama maliyetleri artarken, faiz gelirleri de önemli ölçüde yükseldi. Yıl başından bu yana mevduat ve kredi miktarları enflasyon oranının altında bir artış gösterdi.
30 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Ekonomist Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası'nın yıl sonunda yüzde 38 enflasyon hedefini tutturmasının mucizelere bağlı olduğunu belirtti. Eğilmez, TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını ve gerçek enflasyon oranlarının çok daha yüksek olduğunu ifade etti. Eğilmez, geçmiş 20 ayın aylık enflasyon ortalamasının yüzde 3,92 olduğunu ve Merkez Bankası'nın yüzde 38'lik yıl sonu tahmininin gerçekleşmesi için aylık ortalama enflasyon oranlarının yüzde 1,5'da kalması gerektiğini vurguladı.
9 Ağustos 2024

Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın önümüzdeki yıl için resmi enflasyon tahmininin yüzde 24.7 olduğunu ve bu oranın basit hesaplamalarla elde edilebileceğini ifade etti. Mevcut yüzde 53.25 olan net mevduat faizlerinin, enflasyon hedefine olan güvensizlik nedeniyle yeterli bulunmadığını vurguladı. Aktaş, eğer enflasyon hedefine güven olsaydı, insanların mevduata yöneleceğini ve bu durumun faiz oranlarının düşmesine neden olacağını belirtti.
11 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uzun yıllar savunduğu 'Faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinden Mayıs 2023 seçimlerinden sonra vazgeçtiğini ve bu konuda Mehmet Şimşek'i ekonominin başına getirdiğini belirtti. Faizlerin düşürülmesiyle enflasyonun düşeceği beklentisi gerçekleşmeyince, Erdoğan enflasyonun düşürülmesinin zaman alacağını ve bu süreçte vatandaşın mağdur edilmemesi için çeşitli adımlar atıldığını ifade etti. Enflasyonun yüzde 60'ın üzerinde seyretmeye devam ettiği belirtilirken, Erdoğan'ın enflasyonu tek haneli rakamlara düşürme hedefi olduğunu vurguladı.
6 Mart 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024

Merkez Bankası, faiz oranlarını yüzde 19'dan yüzde 8,5'e indirdi ancak bu hamle enflasyonu düşürmek yerine, enflasyon oranını yüzde 15-20 aralığından yüzde 80'in üzerine çıkardı. Bu durum, 'faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinin işlemediğini gösterdi. Geçen hafta, Merkez Bankası'nın beş puanlık faiz artırımı yapması, bu politikanın terk edildiğine ve daha rasyonel bir yaklaşıma dönüldüğüne işaret ediyor. Servet Yıldırım, yüksek faizin ekonomiye zararlarını sıralarken, Türkiye'nin dünyanın en yüksek faiz veren ülkeleri arasında olduğunu belirtiyor ve sıkı para politikası uygulamanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
25 Mart 2024

Alaattin Aktaş, Türkiye'deki enflasyon oranlarının ve tasarruf araçlarının reel getirilerinin analizini yapmaktadır. Yüzde 65 bileşik faiz varsayımıyla, bir yıl vadeli hesapların yüzde 49 faiz sunduğu, ancak vatandaşların bu oranlara rağmen tasarruflarını TL mevduatları yerine döviz ve altına yönlendirdiği belirtiliyor. TÜİK verilerine göre, son bir yılda euro yüzde 1.5, dolar ise reel olarak neredeyse hiç getiri sağlamamış, borsa yüzde 3.5, altın ise yüzde 19.54 reel getiri ile en yüksek kazancı sunmuştur.
9 Nisan 2024

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Merkez Bankası'nın haziran ayı piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu dolar/TL beklentisi 37,74 olarak belirlendi. Cari yıl sonu TÜFE artışı beklentisi yüzde 43,64'ten yüzde 43,52'ye geriledi. Ayrıca, 12 ve 24 ay sonrası için enflasyon beklentileri de sırasıyla yüzde 31,79 ve yüzde 20,33 olarak güncellendi. Politika faizi beklentisi ise haziran ve üç ay sonrası için yüzde 50 olarak öngörülüyor.
14 Haziran 2024

Merkez Bankası'nın kasım ayı piyasa katılımcıları anketi sonuçlarına göre, yıl sonu enflasyon ve dolar/TL beklentisi önceki ankete göre düşüş gösterdi. Cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi %67,23, dolar/TL beklentisi ise 30,00 TL olarak belirlendi. Ancak, 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi 39,62 TL'ye yükseldi ve faiz beklentisi %37,71 olarak artış gösterdi. Merkez Bankası, anketin temsil gücünü artırmak için sadece kurumsal katılımcıları dahil ettiğini duyurdu.
17 Kasım 2023

Merkez Bankası'nın haziran ayında gerçekleştirdiği piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu TÜFE artış beklentisi %38,55 olarak belirlendi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 26,18 iken, 12 ay sonrası için bu beklenti 28,99'a yükseldi. Ayrıca, cari işlemler açığı beklentisi de artarak 40,3 milyar dolar oldu. Merkez Bankası'nın eski başekonomisti Hakan Kara, ankete daha gerçekçi tahminlerde bulunan katılımcıların dahil edilmesi gerektiğini önerdi.
16 Haziran 2023

Merkez Bankası tarafından düzenlenen piyasa katılımcıları anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 37,77 olarak sabit kaldı, ancak 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentileri bir miktar düştü. Yıl sonu politika faizi beklentisi yüzde 8,73'e yükseldi. Dolar/TL kuru için yıl sonu beklentisi 23,15 TL'ye, 12 ay sonrası için ise 24,08 TL'ye çıktı. 2023 ve 2024 yılı büyüme beklentilerinde ise bir değişiklik olmadı ve sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 4,4 olarak kaldı.
19 Nisan 2023

Merkez Bankası, 2024 sonu için enflasyon beklentisini yüzde 36'da sabit bıraktı. Bu oran, Mayıs 2023 seçimlerinden sonra bankanın başına gelen Hafize Gaye Erkan'ın yönetiminde ilk olarak yüzde 33 olarak belirlenmiş ve Kasım ayında yüzde 36'ya çıkarılmıştı. Erkan'ın görevden alınmasının ardından yerine atanan Fatih Karahan, 2024 sonu için aynı tahmini yineledi ve 2025 ve 2026 sonu için sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 enflasyon beklentisini açıkladı. Merkez Bankası, enflasyon hedefini en son 2010 yılında tutturabilmişti.
8 Şubat 2024
İşaretlediklerim