Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

Uzmanlar, iklim değişikliğinin meteorolojik koşulları daha kuzeye kaydırarak Sahra Çölü ve Antarktika'da yeşil alanların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Fas'ta yaşanan aşırı yağışlar Sahra Çölü'nde küçük göller oluştururken, Antarktika'da sıcak hava dalgaları normalin üzerinde sıcaklıklar kaydedilmesine yol açtı. Bu değişiklikler, her iki bölgenin bitki örtüsünde değişimlerin yaşanabileceği olasılığını gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu durumun uzun vadeli etkilerinin izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Ekim 2024

TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan ölçümler ve araştırmalar sonucunda, Antarktika'da son üç yıl içinde Türkiye büyüklüğünde bir buz kaybı olduğu tespit edildi. Bilim insanları, bu erimenin küresel iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve atmosfere daha fazla su buharı salınmasıyla sera gazı konsantrasyonlarının artacağını belirtiyor. Bu durum, küresel iklim değişiminin hızlanmasına yol açacak. Araştırma, İHA ve uydu tabanlı ölçme yöntemleri kullanılarak yapıldı ve önemli miktarda erime gözlemlendi.
26 Şubat 2024

Temmuz ayında Antarktika'da kaydedilen sıcaklıklar, beklenenin 28 derece üzerine çıkarak aylık ortalamada 10 santigrat derece daha yüksek kaydedildi. MetDesk Tahmin Direktörü Michael Dukes, bu tür bir ısınmanın buz tabakalarının çökmesine yol açabileceğini belirtti. Bu, son iki yılda bölgeyi etkileyen en sıcak ikinci sıcak hava dalgası oldu. Araştırmacı Zeke Hausfather, Antarktika'daki sıcak hava dalgasının küresel sıcaklıklardaki artışın en büyük etkenlerinden biri olduğunu ifade etti.
2 Ağustos 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

NASA'nın Modis-Aqua uydusu, son 20 yılda dünya okyanuslarının yüzde 56'sında maviden yeşile doğru bir renk değişimi tespit etti. Bu değişim, özellikle ekvatora yakın tropikal bölgelerde gözlemlendi ve İngiltere'deki Ulusal Oşinografi Merkezi'nden araştırmacılar, bu yeşillenmenin iklim değişikliği nedeniyle değişen ekosistemlerin bir göstergesi olduğuna inanıyor. Renk değişikliğinin nedeni tam olarak belirlenemese de, fitoplanktonlarla bağlantılı olabileceği ve bu organizmaların atmosfer dengesi ve oksijen üretimi için hayati öneme sahip olduğu belirtiliyor.
15 Temmuz 2023

NASA'nın yayınladığı görüntüler, Sahra Çölü'nün bazı bölgelerinin normalden çok daha yeşil olduğunu gösterdi. Bu durum, Atlantik'teki kasırga sezonunun beklenenden daha ılımlı geçmesi ve Afrika kıyılarındaki fırtınaların kuzeye kaymasıyla ilişkilendirildi. Bilim insanları, yağış bölgesinin kuzeye kaymasını küresel ısınmanın etkilerine bağlıyor. Yeşillikteki en büyük artış Nijerya, Sudan, Etiyopya ve genel olarak Kuzey-Orta Afrika'da görülürken, güneyde Kamerun, Gine ve Gana gibi ülkelerde düşüş gözlendi.
25 Eylül 2024

ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi (NSIDC), Antarktika'daki deniz buzlarında bu yıl erimenin son 45 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi. Her yıl kıtanın yaz aylarının yaşandığı şubat ayı sonuna doğru Antarktika deniz buzunun en düşük seviyesine geldiği kış aylarında eski durumuna döndüğü ancak bu yıl buzun beklenen seviyelere ulaşmadığı kaydedildi. Bilim insanları, iklim krizi nedeniyle Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzunun sabit biçimde azaldığını ancak Antarktika’dakinin, son dönemde rekor yüksek seviyelerden rekor düşük seviyelere iniş ve çıkışlar kaydettiğini, 2016’dan itibaren de giderek küçülme eğilimine girdiğini vurguluyor.
31 Temmuz 2023

ABD'li bilim insanı James Hansen ve ekibinin yaptığı araştırmaya göre, küresel ısınma şu anda tespit edilenden daha hızlı artıyor. Bu durum, önümüzdeki 10 yıl içinde önemli bir sıcaklık eşiğinin aşılmasına yol açacak. Araştırma, dünyanın Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen 1.5 santigrat derece eşiğini beklenenden çok daha erken aşacağını öngörüyor. Hansen, fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi ve Dünya'nın bunun etkilerine karşı 'çok hassas' olması nedeniyle 'taahhütlü ısınma' ile büyük miktarda küresel ısınma biriktiğini belirtiyor.
2 Kasım 2023

ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi'nden alınan uydu verileri, Antarktika'daki deniz buzu seviyesinin küresel ısınma nedeniyle mevsimsel ortalamanın çok altında olduğunu gösteriyor. Walter Meier, buz seviyesinin 'akıllara durgunluk verecek derecede düşük' olduğunu belirtti ve buzullardaki kaybın eski seviyesine dönmesi konusunda pek iyimser olmadığını ifade etti. Manitoba Üniversitesi'nden Robbie Mallet, verilerin 'endişelenmeyi gerektirecek düzeyde' olduğunu vurguladı.
18 Eylül 2023

