Barış Terkoğlu'nun yazısında, Türkiye'de yargının son yıllarda cemaatler, partiler ve nüfuzlu kişilerin etkisi altında kaldığı ve bu durumun yargı kalitesini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Yargı içinde, geçmişteki sorunları nedeniyle manipüle edilebilir durumda olan 'lekeli' hâkimlerin varlığına dikkat çekiliyor. Bu hâkimlerin, yargının bağımsızlığını ve demokrasiyi tehdit ettiği, istenilen kararları verebildikleri ve geçmiş kararlarını bile değiştirebildikleri ifade ediliyor. Terkoğlu, yargının bu tür etkilerden arındırılmasının önemine vurgu yapıyor.
15 Nisan 2024

Barış Terkoğlu, Türkiye'de yargı mensuplarının ve devlet kurumlarının siyasi tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin militanlaştığını iddia ediyor. Gökçeada Belediye Başkanı örneği üzerinden, seçim kurulu başkanının İYİ Parti'ye karşı tarafsızlığını ihlal ettiğini ve sonrasında ödül gibi yeni bir göreve tayin edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Yargıtay Başkanlığı seçimlerinin uzun süre sonuçlanmaması ve Yargıtay üyelerinin ideolojik bağlarla oy kullanmasının tehlike sinyalleri verdiğini vurguluyor.
28 Mart 2024

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Türk Demokrasi Vakfı'nın düzenlediği toplantıda Türkiye'deki yargı sistemini eleştirdi. Selçuk, Türkiye'de verilen yargı kararlarının yüzde 99'unun geçersiz olduğunu ve mahkemelerin bağımsızlığının olmadığını belirtti. Ayrıca, yedek yargıç kurulunun işlevsiz olduğunu ve kendisinin bile hak arama özgürlüğünü kullanamadığını ifade etti.
31 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yeni hukuk reformları ve anayasa tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, adalet sisteminin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını sağlamak için son 22 yılda yapılan reformları ve yeni adımları anlattı. Ayrıca, yeni anayasa konusunda muhalefetin ön yargılarından dolayı sağlıklı bir tartışma ortamı oluşmadığını belirtti. Erdoğan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının önemine vurgu yaparak, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ancak adalete karşı husumetin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
2 Eylül 2024

Mehmet Y. Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın talimatları ile göreve başlayan hâkim ve savcıların yargı organlarının bağımsızlığını ne kadar içselleştirebileceklerini sorguluyor. Yılmaz, bu durumun yargı bağımsızlığı açısından olumsuz bir fotoğraf sunduğunu belirtiyor ve genç hukukçuların üniversitede öğrendikleri değerleri görevleri sırasında hatırlamaları umudunu dile getiriyor. Ayrıca, bu durumun somut sonuçlarını son iki günde yaşanan bir olay üzerinden örneklendiriyor.
21 Şubat 2024

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını sahiplenerek, AYM'yi hukuk sistemini kaosa sürükleyecek kararlar almakla itham etti. Yargıtay, AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde anayasal ve yasal sınırları aştığını ve yerleşik içtihatları tersine çevirdiğini iddia etti. Ayrıca, AYM'nin 'süper temyiz mahkemesi' gibi algılandığına ve bireysel başvuru sisteminin yargı sistemini zayıflattığına dikkat çekildi. Yargıtay, AYM'nin uygulamalarının hukuki sonuçlarını eleştirerek, yargısal görev ve yetkileri kapsamında verilen kararlara yönelik saygınlığı zedeleyen tepkilerin üzüntüyle karşılandığını belirtti.
10 Kasım 2023

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

Hayko Bağdat, Türkiye'nin mevcut siyasi ve hukuki durumunu eleştirerek, ülkenin normalleşmesi için hukukun üstünlüğünün şart koşulması gerektiğini vurguladı. Özgür Özel'in muhalefetteki rolüne değinen Bağdat, Türkiye'nin hukuk alanında ciddi sorunlar yaşadığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve KHK mağdurları gibi örneklerle, siyasi kumpasların ve haksızlıkların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
8 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında yaşanan krize dair yaptığı açıklamada, Yargıtay başkanıyla görüştüğünü ve Anayasa Mahkemesi başkanıyla da görüşebileceğini belirtti. Erdoğan, Yargıtay'ın ağırlıklı olduğunu vurgulayarak, bireysel başvuru sistemi ve Anayasa Mahkemesi üyeleriyle ilgili yasal düzenlemelerin sinyalini verdi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları hızlandırma hedefini sağlamadığını ve 130 bin başvuru olduğunu ifade etti.
12 Kasım 2023

