Rönesans Holding'in sahibi Erman Ilıcak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarından umutlu olduğunu belirtti. Şimşek'in göreve gelmesiyle birlikte döviz kurları serbest bırakıldı, piyasa dışı uygulamalar kısmen durdu ve vergilerde büyük artış kaydedildi. Ilıcak, Türkiye'nin zor bir dönemi geride bıraktığını ve ülkenin toparlanmaya başladığını ifade etti.
26 Temmuz 2023

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, kendisine yönelik 'itibar suikasti kampanyası' iddiasıyla istifa etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erkan'ın istifasının şahsi bir karar olduğunu belirtti ve yeni başkanın kendi önerisiyle atanacağını ifade etti. Bu gelişmelerin ardından Merkez Bankası başkan yardımcılarından Fatih Karahan, yeni Merkez Bankası Başkanı olarak atandı. Karahan'ın ataması Resmi Gazete'de yayınlandı.
3 Şubat 2024

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, görevinden istifa ettiğini sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu. Erkan, son dönemde kendisine yönelik itibar suikasti kampanyası düzenlendiğini ve ailesi ile küçük çocuğunun daha fazla etkilenmemesi için Cumhurbaşkanı'ndan görevinden affını talep ettiğini belirtti. Erkan'ın istifası, babası Erol Erkan'ın Merkez Bankası çalışanı Büşra Bozkurt'u işten çıkardığı iddiaları ve banka içinde yetkisiz talimatlar verdiği suçlamaları sonrasında gerçekleşti.
2 Şubat 2024

İtalyan lüks moda markası Gucci, kreatif direktör Alessandro Michele ile yollarını ayırdıktan sonra Sabato De Sarno'yu bu pozisyona getirdiğini duyurdu. De Sarno, kariyerine Prada'da başlamış ve Dolce Gabbana ile Valentino'da önemli roller üstlenmiş bir isimdir. Gucci'nin çeşitli koleksiyonlarından sorumlu olacak olan De Sarno, ilk koleksiyonunu Eylül 2023'te Milano Moda Haftası'nda sunacak. Gucci CEO'su Marco Bizzarri, De Sarno'nun markaya yeni bir vizyon getireceğine inandığını belirtti.
29 Ocak 2023

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve potansiyel yıkım veya sıkıntı senaryolarını değerlendiriyor. Mayıs seçimlerinden önce iktidar değişikliği olmazsa, Türkiye'nin ya büyük bir yıkım ya da büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalacağını öngörmüştü. Erdoğan'ın ekonomi politikaları ve karar alma süreçlerinin öngörülemezliği, ekonomideki en büyük risk olarak görülüyor. Kahveci, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'ın bu belirsiz ortamda ekonomiyi yönetmeye çalıştıklarını ve ekonominin sadece Erdoğan'ın kararlarına bağlı olmadığını, aynı zamanda hazine garantili müteahhitlere verilen fahiş fiyatların da sorun teşkil ettiğini ifade ediyor.
12 Mart 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'deki ekonomik sorunların dış güçlerin etkisi altında değil, iç politika ve yönetimdeki liyakatsizlikten kaynaklandığını iddia ediyor. Merkez Bankası Başkanlığı'nda Naci Ağbal'ın yerine Şahap Kavcıoğlu'nun getirilmesi ve Nureddin Nebati ile olan politikalar gibi örneklerle, ekonomik krizin yönetim kararlarından kaynaklandığını öne sürüyor. Kahveci, enflasyonun artışı ve döviz rezervlerinin tükenmesi gibi sorunların, akılcı olmayan politikalar ve liyakatsiz yönetim anlayışı nedeniyle yaşandığını belirtiyor.
19 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi üzerine yaptığı açıklamalar ve gelecek vaatleri, gazeteci Mehmet Y. Yılmaz tarafından eleştirildi. Yılmaz, Erdoğan'ın ekonomik dengeleri yerine oturtma vaadine ve enflasyonun düşeceği yönündeki öngörülerine şüpheyle yaklaştığını belirtti. Yılmaz, geçmişte yapılan ekonomik tahminlerin tutmaması ve Erdoğan'ın uzun süredir ülkeyi yönetmesine rağmen ekonomik dengeleri sağlayamamış olmasını eleştirdi. Ayrıca, okuyucuları Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarına karşı temkinli olmaya çağırdı.
29 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın başkan yardımcısı, ekonomi politikaları ve uygulamaları hakkında eleştirel açıklamalarda bulundu. Ağırlıklı fonlama maliyeti, mevduat faizi, politika faizi ve faiz kur ilişkilerinin kopukluğundan bahsetti. Bu eleştirilerin, kendisini bu pozisyona atayanlara ve seçimler öncesi sorunları gizleyerek halkın gözünü boyayan Nureddin Nebati ekibine yönelik olduğu belirtildi. Hayri Kozanoğlu, bu durumu ele alarak, başkan yardımcısının şikayetlerinin adresinin yanlış olduğunu vurguladı.
20 Şubat 2024

