Eski Başbakan Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller'in Sarıyer Kilyos'taki denize sıfır arazisi için yapılaşmayı üç kat artıran imar planı değişikliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) itirazı üzerine yargıya taşındı. İstanbul 14'üncü İdare Mahkemesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen imar planı değişikliğini hukuka uygun bulmadı. Bu, söz konusu arazi için yapılan plan değişikliğinin ikinci kez iptal edilmesi anlamına geliyor. Mahkeme, yasama, yürütme organları ve idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu vurguladı.
22 Mart 2024

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin planlarının iptal edildiğini açıkladı. İmamoğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, İstanbulluların itirazları sonucu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan ve şehre milyonlarca yeni nüfus getirmesi beklenen, doğa ve su kaynaklarına zarar verecek planların 11. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirtti.
14 Şubat 2024

İzmir'in Çeşme ilçesinde bulunan Alaçatı'da, sörf alanları olarak belirlenmiş bölgelerde yapılaşmanın önünü açacak bir imar planı değişikliğine gidildi. Çeşme Çevre Platformu, bu değişikliği 'Alaçatı'nın idam kararı' olarak nitelendirerek, bölgede inanılmaz bir yapılaşmanın başlayacağı ve Alaçatı'nın betonlaşacağı konusunda uyarıda bulundu. İmar planındaki değişiklikle, daha önce 10 bin metrekare olan minimum arsa büyüklüğü şartı 5 bin metrekareye düşürüldü, bu da bölgedeki birçok arazinin yapılaşma riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açtı.
2 Mart 2024

Deprem sonrası TOKİ tarafından başlatılan konut inşaatlarının ihalelerinin çoğu iktidara yakın müteahhitlere verildi ve konut yapılacak bölgelerin seçiminde AKP'li belediyelerce yönetilen yerlere öncelik verildiği iddia edildi. T24 Yazarı Çiğdem Toker ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın çalışmaları, bu politik tercihlerin barınma hakkının karşılanmasında dahi gözetildiğini ortaya koydu. Özellikle depremde ağır hasar gören Hatay ile daha az etkilenen Antep arasında yapılan konut sayısındaki fark, bu iddiaları güçlendirdi.
7 Şubat 2024

Edirne Valisi Yunus Sezer, Keşan ve Enez bölgelerinde yaptığı incelemeler sonucunda, kentteki muhtarlara tarım arazilerini koruma amacıyla 'tiny house' ve kaçak yapılara izin verilmeyeceğini belirten bir genelge gönderdiklerini duyurdu. Sezer, bu tür yapıların bölgede giderek yaygınlaştığını ve hukuki olmadığını vurgulayarak, bu hafta 40 adet yapıyı kaldırdıklarını belirtti. Vali, bölgenin turizm potansiyeline de değinerek, sağlıksız yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakılması gerektiğini ifade etti.
13 Mayıs 2024

Murat Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanı olduğu dönemde, bakanlığının ve bağlı kuruluşu TOKİ'nin desteklediği bir projeden 500 bin dolar borçla daire satın almış. Bakanlık, projenin gerçekleşmesi için gerekli imar değişikliklerini ve 'ÇED gerekli değildir' kararını vererek projenin önündeki engelleri kaldırmış. Bu durum, yazar Deniz Zeyrek tarafından eleştirilmiş ve Türkiye'deki etik standartlar ile Avrupa'daki durum arasındaki farklara dikkat çekilmiştir.
23 Mart 2024

6 Şubat depremlerinden sonra Hatay'da, 'rezerv alan' adı altında oturulabilir raporu verilen binalar da dahil olmak üzere birçok yapı yıkılmaya başlandı. Yeni yasal düzenlemelerle, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın istediği yerleri rezerv alan olarak ilan etme yetkisi genişletildi. Bu durum, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından bir 'mülksüzleştirme planı' olarak nitelendirildi. Yıkımlar, resmi belge gösterilmeden ve OHAL bahanesiyle hızlandırılarak gerçekleştiriliyor.
7 Mayıs 2024

