Gezi Parkı davasından tutuklu avukat Can Atalay, Hatay'dan TİP milletvekili seçildi ancak hala serbest bırakılmadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atalay'ın durumunun Yargıtay ve TBMM Başkanlığı'nın vereceği karara bağlı olduğunu belirtti. TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise Atalay'ın kesinleşmiş bir hükmü olmadığını, Anayasa'ya göre milletvekili seçilmesinin ve TBMM Başkanlığı'na aday olmasının mümkün olduğunu ifade ederek Tunç'un açıklamalarına itiraz etti.
7 Haziran 2023

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliyesine yönelik kararını 'yargısal aktivizm' olarak nitelendirerek eleştirdi. Yargıtay'ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararını 'milli yargıya saldırılara karşı reaksiyoner bir tavır' olarak övdü. Yargıtay, Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve tahliyesine karar veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti. Bu karar, hukukçular ve muhalif siyasiler tarafından 'yargı darbesi' olarak yorumlanmıştı.
9 Kasım 2023

Eski AKP'li bakan Hüseyin Çelik, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararını eleştirdi ve bu durumu 'kendi militan yargımızı oluşturduk' ifadesiyle yorumladı. AYM, hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönünde karar vermiş, ancak yerel mahkeme ve Yargıtay bu karara uymayarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetmişti. Bu karar, hukukçular ve muhalif siyasiler tarafından 'yargı darbesi' olarak nitelendirildi ve Yargıtay'a Cumhurbaşkanlığı'ndan destek geldi.
9 Kasım 2023

Yıldıray Oğur, Türkiye'de 2013'ten bu yana demokrasi ve hukukun durumunun kötüleştiğini belirtiyor. Kürt meselesindeki statükonun değişiminin, İstanbul seçimlerinden daha fazla demokrasiye katkı sağlayacağını ifade ediyor. Kürt siyasetçilerin siyasi ve demografik güçlerini sorunları çözmek ve iktidarla diyalog kurmak için kullanmaları gerektiğini savunuyor. Ayrıca, muhalefetin Kürtleri iktidarla mücadelede ön saflara sürmek yerine, diyalog yoluyla çözüm arayışını desteklemesi gerektiğini öne sürüyor.
23 Mart 2024

Maltepe Açık Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Barış Pehlivan, 'Mide Bulandıran Öykü' başlıklı yazısı nedeniyle Yargıtay Üyesi Ömer Faruk Aydıner tarafından açılan dava sonucu 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Aydıner'in şikayetinden vazgeçmesiyle dava düşmüş ve Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, denetimli serbestlik kararı için başvuruda bulunmuştu. İstanbul Anadolu 4. İnfaz Hakimliği, Pehlivan hakkında denetimli serbestlik kararı verdiğini ve kısa süre içinde tahliye edileceğini duyurdu.
17 Kasım 2023

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hükümlü milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmesi yönündeki kararına uymayarak, kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Ankara Barosu, bu kararı 'yargı tarihinde görülmemiş darbe' olarak nitelendirerek, karara imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve diğer hukukçular da Yargıtay'ın kararını anayasal düzene karşı bir başkaldırı olarak değerlendirdi.
8 Kasım 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, göreve gelir gelmez aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirtti. Kadın hakları savunucuları, Medeni Kanun'da yapılacak değişikliklerin kadın örgütleriyle istişare edilmeden gerçekleştirilmesinden endişe duyuyor. Özellikle kadınların evlendikten sonra sadece bekarlık soyadlarını kullanma hakkının engellenmesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın bu kararı yok sayması eleştiriliyor. Bu durum, ülkenin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağına karar verme meselesi olarak görülüyor.
14 Temmuz 2024

Mehmet Y. Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarının durumunun kötüleştiğini ve bu durumun siyasi tercihler sonucu olduğunu belirtiyor. Kamu kurumlarında önemli pozisyonların, işi bilen ve layıkıyla yerine getirecek kişilere değil, siyasi olarak uygun görülenlere verildiğini ifade ediyor. Yılmaz, bu durumun Türkiye'yi totaliter ve faşist bir rejime doğru sürüklediğini iddia ediyor.
27 Şubat 2024

Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay milletvekili seçilen tutuklu avukat Can Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin 'derhal serbest bırakılması' yönündeki kararına uyulmamasını eleştirdi ve mahkemenin kararı Yargıtay'a atmasının Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) soruşturulmasını istedi. AYM, Atalay'ın 'seçilme ve siyasi faaliyette bulunma' ve 'kişi hürriyeti ve güvenliği' hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. Ancak, AYM kararının 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştığı halde, mahkemenin kararı uygulamaması ve Yargıtay'a atması tepki çekti.
31 Ekim 2023

