NASA, Mars'ın insanlı keşfi için hazırlıklarını desteklemek amacıyla bir yıl sürecek simüle edilmiş Mars yüzey görevi CHAPEA için gönüllü adaylar arıyor. 2025 ilkbaharında başlayacak olan görev, NASA'nın Houston'daki Johnson Uzay Merkezi'nde, Mars'taki yaşam koşullarını simüle eden 1700 metrekarelik bir alanda gerçekleşecek. Adaylar arasından seçilecek dört kişilik ekip, simüle edilmiş uzay yürüyüşleri, robotik operasyonlar ve habitat bakımı gibi görevleri yerine getirecek. Başvuru için ABD vatandaşı veya daimi oturma iznine sahip, 30-55 yaş arası, İngilizce bilen ve STEM alanında yüksek lisans derecesine sahip kişiler aranıyor.
21 Şubat 2024

2023 yılında fırlatılan Euclid Teleskobu, evrenin şimdiye kadarki en büyük 3D haritasının yüzde 1'ini tamamladı. Avrupa Uzay Ajansı ve NASA iş birliğiyle gerçekleştirilen bu proje, evrenin gelişimini anlamayı ve karanlık madde ile karanlık enerji gibi gizemli fenomenleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Teleskop, 14 milyon galaksi ve Samanyolu'ndaki milyonlarca yıldızı kaydetti. Tam haritanın oluşturulması için altı yıl boyunca gözlem yapılacak ve gökyüzünün üçte biri taranacak.
16 Ekim 2024

NASA'nın Chandrayaan-1 uzay aracındaki Ay Mineraloji Haritalayıcı (M3) verilerini inceleyen bilim insanları, Ay'ın tüm enlemlerinde su ve hidroksil izlerine rastladı. Bu bulgular, Ay'ın yüzeyinde suyun yalnızca kutup bölgelerinde ve derin gölgeli kraterlerde bulunabileceği düşüncesini değiştirdi. Araştırma, Ay'ın yüzeyinde meydana gelen meteor çarpışmalarının su açısından zengin kayalar ortaya çıkardığını ve Güneş rüzgarlarının hidroksil oluşumuna katkıda bulunduğunu gösterdi. Bu keşif, Ay'ın karmaşık bir jeolojiye sahip olduğunu ve gelecekte astronotların Ay'ın ekvatoruna yakın bölgelerde bile su bulabileceğini ortaya koydu.
23 Eylül 2024

NASA'nın Perseverance keşif aracı, Mars yüzeyinde siyah-beyaz çizgili ilginç bir kaya keşfetti. 'Freya Castle' adı verilen bu kaya, 20 santimetre çapında olup belirgin siyah ve beyaz çizgileriyle dikkat çekiyor. Bilim insanları, kayanın magmatik veya metamorfik süreçlerin sonucunda oluşmuş olabileceğini ve bölgeye başka bir yerden gelmiş olabileceğini düşünüyor. NASA, kayanın kaynağını bulmak için daha detaylı incelemeler yapmayı planlıyor.
25 Eylül 2024

Uluslararası bir araştırma, Amazon Yağmur Ormanları'nın neredeyse yarısının 2050'ye kadar kuraklık, ormansızlaşma ve yangınlar nedeniyle yok olabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, Amazonlar'ın %38'inin zaten bozulduğunu ve yağmur ormanlarının %10 ila %47'sinin tahrip olabileceğini belirtiyor. Araştırma sonuçları, ekosistemin büyük ölçüde yağışa bağlı olduğu ve 'Dünyanın akciğeri' olarak adlandırılan Amazon Ormanları'nın, nem seviyeleri düşmeye devam ederse kurak bir alana dönüşebileceğini gösteriyor.
14 Şubat 2024

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, Dünya’nın yaklaşık 466 milyon yıl önce Satürn’deki gibi bir halka sistemine sahip olmuş olabileceği keşfedildi. Araştırma, büyük bir asteroidin gelgit kuvveti nedeniyle parçalanarak gezegenin etrafında bir halka sistemi oluşturduğunu öne sürüyor. Bu halkanın güneş ışığını engelleyerek küresel soğumaya yol açmış olabileceği belirtiliyor. Çalışma, Dünya dışı olayların gezegenimizin iklimini nasıl etkileyebileceğine dair yeni bir anlayış sunuyor.
16 Eylül 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Perseus Moleküler Bulutu'nda herhangi bir yıldıza bağlı olmayan altı başıboş gezegen keşfetti. Bu gezegenler, Dünya'ya yaklaşık 960 ışık yılı uzaklıktaki NGC 1333 bulutsusunda bulundu ve Jüpiter'den daha büyük oldukları tespit edildi. Araştırma, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerini anlamak için önemli bilgiler sunuyor. Ayrıca, bu keşifler bir yıldıza bağlı olmadan da gezegen oluşumunun mümkün olduğunu gösteriyor.
28 Ağustos 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

