İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, 7 bin Ultra-Ortodoks Yahudi'yi askere çağırma emrini onayladı. Bu karar, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından imzalanmıştı ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeni atadığı Katz tarafından uygulanıp uygulanmayacağı tartışılıyordu. İsrail'de Harediler, dini gerekçelerle askere gitmeyi reddediyor ve bu durum sık sık protestolara neden oluyor. Harediler, İsrail nüfusunun yüzde 12'sini oluşturuyor ve çoğunlukla Batı Kudüs ve Bney Brak'ta yaşıyor.
15 Kasım 2024

ABD'nin, İsrail ordusuna bağlı Netzah Yehuda taburuna, Batı Şeria'da Filistinlilere karşı işlenen şiddet, hak ihlalleri ve orantısız güç kullanımı gerekçesiyle yaptırım uygulayacağı iddia edildi. Bu tabur, aşırı sağcı Yahudi yerleşimciler ve 'tepe gençliği' olarak bilinen fanatik gençlerden oluşuyor. Yaptırımlar, taburun ABD askeri yardımı ve eğitimi almasını yasaklayacak. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu adımı eleştirerek İsrail ordusuna yaptırım uygulanmasının ahlaki bir çöküntü olduğunu savundu.
21 Nisan 2024

ABD Başkanı Joe Biden, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrini 'rezalet' olarak değerlendirdi. Biden, İsrail ile Hamas'ın eş değer olmadığını ve İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere karşı her zaman Tel Aviv'in yanında olacaklarını belirtti. UCM, Netanyahu ve Gallant'ı insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları nedeniyle suçladı ve Gazze'deki halkı bilinçli olarak aç bırakmakla itham etti. Mahkeme, İsrail'in yetkilerini kabul edip etmemesinin önemli olmadığını vurgularken, UCM'ye taraf olan devletlerin tutuklama emrine uyması gerektiğini belirtti.
22 Kasım 2024

Beyoğlu'nda, Türkiye'nin İsrail ile ticari ilişkilerini kesmesini talep eden gençler, polis tarafından dövülerek gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gözaltına alınma sebebinin İsrail ile ticareti protesto etmek değil, 'devlet büyüklerine hakaret' olduğunu belirtti. Gözaltına alınan 43 kişiden 38'i serbest bırakılırken, 5 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Olayla ilgili iki emniyet görevlisi açığa alındı.
6 Nisan 2024

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri'nin sonsuza kadar İsrail'in ayrılmaz bir parçası olacağını belirtti. Netanyahu, İsrail'in Golan'daki askeri varlığının ülkenin güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını savundu. Ayrıca, ABD'nin 2019'da Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanımasını hatırlatarak, Trump yönetimine teşekkür etti. İsrail ordusu, 1973'ten bu yana ilk kez Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi geçerek Suriye topraklarına girdi.
9 Aralık 2024

Fransa Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında çıkarılan tutuklama emrinden muaf olduğunu belirtti. Fransa, İsrail'in UCM'ye üye olmaması nedeniyle Netanyahu ve diğer yetkililerin dokunulmazlıktan yararlanabileceğini açıkladı. Bu değişiklik, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Netanyahu arasındaki telefon görüşmesinin ardından geldi. Fransa, İsrail ile tarihi dostluk çerçevesinde işbirliğini sürdürmeyi planladığını ifade etti.
28 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin başsavcısı Karim Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tutuklanmasını talep etmesinin ardından cinsel istismar iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Taraf Devletler Meclisi, bu iddiaları araştırmak üzere Bağımsız Denetim Mekanizması'na yetki verdi. Khan, suçlamaları reddederek iç soruşturma talep etti. Bu gelişmeler, Khan'ın Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer hakkında savaş ve insanlık suçu iddialarıyla tutuklama talebinde bulunduğu bir dönemde yaşandı.
12 Kasım 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Fransa, Hollanda, Belçika, Ürdün ve Kanada, bu tutuklama emirlerine uyacaklarını açıkladı. Avrupa Birliği Dış Politika Başkanı Josep Borrell, mahkemenin kararının bağlayıcı olduğunu ve tüm üye ülkelerin bu karara uyması gerektiğini belirtti. İsrail ise bu kararı antisemitik olarak nitelendirdi.
22 Kasım 2024

İsrail Meclisi, 18 Temmuz'da aldığı kararla Filistin Devleti'nin kurulmasını İsrail için varoluşsal tehdit ilan etti. Bu karar, Oslo Anlaşması'nın sonunu getirdi ve Filistin Özerk Yönetimi'nin İsrail işgali altındaki bölgelerde belediyenin ötesine geçemeyeceğini belirtti. Alp Altınörs, Filistinlilerin devlet hakkını sağlayacak yeni ve adil bir anlaşmanın İsrail'e dayatılması gerektiğini savunuyor.
27 Temmuz 2024

İsrail'in Bney Brak kentinde toplanan 7 bin Ultra-Ortodoks Yahudi, Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın askere çağırma emrini protesto etti. Bu emir, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından imzalanmış ve Katz tarafından onaylanmıştı. Harediler, dini gerekçelerle askere gitmeyi reddediyor ve bu durum, İsrail'de laik Yahudilerle aralarında görüş ayrılıklarına neden oluyor. İsrail'de zorunlu askerlik üç yıl sürerken, Harediler 26 yaşına kadar dini eğitim almaları halinde muaf tutulabiliyor.
17 Kasım 2024

