Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) Hatay'da yaptığı asbest araştırması, depremzedelerin asbeste maruz kaldığını ortaya koydu. Araştırmada, depremden dokuz ay sonra bile bölgedeki enkaz kaldırma çalışmalarında halkın sağlığını tehdit eden asbeste karşı yeterli önlem alınmadığı belirtildi. Araştırmada, Hatay'ın çeşitli bölgelerinden toplanan 45 numunenin 16'sında asbest lifleri tespit edildi. Asbestin solunması, akciğer kanseri ve mezotelyoma gibi hastalıklara yol açabiliyor. Araştırmanın raporunda, bölgede alınması gereken acil önlemler sıralandı.
13 Ekim 2023

Şubat ayında Hatay'da meydana gelen dört depremin ardından arama-kurtarma çalışmalarının sona ermesiyle moloz kaldırma işlemlerine geçildi. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nın asbestli molozların yalıtımlı bir alana taşınacağına dair verdiği söz yerine getirilmedi. Molozlar, kanserojen madde içermelerine rağmen, usulüne uygun olmayan şekilde boş alanlara ve sulak bölgelere dökülüyor. Bu durum, asbestin su ve toprakla teması sonucu çevre sağlığı için ciddi riskler oluşturuyor ve tüm Türkiye'yi tehdit ediyor.
7 Mart 2023

6 Şubat depremlerinin vurduğu Kahramanmaraş ve Adıyaman'da yapılan incelemelerde asbest tespit edildi. Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından yürütülen analizler sonucunda, Adıyaman'dan alınan 30 örneğin ikisinde, Kahramanmaraş'tan alınan 21 örneğin sekizinde, Elbistan'da ise 15 örneğin ikisinde farklı türlerde asbest bulundu. Asbestin, 40-50 yıl sonra akciğer, karın zarı, gırtlak, yumurtalık kanserleriyle akciğer ve kalp zarlarında sertleşme, solunum ve dolaşım yolu hastalıklarına yol açtığı biliniyor. THHP ve TTB, asbest risk değerlendirmesi, atık yönetim altyapısının güçlendirilmesi, asbest analiz altyapısının geliştirilmesi ve asbestle çalışmalarda sağlık ve güvenlik önlemlerinin alınması için önerilerde bulundu.
27 Ekim 2023

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Hatay'da yapılan asbest incelemesinde, 45 numuneden 16'sında asbest tespit edildi. Rapor, deprem sonrası atık yönetiminde yapılan yanlış uygulamaların bölge halkının ilerleyen yıllarda ciddi halk sağlığı sorunlarıyla karşılaşacağına işaret etti. Çalışmada, Hatay'ın çeşitli bölgelerinden toplanan numunelerin 16'sında asbest lifleri bulundu. Asbest söküm uzmanı ve çevre mühendisi Akan Çelik, asbestin ancak gömülerek depolanabileceğini ve önlem alınmamasının bölgede yaşayan insanları kansere sürükleyeceğini belirtti.
21 Eylül 2023

Türkiye'deki deprem bölgesinde ishal, üst solunum yolu enfeksiyonları ve uyuz vakalarının artması salgın endişesini artırıyor. Sağlık Bakanlığı, bölgede geniş çaplı sağlık personeli görevlendirmiş ve aşılar göndermiş olmasına rağmen, sahadan gelen raporlar yetersiz önlemler ve koordinasyon sorunları olduğunu gösteriyor. Güvenlik sorunları, asbest maruziyeti, hayvan ısırıkları ve kuduz aşısı eksikliği gibi konular da raporlarda yer alıyor. Gaziantep, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş'ta sağlık hizmetlerinde ciddi sorunlar yaşandığı belirtiliyor.
14 Şubat 2023

Esrar, bağımlılık yapan yasadışı maddeler arasında en sık kullanılanıdır ve Türkiye'de halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Prof. Dr. Cüneyt Evren, esrarın içerdiği kimyasallar ve bağımlılık yapıcı etkileri hakkında bilgi verirken, esrarın psikotik durumlar ve şizofreni benzeri hastalıkları tetikleme ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulamaktadır. Yeni üretilen hibrit ve melez esrar türlerinin daha yüksek THC oranlarına sahip olduğu ve bu durumun bağımlılık riskini artırdığı belirtilmektedir. Esrar kullanımının başlangıç yaşı ortalama 16'dır ve kullanımın yaygınlaşmasıyla kliniklere başvurular artmıştır. Esrarın fizyolojik ve psikolojik etkileri, diğer maddelere geçiş riski ve tedavi yöntemleri üzerine de bilgiler verilmektedir.
28 Ocak 2024

