Kamil Tekin Sürek, kamu sektöründe uygulanacak tasarruf tedbirlerinin halk ve kamu çalışanları üzerindeki olumsuz etkilerini ele alıyor. Üç yıl boyunca kamuda sadece emekli olan personel kadar alım yapılacak olması, sağlık, eğitim ve yargı gibi kritik alanlarda hizmet kalitesinin düşmesine yol açacak. Ayrıca, muhalefet belediyelerine fon sağlanmayacak, ancak iktidar bürokrasisinin lüks harcamaları devam edecek. Bu tedbirler, işsizlik oranını artıracak ve kamu çalışanlarının yaşam koşullarını zorlaştıracak.
14 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, hükümetin dar gelirli kesimden vergi alarak bütçe açığını kapatma çabalarını eleştirdi. Oğuz, zenginlerden vergi alınmadığını ve devletin gereksiz harcamalarına devam ettiğini belirtti. Ayrıca, tasarruf paketlerinin etkisiz kaldığını ve kamu harcamalarının arttığını vurguladı. Oğuz, bütçe açığının kayıt dışı ekonomiden elde edilecek gelirlerle kapatılması gerektiğini savundu.
24 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

Ahmet Taşgetiren, Türkiye'de emeklilerin zor yaşam koşullarını ve iktidarın bu durumda sorumluluğunu ele alıyor. 22 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın, özellikle 2013'ten sonra ekonomideki yanlış kararlar nedeniyle bu sorunlardan sorumlu olduğunu belirtiyor. Emeklilerin zorluklar içinde yaşamak zorunda bırakıldığını, işsizlik ve asgari ücretle geçinme zorluklarının arttığını vurguluyor. Ayrıca, emeklilerin bir yürüyüş düzenlemesi durumunda bunun büyük bir etki yaratacağını ifade ediyor.
25 Şubat 2024

Can Ataklı, devletin ekonomik zorluklar karşısında aldığı tasarruf önlemlerini eleştiriyor. Özellikle memurların servis hizmetlerinin kaldırılmasına dikkat çeken Ataklı, bu önlemlerin yetersiz olduğunu ve devletteki makam aracı saltanatının daha büyük bir israf kaynağı olduğunu vurguluyor. Ataklı, Mehmet Şimşek'in memurların servislerinden tasarruf etmeyi bildiğini ancak makam araçlarına ses çıkarmadığını belirtiyor.
2 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Deniz Zeyrek, ülkeye gelen 100 bin doların 'yalancı sermaye' olduğunu ve bu durumun Türkiye'ye zarar verdiğini savunuyor. Özellikle Mehmet Şimşek'in bu parayı yabancı sermaye olarak övmesine rağmen, gerçekte bu paranın ülkeye bir fayda sağlamadığını belirtiyor. Zeyrek, bu paranın bankalar üzerinden milli serveti tükettiğini ve vergi verenlerin cebinden çıktığını ifade ediyor.
22 Haziran 2024

Yusuf Ziya Cömert, 1994'ten bu yana Türkiye'de siyaset ve zenginleşme ilişkisini irdeleyen bir yazı kaleme almıştır. Yazıda, siyasetçilerin ve iktidar muhitlerindeki insanların zaman içinde maddi olarak nasıl zenginleştiği veya sosyoekonomik konumlarını nasıl değiştirdikleri sorgulanmaktadır. Cömert, 'götürmek' ve 'kazanmak' kavramlarının zamanla birbirine karıştırıldığını ve bazı siyasetçilerin bu durumu kendi lehlerine kullanmayı başardığını vurgulamaktadır. Ayrıca, siyasette 'dava' kavramının zamanla maddi kazançlarla özdeşleşmeye başladığına dikkat çekmektedir.
27 Mart 2024

Kaan Sezyum'un yazısında, Türkiye'de ekonomik zorlukların ve siyasi baskının arttığı, sürdürülebilir fakirliğin yeni bir yaşam biçimi haline geldiği vurgulanıyor. İktidarın seçim dönemlerinde hizmet tehditleri ve demokratik seçim sonuçlarını sorgulaması, şeriat isteyenlerin ve Osmanlı'ya geri dönmek isteyenlerin varlığına dikkat çekiliyor. Ayrıca, geçen yıl 85 lira olan bir kumpirin fiyatının şimdi 180 lira olduğu örneğiyle ekonomik durumun kötüleştiği işaret ediliyor.
6 Mart 2024

Deniz Zeyrek'in yazısında, emekli maaşını bayramdan önce alamayan bir dedenin torunlarına harçlık verememekten şikayet ettiği anlatılıyor. Dede, torunları için canını verebileceğini ama maddi olarak destek olamadığını belirtiyor. Yazıda, 1980'lerdeki Türkiye ile günümüz Türkiye'si arasındaki farklar vurgulanarak, mevcut ekonomik zorlukların siyasetçilerin politikalarının bir sonucu olduğu ifade ediliyor.
17 Haziran 2024