Maya uygarlığı, MS 250 civarında zirveye ulaşmış ancak MS 900 civarında büyük şehirlerinin neredeyse tamamı terk edilmişti. Illinois Üniversitesi'nden Profesör Lisa Lucero, Mayaların tamamen yok olmadığını, sadece siyasi sistemlerinin çöktüğünü belirtiyor. NASA'nın araştırmaları ve Jared Diamond'ın çalışmaları, kuraklığın ve ormansızlaşmanın Maya uygarlığının çöküşünde önemli rol oynadığını gösteriyor. Ormansızlaşma sonucu artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, mahsüllerin kalitesizleşmesine ve sosyal karışıklıklara yol açarak uygarlığın sonunu getirdi.
19 Nisan 2024

Samanyolu Galaksisi'nin merkezinde bulunan süper kütleli kara delik Sagittarius A*'nın net bir fotoğrafı, Olay Ufku Teleskobu (EHT) tarafından paylaşıldı. Bu fotoğraf, bilim insanlarının Mayıs 2022'de ilk kez görselini elde ettiği Sagittarius A*'nın polarize ışıkta görüntülenen ilk görseli olarak kaydedildi. Görsel, kara deliğin etrafındaki manyetik alanların da gözlemlenmesini sağlıyor. Kara delik, Güneş'ten 6,5 milyar kat daha ağır ve Samanyolu Galaksisi'ne 54,8 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
27 Mart 2024

Dünyanın en büyük buz dağı olarak bilinen A23a, Antarktika kıyı şeridinden koparak Weddell Denizi'nde karaya oturduktan 30 yıl sonra harekete geçti. Ancak, devasa bir girdaba yakalanarak aylardır saat yönünün tersine dönüyor. Uzmanlar, buzdağının bu girdaptan yıllarca çıkamayabileceğini ve bu durumun erimesini geciktireceğini belirtiyor. A23a'nın yüz ölçümü yaklaşık 4 bin kilometrekare ve kalınlığı yaklaşık 400 metre.
4 Ağustos 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

Çin'in Chang’e-6 görevi, Ay'ın karanlık yüzünden aldığı örneklerde Güney Kutbu-Aitken havzasında geniş kapsamlı yer altı magmatik faaliyetleri tespit etti. Bu faaliyetler, Ay'ın kabuğunun orta kalınlıkta olduğu bölgede çeşitli formlarda görülüyor ve Ay'ın jeolojik yapısının derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlıyor. Araştırmacılar, bu bulguların Ay'ın erken dönemdeki jeolojik faaliyetlerine dair önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor. Çin, Ay'ın uzak tarafından örnekler getiren ilk ülke oldu.
17 Ekim 2024

NASA’nın Parker Güneş Sondası, saatte 635 bin 266 kilometre hıza ulaşarak en hızlı insan yapımı nesne olarak kayda geçti. 2018'de fırlatılan sonda, Güneş’in dış tabakasını gözlemlemek amacıyla kullanılıyor. Parker, Venüs’ün yörüngesiyle hizalanarak gezegenin yer çekimiyle hız kazanıyor ve Güneş’e 6,12 milyon kilometreye kadar yaklaşmayı hedefliyor. Sonda, 2 bin 500 dereceye kadar sıcaklığa dayanabilen karbon kompozit kalkanla korunuyor.
12 Temmuz 2024

Avustralya'nın Sidney kentinde matematikçiler Stephen Woodcock ve Jay Falletta, sonsuz maymun teoremini sorgulayan bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırma, bir maymunun Shakespeare'in eserlerini yazabilmesi için gereken sürenin evrenin ömründen daha uzun olduğunu ortaya koydu. Bu sonuç, teoremin matematiksel olarak mantıklı olsa da pratikte yanıltıcı olduğunu savunuyor. Çalışma, evrenin ısıl ölümü teorisine dayandırılarak hesaplamalar yaptı.
1 Kasım 2024

Southern Methodist Üniversitesi'nin çalışmasında, Afrika ve Güney Amerika kıtalarında bulunan 260'dan fazla dinozor ayak izinin birbirleriyle eşleştiği keşfedildi. Bu izler, dinozorların yaklaşık 120 milyon yıl önce Erken Kretase döneminde Brezilya ve Kamerun arasında yürüdüklerini gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca Brezilya'nın Borborema bölgesi ve Kamerun'un kuzeyinde benzer havza, nehir ve göl oluşumlarına dair kanıtlar buldu. Çoğu üç parmaklı teropod dinozorlara ait olan bu ayak izleri, Pangea'nın ayrılmasından sonra oluşan Atlantik Okyanusu'nun iki ucunda yer alıyor.
27 Ağustos 2024

Gökbilimciler, Venüs'ün atmosferindeki bulutlarda fosfin ve amonyak gibi yaşam belirtisi olabilecek elementler keşfetti. Bu elementler, oksijensiz ortamlarda yaşayan mikroplar tarafından üretilmiş olabileceği düşünülen gazlar arasında yer alıyor. Araştırma, Hawaii'deki James Clerk Maxwell Teleskobu ve NASA'nın Pioneer Venus 2 sondalarından elde edilen verilerle gerçekleştirildi. Bilim insanları, bu bulgunun Venüs'te yaşam olduğunu kanıtlamadığını, ancak amonyağın nasıl oluştuğunu anlamaya çalıştıklarını belirtti.
19 Temmuz 2024
İşaretlediklerim