2021, 2022 ve 2023 yıllarında reel sektörün enflasyonun üzerinde büyümesi, borç servisini kolaylaştırmıştır. Ancak, 2024 yılında yüzde 40-50'ye ulaşması beklenen reel faiz oranları ve düşen iş hacmi, şirketlerin borçlarını ödemekte zorlanacakları bir durum yaratmaktadır. Kredi kartlarındaki sorunlu kredi miktarı, 2024'ün ilk 64 gününde yüzde 35,9 artarak 20.9 milyar TL'ye ulaşmıştır. Artan iş gücü maliyetleri ve iç-dış talepte yaşanan daralmalar da şirketlerin maliyet yapılarında önemli riskler oluşturmaktadır.
26 Mart 2024

Esfender Korkmaz, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 779 şirkete el konulduğunu belirtmesi ve gerekirse yeni şirketlere de el konulabileceğini söylemesi üzerine, bu durumun Türkiye'deki şirketlerin iflas riskini nasıl artırdığını ele alıyor. Korkmaz, FETÖ örgütüne ait şirketlerin nasıl bu kadar mal ve mülk sahibi olduğunu ve devletin bu duruma nasıl izin verdiğini sorguluyor. Ayrıca, Türkiye'deki büyük şirketlerin yurt dışında yatırım yapmak için bankalardan aldıkları krediler ve bu durumun Türkiye ekonomisine etkileri üzerinde duruyor. 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım sermayesi giriş ve çıkışlarının dengesizliği de vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Türkiye'nin 2023 yılı sonu itibarıyla 500 milyar dolarlık dış borcu bulunmaktadır ve bu borçlarını zamanında ve faizleriyle ödemektedir. Ülkenin finansal sisteminde kullanılabilir 164 milyar dolar döviz ve altın bulunuyor. Türkiye'nin cari açığı azalmakta ve bütçe açığı düşük seviyelerde seyretmekte, bu da ekonomik istikrarın göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Yazar, Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını ve IMF'nin müdahalesinin gereksiz olacağını savunmaktadır.
23 Nisan 2024

Merkez Bankası verilerine göre, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu 2023 sonuna göre 1,7 milyar dolar artarak mart sonunda 165,7 milyar dolara ulaştı. Uzun vadeli kredi borcu 452 milyon dolar artışla 155,3 milyar dolar olurken, ticari krediler hariç kısa vadeli kredi borcu 1,3 milyar dolar artışla 10,4 milyar dolara çıktı. Bir yıl içinde yapılacak anapara geri ödemeleri ise 51,1 milyar dolar olarak belirlendi.
16 Mayıs 2024

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Türkiye'ye yabancı sermaye girişinin 2025 yılında artmasının beklendiğini belirtti. Raporda, Türkiye'nin ortodoks politikaları sürdürmesi durumunda yurt dışından net sermaye girişinin artacağı ifade edildi. Ayrıca, Türkiye'nin reel GSYH büyümesinin sanayileşmiş ülkelerin ortalama büyümesini geçeceği ve bu olumlu büyüme farkının yabancı sermaye çekmede etkili olacağı vurgulandı. S&P ve Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesinin ardından, yabancı yatırımların 2025'e kadar ılımlı bir şekilde artacağı tahmin ediliyor.
30 Mayıs 2024

Merkez Bankası (MB), 2023 genel seçimlerinden sonra hızlı bir şekilde rezerv biriktirerek swap hariç net rezervlerini dört yıl sonra ilk kez pozitife taşıdı. Seçim öncesinde düşük faiz politikası ve 'arka kapıdan satış' yöntemiyle milyarlarca dolar rezerv eritilmişti. Ancak seçimden sonra döviz alımı hızlanarak bu haftanın ilk dört gününde 5,3 milyar dolar toparlanma sağlandı. Swap hariç net rezervler Mart 2020'den bu yana ilk kez pozitif bölgeye geçti.
31 Mayıs 2024

