DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayını 13 Şubat'ta açıklayacakları yönündeki sözlerine ilişkin, 13 Şubat'ın bir niyet olduğunu ancak kesin bir hedef olmadığını belirtti. Babacan, adayın birkaç hafta içinde belirleneceğini ve ortak politikaların belirlenmesinin aday seçiminden önce gelmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, seçimler için aday belirleme süresinin 30 Mart'a kadar olduğunu hatırlattı.
31 Ocak 2023

Cumhurbaşkanı danışmanları Mehmet Uçum ve Ayhan Ogan, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olarak gösterilmesinin anayasaya aykırı olduğunu iddia etti. Buna karşılık hukukçu Kerem Altıparmak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde cumhurbaşkanının geniş yetkileri olduğunu ve kararnameyle cumhurbaşkanı yardımcısının güçlendirilebileceğini, bu durumun anayasaya aykırı olmadığını belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının kesinleşme noktasına geldiği ve kazanılması durumunda iki belediye başkanının geniş yetkilerle cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapacağı ifade ediliyor.
6 Mart 2023

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ortak cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde yaşanan anlaşmazlıklar sonucu altılı masadan ayrıldığını duyurdu. Bu gelişme üzerine Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi birlik mesajları yayınladı. Liderler, altılı masanın kararlarına sadık kalacaklarını ve süreci uzlaşı içinde sürdüreceklerini ifade ettiler.
3 Mart 2023

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nun CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılması fezlekelerini görüşecek olmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, iktidarın iki bine yakın fezleke içinden sadece bu iki vekilin dosyalarını seçmesini muhalefeti sindirme operasyonu olarak nitelendirdi. Başarır, duruşma hakimlerine hakaret ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, Türkkan ise hakaret suçlarından fezleke ile karşı karşıya.
11 Ocak 2023

HDP'nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'a Twitter üzerinden iktidar tarafından baskı görüp görmediğini sordu. Demirtaş, AYM'nin tutukluluk incelemeleri ve HDP'ye kapatma davası gibi konularda baskı altında olup olmadığını da gündeme getirdi. Ankara'da geçen ay yapılan ve HDP'yi ilgilendirebilecek bir buluşmada AYM üyesi, cumhurbaşkanlığı yetkilisi ve eski bir HDP'li siyasetçinin yer aldığı iddia edildi. Ayrıca, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla düzenli görüş sağlanmadığı sürece kimseyle konuşmayacağını söylediği bilgisi Adalet Bakanlığı kaynakları tarafından doğrulandı.
2 Ocak 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP Karabük il başkanlığında yaptığı açıklamada, hukukun üstünlüğü noktasındaki standartların yüksekliğinden hiç kimsenin vazgeçmeyeceğini belirtti. Tunç, milletin artık özgürlüğe alıştığını ve temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyenlerin karşısında milleti bulacağını ifade etti. Ayrıca, hedeflerinin anayasayı daha demokratik hale getirmek olduğunu söyledi.
30 Eylül 2023

Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararı Meclis'te okundu ve bu durum tartışma yarattı. Muhalefet, bu işlemin usulsüz olduğunu ve gerçekte milletvekilliğinin düşürülmediğini savunuyor. Muhalefet, daha önce de benzer durumlar için 'hukuk darbesi' ifadesini kullanmıştı, özellikle Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmadığında. Yazar, muhalefetin cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri sonrasında söylem ve eylemleri arasındaki uyumsuzluğu eleştiriyor.
3 Şubat 2024

Arjantin Başkanı Javier Milei'nin, Kongre'ye danışmadan anayasa üzerinde karar alma yetkisi verilmesini amaçlayan bir yasa tasarısını desteklemesi ülke genelinde protestolara neden oldu. Başkent Buenos Aires'te düzenlenen protestolar sırasında polis, Milei'yi diktatörlükle suçlayan göstericilere müdahale etti. Milei'nin önerdiği ekonomik reformlar arasında devlet kurumlarının özelleştirilmesi ve liberal politikalar bulunuyor. Milei'nin iktidar koalisyonu Kongre'de azınlıkta olduğu için tasarının geleceği belirsiz.
3 Şubat 2024

İktidar cephesi, Dem Parti'ye yönelik kayyum atama ve parti kapatma tehditlerini sürdürürken, aynı zamanda yeni bir anayasa yapımından bahsediyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Dem Parti'li belediyelere yönelik sert eleştirilerde bulunmuş ve parti hakkında kapatma davası açılmasını talep etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Bahçeli'nin bu açıklamalarını Anayasa'nın icrası olarak nitelendirmiş ve desteklemiştir. Bu durum, Türkiye'de siyasi baskıların ve etnik temelli politikaların devam ettiğini gösteriyor.
26 Nisan 2024

Ahmet Türk, 11 gün sonra yapılacak seçimler sonrasında DEM Parti'nin kazanacağı belediyelere kayyum atanmayacağına inandığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise DEM Parti'nin dışarıdan emir aldığını ve şehirleri yönetemeyecek isimleri aday gösterdiğini iddia etti. Barış Pehlivan, DEM Parti içinde yapılan görüşmelerde, parti üyelerinin çoğunluğunun kayyum politikasının sona erdiğine inandığını ve toplumun artık bu uygulamaya rıza göstermeyeceğini belirttiğini aktardı.
20 Mart 2024

