Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, M çiçeği virüsünün uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğunu açıkladı. Bu karar, DSÖ Acil Durum Komitesi'nin tavsiyesi doğrultusunda alındı. M çiçeği virüsü, kemirgen hayvanlardan veya enfekte bireylerden bulaşabiliyor ve yüksek ateş, baş ağrısı, ciltte kabarcıklar gibi belirtiler gösteriyor. Afrika Birliği de kıtada hızla yayılan virüse karşı acil durum ilan etti.
14 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, İstanbul'da yaptığı açıklamada ruh sağlığı sorunlarını 'bir sonraki pandemi' olarak adlandırdı. Kluge, özellikle COVID-19 sürecinde gençlerin tecrit altında kalmasının ruh sağlıklarını olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca, teknoloji kullanımının artması ve küresel çapta yaşanan çevresel ve politik krizlerin insanların ruh sağlığı üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. DSÖ'nün bu konuda daha fazla önlem alınması gerektiğini vurguladı.
7 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü, tüberkülozun 2023 yılında Covid-19'u geride bırakarak en ölümcül bulaşıcı hastalık haline geldiğini açıkladı. 2023'te yaklaşık 8.2 milyon kişiye tüberküloz tanısı konulurken, toplam vaka sayısı 10.8 milyona ulaştı. DSÖ, hastalığın düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğunlaştığını ve bu ülkelerin ciddi fon eksiklikleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, tüberkülozun ilaçlara dirençli formunun hala büyük bir halk sağlığı krizi oluşturduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

Türkiye Psikiyatri Derneği, toplumda artan şiddet olaylarının günlük yaşamı tehdit ettiğini belirterek acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Dernek, şiddetin toplumsal, kültürel, ekonomik ve yönetimsel boyutlarının bilimsel ölçütlerle ele alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bireysel silahlanmanın artışı ve madde kullanımının yaygınlaşmasının da şiddeti artırdığına dikkat çekildi. Dernek, şiddetle mücadelede ulusal bir seferberlik çağrısında bulundu.
20 Ekim 2024

Dünya Sağlık Örgütü, 2023 yılında dünya genelinde 8,2 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konulduğunu ve bunun 1995'ten bu yana en yüksek sayı olduğunu açıkladı. Tüberküloza bağlı ölümlerde ise art arda iki yıl düşüş gözlendi. Kovid-19 salgınının neden olduğu aksaklıkların ardından tüberkülozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda yeniden ilerleme kaydedildi. Ayrıca, Afrika'da M çiçeği virüsüne karşı aşılamalar devam ediyor.
1 Kasım 2024

IQAir tarafından yayınlanan 2023 'Dünya Hava Kalitesi' raporuna göre, Türkiye'nin hava kirliliği ortalaması 20.5 ile WHO'nun belirlediği eşik değerlerin dört katı seviyesinde. Raporda, Türkiye havası en kirli 44'üncü ülke olarak sıralanırken, Iğdır şehri Avrupa'nın en kirli havasına sahip kenti olarak belirlendi. Raporda ayrıca, Türkiye'de hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve kirliliğe yol açan başlıca faktörlere de değiniliyor. Hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın öldüğü belirtiliyor.
20 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 vakalarında dünya genelinde test pozitifliğinin yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. DSÖ Salgın ve Pandemi Hazırlığı ve Önleme Direktörü Maria Van Kerkhove, virüsün evrimleşmeye devam ettiğini ve daha şiddetli bir virüs riski oluşturabileceğini belirtti. Kerkhove, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda en az 40 sporcunun virüse yakalandığını ve özellikle risk grubundakilerin hatırlatma dozunu almaları gerektiğini vurguladı.
6 Ağustos 2024

COVID-19, Amerika ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de yaz dalgası yaparak vaka sayılarında artışa neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, test pozitifliğinin dünya genelinde yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. Uzmanlar, risk grubundakileri korumak için yeni aşı ve tedavi seçeneklerinin gerekli olduğunu belirtiyor. Türkiye'de test yapma oranlarının azalması nedeniyle yeni varyantlar yeterince takip edilemiyor, ancak diğer ülkelerdeki seyirler üzerinden tahminler yürütülüyor.
12 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Afrika ülkelerindeki M çiçeği virüsü salgınının kontrol altına alınabileceğini belirtti. DSÖ, virüsü kontrol altına almak için küresel stratejik hazırlık ve müdahale planı başlattı ve bu plan kapsamında 135 milyon dolar finansmana ihtiyaç duyulacağını açıkladı. Plan, test ve aşılara eşit erişim, hayvandan insana bulaşmanın en aza indirilmesi ve toplumların salgın önleme sürecine katılımını hedefliyor. Virüs, kemirgen hayvanlardan veya enfekte bireylerden bulaşıyor ve vücutta lezyonlara neden oluyor.
26 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde beklenen yaşam süresinin yaklaşık iki yıl azaldığını duyurdu. 2019-2021 yılları arasında beklenen yaşam süresi 1,8 yıl azalarak ortalama 71,4 yıla düştü. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının beklenen yaşam süresinde 10 yıllık bir kazanımı tersine çevirdiğini belirtti ve ülkelerin küresel bir salgın anlaşması üzerinde uzlaşmaları gerektiğini vurguladı.
24 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF, 2024'ün ilk üç ayında DSÖ Avrupa Bölgesi'ndeki 53 ülkenin 45'inde 56 bin 634 kızamık vakası ve dört ölüm bildirildiğini açıkladı. 2023 boyunca 41 ülkeden 61 bin 70 vaka ve 13 ölüm rapor edilmişti. Kızamık vakalarının artışında, COVID-19 salgını sırasında kaçırılan rutin aşıların ve yavaş iyileşmenin etkili olduğu belirtildi. Aşılanmamış kişilerin büyük risk taşıdığı ve ülkelerin virüsün yayılmasını önlemek için proaktif olması gerektiği vurgulandı.
28 Mayıs 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel aşılamaların son 50 yılda yaklaşık 154 milyon hayat kurtardığını belirtti. Ghebreyesus, çiçek hastalığının ortadan kaldırılması ve kızamık, zatürre gibi hastalıkların önlenmesinde aşıların büyük rol oynadığını vurguladı. Ayrıca, DSÖ'nün Genişletilmiş Aşılama Programı (EPI) sayesinde dünya genelinde çocukların yüzde 84'üne difteri, tetanos ve boğmacaya karşı aşı yapıldığını ifade etti. DSÖ, aşılamaları desteklemek için 'İnsanca Mümkün' adlı bir kampanya başlattı.
25 Nisan 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 17 endemik patojen türü için acilen yeni aşıların geliştirilmesi gerektiğini açıkladı. Bu patojenler arasında A Grubu Streptokok, Klebsiella pneumoniae, HIV-1 ve Hepatit C gibi hastalıklara neden olan organizmalar bulunuyor. DSÖ, bu araştırmanın endemik patojenlerin bölgesel ve küresel sağlık üzerindeki etkilerini önceliklendirmeye yönelik ilk küresel çaba olduğunu belirtti. Yetkililer, bulguların uzun süredir bilinen aşı önceliklerini tasdik ettiğini ifade etti.
5 Kasım 2024

