İsviçre'nin Zürih kentindeki Koller Müzayede Evi tarafından Avrupa'da ilk kez açık artırmaya çıkarılan T-Rex cinsi dinozor iskeleti, yaklaşık 67 milyon yaşında ve 6,2 milyon dolara satıldı. 11,6 metre uzunluğunda ve 3,9 metre yüksekliğindeki bu iskelet, 'en muhteşem T-Rex iskeletlerinden biri' olarak nitelendiriliyor. İskelet, bir özel koleksiyoncu tarafından satın alındı ve Avrupa'da kalacak. '293 Trinity' adı verilen iskelet, üç farklı T-Rex'in kalıntılarından birleştirildi ve yarısından fazlası gerçek kemiklerden oluşuyor.
19 Nisan 2023

Bilim insanları, yaklaşık 247 milyon yıl önce Avustralya'da yaşadığı düşünülen yeni bir amfibi türü keşfetti. Araştırmacılar, 1990'lı yıllarda Yeni Güney Galler eyaletinde bulunan hayvanın fosilleşmiş kalıntıları üzerinde neredeyse 30 yıldır çalışıyor. Yeni keşfedilen türe, Latince'de 'kumda sırt üstü ilerleyen' anlamına gelen Arenaepeton supinatus ismi verildi. Bilim insanları, etobur olduğu düşünülen amfibinin bir zamanlar Sydney'in tatlı su göllerinde ve akarsularında yaşadığını söylüyor.
10 Ağustos 2023

Fas'ta, 66 milyon yıl önce okyanuslarda avlanan ve boyu bir katil balinaya yakın olan yaklaşık 8 metre uzunluğundaki 'Khinjaria acuta' isimli deniz kertenkelesinin fosili bulundu. Bu tür, hançeri andıran dişlere sahip olup, Tyrannosaurus rex ve Triceratops gibi dinozorlarla aynı dönemde yaşamış olabilir. 'Khinjaria acuta', mosasaur olarak bilinen dev deniz kertenkeleleri ailesinin bir üyesi ve günümüzde Komodo ejderlerinin ve anakondalarının uzaktan akrabasıdır. Araştırmacılar, bu canlıların yok oluşunun modern deniz besin zincirlerinde süper avcı türlerinin azalmasına yol açtığını belirtiyor.
6 Mart 2024

Colorado'da 2022 yılında Jason Cooper tarafından bulunan 'Apex' isimli stegosaurus fosili, 44,6 milyon dolara satılarak açık artırmada satılan en değerli fosil oldu. Bu satış, fosilin tahmin edilen değerinin 11 kat üstünde gerçekleşti. 'Apex' fosili, şimdiye kadar keşfedilen en önemli eksiksiz iskeletlerden biri olarak kabul ediliyor. Fosilin Amerika'da kalacağı ve muhtemelen bir ABD kurumuna bağışlanacağı belirtildi.
18 Temmuz 2024

Güney Almanya'da keşfedilen yeni bir pterozor fosili, bu kanatlı sürüngenlerin evrimine dair önemli bilgiler sağladı. 'Bavyeralı kılıç kuyruk' olarak adlandırılan fosil, pterozorların evrimsel ilişkilerini ve geçiş türlerini anlamada kilit bir rol oynuyor. Fosilin, pterodaktiloidlere benzeyen baş ve boyun yapısı ile uzun bilek kemiği, pterozorların aile ağacını yeniden şekillendirdi. Araştırma, pterozorların evrimsel geçiş süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
20 Kasım 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024

Bilim insanları, 66 milyon yıl önce dinozorları yok eden devasa asteroitin yanı sıra, aynı dönemde daha küçük bir asteroidin de Dünya'ya çarptığını keşfetti. Bu ikinci asteroit, Batı Afrika kıyılarında denize çarparak Nadir Krateri'ni oluşturdu. Araştırmacılar, bu çarpmanın büyük bir tsunamiye ve depreme neden olduğunu düşünüyor. İki asteroitin neden birbirine yakın zamanlarda Dünya'ya çarptığı ise henüz bilinmiyor.
4 Ekim 2024

