Dünya Sağlık Örgütü, tütün yerine gıda üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, tütün tarımının hem insan sağlığına hem de çevreye verdiği zararları gündeme getirdi. Tütün tarımının yapıldığı alanlarda besin yetiştirilmesiyle milyonlarca insanın beslenebileceği belirtiliyor. Tütün tarımı, çevreye ve insan sağlığına zarar veren kimyasalların kullanımı, ormanların yok edilmesi ve su kaynaklarının kirlenmesi gibi olumsuz etkilere neden oluyor. Ayrıca, tütün tarımında çocuk işçiliği ve kadınların ağır çalışma koşulları gibi sosyal sorunlar da bulunuyor. Türkiye'de de tütün üretimi azalmış, ancak tüketim ve ithalat artmış durumda. Sağlık ve tarım uzmanları, tütün üreticilerinin alternatif sürdürülebilir ürünlere geçişinin desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor.
30 Mayıs 2023

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişi trans yağların olumsuz sağlık etkilerine karşı korumasız durumda. 43 ülke, gıdalardaki trans yağlarla mücadelede etkili önlemler alarak 2,8 milyar insanı koruma altına almış. Ancak hala trans yağ tüketimi, her yıl yaklaşık 500 bin erken ölüme yol açıyor. DSÖ, 2018'de endüstriyel olarak üretilen trans yağların küresel olarak ortadan kaldırılması çağrısında bulunmuştu ve bu konuda ilerleme kaydedilmesine rağmen tam anlamıyla bir koruma sağlanamadığı belirtiliyor.
24 Ocak 2023

Türkiye, tütünle mücadele amacıyla Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni imzalamasına rağmen, Ocak 2019 ile Ağustos 2022 arasında tütün endüstrisine çeşitli teşvikler sağlamıştır. Bu durum, tütün ve ürünlerinin yol açtığı sağlık sorunları ve ölümlerle çelişmektedir. Tütün kullanımı Türkiye'de yıllık yaklaşık 100 bin ölüme neden olmakta ve erkeklerdeki kanser ölümlerinin %35'ini, kadınlarda ise %15'ini oluşturmaktadır. Araştırmacılar, tütün endüstrisine verilen yatırım teşviklerinin tütün kontrolüne zarar verdiğini ve Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca, tütün endüstrisine verilen teşviklerin sağlık ve tütün kontrolü çalışmalarına ayrılması gereken vergi gelirlerinin endüstriye aktarılması anlamına geldiği vurgulanmaktadır.
5 Temmuz 2023

Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, 2050 yılına kadar kanser vakalarının yüzde 77 oranında artabileceğini belirtti. Artışın nedenleri arasında tütün ve alkol kullanımı, obezite, hava kirliliği ve çevresel risk faktörleri gösterildi. Ayrıca, artan ve yaşlanan dünya nüfusu da kanser vakalarındaki artışı etkileyecek. En büyük artışın ve kanser yükünün, Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi'nin alt sınırında yer alan gelişmemiş ülkelerde olacağı vurgulandı.
1 Şubat 2024

Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2023'e göre, Türkiye'de yenilikçi ilaçlara erişim oranı son dört yılda %20'den %6'ya düşmüştür. 2018-2021 arasında Avrupa İlaç Ajansı tarafından onaylanan 168 yenilikçi tedaviden Türkiye'de sadece 10'una erişim mümkündür. Türkiye'de kişi başı ilaç satışı ve ilaç satışlarının GSYH içindeki payı OECD ülkeleri arasında düşük seviyededir. Rapor, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği ve Avrupa İlaç Endüstrileri ve Birlikleri Federasyonu sponsorluğunda hazırlanmıştır.
1 Şubat 2024

Eurostat'ın açıklamasına göre, 2022 yılında Avrupa Birliği'nden ihraç edilen 32 milyon ton atığın yüzde 39'u olan 12,4 milyon tonu Türkiye'ye gönderildi. Türkiye, geri dönüştürülebilir plastik atık ithalatında da birinci sırada yer aldı. AB'nin ihraç ettiği demirli metal atıklarının yüzde 60'ı ve kağıt atıklarının yüzde 15'i Türkiye'ye ihraç edildi. Hindistan ise kağıt atık ihracatında ilk sırayı aldı.
18 Ocak 2024

