İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM 79'uncu Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma sırasında Batı Şeria ve Gazze'yi İsrail olarak gösteren bir harita kullandı. Bu durumu protesto eden Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız öncülüğündeki Türk heyeti, Netanyahu konuşmasına başlamadan önce salonu terk etti. Türk heyetine birçok diğer delegasyon da eşlik etti ve salon önemli ölçüde boşaldı. Netanyahu'nun konuşması sırasında salondan bazı seslerin yükseldiği de duyuldu.
27 Eylül 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İsrail'le ticaret yaptığı gerekçesiyle protesto eden dokuz kişi, 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklandı. Protestocular, İsrail'e yakıt sevk eden SOCAR'ın CEO'sunun TRT World Forum'a davet edilmesini eleştirdi. Avukatlar, tutuklamaların hukuka aykırı olduğunu belirterek İstanbul 10’uncu Sulh Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Avukatlar, protestocuların taleplerinin meşru olduğunu ve tutuklamaların hak ihlali olduğunu savundu.
5 Aralık 2024

UCM Başsavcısı Han, İsrail Başbakanı Netanyahu ve diğer bazı İsrailli ve Hamas yetkilileri hakkında tutuklama talebinde bulundu. Bu talep, ABD ve İsrail'de büyük bir tepkiyle karşılandı ve ABD senatörleri UCM'ye yaptırım uygulamayı tartışmaya başladı. Ayrıca, İsrail Başbakanı Netanyahu, bu talebi antisemitizm olarak nitelendirdi. Bu gelişmeler, uluslararası hukuk ve çok kutuplu dünya düzeni tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
23 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmadığını savundu. Han, Filistinliler için de uluslararası hukukun geçerli olması gerektiğini vurguladı ve mahkemenin bağımsızlığını koruma arzusunu dile getirdi. İsrail'den gelen tepkiler ise bu kararı 'felaket' ve 'tarihi boyutlarda bir suç' olarak nitelendirdi.
5 Kasım 2024

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden alması, halkın tepkisine yol açtı. Çok sayıda kişi, Tel Aviv'deki Ayalon Caddesi'nde toplanarak kararı protesto etti ve Netanyahu hükümeti aleyhine sloganlar attı. Yerel basında, Gallant'ın yerine Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın getirileceği belirtildi. Netanyahu, Gallant ile aralarındaki güvenin sarsıldığını ifade etti.
5 Kasım 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı İsrail'le ticaret yaptığı gerekçesiyle protesto eden dokuz kişi, 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklanmıştı. Protestocular, Erdoğan'ın katıldığı TRT World Forum'da, İsrail'e yakıt sevk eden SOCAR CEO'sunun davet edilmesini eleştirmişti. Avukatlarının tutukluluğa itirazı üzerine İstanbul 10’uncu Sulh Ceza Mahkemesi, tutuklanan kişilerin tahliyesine karar verdi. Avukatlar, tutuklama kararının hukuka aykırı olduğunu savunmuştu.
6 Aralık 2024

Amerikalı Cumhuriyetçi senatörler, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya karşı tutuklama emri çıkarılması durumunda yaptırım uygulayacaklarını bildirdi. Senatörler, bu durumun hem İsrail'in hem de ABD'nin egemenliğine tehdit oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail aleyhine bir karar alınması halinde ABD'nin mahkemeye olan desteğini sonlandıracağını ve mahkeme çalışanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı. UCM Başsavcısı Karim Khan, bu tür gözdağı ve misilleme girişimlerinin durdurulmasını talep etti.
7 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama talebinde bulundu. Han, İsrailli yetkililerin uluslararası hukukun üzerinde olmadığını belirterek, soruşturmanın ertelenmesinin doğru olmayacağını savundu. UCM, Netanyahu'nun savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarda cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler olduğunu bildirdi. İsrail'den ve ABD'den gelen tepkiler ise bu kararı eleştirdi.
5 Kasım 2024

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, 7 bin Ultra-Ortodoks Yahudi'yi askere çağırma emrini onayladı. Bu karar, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından imzalanmıştı ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeni atadığı Katz tarafından uygulanıp uygulanmayacağı tartışılıyordu. İsrail'de Harediler, dini gerekçelerle askere gitmeyi reddediyor ve bu durum sık sık protestolara neden oluyor. Harediler, İsrail nüfusunun yüzde 12'sini oluşturuyor ve çoğunlukla Batı Kudüs ve Bney Brak'ta yaşıyor.
15 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Fransa, Hollanda, Belçika, Ürdün ve Kanada, bu tutuklama emirlerine uyacaklarını açıkladı. Avrupa Birliği Dış Politika Başkanı Josep Borrell, mahkemenin kararının bağlayıcı olduğunu ve tüm üye ülkelerin bu karara uyması gerektiğini belirtti. İsrail ise bu kararı antisemitik olarak nitelendirdi.
22 Kasım 2024

ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant için savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama emri çıkarılmasını talep etmesine tepki gösterdi. ABD Başkanı Joe Biden, UCM Başsavcısı Kerim Han'ın kararını 'utanç verici' olarak nitelendirdi ve İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere karşı daima yanında olacaklarını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da UCM'nin İsrail üzerinde yargılama yetkisi olmadığını savunarak başvuruyu reddettiklerini açıkladı.
20 Mayıs 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tutuklanmasını talep etmesinin ardından cinsel istismar iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Taraf Devletler Meclisi, bu iddiaları araştırmak üzere Bağımsız Denetim Mekanizması'na yetki verdi. Khan, suçlamaları reddederek iç soruşturma talep etti. Bu gelişmeler, Khan'ın Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer hakkında savaş ve insanlık suçu iddialarıyla tutuklama talebinde bulunduğu bir dönemde yaşandı.
12 Kasım 2024

İstanbul İstiklal Caddesi'nde 'Filistin İçin Bin Genç' inisiyatifi tarafından düzenlenen ve İsrail ile ticari ilişkilerin kesilmesini talep eden eyleme polis tarafından sert müdahalede bulunuldu. İktidarın Filistin davasını iç politikada kullanırken, iktidara yakın sermaye gruplarının İsrail ile ticari ilişkilerini sürdürdüğü belgelerle ortaya konuldu. İktidar ve medyası, eylemi 'beşinci kol faaliyeti' olarak nitelendirerek, eylemcilerin iktidarın İsrail ile olan ikiyüzlü politikasını gözler önüne sermesinden rahatsızlık duydu. Erdoğan iktidarının Filistin sorununa ve İsrail ile ilişkilerine yaklaşımı, iç politikada ve bölgesel emellerde bir pazarlık aracı olarak kullanıldığı eleştirildi.
9 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sakarya'da düzenlediği miting sırasında, mitinge katılan bir grup tarafından 'İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın' yazılı bir pankart açıldı. Kısa bir süre sonra, pankartı açan gruba yaklaşan bazı kişiler tarafından pankart kaldırıldı. Bu olay, mitingin düzenlendiği 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleşti.
24 Şubat 2024

2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda İsrail ile Paraguay arasında oynanan futbol maçında, Gazze'ye yönelik saldırıları protesto eden taraftarlar hakkında 'Yahudi karşıtı' oldukları gerekçesiyle soruşturma açıldı. Fransa Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Organizasyon Komitesi, ellerinde Filistin bayrakları taşıyan ve 'Soykırım Olimpiyatları' yazılı pankart açan taraftarlar hakkında şikayette bulundu. Paris savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattığını doğruladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail'e Rusya'ya uygulanan yaptırımların uygulanamayacağını belirtti.
29 Temmuz 2024

İsrail polisi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu'ya ve diğer bazı kişilere usulsüz diplomatik pasaport verildiği gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığı'na operasyon düzenledi. Soruşturma, eski Dışişleri Bakanı Eli Cohen döneminde gerekli koşulları karşılamayan kişilere diplomatik pasaport verilmesi iddialarını içeriyor. Cohen, sosyal medyada yaptığı açıklamada soruşturmaya tepki gösterdi ve bu konuda birçok yalan haber yapıldığını ileri sürdü. Yair Netanyahu'nun diplomatik pasaport alması ve İsrail ordusunun seferberlik çağrısına katılmaması ülke basınında geniş yer buldu.
7 Ağustos 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Mahkeme, bu iki ismin sivil nüfusa yönelik saldırıları denetlediğine dair makul gerekçeler olduğunu belirtti. Netanyahu, 5 Kasım'da Gallant'ı görevden almıştı. Bu gelişme, uluslararası hukuk ve İsrail'in iç siyaseti açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
21 Kasım 2024

ABD'nin, İsrail ordusuna bağlı Netzah Yehuda taburuna, Batı Şeria'da Filistinlilere karşı işlenen şiddet, hak ihlalleri ve orantısız güç kullanımı gerekçesiyle yaptırım uygulayacağı iddia edildi. Bu tabur, aşırı sağcı Yahudi yerleşimciler ve 'tepe gençliği' olarak bilinen fanatik gençlerden oluşuyor. Yaptırımlar, taburun ABD askeri yardımı ve eğitimi almasını yasaklayacak. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu adımı eleştirerek İsrail ordusuna yaptırım uygulanmasının ahlaki bir çöküntü olduğunu savundu.
21 Nisan 2024

Almanya'nın İsrail hükümetine olan desteği, özellikle Binyamin Netanyahu hükümetine verilen destek, Almanya'da yaşayan Türk ve Müslüman topluluklar arasında rahatsızlık ve öfke yaratmaktadır. Almanya'nın bu politikası, Türklerin ve diğer Müslümanların Almanya'daki sistemden yabancılaşmasına ve uzaklaşmasına neden olabilir. Almanya Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyareti ve Türk kültürüne yönelik jestler, bu tepkileri hafifletme amacı taşıyor olabilir. Barçın Yinanç, Almanya'nın İsrail politikasının Türk toplumuna etkilerini ele alıyor.
23 Nisan 2024

İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle verdiği tutuklama kararına itiraz etti. İsrail Başbakanlık Ofisi, UCM'nin kararlarının meşruiyetini ve yetkisini reddettiklerini belirterek, tutuklama kararlarının uygulanmasının ertelenmesi ve karara karşı temyiz başvurusunda bulunduklarını açıkladı. İsrail, UCM'nin itirazı reddetmesi durumunda mahkemenin İsrail'e karşı önyargılı olduğunu göstereceğini savundu.
27 Kasım 2024
İşaretlediklerim