Şeref Oğuz, seçimlerin üzerinden 100 gün geçmesine rağmen ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve sadece söylemde kaldığını belirtiyor. Oğuz, popülist politikaların ve seçim ekonomisinin gereksiz olduğu bir dönemde bile ekonomik sorunlara çözüm bulunmadığını vurguluyor. Ayrıca, özel sektördeki 'bekle-gör' psikolojisinin de ekonomik durgunluğa katkıda bulunduğunu ifade ediyor.
10 Haziran 2024

Şeref Oğuz, hükümetin mali sıkıntılara çözüm olarak vergilerle oynamaya meyilli olduğunu belirtiyor. Yazısında, bütçe açığının büyük bir kısmının faiz ödemelerinden kaynaklandığını ve hükümetin bu durumu vatandaşa daha fazla vergi yükleyerek çözmeye çalıştığını ifade ediyor. Oğuz, 1 Nisan'dan sonra vatandaşlardan peşin vergi talep edilmesinin bir şaka olmadığını, ciddi bir mali yük olduğunu vurguluyor.
20 Şubat 2024

Şeref Oğuz, kamu sektöründe gözlemlenen aşırı harcamaları ve lüks tüketimi eleştirerek, bu durumun sosyal barışı tehdit ettiğini belirtti. Maliye Bakanı Şimşek'in tasarruf amacıyla çıkardığı genelgenin, beklenenin aksine daha fazla harcama talebi yarattığını ifade etti. Oğuz, enflasyonla mücadelede samimiyetin, kamunun israf kalemlerini gözden geçirmesiyle başlaması gerektiğini vurguladı.
22 Şubat 2024

Şeref Oğuz, hükümetin dar gelirli kesimden vergi alarak bütçe açığını kapatma çabalarını eleştirdi. Oğuz, zenginlerden vergi alınmadığını ve devletin gereksiz harcamalarına devam ettiğini belirtti. Ayrıca, tasarruf paketlerinin etkisiz kaldığını ve kamu harcamalarının arttığını vurguladı. Oğuz, bütçe açığının kayıt dışı ekonomiden elde edilecek gelirlerle kapatılması gerektiğini savundu.
24 Haziran 2024

Şeref Oğuz, son seçim sürecinde ekonominin soğutulmaya çalışılmasının ve büyümeden taviz verilmemesinin zorluklarını ele alıyor. Heterodoks politikaların denendiğini ve bu politikaların ekonomik enkaz bıraktığını belirtiyor. Ortodoks politikaların benimsenmesiyle ekonomik büyümenin yavaşlayacağını ve işsizliğin artacağını öngörüyor. Oğuz, işsizliğin artması durumunda uygulanacak geçici çözümlerin yetersiz kalacağını ve yapısal reformların gerekli olduğunu vurguluyor.
16 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'deki KOBİ'lerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve bu zorlukların kötü yönetimden kaynaklandığını belirtiyor. Oğuz, KOBİ'lere dayatılan çözümler yerine, onların faydasına odaklanılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, KOBİ'lerin belirsizlik ve küçülme dönemlerinde kârlılıklarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor. Oğuz, KOBİ'lerin yaşatılmasının ekonominin yaşaması için önemli olduğunu ifade ediyor.
17 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, kredi faizlerinin %73'e ulaştığı bir dönemde şirketlerin borçlanma zorluklarını ele alıyor. Bu yüksek faiz oranlarıyla borçlanmanın, şirketlerin iflastan kaçınmak için zorunlu hale geldiğini belirtiyor. Ayrıca, şirketlerin öz sermayeye odaklanarak ve varlıklarını satarak bu zorlu dönemi atlatmaya çalışmaları gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yüksek faiz oranlarının bankaların suçu olmadığını, ancak şirketlerin hayatta kalmak için bu faiz oranlarını kabul etmek zorunda kaldığını ifade ediyor.
20 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, ekonomideki sıkıntıları aşma yolunda israfla mücadelenin önemine dikkat çekiyor. Kamuda ve özel sektörde israfın yaygın olduğunu belirten Oğuz, özellikle bütçe açığı, seçim ekonomileri ve popülizm gibi konuların israfı artırdığını ifade ediyor. Oğuz, kamuda basılı malzemelerin büyük bir israf kalemi olduğunu ve bu tür harcamaların ciddi tasarruf potansiyeli taşıdığını vurguluyor.
8 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcıyı çekebilmesi için önce içerdeki yatırımcıyı ikna etmesi gerektiğini vurguluyor. Oğuz, yerli yatırımcıların enflasyon, maliyetler, belirsizlik ve ani regülasyonlar gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vergi reformu paketine hükümetten yeterli destek gelmediğini ve yabancı yatırımcıların bu durumu fark ettiğini ifade ediyor. Yabancı yatırımcıların sürprizleri sevmediğini, politik istikrarsızlıktan hoşlanmadığını ve hukuksuzluk ile ayrımcılıktan kaçındığını belirtiyor.
25 Haziran 2024