Türkiye'de yaklaşık 10 milyon insanın solunum yolu hastalıklarıyla mücadele ettiği ve bu hastalıkların toplumsal ve ekonomik yükünün büyük oranda önlenebileceği düşüncesiyle 17 uzmanlık ve altı hasta derneği Türkiye Solunum Koalisyonu'nu kurdu. Koalisyon, 2030 yılı sonuna kadar akciğer hastalıklarından ölümleri üçte bir oranında azaltmayı hedefliyor. Ayrıca, Türkiye'de tütün ve tütün ürünlerinin kontrolünün zayıfladığına ve sigara kullanım oranının arttığına dikkat çekiyor. Koalisyon, solunum sistemi hastalıklarının altında yatan temel risk faktörlerine karşı etkili bir kontrol programının uygulanamadığını belirtiyor.
27 Eylül 2023

Esrar, bağımlılık yapan yasadışı maddeler arasında en sık kullanılanıdır ve Türkiye'de halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Prof. Dr. Cüneyt Evren, esrarın içerdiği kimyasallar ve bağımlılık yapıcı etkileri hakkında bilgi verirken, esrarın psikotik durumlar ve şizofreni benzeri hastalıkları tetikleme ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulamaktadır. Yeni üretilen hibrit ve melez esrar türlerinin daha yüksek THC oranlarına sahip olduğu ve bu durumun bağımlılık riskini artırdığı belirtilmektedir. Esrar kullanımının başlangıç yaşı ortalama 16'dır ve kullanımın yaygınlaşmasıyla kliniklere başvurular artmıştır. Esrarın fizyolojik ve psikolojik etkileri, diğer maddelere geçiş riski ve tedavi yöntemleri üzerine de bilgiler verilmektedir.
28 Ocak 2024

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden bilim insanları, Birleşik Krallık merkezli Biobank'teki genetik verileri inceleyerek sigara içmenin zihinsel hastalıklara neden olduğunu ve hastaneye yatma riskini yüzde 250 artırdığını belirtti. Araştırmada, sigara içenlerin genellikle 30'larından sonra zihinsel rahatsızlıklar nedeniyle hastanede tedavi gördükleri ve sigaranın özellikle depresyon ve bipolar bozukluğa yol açtığı tespit edildi. Ayrıca, sigarayla ilişkilendirilen genleri taşıyan ancak sigara içmeyen kişilerin, bu genleri taşıyan ve sigara içen kişilere kıyasla ruhsal bozuklukların ortaya çıkma olasılığının daha düşük olduğu gözlemlendi.
2 Eylül 2023

Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve Gavi Aşı İttifakı'nın ortak açıklamasına göre, 2025 yılı sonuna kadar 12 Afrika ülkesine yaklaşık 18 milyon doz sıtma aşısı gönderilecek. GSK tarafından geliştirilen Mosquirix aşısı daha önce Gana, Kenya ve Malavi'de 1,7 milyon çocukta denendi. Aşılar Benin, Burkina Faso, Burundi, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Liberya, Nijer, Sierra Leone ve Uganda'ya da gönderilecek. 2026 yılında yıllık aşı talebinin 40-60 milyona çıkması bekleniyor. Sıtma, her iki dakikada bir çocuğun ölümüne neden olan ölümcül bir hastalık ve en çok Afrika'da görülüyor.
5 Temmuz 2023

The Laringoscope dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, Covid-19 geçiren 20 milyondan fazla Amerikalı koku ve tat duyusunu kaybetti ve bu kişilerin en az yüzde 25'i bu duyularını geri kazanamadı. Araştırma, yaklaşık 29 bin 700 yetişkinle yapılan bir anket sonucuna dayanıyor. Covid-19 geçirmiş katılımcıların yüzde 60'ının koku, yüzde 58'inin ise tat duyusu kaybı yaşadığı belirlendi. Koku ve tat duyusu kaybı yaşayanların sırasıyla yüzde 24'ü ve yüzde 20'si sadece kısmi iyileşme gösterdi.
13 Haziran 2023
İşaretlediklerim