Bilim insanları, yaklaşık 247 milyon yıl önce Avustralya'da yaşadığı düşünülen yeni bir amfibi türü keşfetti. Araştırmacılar, 1990'lı yıllarda Yeni Güney Galler eyaletinde bulunan hayvanın fosilleşmiş kalıntıları üzerinde neredeyse 30 yıldır çalışıyor. Yeni keşfedilen türe, Latince'de 'kumda sırt üstü ilerleyen' anlamına gelen Arenaepeton supinatus ismi verildi. Bilim insanları, etobur olduğu düşünülen amfibinin bir zamanlar Sydney'in tatlı su göllerinde ve akarsularında yaşadığını söylüyor.
10 Ağustos 2023

Helmholtz Münih Araştırma Merkezi'nden Profesör Ali Ertürk ve ekibi, ölü bir fareyi şeffaf hale getirerek kanser tümörlerinin daha ilk aşamalarında tespit edilmesini sağlayacak bir yöntem geliştirdi. Bu teknik, şu anda sadece ölü fareler üzerinde uygulanabiliyor ve küçük tümörlerin tespitinde devrim niteliğinde bir ilerleme olarak değerlendiriliyor. Fareyi şeffaf hale getirmek için ölü hayvanın yağ ve pigmentleri kimyasal bir yöntemle ayrılıyor ve bu sayede organlar ve sinirler neredeyse görünmez hale geliyor. Araştırma Nature dergisinde yayınlandı ve Cancer Research tarafından büyük potansiyel taşıdığı yorumu yapıldı.
11 Temmuz 2023

Çevre sorunlarından kadınların daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlere dayandığı ve yoksulluk koşullarında yaşayan insanların yüzde 70'inin kadın olmasının bu durumu etkilediği belirtiliyor. Ekofeminizm, kadın hakları ve çevre aktivizminin birleşimini temsil eden bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşıma göre, hem kadınların hem de doğanın haklarının korunması birbirine bağlı ve birine dair sorunların çözülmesi diğerinin üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip.
30 Eylül 2023

Arkeologlar, 1845'te Kuzeybatı Geçidi'ni bulmak üzere yola çıkan ve kaybolan HMS Erebus gemisinin enkazında yüzlerce iyi durumda eşya buldu. Buluntular arasında bir termometre, deri ciltli bir kitap kapağı, pirinç makaralı bir olta, deri bir ayakkabı, saklama kavanozları ve ilaç şişesi gibi eşyalar yer alıyor. Geminin ve mürettebatının akıbeti, Britanya kutup araştırmaları tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kabul ediliyor. Şimdiye kadar insan kalıntılarına rastlanmadı.
29 Ocak 2024

Kuzey ve batı Avrupa'da 15 bin yıl önce yaşayan Magdaleniyen kültüründe yamyamlık, yaygın bir cenaze ritüeliymiş. İnsanlar ölülerini zorunluluktan değil, kültürlerinin bir parçası olarak yiyordu. Araştırmada, çeşitli Avrupa ülkelerindeki 59 Magdaleniyen bölgesi incelendi ve 25'indeki mezar kültürü yorumlandı. Araştırmacılar, 15 bölgede çiğneme izleri olan insan kalıntıları, kesik izleri olan kafatası kemikleri ve iliğini çıkarmak için kasıtlı olarak kırılmış kemiklere rastladı. Bu bulgular, yamyamlığın Magdaleniyen kültüründe yaygın olduğunu ve beslenme amaçlı değil, bir gömme ritüeli olarak benimsendiğini gösteriyor.
6 Ekim 2023

Kosta Rika'da bir hayvanat bahçesinde yaşayan 18 yaşındaki bir Amerikan timsahı, diğer timsahlardan izole bir şekilde yaşarken kendi kendine hamile kalarak bir fetüs üretti. Bu olay, timsahlarda ilk kez gözlemlenen bir 'bakire doğum' (partenojenez) vakası olarak kaydedildi. Yumurtanın içindeki fetüs tamamen şekillenmiş olmasına rağmen ölü doğdu. Araştırmacılar, bu fenomenin timsahlar ve hatta dinozorlar gibi soyu tükenmiş canlılarda daha yaygın olabileceğini belirtiyor.
7 Haziran 2023