Paleontologlar, İspanya'nın Tenerife adasında 700 bin yıl öncesine ait, mükemmel biçimde korunmuş bir kertenkele iskeleti keşfetti. Buluntu, soyu tükenmiş dev kertenkele türü 'Gallotia goliath' olabilir. Keşif, Kanarya Adaları'nın tarih öncesi yaban hayatına ve paleoekolojisine dair değerli bilgiler sağlıyor. Gelecekteki araştırmalar, fosilin anatomik özelliklerinin ayrıntılı incelenmesine odaklanarak bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve çevresel değişiklikler hakkında daha geniş çalışmalara katkıda bulunacak.
3 Temmuz 2024

Brezilya'da bulunan 70 milyon yıllık Navaornis kuş fosili, kuşların beyin evrimi hakkında yeni bilgiler sunuyor. Los Angeles Doğa Tarihi Müzesi ve Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, fosilin kafatasını dijital olarak yeniden tasarlayarak, kuşların beyin yapısının evrimsel gelişimini incelemekte. Araştırma, Navaornis'in Arkeopteriks'e göre daha büyük bir serebruma sahip olduğunu ve bu nedenle daha gelişmiş bilişsel kapasiteye sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak, bugünkü kuşlarla karşılaştırıldığında, beyninin birçok bölgesinin daha az gelişmiş olduğu belirtiliyor.
15 Kasım 2024

Geniş çaplı bir araştırma, çocukların yemek seçme alışkanlıklarının ebeveynlik tarzından ziyade genetik etkenlerden kaynaklandığını ortaya koydu. Çocuk Psikolojisi ve Psikiyatri Dergisi'nde yayınlanan çalışmada, tek ve çift yumurta ikizlerinin beslenme alışkanlıkları karşılaştırıldı ve genetik faktörlerin etkisi belirlendi. Araştırma, yemek seçmenin 16 aylıkken yüzde 60 oranında genetik etkenlere bağlı olduğunu ve bu oranın 3 ile 13 yaş arasında yüzde 74'e yükseldiğini gösterdi.
28 Eylül 2024

Arjantin'in Santa Cruz eyaletinde, Çin ve Arjantinli araştırmacılar tarafından Jura dönemine ait 161 milyon yıllık bir kurbağa yavrusu fosili bulundu. Fosilin, bugüne kadar kayıtlara geçen en eski ve en iyi korunmuş iribaş fosili olduğu belirtildi. Fosilin, soyu tükenmiş 'notobatrachus degiustoi' türüne ait olduğu ve günümüz kurbağalarına benzer anatomik özellikler taşıdığı ifade edildi. Bu keşif, kurbağaların evrim sürecine dair önemli bilgiler sunabilir.
31 Ekim 2024

Çin Bilim Akademisi'ndeki bilim insanları, Ay'dan toplanan örnekleri inceleyerek dinozorlar Dünya'da yaşarken Ay'ın volkanik aktiviteye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Chang'e 5 uzay aracı tarafından yaklaşık dört yıl önce toplanan örneklerde, 120 milyon yıl önce oluşmuş volkanik cam parçaları bulundu. Bu bulgu, Ay'ın varoluş sürecinin çoğunda volkanik olarak aktif olduğunu gösteriyor. Araştırma, Science dergisinde yayınlandı.
6 Eylül 2024

Kenya'nın Turkana Havzası'nda bulunan 1,5 milyon yıllık fosilleşmiş ayak izleri, Homo erectus ve Paranthropus boisei adlı iki farklı insan türünün aynı dönemde yaşadığını ortaya koydu. Araştırma, bu iki türün aynı yaşam alanını paylaştığını ve çevrelerinde nasıl hareket ettiklerini gösteriyor. Çalışma, insan anatomisi ve hareketinin evrimine dair yeni bilgiler sunuyor ve fosil akrabalarımızın yaşam tarzlarına dair canlı bir bakış açısı sağlıyor.
1 Aralık 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