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Bilim insanları, insan faaliyetlerinin yol açtığı iklim değişikliğinin Orta Avrupa’daki sel felaketlerinin yeniden yaşanma ihtimalini iki katına çıkardığını ve yağış yoğunluğunu yüzde yedi arttırdığını tespit etti. Geçen hafta başlayan rekor yağışlar nedeniyle Avusturya, Çekya, Romanya ve Polonya’da 23 kişi hayatını kaybetti. Avrupa Birliği, bu sellerin ve Portekiz’deki orman yangınlarının iklim çöküşünün ortak kanıtı olduğunu belirtti. Analizler, fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi halinde benzer yağış olaylarının daha sık ve yoğun yaşanacağını öngörüyor.
25 Eylül 2024

Yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin doğal afetleri nasıl tetiklediğini ve artırdığını inceliyor. Araştırmaya göre, ortalama sıcaklıklardaki artışlar daha şiddetli yağmurlar, daha yüksek sıcaklıklar, daha uzun süreli kuraklıklar ve daha fazla yangın riski gibi sonuçlar doğuruyor. Özellikle Dubai'de artan yağışlar, Sahel bölgesindeki aşırı sıcak hava dalgaları ve Doğu Afrika'daki kuraklıklar iklim değişikliğinin etkileri arasında yer alıyor. Ayrıca, Kanada'da 2023 yılında yaşanan orman yangınları da iklim değişikliğinin etkilerine örnek olarak gösteriliyor.
4 Mayıs 2024

2023 yılı, kaydedilen en sıcak yıl olarak tarihe geçti ve bu dönemde ormanlar, bitkiler ve topraklar neredeyse hiç karbon emmedi. Araştırmacılar, toprak tarafından emilen karbon miktarının geçici olarak çöküşte olduğunu belirtiyor. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırabilir ve doğal karbon yutaklarının işlevselliğini kaybetmesine yol açabilir. Dünya genelinde artan sıcaklıklar ve kuraklık, ekosistemleri alışılmadık durumlara itiyor ve bu da karbon emilimini olumsuz etkiliyor.
15 Ekim 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024

Abdullah Karakuş, ABD, Çin, Hindistan, AB ülkeleri ve Rusya'nın dünyayı en çok kirleten ülkeler olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, dünyanın ısısının 2 derece daha artması halinde krizlerin başlayacağını ve bunun gıda kıtlığı, kuraklık ve göçlere yol açacağını öngörüyor. Karakuş, orman yangınlarının artışına dikkat çekerek, insan hatası ve dikkatsizliğin bu yangınların başlıca nedenleri olduğunu vurguluyor. Orman yangınlarını önlemek için alınması gereken önlemler hakkında da önerilerde bulunuyor.
21 Haziran 2024

Antarktika'daki Thwaites Buzulu'nun erimesi, 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 65 santimetre yükselmesine neden olabilir. Thwaites Buzulu, yılda yaklaşık 50 milyar ton buz kaybediyor ve bu durum küresel deniz seviyesinin yüzde 4'ünün yükselmesinden sorumlu tutuluyor. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy, buzulun erime hızının devam etmesi halinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Bilim insanları, deniz seviyesinin yükselmesine karşı uyum politikaları öneriyor.
9 Haziran 2024

Dünya Meteoroloji Örgütü İklim İzleme Başkanı Omar Baddour, iklim değişikliğinin insanları göçe zorladığını belirtti. Baddour, aşırı doğa olaylarının artışına ve bu olayların insan yaşamına etkilerine dikkat çekti. Akdeniz bölgesi ve Türkiye'deki aşırı sıcaklar ve kuraklığa işaret eden Baddour, 21'inci yüzyılda iklim değişikliğinin Akdeniz bölgesinde yoğunlaşmasının beklendiğini kaydetti. Ayrıca, Akdeniz'deki su seviyesinin gelecek yıllarda daha da yükseleceği ve bu durumun kıyı şeridinde taşkın risklerini artıracağı uyarısında bulundu.
5 Ağustos 2023

30 ülkeden 200 bilim insanının Londra'daki Kew Kraliyet Botanik Bahçeleri'nde yürüttüğü araştırmaya göre, çiçekli bitkilerin yüzde 45'i yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Araştırmacılar, iklim değişikliği ve biyoçeşitliliğin azalması nedeniyle orkideler, ananas çeşitleri ve pek çok tahıl türü dahil bilinen çiçekli bitkilerin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, 2020'den bu yana keşfedilen 19 bin bitki ve mantar türünün yüzde 77'sinin neslinin tükenme tehlikesi altında olduğunu belirledi.
10 Ekim 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, dünya genelinde göçmen hayvan türlerinin yüzde 44'ünün popülasyonu azalmış durumda. Bu azalmanın başlıca nedenleri arasında iklim krizi ve insan faaliyetleri sonucu doğal yaşam alanlarının tahrip olması gösteriliyor. Raporda, özellikle göç eden ötücü kuşlar, deniz kaplumbağaları, balinalar, köpek balıkları gibi türlerin yaşam alanlarının balıkçılık, yasa dışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörlerle tehdit altında olduğu belirtiliyor.
12 Şubat 2024
İşaretlediklerim