Leicester Üniversitesi'nden bir ekip, sigara içmenin insan iskeletinde moleküler değişikliklere yol açtığını keşfetti. Araştırma, sigara tüketiminin etkilerinin yüzyıllar sonra bile iskelet kalıntılarında gözlemlenebileceğini gösterdi. Bu bulgular, sigara içenlerin kemik örneklerinden tespit edilmesine olanak tanıyor ve sigara tüketiminin iskelet sistemi üzerindeki uzun vadeli etkilerini ortaya koyuyor.
20 Ekim 2024

4 bin yıllık bir kafatası üzerinde yapılan araştırmalar, eski Mısırlı doktorların kanserli lezyonları cerrahi olarak çıkarmaya çalıştıklarına dair kanıtlar ortaya koydu. İspanya, Britanya ve Almanya'dan bilim insanları, Cambridge Üniversitesi'nin Duckworth Koleksiyonu'nda saklanan iki kafatası üzerinde çalışarak, kanserli lezyonların çevresinde kesik izleri buldular. Bu bulgular, insanlık tarihinde cerrahi kanser tedavisinin belgelenmiş ilk örneği olabilir. Araştırma sonuçları, Frontiers in Medicine dergisinde yayınlandı.
31 Mayıs 2024

Britanya’daki King’s College London’dan araştırmacılar, Komodo ejderlerinin dişlerinin uç kısımlarında demir açısından zengin bir tabaka olduğunu belirledi. Bu tabakanın dişin keskinliğini korumada yardımcı olduğu ve dişi turuncu renge boyadığı tespit edildi. Bu özellik, Komodo ejderlerinin avlarını rahatça parçalamalarına yardımcı oluyor ve daha önce hiçbir etçil sürüngende tespit edilmemiş bir özellik olarak öne çıkıyor. Komodo ejderleri, dünyada sadece Endonezya’nın belirli bölgelerinde bulunuyor ve sayıları oldukça azalmış durumda.
24 Temmuz 2024

1979'da nesli tükendiği düşünülen kara ayaklı dağ gelinciği, ABD'li bilim insanları tarafından klonlandı ve klonlardan biri sağlıklı iki yavru doğurdu. Bu klonlama çalışmaları, 1981'de Wyoming'de bulunan küçük bir popülasyonun ardından başlatılan bir üreme programının parçası olarak gerçekleştirildi. Klonlama, türün genetik çeşitliliğini artırmada önemli bir rol oynayabilirken, bazı bilim insanları doğal habitatların korunmasına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunuyor. Günümüzde yaklaşık 350 kara ayaklı dağ gelinciğinin vahşi doğada yaşadığı tahmin edilse de, tür hala çeşitli tehditlerle karşı karşıya.
12 Kasım 2024

Meksikalı Adrian López Velarde ve Marte Cázarez, çevreye zarar veren geleneksel deri üretimine alternatif olarak kaktüsten vegan deri üretmeyi başardı. Bu yeni malzeme, sürdürülebilir ve çevre dostu özellikleriyle dikkat çekiyor ve moda, otomotiv ve havacılık endüstrilerinde kullanılmaya başlandı. Kaktüsler, düşük su ve enerji ihtiyacı ile yetiştiriliyor ve bu sayede çevresel etkileri minimize ediliyor. Ayrıca, bu vegan deri Recaro ile işbirliği sonucu uçak koltuklarında kullanılarak 2024 Kristal Kabin Ödülleri'nde finalist oldu.
4 Mayıs 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, 'Blattella germanica' türü hamam böceklerinin genetik yapısının, 2 bin 100 yıl önce Asya'da yaşayan 'Blattella asahinai' türüne benzediği tespit edildi. Araştırmada, bu türün kıtalar arası ticari ve askeri hareketlilikler sebebiyle Ortadoğu ve Avrupa'ya ulaştığı ve buradan da dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı belirtildi. Batı Avustralya Üniversitesi'nden Theo Evans, bu hamam böceklerinin hayatta kalmalarının insanlara gözükmemelerine bağlı olduğunu ve evrimsel olarak geceleri ortaya çıkacak şekilde adapte olduklarını söyledi.
21 Mayıs 2024

Bilim insanı Lee Seok Woo, akıllı kontakt lensler için gözyaşıyla şarj olabilen süper ince bataryalar geliştirdi. Bu bataryalar, glikozla kaplı olup tuzlu su çözeltisiyle veya gözyaşıyla şarj edilebiliyor. Geliştirilen bataryalar, 0,2 mm kalınlığında olup standart kontakt lenslerin içine sığabiliyor ve rahat bir kullanım sağlıyor. Bu teknoloji, özellikle tıp alanında kullanılabilecek önemli bir giyilebilir teknoloji örneği olarak görülüyor.
16 Haziran 2024

Güney Almanya'da keşfedilen yeni bir pterozor fosili, bu kanatlı sürüngenlerin evrimine dair önemli bilgiler sağladı. 'Bavyeralı kılıç kuyruk' olarak adlandırılan fosil, pterozorların evrimsel ilişkilerini ve geçiş türlerini anlamada kilit bir rol oynuyor. Fosilin, pterodaktiloidlere benzeyen baş ve boyun yapısı ile uzun bilek kemiği, pterozorların aile ağacını yeniden şekillendirdi. Araştırma, pterozorların evrimsel geçiş süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
20 Kasım 2024