Selahattin Demirtaş'a yönelik olarak geçmişte 'Selo'ya idam' sloganları atıldığı, ancak zamanla kamuoyunun algısının değiştiği belirtiliyor. Demirtaş, yıllardır Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu olmasına rağmen, kendisine yönelik iftira ve tehditlere rağmen adil davranacağını ifade ediyor. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Demirtaş'ı 'terörist Selo'dan 'mağdur, sempatik ve gençlerin rol modeli' olarak nitelendiriyor. Bu değişim, Demirtaş'ın toplumdaki algısının zamanla nasıl değiştiğini gösteriyor.
7 Şubat 2024

Dipnot Yayınları, HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın yazar Yiğit Bener ile birlikte 'Arafta Düet' isimli bir roman yazdığını duyurdu. Demirtaş, daha önce de çeşitli öykü ve romanlar yazmıştı. Demirtaş, Kobani davasında 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Kitabın yayın tarihi henüz açıklanmadı.
21 Haziran 2024

Deniz Zeyrek, Türkiye'de yaşanan ekonomik zorlukları ve halkın karşılaştığı mali sıkıntıları ele alıyor. Yazıda, emeklilerin ve asgari ücretle çalışan işçilerin ucuz gıda ürünleri için uzun kuyruklarda beklediği durumlar örneklerle anlatılıyor. Ayrıca, Türkiye'nin uzun yıllardır sağ iktidarlar ve AK Parti tarafından yönetilmesine rağmen yaşanan ekonomik sorunlar ve yoksulluk üzerinde duruluyor. Zeyrek, ülkenin zenginlik kaynaklarına ve yöneticilerin lüks yaşamına rağmen halkın neden yoksulluk içinde olduğunu sorguluyor.
24 Şubat 2024

Türkiye'de 2018'den bu yana sefalet oranı artış göstermiş ve Dünya Sefalet Endeksi yüzde 93.9'a ulaşmıştır. Ülkede en zengin 13 milyarderin serveti 38.9 milyar dolar iken, nüfusun yarısının toplam serveti 38.5 milyar dolardır. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, özellikle pandemi sonrası daha da belirginleşmiştir. ABD'de ve diğer bazı ülkelerde zenginler, servet vergisi getirilmesini savunurken, Türkiye'nin zenginlerinden bu konuda bir girişim görülmemektedir.
27 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, açıklanan kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin enflasyonu önlemede etkili olabilmesi için iktisadi ajanların güven duyması gerektiğini belirtti. Korkmaz, kamu ihale kanunu ve kamu-özel iş birliği anlaşmalarının eleştirildiğini, mali disiplinin sağlanamadığını ve tasarrufun altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 10 milyon yabancıyı besleyen bir ülkenin yapacağı tasarrufun önemsiz olduğunu ve seçimlerin israfı kronikleştirdiğini ifade etti.
14 Mayıs 2024

Işıl Özgentürk, Türkiye'de artan yoksulluk seviyesinin günlük yaşama etkilerini anlatıyor. Metro inşaatında çalışan işçilerin düşük ücretlerle nasıl geçindiklerini, mahalledeki insanların ekonomik sıkıntılar içinde nasıl yaşadıklarını ve evcil hayvan sahiplerinin artan maliyetlerle nasıl mücadele ettiğini örneklerle açıklıyor. Yazı, ekonomik zorlukların toplumun farklı kesimlerini nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.
21 Nisan 2024

İhsan Çaralan, son dönemde gerçekleşen işçi eylemlerinin, emekçilerin taleplerini açıkça ifade edip birleştiğinde alanlara çıkmaktan çekinmediğini gösterdiğini belirtti. Erdoğan-Şimşek programı kapsamında asgari ücretliye ara zam yapılmayacağı, emeklilere düşük zam yapılacağı ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılacağı gibi uygulamaların işçi sınıfını zor durumda bırakacağını vurguladı. CHP'nin emek mücadelesine yakın durmasının önemli olduğunu ancak partinin emekçilerin sendikalarının yerine geçerek hareket etmesinin mücadeleyi zorlaştırabileceğini ifade etti. Çaralan, emekçilerin talepleri etrafında birleşerek kemer sıkma politikalarına karşı ortak mücadele etmesinin önemine dikkat çekti.
28 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısına göre, Türkiye'de ekonomik büyüme kapsayıcı olmamış ve gelir dağılımı eşitsizliği artmıştır. TÜİK verilerine göre, 2022'den 2023'e nüfusun en fakir yüzde 10'unun ve yüzde 20'sinin gelir payı azalırken, en zengin yüzde 10 ve yüzde 20'nin gelir payı artmıştır. Bu durum, ekonomik büyümenin toplumun geneline yansımadığını ve yoksulluk ile zenginlik arasındaki uçurumun derinleştiğini göstermektedir.
1 Mart 2024

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul'un Kartal ilçesindeki bir pazar yerinde vergi adaletsizliğine dikkat çekti. Baş, hükümetin vergi politikalarını eleştirerek, eskiden alınan vergilerin yol, su ve elektrik gibi hizmetlere dönüştüğünü, ancak şimdi bu hizmetler için ek vergiler alındığını belirtti. Ayrıca, dolaylı vergilerin halkın cebinden fark ettirmeden çalındığını ve büyük şirketlerin vergi ödemekten kaçındığını vurguladı.
28 Haziran 2024
İşaretlediklerim