Şanlıurfa'daki Karahantepe arkeolojik sit alanında yapılan kazılarda, 12 bin yıl öncesine ait beslenme alışkanlıklarına dair yeni bulgular elde edildi. Kazılarda oda tarzı yapılar, öğütme taşları, bitki kalıntıları ve hayvan kemikleri bulundu. Bu bulgular, insanların çevrelerindeki kaynakları etkin bir şekilde kullanarak besin hazırladıklarını gösteriyor. Ayrıca, buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığı ve yabani tahılların işlenerek besin üretildiği tespit edildi.
12 Ekim 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Güney Afrika'daki meteor kalıntılarını inceleyerek 3,26 milyar yıl önce Dünya'ya çarpan dev bir göktaşının erken yaşamı tetiklemiş olabileceğini öne sürdü. Araştırma, bu çarpmanın Dünya'da yaşamın gelişmesine elverişli koşullar yarattığını ve demir açısından zengin derin suların yüzeye çıkmasına neden olan tsunamiler oluşturduğunu belirtiyor. Bu bulgular, göktaşı çarpmalarının sadece yıkım getirmediği, aynı zamanda yaşamın gelişmesine katkıda bulunduğu fikrini destekliyor.
22 Ekim 2024

Hindistan’ın doğusundaki Andaman Adaları’nda bulunan Charles Darwin kurbağalarının baş aşağı durarak çiftleşip yumurta bıraktığı keşfedildi. Delhi Üniversitesi, Hindistan Zooloji Araştırması, Harvard Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi’nden bir grup biyolog, muson yağmurları sırasında üç yıl boyunca bu kurbağaların üreme sürecini inceledi. Araştırma, bu türün çevreyle nasıl etkileşime girdiğini ve türünü sürdürmesi için hangi yaşam alanlarının gerektiğini anlamak açısından önemli bulgular sundu. Çalışma ayrıca, baş aşağı çiftleşmenin saldırgan bekar erkeklerin çiftleşen çifti yerinden ederek yumurtlamayı engellemesini önlemek için evrimleştiğini öne sürüyor.
29 Temmuz 2024

Dünyanın en uzun köpeği olarak Guinness Dünya Rekorları'na giren Danua cinsi Kevin, hastalığı nedeniyle girdiği ameliyat sonrası hayatını kaybetti. 97 santimlik boyuyla dikkat çeken Kevin, ortalama bir erkek Danua'dan 20 cm daha uzundu. Sahibi Tracy Wolfe, Kevin'in nazik bir dev olduğunu ve mükemmel bir dost olduğunu belirtti. Kevin'in elektrikli süpürgeden korkması ve mutfak tezgahlarından yiyecek çalabilmesi gibi ilginç özellikleri vardı.
25 Haziran 2024

Britanya’daki King’s College London’dan araştırmacılar, Komodo ejderlerinin dişlerinin uç kısımlarında demir açısından zengin bir tabaka olduğunu belirledi. Bu tabakanın dişin keskinliğini korumada yardımcı olduğu ve dişi turuncu renge boyadığı tespit edildi. Bu özellik, Komodo ejderlerinin avlarını rahatça parçalamalarına yardımcı oluyor ve daha önce hiçbir etçil sürüngende tespit edilmemiş bir özellik olarak öne çıkıyor. Komodo ejderleri, dünyada sadece Endonezya’nın belirli bölgelerinde bulunuyor ve sayıları oldukça azalmış durumda.
24 Temmuz 2024

Araştırmacılar, Sibirya'nın Yakutistan bölgesinde en az 35 bin yıl önce ölmüş bir kılıç dişli kedi yavrusunun mumya kalıntılarını buldu. Bu keşif, 'Homotherium latidens' türüne ait kedinin fiziksel özelliklerini inceleme fırsatı sundu. Kalıntılar, kılıç dişli kedilerin buzul çağı koşullarına iyi adapte olduğunu ve Asya'da Geç Pleistosen döneminde de var olduklarını gösteriyor. Keşif, bu türün tarihsel yayılımını anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
18 Kasım 2024
İşaretlediklerim