The Lancet dergisinde yayınlanan 'Küresel Hastalık Yükü 2021' araştırması, Covid-19 pandemisinin 2019-2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini bir yıl altı ay azalttığını ortaya koydu. Bu durum, 1950'den bu yana yaşam süresindeki ilk düşüş olarak kaydedildi. Araştırma, pandeminin yaklaşık 16 milyon insanın ölümüne yol açtığını ve pandemi döneminde ölümlerin ortalama yüzde 5,1 arttığını belirtti. Ayrıca, dünya nüfusunun yaşlanması ve bu değişimin sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerindeki etkilerine dikkat çekildi.
13 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde beklenen yaşam süresinin yaklaşık iki yıl azaldığını duyurdu. 2019-2021 yılları arasında beklenen yaşam süresi 1,8 yıl azalarak ortalama 71,4 yıla düştü. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının beklenen yaşam süresinde 10 yıllık bir kazanımı tersine çevirdiğini belirtti ve ülkelerin küresel bir salgın anlaşması üzerinde uzlaşmaları gerektiğini vurguladı.
24 Mayıs 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

COVID-19, Amerika ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de yaz dalgası yaparak vaka sayılarında artışa neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, test pozitifliğinin dünya genelinde yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. Uzmanlar, risk grubundakileri korumak için yeni aşı ve tedavi seçeneklerinin gerekli olduğunu belirtiyor. Türkiye'de test yapma oranlarının azalması nedeniyle yeni varyantlar yeterince takip edilemiyor, ancak diğer ülkelerdeki seyirler üzerinden tahminler yürütülüyor.
12 Ağustos 2024

The Guardian’ın aktardığı araştırmaya göre, salgının başında Covid nedeniyle hastaneye kaldırılanlarda beyin sisi ve sağlık sorunları yıllarca sürebiliyor. Bilim insanları, Covid’in uzun dönemli etkilerini inceleyerek beyin sisi, yorgunluk ve ruh sağlığı sorunlarının devam edip etmediğini araştırdı. Katılımcıların birçoğu Covid’den iki-üç yıl sonra şiddetli depresyon, yorgunluk ve kaygı hissettiğini, dahası semptomların zamanla kötüleştiğini söyledi. Araştırma, Covid’in diğer solunum yolu enfeksiyonlarına kıyasla depresyon ve anksiyeteyle sıkı ilişkisini ortaya koyuyor.
2 Ağustos 2024

Yeni bir araştırma, Covid-19 geçiren kişilerin kalp krizi, felç ve ölüm riskinin iki katına çıktığını ortaya koydu. Araştırma, 0 kan grubuna sahip kişilerin bu risklerden daha az etkilendiğini gösteriyor. Çalışma, Covid-19'un kardiyovasküler hastalıkları artırdığına dair kanıtlar sunarken, aşıların bu riski azaltıcı etkisine dikkat çekiyor. Uzmanlar, Covid-19'un bağışıklık sistemini aşırı uyararak kan pıhtılaşmasına ve damar tıkanıklıklarına yol açabileceğini belirtiyor.
13 Ekim 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün yıl sonunda Covid-19 pandemisini sonlandırabileceği belirtilirken, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol, önümüzdeki yıllarda yeni pandemilerin olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Şenol, grip virüslerinden kaynaklanabilecek yeni bir pandemi ihtimaline işaret ediyor ve insanların hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, pandemi sürecinde yaşananları ve duygularını 'Salgının Seyir Defteri' adlı kitabında anlatan Şenol, pandemi yönetiminin eleştirilerini de dile getiriyor ve Türkiye'nin pandemi sürecini kötü yönettiğini iddia ediyor.
22 Mayıs 2023