Doğuş Otomotiv İcra ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, Türkiye otomotiv pazarında yüzde 30'luk bir daralma beklediklerini belirtti. Önceki ekonomi yönetimi döneminde yüksek enflasyon ortamında faizlerin düşürülmesi ve alternatif yatırım araçlarına yönelim, özellikle ikinci el otomobil fiyatlarının artmasına neden olmuştu. Yeni ekonomi yönetiminin rasyonel politikalara geçişi ve otomobil satışlarına getirilen kısıtlamalar talebin azalmasına yol açtı. Bilaloğlu, 2023'ün rekor seviyede kapandığını, ancak 2024'te pazarın yüzde 30 daralmasını beklediklerini ifade etti.
12 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik krizde ikinci aşamaya geçtiğini ve bu aşamada piyasaya, bankalara ve dövize müdahalelerin başladığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaz ve istikrar programı uygulamazsa durumun daha da kötüleşeceğini, döviz sıkıntısı ve kur artışı nedeniyle üretimde aksamalar yaşanacağını ve bu durumun büyüme oranını düşüreceğini belirtti. Ayrıca, iç üretimdeki düşüş ve döviz sorunları nedeniyle ithalatın zorlaşacağını ve bu durumun ilaç kıtlığı gibi sorunlara yol açabileceğini, arz yetersizliği nedeniyle mal kıtlığının ve fiyat artışlarının hızlanacağını öne sürdü. Korkmaz, hükümetin radikal değişiklikler yapmaması durumunda krizin üçüncü aşamaya geçeceğini ve Türkiye'nin dış borçlarda temerrüde düşebileceğini, eksi büyüme, artan enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.
27 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin kredi risk priminin (CDS) son dört yılın en düşük seviyesine indiğini duyurdu. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son bir yılda Türkiye'nin risk primindeki iyileşmenin gelişmekte olan ülkeler ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirtti. Uygulanan doğru politikalar sayesinde düşen risk priminin, hem kamunun hem de özel sektörün dış borçlanma maliyetlerini azalttığını ve dış finansmana erişimi kolaylaştırdığını vurguladı.
28 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 268 baz puana geriledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu düşüşün geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azalma anlamına geldiğini ve Şubat 2020'den sonraki en düşük seviye olduğunu belirtti. Şimşek, bu gelişmeyi 'Programımız çalışıyor, finansal göstergelerimiz iyileşiyor' sözleriyle değerlendirdi. CDS, ülkelerin ekonomik ve politik risklerine göre değişen ve piyasalar tarafından izlenen dinamik bir gösterge olarak kabul ediliyor.
16 Mayıs 2024

ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan, Türkiye'de özel bankaların sermaye benzeri tahvillerinin görece cazip olduğunu belirtti. Konstantin Rozantsev liderliğindeki analist ekibi, Türkiye'deki istikrarlı ortamı gerekçe göstererek bu tavsiyede bulundu. Rapor, politika duruşunun çok kısıtlayıcı olmadığını ve yüksek faizlerin kredi talebini tamamen düşürmediğini kaydetti. Garanti, İş Bankası, Akbank, Vakıfbank ve Eximbank'ın belirli vadeli tahvilleri için 'ağırlığını azalt' tavsiyesinden 'nötr'e revize edildi.
6 Şubat 2024

Şeref Oğuz, kredi faizlerinin %73'e ulaştığı bir dönemde şirketlerin borçlanma zorluklarını ele alıyor. Bu yüksek faiz oranlarıyla borçlanmanın, şirketlerin iflastan kaçınmak için zorunlu hale geldiğini belirtiyor. Ayrıca, şirketlerin öz sermayeye odaklanarak ve varlıklarını satarak bu zorlu dönemi atlatmaya çalışmaları gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yüksek faiz oranlarının bankaların suçu olmadığını, ancak şirketlerin hayatta kalmak için bu faiz oranlarını kabul etmek zorunda kaldığını ifade ediyor.
20 Mayıs 2024