Hatay'da, 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra hasarsız veya az hasarlı evlere yanlışlıkla yıkım kararı asıldı. Valilik, bu durumun bir hata olduğunu belirtti. Yeni rezerv alan yasası, mevcut binaların maliklere sorulmadan rezerv alan kapsamına alınmasına olanak tanıyor. Bu durum, yerel halk arasında büyük tepki ve protestolara yol açtı.
5 Ağustos 2024

Türkiye, küresel ısınmanın etkilerini en yoğun hisseden ülkeler arasında yer alıyor. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, mevcut ve yeni binaların Avrupa Birliği normlarına göre hazırlanması gerektiğini belirtti. Yüksek nem ve sıcaklık kombinasyonunun ölümcül etkilerine dikkat çeken Öztürk, binaların enerji verimliliğini artırmak için yalıtım, ısı pompaları ve yenilenebilir enerji kullanımının önemini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin enerji tüketimini azaltmak için mevzuat ve yönetmeliklerin revize edilmesi gerektiğini ifade etti.
25 Haziran 2024

Murat Kurum, 650 bin konutu yenileme vaadinde bulunmuş, ancak bu vaadin Türkiye'nin mevcut inşaat kapasitesi ve özellikle İstanbul'daki kiralık konut piyasası üzerindeki etkileri tartışma konusu olmuştur. Eleştiriler, yılda 600 bin civarında konut üretilen Türkiye'de, ek olarak sadece İstanbul'da 650 bin konutun yapılmasının mümkün olup olmadığına odaklanıyor. Ayrıca, bu süreçte 650 bin kiralık konut talebinin oluşacağı ve bunun İstanbul'daki kira fiyatları üzerinde baskı yaratacağı öne sürülüyor. Ozan Gündoğdu, plansızlığın bu durumu daha da kötüleştirebileceğini ve mevcut kira krizinin daha da derinleşebileceğini belirtiyor.
29 Şubat 2024

Kanal İstanbul projesi çevresindeki arsalar, tarım arazilerinin imara açılacağı beklentisiyle yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından hızla toplanıyor. Bu durum, Orta Doğulu ve Asyalı yatırımcılar arasında da popüler. Ancak, mahkemeler Kanal İstanbul çevresinde yapılan imar planlarını iptal ediyor. 2023 genel seçimleri öncesinde projeyi sıkça gündeme getiren iktidar, 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde bu konuda sessizliğe bürünmüş durumda.
10 Mart 2024

Kanal İstanbul projesi, çevresel, askeri, diplomatik ve siyasi açılardan yıllar boyunca eleştirildi. Projenin denizin iklim dengesini bozacağı, su havzaları ve ormanlara zarar vereceği, İstanbul'un daha plansız ve kaotik bir şehir haline geleceği, nüfus ve bina yoğunluğunun artarak beklenen depremde can kaybını artıracağı ve hatta depremi tetikleyebileceği iddia edildi. Buna rağmen, hükümet projeye devam kararı aldı ve ÇED raporu onaylandı. Kamuoyu araştırmaları, halkın büyük çoğunluğunun projeye karşı olduğunu gösterirken, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, projeye itiraz edenleri eleştirdi.
22 Mart 2024

Jale Özgentürk, İstanbul'a yapılan 'ihanet' kavramını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleriyle hatırlatarak, şehirdeki rant odaklı inşaat faaliyetlerini eleştiriyor. Özgentürk, özellikle Tersane Haliç Projesi'ni örnek göstererek, bu projelerin İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusuna zarar verdiğini savunuyor. Projenin detaylarına değinerek, 1.4 milyar dolarlık ihale ile 49 yıllığına alınan projenin yat limanı, otel, AVM ve diğer yapılar içerdiğini belirtiyor.
21 Haziran 2024

Resmi Gazete’de yayınlanan cumhurbaşkanı kararlarıyla Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Karaman, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Niğde ve Osmaniye’de demir yolu, kara yolu ve atıksu arıtma tesisi projeleri için bazı taşınmazlar acele kamulaştırılacak. Karaman-Ulukışla İstasyonlarının Çift Hale Getirilmesi Projesi ve Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı İnşaatı ve Elektromekanik Sistemlerin Temini Projesi kapsamında çeşitli illerde kamulaştırma yapılacak. Ayrıca, Manisa’da Kelebek Projesi, Muğla’da Kötekli Kavşağı ve Malatya’da atıksu arıtma tesisi için de acele kamulaştırma kararları alındı. Özelleştirme kapsamında Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bazı taşınmazların imar planı değişiklikleri de onaylandı.
28 Haziran 2024

