Britanya'nın Jurassic Sahili'nde, yaklaşık 150 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen ve okyanuslarda yaşamış bir pliosaur türüne ait 2 metre uzunluğunda bir kafatası bulundu. Bu kafatası, şimdiye kadar bulunan en eksiksiz fosil parçalarından biri olarak kaydedildi. Kafatasında 130 adet uzun ve keskin diş bulunuyor ve bu canlının boyunun 10-12 metre arasında olduğu tahmin ediliyor.
11 Aralık 2023

Bilim insanları, yaklaşık 247 milyon yıl önce Avustralya'da yaşadığı düşünülen yeni bir amfibi türü keşfetti. Araştırmacılar, 1990'lı yıllarda Yeni Güney Galler eyaletinde bulunan hayvanın fosilleşmiş kalıntıları üzerinde neredeyse 30 yıldır çalışıyor. Yeni keşfedilen türe, Latince'de 'kumda sırt üstü ilerleyen' anlamına gelen Arenaepeton supinatus ismi verildi. Bilim insanları, etobur olduğu düşünülen amfibinin bir zamanlar Sydney'in tatlı su göllerinde ve akarsularında yaşadığını söylüyor.
10 Ağustos 2023

Arkeologlar, 1845'te Kuzeybatı Geçidi'ni bulmak üzere yola çıkan ve kaybolan HMS Erebus gemisinin enkazında yüzlerce iyi durumda eşya buldu. Buluntular arasında bir termometre, deri ciltli bir kitap kapağı, pirinç makaralı bir olta, deri bir ayakkabı, saklama kavanozları ve ilaç şişesi gibi eşyalar yer alıyor. Geminin ve mürettebatının akıbeti, Britanya kutup araştırmaları tarihindeki en büyük felaketlerden biri olarak kabul ediliyor. Şimdiye kadar insan kalıntılarına rastlanmadı.
29 Ocak 2024

Kosta Rika'da bir hayvanat bahçesinde yaşayan 18 yaşındaki bir Amerikan timsahı, diğer timsahlardan izole bir şekilde yaşarken kendi kendine hamile kalarak bir fetüs üretti. Bu olay, timsahlarda ilk kez gözlemlenen bir 'bakire doğum' (partenojenez) vakası olarak kaydedildi. Yumurtanın içindeki fetüs tamamen şekillenmiş olmasına rağmen ölü doğdu. Araştırmacılar, bu fenomenin timsahlar ve hatta dinozorlar gibi soyu tükenmiş canlılarda daha yaygın olabileceğini belirtiyor.
7 Haziran 2023

Araştırmacılar, Sibirya'nın Yakutistan bölgesinde en az 35 bin yıl önce ölmüş bir kılıç dişli kedi yavrusunun mumya kalıntılarını buldu. Bu keşif, 'Homotherium latidens' türüne ait kedinin fiziksel özelliklerini inceleme fırsatı sundu. Kalıntılar, kılıç dişli kedilerin buzul çağı koşullarına iyi adapte olduğunu ve Asya'da Geç Pleistosen döneminde de var olduklarını gösteriyor. Keşif, bu türün tarihsel yayılımını anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
18 Kasım 2024

Paleontologlar, İspanya'nın Tenerife adasında 700 bin yıl öncesine ait, mükemmel biçimde korunmuş bir kertenkele iskeleti keşfetti. Buluntu, soyu tükenmiş dev kertenkele türü 'Gallotia goliath' olabilir. Keşif, Kanarya Adaları'nın tarih öncesi yaban hayatına ve paleoekolojisine dair değerli bilgiler sağlıyor. Gelecekteki araştırmalar, fosilin anatomik özelliklerinin ayrıntılı incelenmesine odaklanarak bölgedeki biyolojik çeşitlilik ve çevresel değişiklikler hakkında daha geniş çalışmalara katkıda bulunacak.
3 Temmuz 2024

Colorado'da 2022 yılında Jason Cooper tarafından bulunan 'Apex' isimli stegosaurus fosili, 44,6 milyon dolara satılarak açık artırmada satılan en değerli fosil oldu. Bu satış, fosilin tahmin edilen değerinin 11 kat üstünde gerçekleşti. 'Apex' fosili, şimdiye kadar keşfedilen en önemli eksiksiz iskeletlerden biri olarak kabul ediliyor. Fosilin Amerika'da kalacağı ve muhtemelen bir ABD kurumuna bağışlanacağı belirtildi.
18 Temmuz 2024