Türkiye hem siyasi hem de ekonomik olarak derin bir krizden geçmekte ve bu iki alanda da normalleşmenin şart olduğu vurgulanıyor. Ekonomide Mehmet Şimşek yönetiminde rasyonel politikalar izlenmeye başlandığı, ancak siyaset alanında benzer bir sürecin başlaması gerektiği belirtiliyor. AKP'nin yerel seçimlerdeki performansı ve kutuplaştırma siyasetinin sonuçları ele alınarak, siyasi ve ekonomik normalleşme için demokratikleşme ve rasyonel politikaların önemi üzerinde duruluyor. İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarının, AKP için normalleşme sürecine yönelik bir dönüm noktası olabileceği ifade ediliyor.
30 Mart 2024

Dünya Bankası, Türkiye ile 2024-2028 yılları arasında gerçekleştirilecek olan mali ve teknik işbirliği programının imzalandığını ve programın detaylarını paylaştı. Program, Türkiye'ye 18 milyar dolarlık finansman sağlayacak ve bu finansmanın büyük bir kısmı özel sektörün geliştirilmesine yönelik olacak. Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF), üretkenlik artışı, istihdam ve kamu hizmet sunumu iyileştirilmesi, doğal afetlere karşı dirençlilik gibi üç ana strateji üzerine kurulu. Ayrıca, dijital teknoloji kullanımının hızlandırılması ve çeşitli sosyal eşitsizliklerin giderilmesine odaklanacak.
11 Nisan 2024

2024 yılında sıkı para politikası nedeniyle iç piyasada talebin daralması beklenirken, şirketler bu durumu yurt dışı pazarlara açılarak aşmaya çalışıyor. Özellikle ihracat yapan firmalar, son bir yılda ortalama yüzde 144 prim sağlayarak yüksek performans gösterdi. Yüzde 70 ve üzeri ihracat yapan 29 şirketin ortalama getirisi yüzde 144 olurken, 14 şirket yatırımcıya yüzde 150'nin üzerinde kazandırdı. Bu durum, küresel ekonomik zorluklara rağmen, ihracat odaklı stratejilerin yerel ekonomik sıkıntılardan bağımsız değer yaratma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.
16 Mart 2024

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 341 puana yükselerek son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Kredi risk primi, ülkelerin ekonomik ve politik risklerini gösteren dinamik bir gösterge olarak kabul ediliyor ve piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Mayıs 2023 seçimleri öncesinde 700 baz puana kadar yükselen risk primi, Aralık ayında 300 baz puanın altına düşmüştü. Ancak son gelişmelerle birlikte risk primi tekrar yükselişe geçti.
20 Mart 2024

Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesindeki Mali Eylem Gücü (FATF) tarafından Ekim 2021'de gri listeye alınmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in liderliğindeki yeni ekonomi yönetimi, Türkiye'yi bu listeden çıkarmayı öncelikli hedef olarak belirlemişti. Şimşek'in açıklamalarının ardından FATF yetkilileri Türkiye'de incelemeler yaparak 28 Haziran'da açıklanacak karar için temel bir rapor hazırlayacaklar. Türkiye'nin uluslararası finans ve yatırım ilişkilerini iyileştirmek amacıyla gri listeden çıkma beklentisi sürüyor.
7 Mayıs 2024

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye dahil G20'nin gelişmekte olan ekonomilerinde yaşanan ekonomik şokların dünya ekonomisini yüzde 4 oranında etkilediği belirtiliyor. Raporda, bu ekonomilerin 2000'den bu yana küresel GSYH'deki paylarını iki katından fazla artırdığı ve özellikle Çin'deki şokların gelişmiş ülkelere yayılma riskinin üç kat arttığı ifade ediliyor. Ayrıca, politika yapıcılara gelişmekte olan piyasalardan gelebilecek daha büyük şokları yönetmek için tamponları koruma ve politika çerçevelerini güçlendirme çağrısında bulunuluyor.
10 Nisan 2024

Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2020'den bu yana en düşük seviye olan 276 baz puana düştü. CDS değeri, ülkelerin ekonomik ve politik risklerini gösteren dinamik bir gösterge olarak kabul edilir ve piyasalar tarafından 'risk barometresi' olarak izlenir. Bu düşüş, Türkiye'nin Covid-19 salgını öncesi ekonomik istikrar seviyesine geri döndüğünü işaret ediyor.
9 Mayıs 2024
İşaretlediklerim