Türkiye'de asbest kullanımı 2010 yılında yasaklanmış olmasına rağmen, 1970'ler ve 1990'lar arasında inşa edilen binaların yıkımı sırasında asbest lifleri havaya karışarak insan sağlığını tehdit ediyor. Belediyeler, yıkım ve tadilat ruhsatlarında asbest denetimi yapmıyor. Asbest içeren tehlikeli maddelerin kontrollü bir şekilde uzaklaştırılması ve bertaraf edilmesi konusunda ülkenin yüzde 90'ında herhangi bir çalışma yapılmıyor. Asbestli atıklar belediye çöplüklerine atılıyor ve uluslararası standartlarda bertaraf tesisleri çok sınırlı.
1 Eylül 2024

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, bölgede asbest kirliliğine yol açarak ciddi sağlık riskleri oluşturuyor. Asbest, solunduğunda akciğer kanseri ve diğer ciddi hastalıklara neden olabilen bir mineral. Birleşmiş Milletler, Gazze'de bombalanmış bölgelerde yaklaşık 800 bin ton enkazın asbestle kirlendiğini tahmin ediyor. Uzmanlar, bu durumun Gazze'deki insanlar için uzun vadeli bir sağlık tehdidi oluşturduğunu belirtiyor.
9 Ekim 2024

Temiz Hava Hakkı Platformu, Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası'nın iş birliğiyle Hatay Antakya'da yapılan 30 günlük toz ölçümleri, havadaki toz miktarının olması gereken limitin dört kat üstünde olduğunu gösterdi. Deprem sonrası yıkılan binalardan kaynaklanan toz, halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle molozlardan demirin ayrıştırılması sırasında yüksek toz salınımı yaşanıyor ve bu durum bebek, çocuk, gebe kadınlar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanları etkiliyor. Ayrıca, PM2.5 için yasal bir limit değer tanımlanmaması eleştiriliyor ve acilen ulusal limit değerlerin belirlenmesi çağrısı yapılıyor.
9 Şubat 2024

Erzincan İliç'te bulunan Çöpler altın madeninde 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu dokuz işçi toprak altında kalmış ve siyanür dahil zehirli kimyasallar Fırat Havzası'na yayılmıştır. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, bu olayı 'çevre cinayeti' olarak nitelendirerek, madenin atık baraj gölünün depremle yıkılması halinde Fırat ekosisteminin çökeceği uyarısında bulunmuştur. Madencilik faaliyetlerinin çevre ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, geçmişte yaşanan benzer felaketler ve madencilik sektörünün çevresel düzenlemelere uyum sorunları ele alınmıştır.
24 Şubat 2024

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara ve Ege bölgelerinde çöl tozları nedeniyle olumsuz koşulların beklendiğini ve tedbirli olunması gerektiğini duyurdu. Çöl tozları, hava kirliliğini artırarak solunum ve dolaşım sistemi sorunlarını şiddetlendirebiliyor. Sahra Çölü başta olmak üzere dünyanın çeşitli çöllerinden yıllık yaklaşık 2 milyar ton toz atmosfere karışıyor. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkisi altında bulunuyor. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, toz taşınımının özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlar için solunum sorunlarını artırabileceğini belirtti.
1 Nisan 2024

Sağlık Bakanlığı, astım ve KOAH hastalarını artan sıcaklık ve nem oranlarına karşı uyardı. Yüksek sıcaklıkta ağızdan nefes alındığında solunum yolu hücrelerinin aşırı su kaybettiği ve bu durumun solunum yolu tahrişine karşı hassasiyeti artırdığı belirtildi. Hastaların nem ve ısı oranını dengede tutmaları, polen alerjisi olanların sıcak ve rüzgarlı havalarda dışarı çıkmamaları, güneş ışınlarının en güçlü olduğu saatlerde açık havada bulunmamaları gibi tavsiyelerde bulunuldu. Ayrıca, sağlıklı beslenme, yeterli su tüketimi ve düzenli sağlık kontrollerinin önemi vurgulandı.
26 Temmuz 2024