Fas'ta, 66 milyon yıl önce okyanuslarda avlanan ve boyu bir katil balinaya yakın olan yaklaşık 8 metre uzunluğundaki 'Khinjaria acuta' isimli deniz kertenkelesinin fosili bulundu. Bu tür, hançeri andıran dişlere sahip olup, Tyrannosaurus rex ve Triceratops gibi dinozorlarla aynı dönemde yaşamış olabilir. 'Khinjaria acuta', mosasaur olarak bilinen dev deniz kertenkeleleri ailesinin bir üyesi ve günümüzde Komodo ejderlerinin ve anakondalarının uzaktan akrabasıdır. Araştırmacılar, bu canlıların yok oluşunun modern deniz besin zincirlerinde süper avcı türlerinin azalmasına yol açtığını belirtiyor.
6 Mart 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024

Bilim insanları, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde 'ekidnapus' adı verilen antik bir yaratığın fosilleşmiş çene kemiği parçalarını keşfettiler. Bu yeni tür, ornitorenk ve dikenli karıncayiyenlere benzerliği nedeniyle 'Opalios splendens' olarak adlandırıldı. Yaklaşık 100 milyon yıllık olduğu tahmin edilen fosiller, paleontolog Elizabeth Smith ve kızı Clytie tarafından bulundu ve Avustralya Müzesi'ne bağışlandı. Araştırma ekibi, bu keşfin bölgede daha fazla kazı yapılması için fon sağlanmasını teşvik edeceğini umuyor.
16 Haziran 2024

Brezilya'da bulunan 70 milyon yıllık Navaornis kuş fosili, kuşların beyin evrimi hakkında yeni bilgiler sunuyor. Los Angeles Doğa Tarihi Müzesi ve Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, fosilin kafatasını dijital olarak yeniden tasarlayarak, kuşların beyin yapısının evrimsel gelişimini incelemekte. Araştırma, Navaornis'in Arkeopteriks'e göre daha büyük bir serebruma sahip olduğunu ve bu nedenle daha gelişmiş bilişsel kapasiteye sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak, bugünkü kuşlarla karşılaştırıldığında, beyninin birçok bölgesinin daha az gelişmiş olduğu belirtiliyor.
15 Kasım 2024

Güney Almanya'da keşfedilen yeni bir pterozor fosili, bu kanatlı sürüngenlerin evrimine dair önemli bilgiler sağladı. 'Bavyeralı kılıç kuyruk' olarak adlandırılan fosil, pterozorların evrimsel ilişkilerini ve geçiş türlerini anlamada kilit bir rol oynuyor. Fosilin, pterodaktiloidlere benzeyen baş ve boyun yapısı ile uzun bilek kemiği, pterozorların aile ağacını yeniden şekillendirdi. Araştırma, pterozorların evrimsel geçiş süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
20 Kasım 2024

Adıyaman'ın Besni ilçesinde, bir çiftçi tarafından kırsal alanda bulunan ve farklı bir yapıya sahip taş, Adıyaman Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi. Müze Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı ilk incelemede, taşın üzerindeki yapının Orta Miyosen Dönemi'ne ait bir balık fosili olduğu belirlendi. Fosilin yaklaşık 15 milyon yıl öncesine tarihlendiği ve önemli bir keşif olarak değerlendirildiği ifade edildi. Fosilin ilerleyen dönemlerde sergilenmek üzere ziyaretçilere sunulacağı açıklandı.
21 Şubat 2024

Norveç'in Trondheim kentinde, 1197'deki bir kuşatma sırasında bir kuyuya atıldığı anlatılan adamın kemikleri bulundu. Arkeologlar, 1938'de keşfedilen iskeletin, 2014-2016 yıllarında yapılan kazılarla efsanedeki adama ait olabileceğini belirtti. Radyokarbon testi ve DNA analizleri, kemiklerin efsanedeki tarihle uyumlu olduğunu ve adamın güney Norveç kökenli olduğunu gösterdi. Bu keşif, tarihi efsanelerin gerçek karakterlere dayanabileceğini ve sagaların tamamen kurgu olmadığını ortaya koydu.
28 Ekim 2024