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024

Yargıtay, Gezi Parkı davasında hüküm giyen ve daha sonra TİP milletvekili seçilen Can Atalay'ın tahliyesine karar veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Türkiye Barolar Birliği (TBB), bu kararı 'anayasal düzene karşı açık bir başkaldırı' olarak nitelendirdi ve Yargıtay üyelerinin görevden alınması için Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu'na başvuruda bulunacaklarını açıkladı. TBB, ayrıca olağanüstü toplantı yaparak hukukun üstünlüğünü ve vatandaşların haklarını koruma adına atılacak adımları belirleyecek.
8 Kasım 2023

Abdulkadir Selvi, Türkiye'nin hukuki standartlarını yükseltmek için yargı reformuna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Meclis'te 9'uncu Yargı Paketi görüşülürken, zihniyet değişiminin de önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Avrupa Konseyi denetim mekanizmasından çıkması gerektiğini ifade eden Selvi, AKPM Denetim Komisyonu Türkiye Eş-Raportörü Stefan Schennach'ın raporunun olumsuz olduğunu belirtti.
26 Temmuz 2024

İsmail Saymaz, Türkiye'deki yargı sisteminde yaşanan çifte standartlara dikkat çekiyor. Kardeşi ByLock kullandığı bilinen Yılmaz Tunç'un Adalet Bakanı olabilmesi ve benzer durumlar ele alınırken, beraat etmiş veya hiç yargılanmamış hakim ve savcıların somut delillere dayanmaksızın ihraç edildiğini vurguluyor. Danıştay 5. Dairesi'nin hukuksuzluklara son verme çabalarının iktidar tarafından FETÖ'cülükle suçlanmasına ve yüksek yargı mensuplarının baskı altında olduğuna işaret ediyor.
18 Şubat 2024

Türkiye İşçi Partisi milletvekili Can Atalay'ın avukatları, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi kararına uymama ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararına itiraz edeceklerini belirtti. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu ve yüksek yargı organları arasında üstünlük sıralaması olmadığını ifade ederek, Yargıtay'ın bu kararıyla yargıda kriz yarattığını ve Can Atalay'ın haklarının ihlal edildiğini savundu. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararını uygulayacak bir mahkeme aradıklarını ve yargı krizinin çözümünün yargı organlarına ait olduğunu vurguladı.
14 Kasım 2023

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde gerileme yaşadığını ve başkanlık sisteminde yapısal sorunların devam ettiğini belirtti. Raporda, yürütme organının denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu ve siyasi çoğulculuğun baltalandığı ifade edildi. Yargı bağımsızlığında ciddi gerilemeler olduğu ve yolsuzlukla mücadelede etkili önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Ayrıca insan hakları durumunun iyileşmediği, ifade özgürlüğünde gerileme yaşandığı ve azınlıklar ile LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın devam ettiği kaydedildi.
8 Kasım 2023

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve eski adalet bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararına dolaylı yoldan eleştirilerde bulundu. Yazıcı, devlet erklerinin sorun çözmesi gerektiğini belirtirken, Gül yüksek yargı mercileri arasındaki çatışmanın endişe verici olduğunu ifade etti. Bu karar, Gezi Parkı davasından hüküm giyen ve daha sonra TİP milletvekili seçilen Can Atalay'ın tahliyesi yönünde AYM'nin aldığı kararın uygulanmaması ve AYM üyelerine suç duyurusunda bulunulması kararı sonrasında geldi.
8 Kasım 2023

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını kabul etmeyerek, AYM'nin yetkisini yok saydığını ilan etti. Ayrıca, hak ihlali yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Bu durum, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve anayasal düzen konularında ciddi bir gerilim yarattı ve yargı organları arasındaki ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret etti. Murat Sevinç, bu kararın Türkiye'de anayasal düzenin ve AYM'nin varlığını sorgulayan bir adım olduğunu belirtiyor.
8 Kasım 2023

Ankara Barosu üyesi avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını protesto etmek için Ankara Adliyesi'nden Yargıtay'a yürüdü. TBB Başkanı Erinç Sağkan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı milletvekilleri avukatlara destek verdi. Sağkan, Anayasa'nın temel kavramlarını savunmanın önemini vurguladı ve Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olup olmadığına dair sorular sordu. Bu olaylar, AYM'nin Gezi Parkı davasından hüküm giyen Can Atalay'ın milletvekili seçilmesi sonrası yaşanan yargısal süreçlerle bağlantılıdır.
10 Kasım 2023
İşaretlediklerim