Nebraska-Lincoln Üniversitesi'nden 21 yaşındaki bilgisayar mühendisliği öğrencisi Lufe Farritor, Herculaneum belgelerindeki bir kelimeyi çözen ilk insan oldu. Farritor, papirüslerdeki kömürleşmiş antik harfleri tespit eden bir yapay zeka programı geliştirdi ve 10 kadar harfi bulmayı başardı. Papirüs uzmanları, daha sonra, antik Yunanca'da imparatorluk rengi olarak kabul edilen, mor ve kızıl karışımı renk için kullanılan 'porfiro/πορφυρας' kelimesini bulmayı başardı.
23 Ekim 2023

Afrika Birliği, Etiyopya'da düzenlenen 37'nci zirvede, kıtadaki eşek popülasyonunun hızla azalması nedeniyle eşek derisi ticaretine yasak getirdi. Bu karar, özellikle Çin'den gelen yüksek talep nedeniyle her yıl milyonlarca eşeğin öldürülmesine yol açan bir endüstriyi hedef alıyor. Britanya merkezli eşekleri koruma derneği 'The Donkey Sanctuary', bu kararın hem eşek popülasyonunu hem de eşeklerden geçimini sağlayan yerel toplulukları koruyacağını belirtti. Afrika, dünya eşek popülasyonunun üçte ikisini barındırıyor ve eşekler, taşımacılık ve ulaşım için kritik öneme sahip.
19 Şubat 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

Çin'de, gençliği koruma ve sağlığı geliştirici özelliklere sahip olduğuna inanılan Ejiao adlı geleneksel ilaç için her yıl milyonlarca eşek öldürülüyor. Ejiao, eşek derisinden elde edilen jelatinle üretiliyor ve toz, hap, sıvı formunda veya yiyeceklere ek olarak kullanılıyor. Donkey Sanctuary adlı kuruluşun raporuna göre, dünya genelinde her yıl en az 5,9 milyon eşek Ejiao yapımı için katlediliyor.
17 Şubat 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Güney Afrika'daki meteor kalıntılarını inceleyerek 3,26 milyar yıl önce Dünya'ya çarpan dev bir göktaşının erken yaşamı tetiklemiş olabileceğini öne sürdü. Araştırma, bu çarpmanın Dünya'da yaşamın gelişmesine elverişli koşullar yarattığını ve demir açısından zengin derin suların yüzeye çıkmasına neden olan tsunamiler oluşturduğunu belirtiyor. Bu bulgular, göktaşı çarpmalarının sadece yıkım getirmediği, aynı zamanda yaşamın gelişmesine katkıda bulunduğu fikrini destekliyor.
22 Ekim 2024

Araştırmacılar, Sibirya'nın Yakutistan bölgesinde en az 35 bin yıl önce ölmüş bir kılıç dişli kedi yavrusunun mumya kalıntılarını buldu. Bu keşif, 'Homotherium latidens' türüne ait kedinin fiziksel özelliklerini inceleme fırsatı sundu. Kalıntılar, kılıç dişli kedilerin buzul çağı koşullarına iyi adapte olduğunu ve Asya'da Geç Pleistosen döneminde de var olduklarını gösteriyor. Keşif, bu türün tarihsel yayılımını anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
18 Kasım 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024

Şanlıurfa'daki Karahantepe arkeolojik sit alanında yapılan kazılarda, 12 bin yıl öncesine ait beslenme alışkanlıklarına dair yeni bulgular elde edildi. Kazılarda oda tarzı yapılar, öğütme taşları, bitki kalıntıları ve hayvan kemikleri bulundu. Bu bulgular, insanların çevrelerindeki kaynakları etkin bir şekilde kullanarak besin hazırladıklarını gösteriyor. Ayrıca, buğdayın ilk kez tarım alanında kullanıldığı ve yabani tahılların işlenerek besin üretildiği tespit edildi.
12 Ekim 2024

