Kuzey Fransa'da Dieppe yakınlarındaki Galya köyünün kalıntılarını inceleyen arkeologlar, 200 yıllık bir not içeren küçük bir cam şişe buldu. Not, 1825 yılında PJ Féret adlı bir yerel ileri gelenin burada kazılar yaptığını belirtiyor. Bu keşif, arkeologlar için nadir ve büyülü bir an olarak nitelendirildi. Kazı çalışmaları, uçurum erozyonu nedeniyle acil olarak gerçekleştiriliyordu ve Galya dönemine ait birçok eser ortaya çıkarıldı.
20 Eylül 2024

Maya uygarlığı, MS 250 civarında zirveye ulaşmış ancak MS 900 civarında büyük şehirlerinin neredeyse tamamı terk edilmişti. Illinois Üniversitesi'nden Profesör Lisa Lucero, Mayaların tamamen yok olmadığını, sadece siyasi sistemlerinin çöktüğünü belirtiyor. NASA'nın araştırmaları ve Jared Diamond'ın çalışmaları, kuraklığın ve ormansızlaşmanın Maya uygarlığının çöküşünde önemli rol oynadığını gösteriyor. Ormansızlaşma sonucu artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, mahsüllerin kalitesizleşmesine ve sosyal karışıklıklara yol açarak uygarlığın sonunu getirdi.
19 Nisan 2024

Çorum'un Sungurlu ilçesinde yapılan altyapı kazısında, Yunan mitolojisindeki şarap tanrısı Dionysos'un başının kabartma olarak yer aldığı yaklaşık 2 bin yıllık bir ağırlık taşı bulundu. Taşın Roma döneminde şarap yapımında kullanılan bir ağırlık pres taşı olduğu belirlendi ve Boğazkale Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. Bu keşif, bölgede ilk kez Dionysos kabartmasının şarap endüstrisiyle alakalı bir taş üzerinde bulunması açısından önem taşıyor.
9 Ağustos 2024

Kamboçya'daki Angkor Arkeoloji Parkı'nda arkeologlar, 11. yüzyıla ait 'kapı koruyucuları' olarak adlandırılan bir düzine kum taşı heykel buldu. Heykeller, Angkor Thom'daki Kraliyet Sarayı çevresinde yerin 1,4 metre altında keşfedildi. Her biri farklı saç ve yüz özelliklerine sahip olan heykeller, temizlik ve restorasyon işlemleri için alındı ve süreç tamamlandıktan sonra orijinal yerlerine geri döndürülecek. Angkor Thom, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Güneydoğu Asya'nın önemli turizm noktalarından biri olan Angkor Arkeoloji Parkı içinde bulunuyor.
30 Ekim 2024

Paleontologlar, İspanya'nın Tenerife adasında 700 bin yıl öncesine ait, mükemmel biçimde korunmuş bir kertenkele iskeleti keşfetti. Buluntu, soyu tükenmiş dev kertenkele türü 'Gallotia goliath' olabilir. Keşif, Kanarya Adaları'nın tarih öncesi yaban hayatına ve paleoekolojisine dair değerli bilgiler sağlıyor. Gelecekteki araştırmalar, fosilin anatomik özelliklerinin ayrıntılı incelenmesine odaklanarak bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve çevresel değişiklikler hakkında daha geniş çalışmalara katkıda bulunacak.
3 Temmuz 2024

Arkeologlar, Avusturya'nın Irschen bölgesinde 1500 yıllık bir Hıristiyan eseri keşfetti. Fildişinden yapılmış ve Hıristiyan motifleriyle süslenmiş olan bu pyx, geç antik çağda bir kilisenin yan şapelinde bulundu. Bu türden sadece 40 civarında fildişi kutusu olduğu biliniyor ve en son 100 yıl önce benzer bir keşif yapılmıştı. Eserin, bir azizin kutsal emanetlerini saklamak için kullanıldığı düşünülüyor.
27 Haziran 2024

Düzce'nin Konuralp beldesindeki Prusias Ad Hypium Antik Kenti'nde 1800 yıllık bir büst bulundu. Büstün, İmparator Hadrian döneminde rahiplik yapmış ve antik tiyatronun sahnesini inşa ettirmiş M. Iulius Proklos'a ait olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 56 santimetre yüksekliğinde ve 50 santimetre genişliğindeki büst, Antoninler döneminin ayrıntılı stilini temsil ediyor. Bölgede 2019'dan beri arkeolojik çalışmalar yürütülüyor.
15 Ağustos 2024

Arkeologlar, Michigan’ın kuzeyinde yer alan Colonial Michilimackinac’ta 18. yüzyıldan kalma bir pirinç ticaret yüzüğü buldu. Yüzük, 1780’lerden kalma bir yıkım moloz yığınında bulundu ve Mackinac Eyaleti Tarihi Parkları tarafından 'heyecan verici' bir keşif olarak tanımlandı. Bu yüzük, laik ticaret malları arasında yer alıyor ve bölgedeki arkeolojik kazılar 1959'dan beri devam ediyor.
29 Haziran 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024
İşaretlediklerim