Merkez Bankası, faiz oranlarını yüzde 19'dan yüzde 8,5'e indirdi ancak bu hamle enflasyonu düşürmek yerine, enflasyon oranını yüzde 15-20 aralığından yüzde 80'in üzerine çıkardı. Bu durum, 'faiz sebep, enflasyon sonuç' tezinin işlemediğini gösterdi. Geçen hafta, Merkez Bankası'nın beş puanlık faiz artırımı yapması, bu politikanın terk edildiğine ve daha rasyonel bir yaklaşıma dönüldüğüne işaret ediyor. Servet Yıldırım, yüksek faizin ekonomiye zararlarını sıralarken, Türkiye'nin dünyanın en yüksek faiz veren ülkeleri arasında olduğunu belirtiyor ve sıkı para politikası uygulamanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
25 Mart 2024

Fatih Karahan, Merkez Bankası'nın enflasyon raporunda ana hedef olarak 'dezenflasyon' belirlediğini açıkladı. Ancak, bu hedefe ulaşmak için somut adımların neler olacağı konusunda detay vermedi. Şeref Oğuz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve toplumun fiyatların daha da artacağı yönündeki genel kanaatinin, Merkez Bankası'nın faiz artırımı gibi geleneksel araçlarının etkisiz kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Oğuz, öncelikle güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor.
9 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açığı ve kısa vadeli dış borçlarının döviz ihtiyacını artırdığını belirtiyor. Özel sektörün döviz pozisyon açığının yüksek olduğunu ve dolar kurunun dünya genelinde düşmediğini vurguluyor. ABD'nin faiz politikalarının dolar endeksini etkilediğini, Türkiye'de ise TL enflasyonunun yüksek seyrettiğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut ekonomi yönetiminin günü kurtarmaya odaklı politikalarının ekonomik kırılganlığı artırdığını savunuyor.
29 Mayıs 2024

Şeref Oğuz, bayram tatilinin sona ermesiyle birlikte Türkiye'deki ekonomik krizin devam ettiğini vurguluyor. Hükümetin aynı politikaları sürdürdüğünü ve bütçenin hala boş olduğunu belirtiyor. Anadolu ve Trakya'da yapılan gezilerde halkın krizi yönetmeye çalıştığını ancak belirsizlikten şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Enflasyon, kur, faiz, döviz, ihracat, ithalat, bütçe açığı ve işsizlik gibi sorunların bayram sonrası da devam edeceğini hatırlatıyor.
20 Haziran 2024

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın sunduğu 2024 yılı ilk enflasyon raporunda, yıl sonu enflasyon beklentileri açıklandı. Ekonomistlerden Özgür Demirtaş, erken faiz indirimi konusunda uyarıda bulunurken, Uğur Gürses sunumu olumlu buldu. Veysel Ulusoy ise enflasyonun doğru ölçülüp yanlış sunulduğunu iddia etti. Ekonomistlerin görüşleri arasında, Merkez Bankası'nın faiz politikasına yönelik eleştiriler ve enflasyonla mücadelenin yetersizliği vurgulandı.
8 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

Veysel Ulusoy, Türkiye'nin döviz kuru politikalarının ülke ekonomisine zarar verdiğini savunuyor. Ulusoy, ucuz döviz kurunun üretimi baltaladığını, yüksek döviz kurunun ise enflasyon yarattığını belirtiyor. Ayrıca, sıcak parayı çekme amacıyla yürütülen para politikalarının uzun vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini ve gelir eşitsizliğini artırdığını ifade ediyor. Ulusoy, sanayi, verimlilik ve teknoloji politikalarının eksikliğine dikkat çekerek, ithal ikamesi gibi stratejilerin önemine vurgu yapıyor.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024
İşaretlediklerim