Afrika penguenlerinin sayısı, endüstriyel balıkçılık, akaryakıt sızıntıları ve iklim değişikliği gibi insan kaynaklı faktörler nedeniyle azalmaktadır. Güney Afrika'nın Western Cape bölgesindeki Simon’s Town sahilinde yaşayan bu penguenler, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesinde yer almaktadır. Balık eksikliği, su altı gürültü kirliliği ve bazı salgın hastalıklar da nüfus düşüşünün önemli sebepleri arasında yer almaktadır.
8 Eylül 2024

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, 'Blattella germanica' türü hamam böceklerinin genetik yapısının, 2 bin 100 yıl önce Asya'da yaşayan 'Blattella asahinai' türüne benzediği tespit edildi. Araştırmada, bu türün kıtalar arası ticari ve askeri hareketlilikler sebebiyle Ortadoğu ve Avrupa'ya ulaştığı ve buradan da dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı belirtildi. Batı Avustralya Üniversitesi'nden Theo Evans, bu hamam böceklerinin hayatta kalmalarının insanlara gözükmemelerine bağlı olduğunu ve evrimsel olarak geceleri ortaya çıkacak şekilde adapte olduklarını söyledi.
21 Mayıs 2024

Paleontologlar, İspanya'nın Tenerife adasında 700 bin yıl öncesine ait, mükemmel biçimde korunmuş bir kertenkele iskeleti keşfetti. Buluntu, soyu tükenmiş dev kertenkele türü 'Gallotia goliath' olabilir. Keşif, Kanarya Adaları'nın tarih öncesi yaban hayatına ve paleoekolojisine dair değerli bilgiler sağlıyor. Gelecekteki araştırmalar, fosilin anatomik özelliklerinin ayrıntılı incelenmesine odaklanarak bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve çevresel değişiklikler hakkında daha geniş çalışmalara katkıda bulunacak.
3 Temmuz 2024

Brezilya'da bulunan 70 milyon yıllık Navaornis kuş fosili, kuşların beyin evrimi hakkında yeni bilgiler sunuyor. Los Angeles Doğa Tarihi Müzesi ve Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, fosilin kafatasını dijital olarak yeniden tasarlayarak, kuşların beyin yapısının evrimsel gelişimini incelemekte. Araştırma, Navaornis'in Arkeopteriks'e göre daha büyük bir serebruma sahip olduğunu ve bu nedenle daha gelişmiş bilişsel kapasiteye sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak, bugünkü kuşlarla karşılaştırıldığında, beyninin birçok bölgesinin daha az gelişmiş olduğu belirtiliyor.
15 Kasım 2024

Bilim insanları, şempanzelerin insanlar gibi sırayla konuştuğunu ve iletişim kurarken jest ve mimiklerini kullandığını keşfetti. Uganda ve Tanzanya'da beş yaban şempanze topluluğu gözlemlendi ve 250'den fazla bireyden 8 binden fazla jest kaydedildi. Bu jestlerin, şempanzelerin çatışmadan kaçınmasını ve koordine olmasını sağladığı belirtildi. Şempanzelerin bilgi alışverişi yaparken hızlı dönüşler aldığı ve bazen birbirinin iletişimini kestiği görüldü.
23 Temmuz 2024

Baobab ağaçlarının kökeni ve yayılımı üzerine yapılan DNA çalışmaları, bu ikonik ağaçların ilk olarak 21 milyon yıl önce Madagaskar'da ortaya çıktığını ve tohumlarının okyanus akıntılarıyla Avustralya ve Afrika'ya taşınarak farklı türlere dönüştüğünü ortaya koydu. Araştırmacılar, iklim değişikliği ve ormansızlaşma nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan baobabların korunması gerektiğini vurguladı. Baobablar, yerel kültürlerle derinden iç içe geçmiş olup, binlerce yıl yaşayabilen ve kurak mevsimlerde hayatta kalabilmek için gövdelerinde su depolayabilen ağaçlardır.
16 Mayıs 2024
İşaretlediklerim