Veysel Ulusoy, TÜİK'in sunduğu istatistiklerin yanlış hesaplandığını ve bu durumun ekonomik politikaları olumsuz etkilediğini belirtiyor. Tarım ürünlerindeki maliyet artışlarının çiftçilerin reel kazançlarını kayba dönüştürdüğünü ve bu durumun gıda güvenliği açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor. Ayrıca, sanayi üretimi ve milli gelir gibi verilerin de doğru olmayan enflasyon oranları ile hesaplandığını ve bu nedenle ülke gerçeklerinden sapıldığını ifade ediyor. Ulusoy, bu durumun sabit gelirli halkın birikim ve varlıklarının erimesine yol açtığını ve ek vergi ve ücret baskılaması ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor.
16 Haziran 2024

Rahmi Turan, Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıların bilim dışı uygulamalar ve Merkez Bankası Başkanlarının görevden alınmaları sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi ve rasyonel politikalara dönüş vurgusu yapmasına rağmen, beklenen iyileşmelerin gerçekleşmediğini ifade ediyor. Turan, devletin savurganlığının devam ettiğini, yerel seçimler için büyük harcamalar yapıldığını ve ekonomideki sorunların çözülmediğini eleştiriyor.
4 Şubat 2024

Orhan Bursalı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüyü aşmak için sadece siyasi ve sosyal platformda normalleşme ve yumuşamanın yeterli olmadığını savunuyor. Bursalı, ekonomik koşulların düzelmesi için daha güçlü adımlar atılması gerektiğini, halkın insanca yaşam koşullarının sağlanması ve dış yatırım için demokratik bir ortamın oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, dış yatırımcıların ülkeye gelmesi için tarafsız yargı, ifade ve medya özgürlüğü gibi unsurların önemine dikkat çekiyor.
16 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 779 şirkete el konulduğunu belirtmesi ve gerekirse yeni şirketlere de el konulabileceğini söylemesi üzerine, bu durumun Türkiye'deki şirketlerin iflas riskini nasıl artırdığını ele alıyor. Korkmaz, FETÖ örgütüne ait şirketlerin nasıl bu kadar mal ve mülk sahibi olduğunu ve devletin bu duruma nasıl izin verdiğini sorguluyor. Ayrıca, Türkiye'deki büyük şirketlerin yurt dışında yatırım yapmak için bankalardan aldıkları krediler ve bu durumun Türkiye ekonomisine etkileri üzerinde duruyor. 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım sermayesi giriş ve çıkışlarının dengesizliği de vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, 2003 yılından sonra Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin çoğunlukla kârlı işletme ve banka alımlarında yoğunlaştığını, fiziki yatırımların ise sınırlı kaldığını belirtiyor. 2023 yılında Türkiye'ye 6,2 milyar dolar yabancı sermaye girişi olurken, 6,9 milyar dolar yerli sermaye çıkışı yaşandı. Korkmaz, yabancı sermaye çekmek için sıcak para ve spekülatif sermayeyi kontrol altına almanın, devletin kurumsal yapısını güçlendirmenin ve mülkiyet güvencesini sağlamanın, ayrıca daha yüksek teşvikler sunmanın önemini vurguluyor.
26 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye Varlık Fonu'nun dünya genelinde benzersiz bir yapıya sahip olduğunu ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını ifade etti. Fonun, diğer ülkelerdeki gibi cari fazla veya doğal kaynak gelirlerini değerlendirmek yerine, yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak için kullanıldığını belirtti. Korkmaz, bu durumun Osmanlı İmparatorluğu'nun Düyunu Umumiye döneminden daha ağır bir yük olduğunu ve gelecek nesillerin refahını ipotek altına aldığını vurguladı.
21 Şubat 2024

Rahmi Turan, Türkiye'nin son beş yılda 'Tek Adam Sistemi' altında yönetilmeye başlamasıyla birlikte ekonomik ve sosyal dengelerin bozulduğunu savunuyor. Ekonomik krizin derinleştiğini, piyasaların istikrarsızlaştığını ve hükümetin durumu kontrol altına alma vaatlerinin gerçekleşmediğini belirtiyor. Ayrıca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Dünya Bankası'ndan sağlanan finansmanla ilgili müjdelerinin, geçmişte yapılan harcamaların yanında yetersiz kaldığını ifade ediyor. Turan, ülkenin yönetim sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.
13 Nisan 2024

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Türkiye'de vatandaşların asıl gündeminin ekonomik kriz olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, hükümetin gerçek sorunları örtbas etmek için yapay gündemler oluşturduğunu ve vatandaşların aklıyla alay edildiğini iddia etti. Kendisinin iktidara gelmesi halinde demokrasinin güçleneceğini, ekonominin iyileşeceğini ve bolluk bereketin geleceğini ifade etti. Ayrıca, her türlü terör ve dini istismar edenlere lanet okuduğunu ve dürüst insanlarla yola devam edeceğini belirtti.
9 Nisan 2023

Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Türkiye'de dolar/TL kurunun ekonomi yönetimi tarafından kontrollü bir şekilde yükseltildiğini, ancak daha fazla yükselmesinin istenmediğini ifade etti. İhracatçıların Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmede 25-26 TL seviyesini 'denge kur' olarak talep ettikleri belirtildi. Şatıroğlu, Mehmet Şimşek'in kabineye girmesi durumunda Merkez Bankası politikalarında değişiklik yapabilecek güce sahip olabileceğini ve bu durumun TL'nin seyrini etkileyebileceğini söyledi. Ayrıca, mevcut politikaların devam etmesi halinde Türkiye'yi 2001 krizinden daha büyük bir ekonomik krizin beklediğini öne sürdü.
1 Haziran 2023

Ekonomistler, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine gelmesinin, mevcut politikalar değişmediği sürece bir fark yaratmayacağını belirtiyor. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri ve siyasi belirsizlik nedeniyle yabancı yatırımcıların ülkeyi terk ettiği bir dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirimi konusundaki ısrarı devam ediyor. Erdoğan'ın yeni kabinesi için Mehmet Şimşek ile görüştüğü biliniyor, ancak ekonomistler ve piyasa uzmanları, politika değişikliği olmadan olumlu bir değişiklik beklemiyorlar.
30 Mayıs 2023

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, devletin genel durumunu altı başlık altında değerlendirdi. Erdoğdu, devlet kurumlarında tarikat personeli bulunduğunu, güvenlik güçlerinin siyasi baskı altında olduğunu, Maliye'de vergi ödemeyen imtiyazlı şirketlerin bulunduğunu, Hazine'nin seçimler nedeniyle boşaltıldığını, kamu bankalarının kara deliğe döndüğünü ve Merkez Bankası'nın teknik olarak iflas etmiş görüntüsü verdiğini iddia etti. Ayrıca, ekonomik bir depremin yakın olduğunu ve ek vergilerin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
18 Mayıs 2023

Şeref Oğuz, bayram tatilinin sona ermesiyle birlikte Türkiye'deki ekonomik krizin devam ettiğini vurguluyor. Hükümetin aynı politikaları sürdürdüğünü ve bütçenin hala boş olduğunu belirtiyor. Anadolu ve Trakya'da yapılan gezilerde halkın krizi yönetmeye çalıştığını ancak belirsizlikten şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Enflasyon, kur, faiz, döviz, ihracat, ithalat, bütçe açığı ve işsizlik gibi sorunların bayram sonrası da devam edeceğini hatırlatıyor.
20 Haziran 2024

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Fon, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4, gelecek yıl yüzde 3,25 büyüyeceğini tahmin ediyor. Bu, temmuz ayında yapılan tahminlerden daha yüksek; o zamanlar bu yıl için yüzde 3 ve gelecek yıl için yüzde 2,8 büyüme öngörülmüştü. IMF, Türkiye'deki politika değişikliklerini memnuniyetle karşıladığını ve bu adımların riskleri azalttığını ve yatırımcı güvenini artırdığını belirtti.
10 Ekim 2023

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hükümetin enflasyonla mücadelede maliye politikası, yapısal reformlar ve sektörel politikaları kullanmaya devam edeceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın hükümetin belirlediği genel politikalar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığını ve enflasyonu tek haneye düşürme kararlılığını dile getirdi. Ekonomide yeni bir model denemesi ve seçim öncesi para politikasında değişiklik yapılmaması, piyasa dışı düzenlemeler ve Merkez Bankası'nın TL'deki değer kaybını yavaşlatma çabaları anlatıldı.
16 Haziran 2023

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye'nin ortodoks politikalarını sürdürmesi ve derinleştirmesi durumunda kredi notunun yükseltilebileceğini ifade etti. Türkiye'nin düşük faiz politikasına devam etmesi sonucu ekonomik krize giren ülke, durumu düzeltmek için piyasanın sevdiği isimlerden Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan'ı göreve getirdi. Yeni yönetim, ekonomi politikalarını normalleştirmeye çalışıyor. Moody’s, Türkiye'nin kural bazlı ve öngörülebilir politikaya geçişinin kredi notu açısından olumlu olduğunu belirtti.
10 Ağustos 2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Üniversitesi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, muhalefetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Muhalefetin emekli maaşları ve ikramiyeler üzerinden siyaset yürüttüğünü belirten Erdoğan, muhalefetin iktidara gelmesi halinde ekonominin iki günde çökeceğini ve Türkiye'nin yeniden uluslararası kuruluşlara bağımlı hale geleceğini savundu. Ayrıca, geçmişte olduğu gibi IMF'ye para dilenmek zorunda kalacaklarını öne sürdü.
5 Nisan 2023

Türkiye ekonomisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rasyonel ekonomi politikalarına dönüş izni vermesiyle, Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ve TC Merkez Bankası'nın yeni kadrosu tarafından yönetilmeye başlandı. Ancak, bu yeni ekibin başarılı olabilmesi için, seçimlerden bağımsız olarak enflasyonla mücadeleyi öncelik haline getirmesi gerekiyor. Osman Ulagay, ekonomideki normalleşme sürecinin sancılı olacağını ve ekonominin siyasete alet edilmesinin bedelinin enflasyonla mücadelede ödeneceğini belirtiyor.
27 Şubat 2024
İşaretlediklerim