Arjantin'in Santa Cruz eyaletinde, Çin ve Arjantinli araştırmacılar tarafından Jura dönemine ait 161 milyon yıllık bir kurbağa yavrusu fosili bulundu. Fosilin, bugüne kadar kayıtlara geçen en eski ve en iyi korunmuş iribaş fosili olduğu belirtildi. Fosilin, soyu tükenmiş 'notobatrachus degiustoi' türüne ait olduğu ve günümüz kurbağalarına benzer anatomik özellikler taşıdığı ifade edildi. Bu keşif, kurbağaların evrim sürecine dair önemli bilgiler sunabilir.
31 Ekim 2024

Galler'in Powys bölgesinde, Hay-on-Wye kasabası yakınlarında bir tepede parıldayan gümüş rengi bir monolit ortaya çıktı. Yaklaşık 3 metre boyundaki bu yapı, hafta sonu yürüyüş yapanlar tarafından fark edildi. Yapının kim veya ne tarafından yerleştirildiği konusunda net bir bilgi olmaması, sosyal medyada çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Dünya genelinde benzer gizemli monolitlerin daha önce de görüldüğü ve bu tür olayların insanları hem şaşırttığı hem de meraklandırdığı belirtildi.
13 Mart 2024

4 bin yıllık bir kafatası üzerinde yapılan araştırmalar, eski Mısırlı doktorların kanserli lezyonları cerrahi olarak çıkarmaya çalıştıklarına dair kanıtlar ortaya koydu. İspanya, Britanya ve Almanya'dan bilim insanları, Cambridge Üniversitesi'nin Duckworth Koleksiyonu'nda saklanan iki kafatası üzerinde çalışarak, kanserli lezyonların çevresinde kesik izleri buldular. Bu bulgular, insanlık tarihinde cerrahi kanser tedavisinin belgelenmiş ilk örneği olabilir. Araştırma sonuçları, Frontiers in Medicine dergisinde yayınlandı.
31 Mayıs 2024

Çin Bilim Akademisi'ndeki bilim insanları, Ay'dan toplanan örnekleri inceleyerek dinozorlar Dünya'da yaşarken Ay'ın volkanik aktiviteye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Chang'e 5 uzay aracı tarafından yaklaşık dört yıl önce toplanan örneklerde, 120 milyon yıl önce oluşmuş volkanik cam parçaları bulundu. Bu bulgu, Ay'ın varoluş sürecinin çoğunda volkanik olarak aktif olduğunu gösteriyor. Araştırma, Science dergisinde yayınlandı.
6 Eylül 2024

Britanya’daki King’s College London’dan araştırmacılar, Komodo ejderlerinin dişlerinin uç kısımlarında demir açısından zengin bir tabaka olduğunu belirledi. Bu tabakanın dişin keskinliğini korumada yardımcı olduğu ve dişi turuncu renge boyadığı tespit edildi. Bu özellik, Komodo ejderlerinin avlarını rahatça parçalamalarına yardımcı oluyor ve daha önce hiçbir etçil sürüngende tespit edilmemiş bir özellik olarak öne çıkıyor. Komodo ejderleri, dünyada sadece Endonezya’nın belirli bölgelerinde bulunuyor ve sayıları oldukça azalmış durumda.
24 Temmuz 2024

Mısır'ın Aswan kentinde, 'Ölüler Şehri' olarak bilinen alanda 300'ü aşkın mumyanın bulunduğu bir mezarlık keşfedildi. Bu mezarlık, M.Ö. 6'ncı yüzyıl ile MS 9'uncu yüzyıl arasında yaklaşık 900 yıl boyunca kullanılmış. Kazılar sonucunda her mezarda 30 ila 40 cesedin kalıntısı bulundu ve bunların yüzde 30 ila 40'ı bebek ve gençlere ait. En iyi korunmuş mumyalar müzelere gönderilecek, diğerleri ise incelendikten sonra yerine konulacak.
1 Temmuz 2024
İşaretlediklerim