Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Ekonomik Araştırma Forumu konferansında yaptığı konuşmada, iç talebin güçlü olması nedeniyle Merkez Bankası'nın enflasyon tahmininin gerçekleşmeyeceğini ifade etti. Altınsaç, geçen yılın temmuz ve ağustos aylarında daha güçlü bir faiz artışı yapılması gerektiğini belirterek, mevcut politikaların yetersiz olduğunu ve maliye politikalarının daha fazla destek vermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, reel sektörde son 10 yılda bir verimlilik artışı olmadığını, bu durumun Türk Lirası'nın değeriyle ilgili olmadığını dile getirdi.
24 Şubat 2024

Ekonomist Mahfi Eğilmez, IMF'nin Türkiye raporunu değerlendirerek, enflasyonla mücadelede ücretlilere düşük zam yapılmasının yetersiz olduğunu belirtti. Eğilmez, IMF'nin önerilerinin sosyal gerilimi artıracağını ve geçmiş enflasyonun tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı. IMF raporunda, Türkiye'nin ekonomik görünümüne dair sıkı para ve gelir politikalarının iç talebi baskılayarak büyümeyi düşüreceği ve enflasyonu kontrol altına alacağı savunuldu.
29 Ağustos 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Türkiye'de enflasyonla mücadele, politika faizi üzerinden yürütülen çalışmaların ötesine geçerek, satın alma gücünü artıracak reformist düzenlemelere odaklanma aşamasına gelmiştir. Vergi düzenlemeleri, gelir dağılımına uyumlu vergi dilimlerinin oluşturulması ve verginin tabana yayılması gibi önlemler gündemdedir. Ayrıca, FED'in faiz politikaları, Türkiye'nin uluslararası finans kuruluşları ile ilişkileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti gibi dış faktörler de enflasyonla mücadelede önemli rol oynamaktadır.
13 Nisan 2024

İrfan Hüseyin Yıldız, enflasyonun Türkiye'deki ekonomik ve sosyal etkilerini ele alıyor. Enflasyonun, Türk Lirası borçlarını eriterek ve varlık değerlerini artırarak bazı kesimleri zenginleştirdiğini, devletin ise harcamalar üzerinden ve enflasyonist kârlar üzerinden daha fazla vergi topladığını belirtiyor. Ayrıca, negatif reel faizlerin zenginleri daha da zenginleştirdiği, fakirleri ise daha da fakirleştirdiği ve gelir dağılımını bozarak yoksulluğu derinleştirdiği vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ABD'de yaptığı bir sunumda Türkiye'deki enflasyonun düşüş sürecinin devam ettiğini ifade etti. Karahan, yıllık enflasyonun mayıs ayında yüzde 75,5 iken eylül ayında yüzde 49,4'e gerilediğini belirtti. Ayrıca, 12 aylık enflasyon beklentilerinin de düşmeye devam ettiğini ve reel sektörün enflasyon beklentilerinin iyileştiğini söyledi. TÜİK ve ENAG tarafından açıklanan enflasyon verilerinin farklılık gösterdiği de haberde yer aldı.
25 Ekim 2024

Reuters tarafından düzenlenen ankete göre Türkiye'de aylık enflasyonun bu ay %3,8 olması ve yıllık enflasyonun baz etkisiyle %53,50'ye düşmesi bekleniyor. Ekonomistler yıl sonunda yıllık enflasyonun %41'e gerileyeceğini öngörüyorlar, bu Merkez Bankası'nın tahmininin neredeyse iki katıdır. İktidarın uzun süredir enflasyona karşı önlem almadığı ve baz etkisinin devreye girmesini beklediği belirtiliyor. Uzmanlar, seçimlere yaklaşırken enflasyondaki bu düşüşün iktidar tarafından fiyatların gerilemiş gibi gösterileceğini düşünüyor.
30 Ocak 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon beklentisindeki artışın temmuz ayındaki geçici etkilerden kaynaklandığını belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 43,31’e yükseltirken, 12 ve 24 ay sonrası enflasyon beklentilerinde düşüş öngörüyor. Ekonomist İris Cibre, mevcut sıkılaşma politikalarının uzun vadeli enflasyon beklentilerini düşürmesinin normal olduğunu, ancak sürekli yapılan zamların halkın alım gücüne olumsuz etkisi olduğunu vurguladı. Şimşek, otoyol ve köprü geçişlerine yapılan zamların enflasyona etkisi hakkında açıklama yapmadı.
16 Ağustos 2024