Eski adalet bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bu seçimin kendisi için final olduğu' yönündeki açıklamasına yanıt vererek, Erdoğan'ın Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesi halinde üçüncü bir dönem için aday olabileceğini belirtti. Bozdağ, bu durumun Anayasa'ya dayandığını ve TBMM'nin gelecekte seçimlerin yenilenmesi kararı alabileceğini ifade etti. Erdoğan'ın daha önce de benzer 'final' açıklamaları yapmış olması, bu açıklamanın inandırıcılığı üzerine tartışmaları beraberinde getirdi.
10 Mart 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

Altan Öymen, Türkiye'nin son seçim sonuçlarının ülkenin yeniden demokratikleşme sürecine giriş yapabileceğini belirtiyor. Öymen, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, tek bir kişinin elinde toplanan yetkiler nedeniyle, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu olumsuz etkilediğini ve demokrasinin temel unsurlarının işlemesini engellediğini ifade ediyor. Yazıda, seçim sonuçlarının memnuniyet verici olduğu ancak demokratikleşme sürecinin devamının önemine vurgu yapılıyor.
3 Nisan 2024

Yücel Demirer, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte siyasi partilerin aday belirleme sürecinde yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor. Seçim tarihinin önceden belli olmasına rağmen, son dakika kararları ve ideolojik netlikten uzaklaşma gibi sorunlar yaşandığını belirtiyor. Partilerin, siyasal ortamda güncel ve çıkara dayalı kararlar almasının, ilkesel yaklaşımların önüne geçtiğini ve bu durumun siyasi hayatta stratejik sadelikten uzaklaşmayı gösterdiğini ifade ediyor.
3 Mart 2024

CHP lideri Özgür Özel, Van'da yüzde 55,68 oy oranıyla belediye başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan'ın seçilme hakkının iptal edilmesine tepki gösterdi. Özel, bu durumu Van halkının iradesine yapılan bir saldırı olarak değerlendirdi ve geçmişte benzer bir durumda AKP'ye karşı da CHP'nin itiraz ettiğini hatırlattı. Van'da mazbatanın AKP adayına verilmesini 'siyasi darbe' olarak nitelendirdi.
2 Nisan 2024

İbrahim Kaboğlu, Türkiye'de 2017 yılında gerçekleşen anayasal değişikliklerin, Cumhurbaşkanı'na yürütme yetkisi verirken bakanları siyaset dışı bıraktığını ve bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanı olmasının ve bakanların seçim meydanlarında aktif rol almasının anayasaya aykırı olduğunu, bu durumun Cumhuriyet'in niteliklerine zarar verdiğini ve Türkiye'nin Temmuz 2018'den itibaren bir fetret dönemine girdiğini savunuyor. Kaboğlu, mevcut sistemin 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' adı altında gerçek eksiklikleri gizlemeye çalıştığını iddia ediyor.
28 Mart 2024

Nurcan Gökdemir'in yazısında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, AKP'nin ve Erdoğan'ın siyasi geleceği hakkındaki görüşlerine değinilmektedir. Bahçeli'nin, AKP'nin Erdoğan'ın liderliğine olan bağımlılığı ve Erdoğan'ın genel başkanlığı bırakması durumunda partide yaşanabilecek çözülme ihtimaline dikkat çektiği belirtiliyor. Yazıda, günümüz Türk siyasetinde liderlerin, partilerin tüzel kişiliklerinden daha belirleyici olduğu ve bu bağlamda Erdoğan'sız bir AKP'nin ve Bahçeli'siz bir MHP'nin varlığını sürdürmesinin zor olduğu vurgulanıyor.
19 Mart 2024

Anayasa'nın 101. maddesi, bir kişinin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 2014'ten itibaren üç defa seçilmiştir. Dördüncü dönem adaylığı için tek yol, Anayasa'nın 116. maddesinin uygulanmasıdır, bu madde Meclis'in seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde Cumhurbaşkanı'nın bir defa daha aday olabilmesine olanak tanır. AK Partili TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bu durumun Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir Anayasal hak olduğunu ve gelecek süreçte neler olacağının belirsiz olduğunu ifade etmişlerdir.
13 Mart 2024

Osman Sert, Türkiye'de siyasi liderlerin görevlerini bırakma süreçlerini inceliyor ve bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olası kararlarını tartışıyor. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi isimlerin siyasetten ayrılma süreçleri üzerinden örnekler vererek, Türk siyasetinde liderlerin genellikle görevlerini son nefeslerine kadar sürdürme eğiliminde olduklarını belirtiyor. Erdoğan'ın da bu geçmiş ışığında görevi bırakmasının beklenmemesi gerektiğini ifade ediyor.
14 Mart 2024

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van'da yapılan seçimler sonucunda en çok oy alan Abdullah Zeydan'ın Adalet Bakanlığı'nın son dakika kararıyla seçilme hakkının olmadığına dair karar verilmesi ve mazbatanın ikinci sıradaki adaya verilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenerek provokasyon uyarısında bulundu. Bu karar, çeşitli kesimlerden tepki toplarken, Demirtaş özellikle Erdoğan'a dikkat çekerek duruma müdahale etmesini istedi. Van'daki bu gelişme, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda geniş yankı buldu.
2 Nisan 2024
İşaretlediklerim