Elektronik sigaraların içindeki yağ asitleri akciğere ulaşarak yağ zatürresine neden oluyor. E-sigara kullanımı, akciğer dokusunda iltihaplanmaya ve ani solunum yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sağlık uzmanları, e-sigara kullanımının artmasıyla birlikte bu tür hastalıkların da yaygınlaştığını belirtiyor. Türkiye'de e-sigara üretimi ve satışı yasak olmasına rağmen, bu ürünler çeşitli yollarla temin edilebiliyor.
28 Ağustos 2024

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun (THHP) raporuna göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 92'sinden fazlası Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre kirli hava soluyor. 2022'de Türkiye'de hava kirliliğine bağlı ölümler, toplam ölümlerin yüzde 14,2'sini oluşturdu. Raporda, fosil yakıt kullanımının azaltılması ve hava kalitesi izleme çalışmalarının iyileştirilmesi gibi önerilerde bulunuldu. Hava kirliliği, özellikle büyük şehirlerde ve sanayi bölgelerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.
26 Eylül 2024

2023 yılında Türkiye'deki hava kirliliği raporuna göre, Hatay en kirli hava kalitesine sahip il olarak kaydedildi. Greenpeace Akdeniz tarafından yapılan analizde, İskenderun Merkez ilçesi Türkiye'nin en kirli havasına sahip bölgesi olarak belirlendi. Hava kirliliğinde fosil yakıtların yanı sıra, deprem sonucu yıkılan binalardan kaynaklanan asbest tehlikesi de önemli bir faktör olarak vurgulandı. Türk Tabipler Birliği ve uzmanlar asbest tehlikesine dikkat çekse de, yetkililerin bu konuda yeterli önlem almadığı belirtildi.
9 Şubat 2024

Türkiye’de geçen yıl 41 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konuldu ve bu hastaların büyük çoğunluğunu erkekler oluşturdu. Akciğer kanserinin en büyük nedenleri arasında sigara kullanımı ve hava kirliliği yer alıyor. Türk Toraks Derneği, sigara kullanımının akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’inden fazlasından sorumlu olduğunu belirtti. Erken teşhisin tedavi başarısını artırdığı vurgulanırken, düzenli sağlık kontrolleri ve tarama testlerinin önemi de vurgulandı.
1 Ağustos 2024

Osman Müftüoğlu, nanoplastiklerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Yazısında, bu mikroskobik plastik parçacıkların kalp krizi ve felç riskini arttırdığını belirtiyor. Ayrıca, insanların çevreyi kirletmesinin sonuçlarına değinerek, atık maddelerin doğal şartlar altında temizlenemeyecek kadar fazla olduğunu ve bu durumun insan sağlığını tehdit ettiğini vurguluyor.
16 Mart 2024

Erzincan İliç'te, siyanür kullanılarak yapılan altın ayrıştırma işlemi çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi riskler barındırıyor. İşçilerin zehirli atıklarla teması ve siyanürün Fırat Nehri'ne sızma ihtimali endişe yaratıyor. Anagold şirketi ve ortakları, yerel halkın ve bilim insanlarının uyarılarına rağmen faaliyetlerine devam ediyor. AKP iktidarı ve ilişkili isimler, madencilik yasalarında yapılan değişiklikler ve verilen imtiyazlarla eleştiriliyor. Altın madenciliği, Türkiye genelinde çevresel ve sağlık sorunlarına yol açarken, iktidarın bu konudaki politikaları tartışma konusu olmaya devam ediyor.
16 Şubat 2024

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesi'nde su örneklerinde legionella pneumophila bakterisi tespit edildi. Bu bakteri ciddi akciğer enfeksiyonlarına ve ölümlere yol açabiliyor. İlk uyarı Mayıs ayında yapılmasına rağmen, iki aydır gerekli testlerin yapılmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, bakterinin yayılmasını önlemek için düzenli dezenfeksiyonun önemine dikkat çekiyor.
9 Temmuz 2024

Son bir yılda Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, farklı sektörlerde çalışan binlerce işçi, yedikleri yemeklerden dolayı zehirlendi. Ankara Tabip Odası, 2023 yılı başından itibaren her ay hastanelere bu tür şikayetlerin geldiğini belirtiyor. Bu durum, özelleştirmeler, alt-işverenlik ilişkileri, maliyet hesapları ve denetimsizlik gibi faktörlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Kansu Yıldırım, işçilerin yediği yemeklerin sağlık ve hijyen standartları açısından sınıf mücadelesinin önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.
10 Mart 2024
İşaretlediklerim