M çiçeği virüsünün sık görüldüğü Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve çevresindeki 11 Afrika ülkesinden İstanbul’a gelen yolcular takibe alınıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün acil durum ilan ettiği bu virüs için İstanbul Havalimanı'nda önlemler alınmaya başlandı. Henüz Türkiye'de vaka görülmemiş olmasına rağmen, şüpheli yolcular izole edilerek sağlık kontrolleri yapılıyor. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, virüsün Türkiye'ye gelmemesi temennisinde bulunurken, İstanbul Havalimanı Başhekimi Dr. Aykut Yener Kavak, alınan önlemler hakkında bilgi verdi.
23 Ağustos 2024

AXA sigorta şirketi tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelinde ruh sağlığı bozuklukları artış gösteriyor. Türkiye, yüzde 38'lik oranla ruh sağlığı bozukluğu yaşayan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Araştırma, özellikle gençler arasında ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olduğunu belirtiyor. 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 43'ü ruhsal bir hastalığı olduğunu ifade ederken, bu oran 65-75 yaş arası katılımcılarda yüzde 14'e düşüyor.
11 Mart 2024

Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) Dünya Dişhekimliği Kongresi İstanbul’da gerçekleştirildi ve yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Kongrede, ağız hastalıklarının dünya çapında 3.5 milyar insanı etkilediği ve ağız sağlığının genel sağlık için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı. Diyabet ve obezitenin ağız sağlığını olumsuz etkilediği, ağız sağlığının ihmal edilmesinin sistemik hastalıklara yol açabileceği belirtildi. Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı karnesinin istenilen seviyede olmadığı ve ağız sağlığı politikalarının genel sağlık politikalarıyla entegre edilmesi gerektiği ifade edildi.
28 Eylül 2024

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, M çiçeği ve Covid-19 ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini ancak şu anda bir alarm durumunun olmadığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü, M çiçeği virüsünün yeni varyantının Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde hızla yayıldığını ve uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğunu duyurmuştu. Covid-19 vakalarının da birçok ülkede artışta olduğu belirtiliyor.
15 Ağustos 2024

İsviçre, Beypazarı maden suyunda 'çok yüksek' miktarda bor bulunduğu gerekçesiyle tüketilmemesi önerisinde bulundu. Türkiye'de ise bor için belirlenen maksimum miktarın Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre farklılık gösterdiği, AB'nin 1 mg/L, DSÖ'nün ise 2,4 mg/L bor limiti kabul ettiği belirtiliyor. Prof. Dr. Zeki Karagülle, Türkiye'deki maden sularının kaliteli olduğunu ve vücut için gerekli mineralleri içerdiğini, ancak aşırı tüketimin zararlı olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, borun insan sağlığı için gerekli bir element olduğu, ancak fazlasının zararlı olabileceği vurgulanıyor.
17 Nisan 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), M çiçeği (mpox) virüsüne karşı ön yeterlilik alan ilk aşının 'MVA-BN' olduğunu duyurdu. Aşı, Danimarka merkezli ilaç şirketi Bavarian Nordic tarafından üretildi ve 18 yaşın üzerindeki kişilerde dört hafta arayla iki doz olarak uygulanabilecek. DSÖ, aşının bebekler, çocuklar, ergenler, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde de kullanılabileceğini belirtti. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, aşının Afrika'daki mevcut salgınlar ve gelecekteki salgınlar için önemli bir adım olduğunu vurguladı.
13 Eylül 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve uluslararası araştırma görevlilerinin yürüttüğü bir bilimsel çalışma, dünya genelinde obezite oranlarının 1 milyar sınırını aştığını ortaya koydu. The Lancet tıp dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, 1990 yılına kıyasla yetişkinlerde obezite oranı bir kat, 5-19 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerde ise dört kat artış gösterdi. Obezitenin, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde daha yaygın olduğu ve kalp damar hastalıkları, böbrek hastalıkları, diyabet ve belli kanser türlerine yol açtığı belirtildi. DSÖ, obeziteyle mücadele için çeşitli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
1 Mart 2024
İşaretlediklerim