İbrahim Kaboğlu, Türkiye'de 2017 yılında gerçekleşen anayasal değişikliklerin, Cumhurbaşkanı'na yürütme yetkisi verirken bakanları siyaset dışı bıraktığını ve bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanı olmasının ve bakanların seçim meydanlarında aktif rol almasının anayasaya aykırı olduğunu, bu durumun Cumhuriyet'in niteliklerine zarar verdiğini ve Türkiye'nin Temmuz 2018'den itibaren bir fetret dönemine girdiğini savunuyor. Kaboğlu, mevcut sistemin 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' adı altında gerçek eksiklikleri gizlemeye çalıştığını iddia ediyor.
28 Mart 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de laiklik ilkesini savunan gruplara anında müdahale edilirken, şeriatçı grupların rahatça toplanıp açıklama yapabilmesine dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şeriatın İslam olduğunu söylemesi ve şeriat taleplerinin artışı, AKP yönetimine bağlanıyor. Ayrıca, cumhuriyet savcılarının bu konularda sessiz kalması ve görevlerini yerine getirmemeleri, Türkiye'de hukuk devletinin sona erdiğine dair kanıtlar olarak sunuluyor.
28 Şubat 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Niğde'de düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunun siyasi muhalefet olduğunu savundu. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye için 'doğruluş müjdesi' olduğunu ifade etti ve sistemi eleştiren muhalefetin demokrasiye mesafeli olduğunu, milli ve yerli duruşa karşı olduğunu ve Türkiye'nin aleyhine çalıştığını öne sürdü. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci dönemde de yüksek oy oranıyla seçilmesini hedeflediklerini belirtti. Konuşmasında bir hata yaparak HDP yerine kendi partisini eleştiren bir ifade kullandığına dikkat çekildi.
25 Nisan 2023

İYİ Parti Ankara Milletvekili Uğur Poyraz, üzerinde bir süredir çalıştığı 'yargıdaki yapılanma' dosyasını kamuoyuyla paylaşmayı planlıyor. Poyraz, yargıda yapılanma olduğuna dair ayrıntıları ve bu yapılanmanın siyasilere bağlandığına dair işaretleri de paylaşacak. Ayrıca, bu konuda suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
2 Eylül 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvurunun sınırlandırılması için çalıştıklarını ifade etti. Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını, ancak bunun doğru olmadığını belirtti. AYM'ye bireysel başvurunun sınırlarının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Bireysel başvuru hakkı, 12 Eylül 2010'daki referandumda kabul edilmişti.
6 Ekim 2023

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın adının 'Ülke Başsavcılığı' olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Akarca, bu önerisini adli makamlar arasındaki denkliğin tesis edilmesi ve yabancı ülkelerin adli makamlarıyla üst düzey koordinasyon ve adli yardım sağlanabilmesi için gerekli olduğunu ifade etti. Ayrıca, sınırötesi suçlarla, organize ve terör suçlarıyla mücadele için soruşturmaların tek elden, uzmanlaşmış cumhuriyet savcıları ve gerekli teknik donanıma sahip adli kolluk personeli tarafından yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
31 Ağustos 2023

Gezi Parkı davasından dolayı tutuklu bulunan avukat ve TİP Milletvekili Can Atalay, milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atalay'ın durumunun Yargıtay ile TBMM Başkanlığı arasında yapılacak yazışmaların sonucuna göre netleşeceğini ifade etti. Tunç, Gezi davasının anayasal düzenle ilgili olduğunu ve dokunulmazlık kapsamı dışında kalan dosyalardan olduğunu belirtti.
7 Haziran 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye-İspanya 8’inci Üst Düzey Toplantısı için gittiği Madrid’de, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumlarıyla ilgili soru soran İspanyol gazeteciyi azarladı. Erdoğan, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve yargı kararlarına saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Gazetecinin sorusunu teröristleri savunmak olarak nitelendiren Erdoğan, Türkiye'deki yargı süreçlerinin bağımsız olduğunu belirtti.
13 Haziran 2024

Haziranda Meclise sunulacak olan 9. yargı paketi taslağında yer alan 'etki ajanlığı' düzenlemesi, yabancı devlet veya organizasyonların stratejik çıkarları doğrultusunda araştırma yapanların hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörüyor. Bu düzenleme, iktidarın hoşuna gitmeyen materyalleri hazırlayan gazeteciler, akademisyenler ve STK'lerin hedef haline gelebileceği endişesini doğuruyor. Ayrıca, yurttaşların kendilerine kuşkulu sorular soranları ihbar edebileceği ve bazı meslek gruplarının 'fondaş'lıkla suçlanabileceği belirtiliyor. İstihbaratın sadece bilgi toplamakla kalmayıp, hedefi etkilemenin de bir tür ajanlık olduğu vurgulanıyor.
24 Mayıs 2024

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 2023 raporunda Türkiye'de ifade özgürlüğü, kadın hakları, muhalefete baskı ve LGBTİ+ hakları gibi konularda durum değerlendirmesi yaptı. Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümetinin otoriter eğilimler gösterdiği, medya ve yargı üzerinde denetim uyguladığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı gibi örneklerle bu durumun altı çizildi. Ayrıca, Türkiye'de bağımsız medyanın baskı altında olduğu ve en az 65 gazetecinin gözaltında veya hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması gibi konular da eleştirildi.
12 Ocak 2023
İşaretlediklerim