Gazeteci Tolga Şardan, 'MİT'in Cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?' başlıklı bir yazı nedeniyle önce tutuklanmış sonra serbest bırakılmıştır. İstanbul Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan ifadelerin 'devletin yargı organlarını aşağılama' suçu kapsamında değerlendirildiği ve bu nedenle bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılması istendiği belirtilmiştir. İddianamede, Şardan'ın yazısında yer alan bilgilerin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu ve halkı yanıltıcı bilgi yaydığı savunulmuştur.
16 Şubat 2024

Gazeteci Tolga Şardan, T24'te yayınlanan bir yazısı nedeniyle yargılanıyor. İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savcı, Şardan'ın 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'devletin yargı organlarını alenen aşağılama' suçlarından bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Şardan, savunmasında haberinin doğru olduğunu ve kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıdığını belirtti. Mahkeme, sanık ve avukatlarına savunma için süre vererek duruşmayı 17 Aralık’a erteledi.
9 Temmuz 2024

Dilan Polat ve diğer sanıkların tutukluluk durumları hakkında aylık inceleme gerçekleştirildi. Mahkeme, Dilan Polat ve diğer bazı sanıkların tutukluluğuna devam kararı verirken, bazı sanıkların adli kontrol ile yargılanmasına karar verdi. Dilan Polat hakkında tahliye kararı istenmiş ancak mahkeme bu talebi reddetmiş. Polatların avukatı, MASAK raporunun müvekkillerinin tahliyesiyle sonuçlanacağını belirtmiş.
15 Haziran 2024

Tolga Şardan'ın yazısında, MİT'in Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği FETÖ'nün mahrem imamı Garson kod adlı kişiden elde edilen verilerin bazı üst düzey polis müdürlerini rahatsız ettiği iddia ediliyor. Bu rahatsızlık nedeniyle, MİT'e dolaylı bir operasyon yapılmasının planlandığı öne sürülüyor. Ayrıca, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik'in oğlu için koruma kararı aldırdığı ve bu kararı almak için tehdit altında olduğuna dair özel ifade aldırdığı iddia ediliyor. Bu gelişmelerin Emniyet'te yeni bir tasfiye hareketine yol açabileceği belirtiliyor.
17 Mayıs 2024

Sedat Şahin, evinde patlayıcı maddeler bulunmasına rağmen tahliye edildi ve bu durumun siyasi olduğu iddia edildi. Barış Saral, Şahin'in tahliyesinin rüşvetle yapıldığını mahkemede dile getirdi ve bu konuşmanın görüntüleri sosyal medyada yayıldı. Genç gazeteci Furkan, bu duruşmanın tutanaklarını haberleştirince 'terörle mücadele eden kamu görevlisini hedef göstermek' suçlamasıyla tutuklandı. Bu olay, adalet sisteminde rüşvet iddialarını ve basın özgürlüğü konularını gündeme getirdi.
11 Kasım 2024

Ahmet Altan, bir yazarın Anayasa'nın 90. maddesi ve AİHM kararları göz ardı edilerek 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını ve yurt dışı yasağının kaldırılmadığını eleştirdi. Yazarın Silivri'de hapis yattığı süre boyunca yazdığı romanlar 26 ülkede yayınlanmış ve önemli edebi ödüller almıştı. Altan, bu durumu hukuksal bir skandal olarak nitelendirirken, siyasi çevrelerden yeterli tepkinin gelmediğini, sadece Mustafa Yeneroğlu'nun itiraz ettiğini belirtti.
29 Şubat 2024

Gazeteci Tolga Şardan, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) yasadışı bahisle ilgili hazırladığı raporun detaylarını paylaştı. Raporda, yasadışı bahis faaliyetlerinin örgütlü ve organize bir şekilde yürütüldüğü, işsiz, öğrenci ve asgari ücretlilerin banka hesaplarının paravan olarak kullanıldığı belirtildi. Ayrıca, bahis paralarının nakit olarak çekildiği ve bu süreçte paranın bankacılık sistemi üzerinden takibinin zorlaştığı vurgulandı. Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç gibi ünlü isimlerin de gözaltına alındığı operasyonlar, yasadışı bahis konusunu yeniden gündeme taşıdı.
15 Kasım 2024

Gazeteci Tolga Şardan, TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısının istihbarat bilgisinin iki ay öncesinden emniyet ve jandarmaya bildirildiğini yazdı. 23 Ekim'de Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ yerleşkesine düzenlenen saldırıda beş kişi hayatını kaybetmiş, 22 kişi yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırıyı PKK'nın üstlendiğini duyurmuştu. Şardan, istihbarat birimlerinin bu bilgileri zamanında ilgili birimlere ilettiğini ancak gerekli önlemlerin alınmadığını iddia etti.
1 Kasım 2024

Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak, 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çolak, Suriye'den gelen tartışmalı görüntüleri paylaşması üzerine gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Çolak, haftada bir polis merkezine imza vermeyi içeren adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Çolak, paylaştığı görüntülerin yalan olmadığını savundu.
4 Temmuz 2024