Merkez Bankası Başkanları ve para politikaları, şahin ve güvercin yaklaşımları üzerinden değerlendirilmiştir. Şahin yaklaşım sıkı para politikasını, güvercin yaklaşım ise daha gevşek politikaları savunur. Yazıda, başarının doğru zamanda doğru tutumla ilgili olduğu ve TCMB'nin yeni Başkanı Fatih Karahan'ın şu ana kadar şahin bir tutum sergilediği belirtilmiştir. Ancak, önemli olanın enflasyon görünümüne uygun davranış sergilemek olduğu vurgulanmıştır.
26 Şubat 2024

Murat Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik sorunlarının temelinde döviz fiyatlaması ve faiz seviyelerine odaklanmanın yanlış olduğunu belirtiyor. Yıllardır ihracata bağımlı ekonominin, ithal ikamesi sağlayacak bir sanayi dönüşümü gerçekleştiremediğini ve bu durumun ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini ifade ediyor. Ayrıca, yerel seçimler öncesinde hükümetin harcamaları artırması ve tasarruf politikalarını uygulamaması nedeniyle para politikası kararlarının anlamını yitirdiğini vurguluyor. Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik durumundan çıkışının zor olduğunu ve iyimser ekonomik raporlara karşın somut iyileşmelerin görülmediğini eleştiriyor.
23 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türk Lirası'nın değer kaybı ve Merkez Bankası'nın karşılaştığı zorlukları tartışıyor. Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma politikalarının, siyasi iktidarın seçim öncesi KOBİ'lere ve esnafa kredi dağıtımı gibi uygulamalarıyla çeliştiğini belirtiyor. Ayrıca, bütçede lüks harcamaların arttığı ve bu durumun Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını etkisiz kılacağını ifade ediyor. Korkmaz, bu koşullar altında bir Merkez Bankası Başkanının neden görevde kalmak istemeyeceğini sorguluyor.
9 Şubat 2024

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, borsa üzerinden yapılan vurgunlarla halkın yoksullaştırıldığını iddia etti. Karabat, AKP'nin vatandaşları döviz ve altın yerine borsaya yönlendirdiğini ve borsaya yatırım yapan sekiz milyon civarında vatandaşın büyük zarar ettiğini belirtti. Ekonomist Remzi Özdemir ve borsacı Mahmut Saymaz da borsadaki düşüşün parasızlıktan kaynaklandığını ve büyük yatırımcıların bile isyan ettiğini ifade etti. Karabat, Sermaye Piyasası Kurulu'nu (SPK) eleştirerek, borsa yatırımcılarının korunmadığını ve büyük bir organize vurgun yapıldığını söyledi.
16 Eylül 2024