Amerikalı Cumhuriyetçi senatörler, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan'a, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya karşı tutuklama emri çıkarılması durumunda yaptırım uygulayacaklarını bildirdi. Senatörler, bu durumun hem İsrail'in hem de ABD'nin egemenliğine tehdit oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail aleyhine bir karar alınması halinde ABD'nin mahkemeye olan desteğini sonlandıracağını ve mahkeme çalışanlarına yaptırım uygulanacağını açıkladı. UCM Başsavcısı Karim Khan, bu tür gözdağı ve misilleme girişimlerinin durdurulmasını talep etti.
7 Mayıs 2024

Britanya'nın eski Başbakanı Boris Johnson, anılarını anlattığı kitabında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun şahsi banyosunu kullandıktan sonra tuvalette dinleme cihazı bulunduğunu iddia etti. Johnson, 2017 yılında dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde Netanyahu ile bir araya geldiğini ve bu olayın o görüşme sırasında gerçekleştiğini belirtti. Olayın ardından İsrail ile herhangi bir iletişime geçilip geçilmediği konusunda bilgi vermeyen Johnson, kitabında olayla ilgili tüm detayları yazdığını ifade etti.
4 Ekim 2024

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yechiel Leiter'i ülkesinin Washington Büyükelçiliği'ne atadı. Leiter, Batı Şeria'da belediye başkanlığı yapmış ve ABD doğumlu bir isim. Leiter'in oğlu, 2023'te Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda hayatını kaybetmişti. Leiter'in göreve, Donald Trump'ın ABD başkanlığını devralmasının ardından başlaması bekleniyor.
8 Kasım 2024

Almanya'nın İsrail hükümetine olan desteği, özellikle Binyamin Netanyahu hükümetine verilen destek, Almanya'da yaşayan Türk ve Müslüman topluluklar arasında rahatsızlık ve öfke yaratmaktadır. Almanya'nın bu politikası, Türklerin ve diğer Müslümanların Almanya'daki sistemden yabancılaşmasına ve uzaklaşmasına neden olabilir. Almanya Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyareti ve Türk kültürüne yönelik jestler, bu tepkileri hafifletme amacı taşıyor olabilir. Barçın Yinanç, Almanya'nın İsrail politikasının Türk toplumuna etkilerini ele alıyor.
23 Nisan 2024

İsrail Başbakanlık Ofisi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama kararı çıkarmasını 'antisemitik' olarak nitelendirdi. UCM, Netanyahu ve Gallant'ın sivil halka saldırılar planladığını ve Gazze'deki halkı bilinçli olarak aç bıraktığını belirtti. İsrail, UCM'nin taraflı ve ayrımcı olduğunu iddia ederken, UCM'ye taraf olan devletler tutuklama emrini uygulamakla yükümlü, ancak mahkemenin yaptırım mekanizması bulunmuyor.
21 Kasım 2024

Maldivler parlamentosu, İsrail vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayan yasa değişikliğini onayladı. Bu karar, ülkede düzenlenen gösterilerin ardından Maldivler Demokratik Parti tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulan yasa tasarısının parlamentoda oy çokluğuyla kabul edilmesiyle alındı. Yasa değişikliği, inceleme için Güvenlik Komitesine iletildi ve nihai oylamanın ardından çifte vatandaşlığı olanlar da dahil olmak üzere tüm İsrail pasaportu sahiplerinin Maldivler'e girişi yasaklanacak.
10 Haziran 2024

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi, yurt dışındaki İsraillilere büyük sportif ve kültürel etkinliklere katılmamaları yönünde uyarıda bulundu. Bu uyarı, Amsterdam'da Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı sırasında Filistin yanlıları ile İsrailli taraftarlar arasında çıkan çatışmanın ardından geldi. Fransa'da oynanacak Fransa-İsrail maçı için de yoğun güvenlik önlemleri alınıyor. İsraillilerden, yurt dışındaki gösterilerden uzak durmaları ve kimliklerini gizlemeleri istendi.
11 Kasım 2024

ABD'li Senatör Bernie Sanders, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Amerikan üniversitelerindeki Gazze destek gösterilerini 'antisemitik' olarak nitelendirmesine karşı çıktı. Sanders, Netanyahu'nun iddialarını reddederek, İsrail hükümetinin Gazze'deki savaş politikalarını eleştirdi ve bu politikaların büyük insan kayıplarına ve altyapı yıkımına yol açtığını belirtti. Ayrıca, Netanyahu'nun antisemitizm suçlamalarını, kendi hükümetinin eylemlerinden dikkat dağıtmak için kullandığını iddia etti.
26 Nisan 2024

Britanya Dışişleri Bakanı David Lammy, İsrail’e bazı silahların satışını askıya alacaklarını açıkladı. Karar, mevcut 350 lisanslı silahtan yaklaşık 30’unu kapsıyor ve uluslararası insancıl hukukun ihlal edilme riski nedeniyle alındı. Lammy, bu kararın genel bir yasak ya da silah ambargosu olmadığını ve İsrail’in uluslararası hukuku ihlal edip etmediği konusunda bir yargı içermediğini belirtti. Britanya’daki insan hakları örgütleri, İsrail’e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle Britanya’yı eleştiriyor.
2 Eylül 2024

Fransa ve İsrail milli takımları arasında Paris'te oynanan maçta tribünlerde çıkan çatışmalar nedeniyle 40 kişi gözaltına alındı. Maç öncesi ve sonrasında da protestolar yaşandı ve güvenlik önlemleri artırıldı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Yahudi karşıtlığına karşı duracaklarını belirtti. Maç 0-0 sona erdi ve Fransa, Uluslar Ligi'nde çeyrek finale yükseldi.
15 Kasım 2024
İşaretlediklerim