Engin Polat ve üç sanık, mahkeme kararıyla tahliye edildi. Bu gelişme, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve adalet sistemine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi. Tahliye kararının gerekçeleri ve davanın detayları henüz açıklanmadı.
6 Eylül 2024

Veysel Şahin'in yasadışı bahis faaliyetleri nedeniyle 21 yıl hapis cezası aldığı ve bu cezanın istinaf sürecinde olduğu belirtiliyor. Şahin'in, Gürcistan'da Galip Öztürk ile iş ortaklığı yaptığı ve Batum'da bir AVM ve otel satın aldığı iddia ediliyor. Ayrıca, Derkan Başer'in yargılandığı yasa dışı bahis davasının, kara para aklama suçlamasıyla yargılanan Polatlar'ın davasıyla birleştirilmesi talep edildi. Bu gelişmeler, Türkiye'deki yasadışı bahis ve kara para aklama faaliyetlerine dair önemli bağlantıları ortaya koyuyor.
15 Kasım 2024

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa'nın 90. maddesini ve AİHM kararlarını göz ardı ederek, edebiyat dünyasında saygın bir yere sahip ve eserleri 26 ülkede yayınlanan bir yazara 6 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Yazar, Silivri'de geçirdiği 4 yıl 7 aylık hapis süresince romanlar yazmıştı. Mahkeme ayrıca yazarın yurt dışı yasağını da kaldırmadı. Bu karara sadece Mustafa Yeneroğlu gibi birkaç siyasetçi itiraz etti, genel olarak siyasi çevrelerden tepki gelmedi.
29 Şubat 2024

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklaması üzerine yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. İstanbul başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mahruki, savcılığa ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Mahruki, evine gelen polislerin kendisini almaya geldiklerini belirttiği bir paylaşımda bulunarak duruma tepki gösterdi.
20 Kasım 2024

Modacı Barbaros Şansal, İzmir 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin yakalama kararı nedeniyle İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi, 2019 yılında 'Soramazsın' adlı YouTube programında yaptığı açıklamalardı. Şansal, programda Türkiye'ye yönelik eleştirilerde bulunmuş ve bu sözlerinin arkasında durduğunu belirtmişti. Kısa süre sonra serbest bırakılan Şansal, sosyal medya üzerinden durumu duyurdu.
11 Kasım 2024

Boğaziçi Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. Nükhet Sirman, bir araştırma kapsamında görüştüğü teknik takipte olan bir kişi nedeniyle gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sirman'a yurtdışı yasağı getirildi ve haftada bir gün karakola imza atma zorunluluğu konuldu. Bu olay, Sirman'ın duruşmasının ardından gerçekleşti.
26 Mart 2024

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklaması üzerine yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. İstanbul başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mahruki, savcılığa ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Mahruki, evine gelen polisler hakkında sosyal medya üzerinden bilgi vererek süreci protesto etti.
20 Kasım 2024

İsmail Saymaz, bir trafik kazasının ardından yurt dışına kaçış planı yapmakla suçlanan Bülent Cihantimur'un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifadede dört yalan söylediğini iddia etti. Cihantimur'un oğlu Timur Cihantimur ve eşi Eylem Tok'un kazadan sonra İstanbul Havalimanı'na gitmek üzere bir sürücü tarafından taşındığı, ancak Bülent Cihantimur'un ifadesinin başlangıçta alınmadığı belirtildi. İsmail Saymaz'ın bu duruma tepki göstermesinin ardından, Cihantimur iki hafta sonra savcılığa çağrılarak ifade verdi.
17 Mart 2024

ABD mahkemesi, İstanbul'da karıştığı ölümlü trafik kazasının ardından ABD'ye kaçan Timur Cihantimur'un Türkiye'ye iade talebini, tarafların son yazılı savunmalarını aldıktan sonra karara bağlayacağını açıkladı. Cihantimur, Boston'da tutuklu olarak yargılanıyor ve savunma avukatları, Türkiye'deki dosyada iddianamenin hazır olmadığını belirterek iadenin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunuyor. Savcılık ise yeterli delillerin bulunduğunu ve iadenin gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Mahkeme, taraflardan bir hafta içinde yazılı savunmalarını sunmalarını istedi.
15 Ekim 2024

Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütü yöneticilerinden kırmızı bültenle aranan Serdar Sertçelik, Macaristan'da sahte Gürcistan pasaportuyla yakalandı. Sertçelik, daha önce gizli tanık yapıldıktan sonra serbest bırakılmış ve yurt dışına kaçmıştı. Ankara Emniyeti'ndeki bazı üst düzey görevliler, Sertçelik'in iddiaları üzerine açığa alınmış ve gözaltına alınmıştı. İçişleri Bakanlığı, Sertçelik'in iadesi sürecinin başlatıldığını açıkladı.
30 Mayıs 2024

28 Şubat davasında hüküm giyen eski 1’inci Ordu Komutanı Çetin Doğan tahliye edildi. Doğan, 28 Şubat sürecindeki rolü nedeniyle yargılanmış ve mahkum edilmişti. Tahliyesi, davanın ve sürecin yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
17 Mayıs 2024
İşaretlediklerim