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’un Üsküdar ilçesi Vaniköy Mahallesi’nde, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesinde yer alan bir yapıya ilişkin suç duyurusunda bulundu. Yapının inşaat izin belgesinin ibraz edilmemesi ve ruhsatsız inşa faaliyetlerinin tespit edilmesi üzerine çalışmalar durduruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de benzer bir suç duyurusunda bulunmuş ve yasal süreç başlatılmıştı. Bakanlık, yapının imar kirliliğine neden olduğu ve korunması gerekli alanlara zarar verdiği gerekçesiyle iki ayrı suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
23 Ağustos 2024

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adalar'da büyük minibüslerle toplu taşıma yapmayı planlıyor. Adalılar, bu araçların Ada yaşamına ve yollarına uygun olmadığını belirterek itiraz ediyor. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplu taşıma ihtiyacını vurgularken, Adalılar daha önce elektrikli otobüs ve taksilerle sağlanan ulaşımı desteklediklerini, ancak büyük minibüslerin Ada'nın yapısına uygun olmadığını savunuyor. Ayrıca, İmamoğlu, ruhsatsız taşımacılığın ve çirkin elektrikli araçların toplatılması gerektiğini belirtti.
25 Haziran 2024

AKP, sahipsiz sokak hayvanlarını 'uyutma' yöntemini içeren bir yasa teklifini Meclis’e getirmeyi planlıyordu ancak büyük tepkilerin ardından bu planda değişikliğe gidildi. AKP yetkilileri, mevcut uygulamanın sürdürülebilir olmadığını belirterek, nitelikli barınaklar oluşturulması ve hayvanların aşılanması, kısırlaştırılması ve sahiplendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kuduz riski taşıyan veya saldırgan hayvanların ötanazi yoluyla hayatlarına son verilmesi gerektiği ifade edildi.
28 Haziran 2024

Ayşenur Arslan, eski Başbakan Tansu Çiller'in son zamanlarda gündeme gelmesinin, Murat Kurum'a destek olmak için olduğunu belirtti. Murat Kurum'un Çevre ve Şehircilik Bakanlığı döneminde, Çiller ailesine ait bir şirketin Kilyos'taki arazisinin imar planını değiştirerek doğal SİT alanını imara açtığı iddia edildi. Bu değişiklik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından itiraz edilse de, Bakanlık itirazı reddetti ve plan mahkemeye taşındı. Mahkeme, inşaat alanını beş kat artıran plan değişikliğini iptal etti.
24 Şubat 2024

Murat Sabuncu, Adalar'da yaya ağırlıklı bir sistem talep edenlerin sayısının fazla olduğunu belirtiyor. Adalar'ın İstanbul'un diğer ilçelerinden farklı olduğunu ve özel ilgi, yönetim ve planlama gerektirdiğini vurguluyor. Sabuncu, Adalar'da çevre, kültür, tarih ve sanat gözetilmeden yapılan toplu taşıma planlamalarının bütüncül bir bakış açısından uzak olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, Adalar Belediye Başkanı Ercan Akpolat'ın bu konudaki duruşunun belirsiz olduğunu belirtiyor.
19 Haziran 2024

Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, Galata Projesi kapsamında yapılan ve halkın kıyı kullanımını engelleyen müdahaleleri eleştirdi. Ortaylı, özellikle bir lokanta gemisinin rıhtımı özel kullanımına ayırmasını ve halkın geçişini engellemesini 'haydutluk' olarak nitelendirdi. Türkiye'nin kıyı şeritlerinin sınırlı olduğunu ve nüfus artışıyla birlikte kıyıların daha da önem kazandığını vurgulayan Ortaylı, kıyıların halka açık olması gerektiğini savundu. Ayrıca, kıyılarda yapılaşmanın anayasal hükümlere aykırı olduğunu ancak bu durumun sıklıkla ihlal edildiğini belirtti.
21 Nisan 2024
İşaretlediklerim