Bilim insanları, şempanzelerin insanlar gibi sırayla konuştuğunu ve iletişim kurarken jest ve mimiklerini kullandığını keşfetti. Uganda ve Tanzanya'da beş yaban şempanze topluluğu gözlemlendi ve 250'den fazla bireyden 8 binden fazla jest kaydedildi. Bu jestlerin, şempanzelerin çatışmadan kaçınmasını ve koordine olmasını sağladığı belirtildi. Şempanzelerin bilgi alışverişi yaparken hızlı dönüşler aldığı ve bazen birbirinin iletişimini kestiği görüldü.
23 Temmuz 2024

Avustralya’nın New South Wales eyaletindeki Symbio Yaban Hayatı Parkı'nda nadir görülen albino bir valabi doğdu. Park çalışanları, beyaz kürkü ve soluk pembe gözleri olan yavruya 'Karlar Ülkesi' filmindeki kardan adam Olaf'ın adını verdi. Albinizm, melanin pigmentinin eksikliğinden kaynaklanan kalıtsal ve nadir bir genetik durumdur ve valabilerde 100 binde bir görülür.
2 Ekim 2024

Buckingham Sarayı, Kral 3'üncü Charles'a prostat büyümesi tedavisi sırasında kanser teşhisi konulduğunu açıkladı. Prostat kanseri olmadığı belirtilirken, kesin kanser türü hakkında bilgi verilmedi. New York Times'a konuşan uzmanlar, kanserin prostat tedavisi sırasında farklı yöntemlerle teşhis edilmiş olabileceğini ve mesane kanseri veya melanoma gibi prostat dışı kaynaklı kanserlerin prostata yayılabileceğini belirtti. Kral Charles'ın kesin kanser türü ve teşhis yöntemi hakkında şu an için net bir bilgi bulunmamaktadır.
7 Şubat 2024

Norveç'in Trondheim kentinde, 1197'deki bir kuşatma sırasında bir kuyuya atıldığı anlatılan adamın kemikleri bulundu. Arkeologlar, 1938'de keşfedilen iskeletin, 2014-2016 yıllarında yapılan kazılarla efsanedeki adama ait olabileceğini belirtti. Radyokarbon testi ve DNA analizleri, kemiklerin efsanedeki tarihle uyumlu olduğunu ve adamın güney Norveç kökenli olduğunu gösterdi. Bu keşif, tarihi efsanelerin gerçek karakterlere dayanabileceğini ve sagaların tamamen kurgu olmadığını ortaya koydu.
28 Ekim 2024

Granada Üniversitesi'nden Prof. Jose Antonio Lorente liderliğindeki araştırma ekibi, Kristof Kolomb'un DNA örneklerini inceleyerek ünlü kaşifin Batı Avrupalı bir Sefarad Yahudisi olduğunu keşfetti. Bu bulgu, Kolomb'un İtalya'nın Cenova kentinden olduğu yönündeki yaygın inanışı sorgulayan teorilere yeni bir boyut kazandırdı. Araştırma, Kolomb'un kökenine dair karmaşık bir süreç izlese de, sonuçların neredeyse mutlak güvenilirlikte olduğu belirtildi. Ayrıca, Kolomb'un kalıntılarının Sevilla'da olduğu doğrulanırken, bazı kalıntıların Dominik Cumhuriyeti'nde olabileceği de ifade edildi.
13 Ekim 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024

Gabon'da yaşayan yabani gorillerin yediği bazı tropikal bitkilerin, birçok ilaca dirençli olan Koli Basili bakterisine karşı etkili olduğu keşfedildi. Araştırmacılar, Moukalaba-Doudou Milli Parkı'ndaki gorillerin yedikleri bitkileri inceleyerek, antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere sahip dört ağaç türü tespit etti. Bu bitkiler, bölge yerlisi şifacılar tarafından da kullanılıyor ve gorillerin kendilerini tedavi etmek için bu bitkileri seçerek yediği gözlemlendi. Özellikle fromager ağacının, test edilen tüm bakterilere karşı etkili olduğu belirtildi.
12 Eylül 2024

Baobab ağaçlarının kökeni ve yayılımı üzerine yapılan DNA çalışmaları, bu ikonik ağaçların ilk olarak 21 milyon yıl önce Madagaskar'da ortaya çıktığını ve tohumlarının okyanus akıntılarıyla Avustralya ve Afrika'ya taşınarak farklı türlere dönüştüğünü ortaya koydu. Araştırmacılar, iklim değişikliği ve ormansızlaşma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan baobabların korunması gerektiğini vurguladı. Baobablar, yerel kültürlerle derinden iç içe geçmiş olup, binlerce yıl yaşayabilen ve kurak mevsimlerde hayatta kalabilmek için gövdelerinde su depolayabilen ağaçlardır.
16 Mayıs 2024
İşaretlediklerim