Taha Akyol, Mehmet Şimşek'in son dönemde yaptığı açıklamaları, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki ciddi yanlışların bir göstergesi olarak ele alıyor. Şimşek'in 'rasyonel zemine dönüş' ifadesi ve ekonomideki 'kopmuş linkler' hakkındaki yorumları, özellikle son on yılda, daha belirgin olarak son beş yılda yapılan hataların bir özeti olarak görülüyor. Akyol, geçmişte ekonomi yönetiminde yer alan Şimşek ve Ali Babacan'ın uyarılarının dikkate alınmadığını ve şimdi ise seçimler sonrası bu hataların düzeltilmesi için zorlu tedavilere başvurulduğunu belirtiyor.
14 Şubat 2024

Aziz Babuşcu, AK Parti'nin önemli isimlerinden biri olarak, Cumhurbaşkanlığı danışmanı Mehmet Uçum'a sert bir dille eleştiride bulundu. Bu eleştiri, AK Parti'nin eski, daha demokratik ve vesayete karşı duruşunu hatırlattı. Babuşcu'nun ifadeleri, partinin geçmişteki antidemokratik müdahalelere karşı tutumunu yansıtıyor ve bu, AK Parti içinde bir hafıza canlanması olarak yorumlanabilir. Akif Beki, bu durumu AK Parti'nin 31 Mart seçimlerinden sonra yaşadığı değişimlerle ilişkilendiriyor.
6 Nisan 2024

Ömer Faruk Çolak, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve borçlanma politikalarını eleştiren bir yazı kaleme aldı. Yazıda, Diyanet İşleri Başkanı'nın lüks araçlarla dolaşması ve kamu kaynaklarının denetimsiz kullanımı gibi konulara değinildi. Türkiye'nin borç tuzağına düştüğü ve bu durumun ülkenin ekonomik yapısını olumsuz etkilediği vurgulandı. Ayrıca, Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanlığı'na getirilmesiyle birlikte karşılaştığı ekonomik zorluklar da ele alındı.
12 Haziran 2024

Mete Belovacıklı, 24 Ocak kararlarının ardından yaşanan siyasi değişimleri ve bu kararların toplumsal muhalefeti nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. 1989 yerel seçimlerinde ekonomik zorluklar nedeniyle ANAP'ın oy kaybettiğini, SHP'nin ise büyükşehirlerde zafer kazandığını belirtiyor. 1991 genel seçimlerinde ise SHP'nin oy oranının düşüşü ve ANAP'ın siyasi ağırlığını kaybetmesi sürecini aktarıyor. Ayrıca, 2002 genel seçimlerinde yaşanan ekonomik krizin AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesine nasıl zemin hazırladığını örnek vererek, ekonomik kararların siyasi sonuçlarını vurguluyor.
2 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Gaye Erkan'ın Merkez Bankası Başkanlığından ayrılışının faiz politikalarıyla ilgili olmadığını, daha çok itibar suikastı ve ekonomi magazini üslubu nedeniyle olduğunu belirtiyor. Naci Ağbal'ın aksine, Erkan'ın görevden alınma sebebinin ekonomik kararlar yerine, kamuoyu algısıyla ilgili olduğu vurgulanıyor. Bu durumun yurtdışı algısını olumsuz etkilediği ve Türkiye'nin ekonomik istikrarına dair endişeleri artırdığı ifade ediliyor.
5 Şubat 2024

Bülent Falakaoğlu, Büyükekşi'nin TFF başkanlığı döneminde yaşanan skandalları ve bu dönemin 'en kötü' başkanlık dönemi olarak nitelendirildiğini belirtiyor. Büyükekşi'nin iktidar tarafından desteklenmesinin arkasındaki güç dengelerine dikkat çeken Falakaoğlu, bu güçlerin kimler olduğunu ve hangi çıkarları koruduklarını sorguluyor. Yazıda, Göksel Gümüşdağ, Kalyon Grubu ve Gaziantep lobisi gibi isimlerin bu güç dengelerinde önemli rol oynadığı vurgulanıyor.
20 Temmuz 2024
İşaretlediklerim