Gazeteci Fatih Altaylı, Türkiye Gençlik Vakfı ve 308 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen bir etkinlik sonrası yaşanan bir saldırıya ilişkin sosyal medyada yaptığı paylaşım nedeniyle 'suçu ve suçluyu övmek' suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Altaylı'nın, saldırıyı gerçekleştiren kişiye yönelik 'Eline sağlık' mesajını paylaşması ve sonrasında bu paylaşımı silmesi üzerine İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede iki yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, bu tür eylemlerin kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğu belirtildi.
7 Şubat 2024

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki görevinden uzaklaştırılan Dr. Tolga Sütlü, kayyım yönetime karşı açtığı davayı kazandı. İstanbul 12. İdare Mahkemesi, Sütlü'nün işe iadesine ve tazminat ödenmesine karar verdi. Üniversitenin itirazı üzerine İstanbul Bölge İdare Mahkemesi de bu kararı onayladı. Sütlü, bu süreçte Acıbadem Üniversitesi'nde çalışmaya başladı.
5 Haziran 2024

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Dilan Polat, avukatının sağlık sorunları gerekçesiyle yaptığı tahliye talebi üzerine Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Dilan Polat ve eşi Engin Polat, geniş çaplı bir mali suç soruşturması kapsamında tutuklanmış ve çeşitli suçlamalarla yargılanmaktadır. Soruşturma, Polat çiftinin şirketler arası sahte fatura kesme ve para transferi yöntemleriyle 200 milyon lira para akladıkları iddiasını içermektedir. Dilan Polat'ın sağlık durumunun cezaevinde kalmasına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi için adli tıp incelemesi yapılacak.
6 Mayıs 2024

Sinan Ateş'in 2022'de öldürülmesiyle ilgili davada karar açıklandı ve 11 sanığa hapis cezası verildi. Ayşe Ateş, karar sonrası yaptığı açıklamada yurt dışına kaçmayacağını ve adalet arayışını sürdüreceğini belirtti. Ayrıca, davada adil bir yargılama yapılmadığını ve gerçek suçluların cezalandırılmadığını iddia etti. Ayşe Ateş, devam eden soruşturmaların kovuşturmaya dönüşmesini beklediğini de ifade etti.
2 Ekim 2024

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan hekim olarak çalışan Uğurcan Ağcaoğlu, gördüğü baskı ve mobbing nedeniyle intihar etti. Ailesi, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtiyor. Ağcaoğlu'nun annesi, oğlunun yaşadığı eziyetlerin diğer asistan hekimler için de son bulmasını istiyor. Soruşturma sürecinin yavaş ilerlemesi aileyi endişelendiriyor.
16 Eylül 2024

Ankara Barosu'nun 68. Olağan Genel Kurulu'nda, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar ile Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubu arasında kavga çıktı. ÖÇAV üyesi kadın avukatlar, kadına şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla pankart açtı ve sloganlar attı. Türk Milliyetçisi Avukatlar Grubu ise bu duruma karşılık vererek kavgaya neden oldu. Olay sırasında bir avukat başından hafif yaralandı ve genel kurula 20 dakika ara verildi.
12 Ekim 2024

Adalet Bakanlığı, diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek'in Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nde başörtülü olduğu gerekçesiyle görev alamadığı iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TCK'nın 'nefret ve ayrımcılık' suçunu düzenleyen 122. maddesi uyarınca soruşturma yürüttüğünü açıkladı. Tunç, kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünün gasp edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
28 Ağustos 2024

Sanatçı Gaye Filiz Alacacı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı'yı eleştirdiği için telefonu alınarak üç saat boyunca bir odada alıkonulduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları'nın talebiyle konuyu araştırmak üzere müfettiş görevlendirdi. Alacacı, Karadağlı ve iki diğer yetkili hakkında 'hürriyeti tehdit, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin engellenmesi' suçlarından soruşturma başlatılmasını talep etti. İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, bir sanatçının alıkonulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
24 Eylül 2024

Avukat Dilek Ekmekçi, 30 Ağustos'ta yaptığı bir paylaşım nedeniyle iftira ve kamu görevlisine hakaret iddialarıyla gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Ekmekçi, daha önce MHP ve Ülkü Ocakları'na bağlı bazı isimler hakkında Sinan Ateş cinayetinde rolleri olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Avukat Hakları Grubu, Ekmekçi'nin kaçma şüphesiyle tutuklandığını ve hakimin kararını savunmadan beş saniye sonra açıkladığını iddia etti.
1 Eylül 2024

Avukat Feyza Altun, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda şeriat ile ilgili eleştirel bir yorum yapmıştır. Bir kullanıcının Farsça bir şiire yaptığı, 'Feyza hanıma şeriat atak gelmiş' yorumuna, Altun 'Şeriate s..kayım' şeklinde karşılık vermiştir. Bu paylaşımın ardından sosyal medyada hedef gösterilen Altun, paylaşımını silmiş ve 'Türkiye Cumhuriyeti laiktir laik kalacak' şeklinde yorumlar yapmıştır. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Altun'un paylaşımını 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlamasıyla soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına karar vermiştir.
19 Şubat 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), maaş zammını beğenmeyip yöneticilerine e-posta gönderen ve bu nedenle işten çıkarılan Serap Aslan A.'nın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Yerel mahkeme ve Yargıtay, işçinin işten çıkarılmasını haklı bulmuştu. AYM, işçinin e-posta ile rahatsızlığını dile getirdiğini ve iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek, 30 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Karar, ihlalin sonuçlarıyla ortadan kaldırılması ve yeniden yargılama için yerel mahkemeye gönderildi.
16 Eylül 2024