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) 12 aylık enflasyonu yüzde 128,05 olarak açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise yıllık enflasyonu ağustosta yüzde 58,94 olarak belirtti. Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 22,3'ten yüzde 58'e yükseltti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadelenin zaman alacağını ve gereken tüm adımların atılacağını ifade etti.
4 Eylül 2023

TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, enflasyonla mücadelede TL'ye değer kazandırmanın doğru bir yol olmadığını ve güçlü liranın ihracatı olumsuz etkilediğini belirtti. Özilhan, makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini ve cari açık sorununun çözümü için geniş kapsamlı reformlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ayrıca, sermaye girişlerinin rezervleri güçlendirmek için kullanılması gerektiğini vurguladı.
16 Haziran 2023

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

Ekonomistler, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı aylık yüzde 2,97 ve yıllık yüzde 49,38 enflasyon verilerini değerlendirdi. İris Cibre, verilerin dezenflasyonist bir sürece girilmediğini gösterdiğini belirtirken, Barış Soydan Merkez Bankası yönetimini eleştirdi. Mustafa Sönmez ise enflasyonun beklentilerin üzerinde olduğunu vurguladı. Ekonomistler, yüksek enflasyonun nedenleri arasında eğitim, sigara ve kira artışlarını gösterdi.
3 Ekim 2024

Akif Beki, TÜİK Başkanı'nın enflasyon verilerinin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyon yaklaşımıyla uyumlu olmadığını belirtti. Beki, TÜİK'in verilerinin düşük enflasyon gösterirken, Türkiye'de yüksek enflasyon yaşandığını vurguladı. Ayrıca, büyük şirketlerin dolar borçlarının TL'ye çevrilmesinin enflasyon üzerindeki etkisinin farklı yorumlandığını ifade etti. Bu çelişkilerin memur, emekli ve asgari ücretli vatandaşlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savundu.
11 Temmuz 2024

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi James Walsh, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) ekonomi politikalarını övdü ve faiz oranlarını artırma kararlarını desteklediğini belirtti. Walsh, Türkiye'nin enflasyonun düşeceği konusunda hemfikir olduklarını ve bu yılın ikinci yarısında enflasyonun düşmesini beklediklerini ifade etti. Ayrıca, ABD ve Avrupa'daki ekonomik durumun Türkiye için olumlu olduğunu ve yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisinin arttığını söyledi.
2 Mayıs 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Türkiye'de aralık ayında yıllık enflasyon oranı yüzde 64,27 olarak gerçekleşti. Bu oran, önceki yılın aynı dönemine göre hesaplanan baz etkisiyle düşük çıktı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonla mücadelede uygulanan politikaların olumlu etkilerini önümüzdeki aylarda vatandaşların daha net hissedeceğini belirtti. Bakan, enflasyonla mücadelede işsizlik ve ekonomik küçülmeye yol açmayan politikaların uygulanmaya devam edeceğini ifade etti.
3 Ocak 2023

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hükümetin enflasyonla mücadelede maliye politikası, yapısal reformlar ve sektörel politikaları kullanmaya devam edeceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın hükümetin belirlediği genel politikalar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığını ve enflasyonu tek haneye düşürme kararlılığını dile getirdi. Ekonomide yeni bir model denemesi ve seçim öncesi para politikasında değişiklik yapılmaması, piyasa dışı düzenlemeler ve Merkez Bankası'nın TL'deki değer kaybını yavaşlatma çabaları anlatıldı.
16 Haziran 2023

Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
16 Haziran 2024
İşaretlediklerim