Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 8,5 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. Bu karar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkilerini sınırlamak amacıyla beklenen bir faiz indirimi beklentisine rağmen alındı. TCMB, deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin hızla toparlandığını ve depremin Türkiye ekonomisi üzerinde kalıcı bir etki yaratmayacağını öngördüğünü belirtti. Ayrıca, enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmelerin sürdüğü, ancak depremin arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin izlendiği ifade edildi.
25 Mayıs 2023

Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Türkiye'de enflasyonla mücadelede faiz artışlarının yetersiz kaldığını ve 'acı reçete' olarak adlandırılan kemer sıkma politikalarının etkilerinin seçim sonrasında hissedileceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede zor bir durumda olduğunu ve yapılan faiz artışlarının ekonomik yavaşlamaya yol açsa da enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmadığını belirtti. Ayrıca, sermaye girişlerinin beklenen ivmeyi kazanamamasının, geçmiş politikaların yarattığı güvensizlikten kaynaklandığını vurguladı.
16 Mart 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 25'ten yüzde 30'a yükseltti. Bu karar, piyasa beklentilerine paralel olarak kaydedildi. Ekonomistler, bu adımı hem olumlu buldu hem de eleştirdi. Bazıları, faiz artışının yetersiz olduğunu ve enflasyonun önüne geçemeyeceğini belirtirken, bazıları ise bu kararı olumlu bir adım olarak değerlendirdi.
21 Eylül 2023

Şeref Oğuz, Türkiye'nin heterodoks ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekiyor. 1,9 trilyon TL'lik bütçe açığı, 818 milyar liralık Merkez Bankası zararı ve KKM ilave yüklerine işaret ederek, politika faizinin geç artırılmasının enflasyon ve döviz kuru üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını belirtiyor. Oğuz, bu durumu gaflet ve cehalet ötesi bir hıyanet olarak nitelendiriyor ve yanlış politikaların sonuçlarına dair sorumluluğun kim tarafından üstlenileceğini sorguluyor.
19 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Merkez Bankası, son toplantısında kendi belirlediği yüzde 5 enflasyon hedefinin gerçekçi olmadığını ve mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon hedeflerini tutturamadığını kabul etti. Toplantı özetinde, kredi büyümesinin iç talebi artırarak enflasyon üzerinde risk oluşturduğu ve parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde iyileşme sağlanana kadar devam etmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme konusunda zayıf kaldığı ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini olumsuz etkilediği tespit edildi.
3 Temmuz 2023

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 9 seviyesinde sabit tuttuğunu açıkladı. Karar metninde yapılan iki önemli değişiklik, ekonomistler tarafından mayıs ayındaki seçimler öncesinde faiz indirimine kapı aralanabileceği şeklinde yorumlandı. İlk değişiklik, politika faizinin 'yeterli' olduğuna dair ifadenin çıkarılması, ikinci değişiklik ise enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmelerin başladığına dair yeni bir ifadenin eklenmesiydi. Bu değişiklikler, faiz indirim olasılığının şimdilik düşük olduğuna işaret ediyor.
19 Ocak 2023

Ekonomist Remzi Özdemir, seçimlerin ardından Türkiye'de hükûmetin enflasyonla mücadele kapsamında daha sert tedbirlere başvuracağını iddia etti. Özdemir'e göre, Merkez Bankası Nisan toplantısında bu yönde önemli adımlar atacak ve bu durum fiyatların düşmesine neden olacak. Özdemir, halkın bu süreçte zorlanacağını ancak sonunda Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme başarısını takdir edeceğini belirtti.
24 Şubat 2024

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son toplantısında faiz oranını 650 baz puan artırarak yüzde 15'e yükseltti. Bu karar, ekonomi politikalarında bir 'normalleşme' olarak görülüyor ve piyasa tarafından beklenen bir adım olarak değerlendiriliyor. Toplantı özetinde, enflasyonun gidişatına, önceliklere ve küresel gelişmelere bakış açısında değişiklikler olduğu belirtiliyor. Önceki toplantılarda büyüme öncelikli bir yaklaşım sergilenirken, bu toplantıda enflasyonun düşürülmesi ana hedef olarak belirlendi ve büyüme ile 'liralaşma' stratejisine atıf yapılmadı.
22 Haziran 2023

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın sunduğu 2024 yılı ilk enflasyon raporunda, yıl sonu enflasyon beklentileri açıklandı. Ekonomistlerden Özgür Demirtaş, erken faiz indirimi konusunda uyarıda bulunurken, Uğur Gürses sunumu olumlu buldu. Veysel Ulusoy ise enflasyonun doğru ölçülüp yanlış sunulduğunu iddia etti. Ekonomistlerin görüşleri arasında, Merkez Bankası'nın faiz politikasına yönelik eleştiriler ve enflasyonla mücadelenin yetersizliği vurgulandı.
8 Şubat 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Washington'da gerçekleşen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası toplantılarında Türkiye ekonomisinin doğru yolda olduğunu ve yapısal dönüşümün bir parçası olarak yeni bir sanayi politikasının uygulandığını açıkladı. Şimşek, enflasyonun düşürülmesi ve Merkez Bankası'na destek sağlanması gerektiğini, orta vadeli programda belirlenen enflasyon hedeflerine ulaşılabilir olduğunu belirtti. Ayrıca, geçen yılki düzenlemelerin vergilere odaklandığını, bu yıl ise harcamaların kontrol altına alınacağını ve kesintilere gidileceğini ifade etti.
19 Nisan 2024