Avukat Feyza Altun, Twitter hesabından Farsça bir şiir paylaştıktan sonra, bir kullanıcının yorumuna 'Şeriate s..kayım' şeklinde karşılık verdi. Bu paylaşımın ardından sosyal medyada hedef gösterilen Altun, paylaşımını sildi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laik olduğunu belirten yorumlar yaptı. Beykoz başsavcılığı tarafından 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlamasıyla gözaltına alınan Altun, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı ise Altun hakkında 'dini değerlere hakaret ettiği' gerekçesiyle Ankara başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
20 Şubat 2024

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, mesleki faaliyetleri ve insan hakları savunuculuğu nedeniyle çeşitli davalarda suçlanmıştır. Adnan Oktar ve DHKP-C davalarında verdiği bilirkişi raporları ve görüşler nedeniyle yargılanmış, yandaş medya tarafından linçe uğramıştır. Son olarak, Adnan Oktar davasında işkence gördüğüne dair verdiği rapor nedeniyle eleştirilmiş, ancak Yüksek Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'nun raporunu değil, Fincancı'nın raporunu esas alarak karar vermiştir. Bu durum, bazı çevreler tarafından yanlış anlaşılmış ve eleştirilmiştir.
13 Şubat 2024

Diyabet, bariatrik ve metabolik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Alper Çelik, uygun olmayan hastalara ameliyat yapmak ve sonucunda ölümlere sebebiyet vermek suçlamalarıyla üç yıl süreyle meslekten men edildi. İstanbul Tabip Odası'nda Çelik hakkında çok sayıda şikayet dosyası bulunmakta ve soruşturma devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu, Çelik'e verilebilecek en ağır cezayı uygulayarak, onu meslekten geçici olarak men etti. Ayrıca, Çelik'i koruyan ve hastanesini denetlemeyen sağlık çalışanlarına da ceza verildi.
9 Mayıs 2024

Antalya'nın Kaş ilçesinde başsavcı Gökhan Feyzoğlu, avukat Hakan Tüzen'in adliye personeli ve avukatların kullandığı tuvaleti kullanmasına izin vermedi. Başsavcı, avukatı tuvaletten çıkarmak için polis memurlarını çağırdı ve avukatı zorla dışarı çıkarttırdı. Olay, Antalya Barosu'ndan avukat Polat Balkan tarafından sosyal medyada paylaşıldı ve meslek grubu açısından üzücü ve kabul edilemez olarak nitelendirildi.
15 Mayıs 2024

Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık avukatı mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle reddihakim talebinde bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu talebi 'eski Türkiye kafası' olarak nitelendirdi ve Ankara başsavcılığının olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu. Tunç, kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünü gasbeden 28 Şubat zihniyetiyle hareket etmenin bir avukata yakışmadığını belirtti ve Türkiye'de son 22 yılda kadın hakları ve özgürlükleri konusunda önemli adımlar atıldığını vurguladı.
18 Mayıs 2024

Kaş Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Feyzoğlu, adliyedeki tuvalet krizi nedeniyle Afyonkarahisar’a savcı olarak atandı. Feyzoğlu, avukat Hakan Tüzen ile adliye tuvaletinde yaşanan tartışmanın ardından Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından tenzili rütbeyle başka bir göreve atanmıştı. Olay, Antalya Barosu ve Türkiye Barolar Birliği aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na taşınmış ve tuvalet sorunu çözülmüştü. HSK, 4 bin 299 hakim ve savcının görev yerini değiştirdi.
14 Haziran 2024

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Dr. Ertan İskender, hastasının bıçaklı saldırısına uğramış ve bu olay sonucu ciddi yaralanmalar ve psikolojik sorunlar yaşamıştır. Dr. İskender, saldırı sonrası mesleğini bırakmış ve Kanada'ya göç etmiştir. Ankara 4'üncü İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığını, gerekli güvenlik önlemlerini almadığı gerekçesiyle Dr. İskender'e maddi ve manevi olmak üzere toplamda 97 bin lira tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Hekim Birliği Sendikası Başkanı, bu tür kararların şiddet gören hekimler için emsal teşkil edeceğini ve idarecileri şiddete karşı tedbir almaya zorlayabileceğini belirtmiştir.
19 Nisan 2024

Sinan Aygül, 'dezenformasyonla mücadele yasası' kapsamında çocuk istismarı haberleri nedeniyle hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinaf mahkemesinin kararını onaylamasının ardından dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, Aygül'ün cezasını bozarak beraat kararı verdi ve bu, dezenformasyon yasasıyla verilen ilk cezanın bozulması oldu. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, yasal unsurların oluşmadığını savunarak Aygül'ün savunmasını üstlendi.
10 Mayıs 2024

Sayıştay Başkanlığı’nın 2023 Sağlık Bakanlığı Denetim Raporu, şehir hastanelerinde önceki yıllarda tespit edilen usulsüzlük ve sorunların devam ettiğini ve yeni usulsüzlüklerin eklendiğini ortaya koydu. Raporda, muhasebe işlemlerinin mevzuata uygun yapılmadığı, kira ödemelerinin hatalı muhasebeleştirildiği ve bazı varlık ve yükümlülüklerin hatalı kaydedildiği belirtildi. Ankara Tabip Odası, şehir hastanelerinin kamulaştırılması gerektiğini savunarak, sağlık hizmetlerinin kamu yararına göre organize edilmesi gerektiğini vurguladı. Şehir hastanelerinin bütçeye büyük bir yük oluşturduğu ve kamu kaynaklarını olumsuz etkilediği de raporda yer aldı.
24 Eylül 2024
İşaretlediklerim