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı. Bu karar, ulusal ve uluslararası kurumların anketlerinde öngörülen bir durumdu ve Para Politikası Kurulu'nun geçen ayki toplantısında 'gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı' belirtilmişti. Merkez Bankası Haziran 2023'ten bu yana faiz artırımı gerçekleştiriyordu. Türkiye ekonomisinin döviz ihtiyacı devam ederken, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan gibi isimlerin ekonomi politikalarını 'normalleştirmesi' ve yabancı yatırımları çekme çabaları sürüyor.
22 Şubat 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep'teki bir toplantıda Türkiye ekonomisinin görünümüne ilişkin bir sunum yaptı. Şimşek, son dönemdeki uygulamaların yapısal reformlarla destekleneceğini belirtti. Ayrıca, dezenflasyon için sıkı para politikası, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımlarının devreye alındığını ifade etti. Şimşek, Türkiye'nin uluslararası ticarete elverişli merkezi konumu, büyük iç pazarı, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü, liberal yatırım ortamı ve tamamlanmış lojistik altyapısıyla yatırımcılar açısından oldukça cazip bir ülke olduğunu vurguladı.
22 Ekim 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından yapılan ilk kabine toplantısında Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en büyük sorunun enflasyon baskısı olduğunu vurguladı. Antalya'daki teleferik kazası ve Beşiktaş'taki yangın faciası gibi olaylara da değinen Erdoğan, muhalefetin ve medyanın tutumunu eleştirdi. Ayrıca, seçimler sonrası muhalefetin sergilediği olumlu tavrı takdir ettiğini belirtti. Enflasyonla mücadelede kalıcı çözümler arayışında olduklarını ve popülist adımlardan kaçındıklarını ifade etti. İsrail ile ticaret konusunda yapılan eleştirilere de yanıt vererek, Türkiye'nin askeri amaçla kullanılabilecek malzemelerin satışına izin vermediğini söyledi.
16 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gelecek sene enflasyonun kalıcı şekilde düşeceğini ifade etti. Orta Vadeli Program'da (OVP) 2023 yılı enflasyon hedefi yüzde 65, 2024 yılı hedefi ise yüzde 33 olarak belirlendi. Erdoğan, yapısal reformların, maliye ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyeceğini ve Türkiye'nin kredi notunun yükseltilmek zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, her şeyin kontrol altında olduğunu ve yapısal reformlarla Türkiye'yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacaklarını ifade etti.
11 Eylül 2023

Türkiye'nin ekonomi yönetiminde Mehmet Şimşek'in uyguladığı ortodoks politikalar, uluslararası alanda olumlu karşılanmış ve Türkiye'nin risk primi düşmüştür. Financial Times, Fitch, Moody's ve JP Morgan gibi kuruluşlar bu politikalara olumlu tepkiler vermiş, IMF ise destek açıklamıştır. Ayrıca, Dünya Bankası Türkiye'ye üretim projeleri için 18 milyar dolar destek sağlayacağını duyurmuştur. Ancak yapısal reformların eksikliği gibi önemli sorunlar hala devam etmektedir.
24 Nisan 2024

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notunu 'B' seviyesinden 'B+' seviyesine çıkardı ve not görünümünü 'pozitif' olarak belirledi. Bu yükseltme, piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleşti ve Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke notuna henüz ulaşamadığı belirtildi. Not artışının piyasa canlılığını korumasına ve verilerde iyileşmeye katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, aktif büyümesi ve kârlılığı yüksek olan bazı Türk şirketlerinin yatırımcılara yüksek getiri sağladığı bilgisi de paylaşıldı.
6 Mayıs 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin pozitif reel faize yaklaştığını belirtti. Şimşek, pozitif reel faizin enflasyon beklentilerini dizginlemek için olmazsa olmaz bir konumda olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin politik istikrara sahip beş yıl geçireceğini öne sürdü. Şimşek, geçmiş ekonomi politikalarını tersine çevirmenin zaman alacağını da sözlerine ekledi.
12 Ekim 2023

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Merkez Bankası, ekonomistlerin önerileri doğrultusunda, ek sıkılaşma ihtimaline dair piyasaları bilgilendirerek önemli bir adım attı. Bu hamle, son aylarda artan portföy çıkışlarını durdurmayı, döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmayı ve rezervlerini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde faiz artışı kararı alarak, enflasyonla mücadelede siyasi desteğin olduğunu ve piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimdi, bu kararın hükümetin ekonomi ve yapısal politikalarıyla desteklenmesi bekleniyor.
22 Mart 2024
İşaretlediklerim