İngiltere'de yapılan bir araştırma, uzun süreli Covid-19 geçiren kişilerin ana organlarında hasar görülme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, hastaneye kaldırılan 259 Covid-19 hastasının ana organları MRI yöntemiyle incelendi ve sonuçlar, Covid-19 geçirmemiş bir grupla karşılaştırıldı. Uzun süreli Covid-19 geçiren hastaların akciğer, beyin ve böbrek gibi organlarında anormalliklere sahip olma olasılığının üç kat daha fazla olduğu bulundu. Araştırmanın, uzun süreli Covid-19 için etkili tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olacağı düşünülüyor.
23 Eylül 2023

Dünya Sağlık Örgütü, 2023 yılında dünya genelinde 8,2 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konulduğunu ve bunun 1995'ten bu yana en yüksek sayı olduğunu açıkladı. Tüberküloza bağlı ölümlerde ise art arda iki yıl düşüş gözlendi. Kovid-19 salgınının neden olduğu aksaklıkların ardından tüberkülozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda yeniden ilerleme kaydedildi. Ayrıca, Afrika'da M çiçeği virüsüne karşı aşılamalar devam ediyor.
1 Kasım 2024

Küresel bir araştırmaya göre, ilaçlara dirençli bakteriler 2050 yılına kadar 39 milyon insanın ölümüne neden olabilir. Araştırma, 1990 ile 2021 yılları arasındaki ilaç direncine bağlı ölüm verilerini analiz etti ve özellikle yaşlı nüfusun tehdit altında olduğunu belirtti. Çalışma, AMR'ye bağlı ölümlerin %80 oranında arttığını ve 2050'de bu oranın %146'ya yükseleceğini öngörüyor. En fazla ölümün Güney Asya, Doğu Asya ve Sahraaltı Afrika'da olacağı tahmin ediliyor.
17 Eylül 2024

Türkiye'de yapılan bir araştırma, ülkedeki kalp yetersizliği hastalığının durumunu ortaya koydu. 2016-2022 yılları arasında 2 milyon 722 bin 151 kişi üzerinde yapılan çalışma, Türkiye'de her yüz kişiden ikisinin kalp yetmezliği hastası olduğunu ve hastalığın Avrupa ülkelerine kıyasla 8-10 yıl daha genç yaşta başladığını gösterdi. Araştırma, kalp yetersizliği sıklığının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve genç hastaların prevalansının endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan hastaların hayatta kalma oranının yüksek olduğu ve sağlık sigortası sisteminin (SGK) bu durumda kritik bir rol oynadığı tespit edildi.
9 Şubat 2024

Sağlık Bakanlığı'nın Kasım 2022 ile Mart 2023 arasındaki verilerine göre Türkiye'de 252 bin 945 yeni Covid-19 vakası tespit edildi ve bu süre zarfında 844 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında vaka ve ölüm sayılarında bir yükseliş gözlemlendi. Toplamda Türkiye'de Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 102 bin 174'e ulaştı.
6 Nisan 2023

Dünya Sağlık Örgütü, tüberkülozun 2023 yılında Covid-19'u geride bırakarak en ölümcül bulaşıcı hastalık haline geldiğini açıkladı. 2023'te yaklaşık 8.2 milyon kişiye tüberküloz tanısı konulurken, toplam vaka sayısı 10.8 milyona ulaştı. DSÖ, hastalığın düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğunlaştığını ve bu ülkelerin ciddi fon eksiklikleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Ayrıca, tüberkülozun ilaçlara dirençli formunun hala büyük bir halk sağlığı krizi oluşturduğu vurgulandı.
30 Ekim 2024

University College London öncülüğünde hazırlanan ve 114 uluslararası uzmanın katkıda bulunduğu Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım Raporu'na göre, küresel sıcaklık artışının devam etmesi halinde yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 370 oranında artabileceği belirtiliyor. Rapor, fosil yakıtlara yapılan yatırımların arttığını ve hükümetlerin fosil yakıtları teşvik etmeye devam ettiğini gösteriyor. Uzmanlar, eylemsizliğin insan hayatı üzerinde büyük maliyetlere yol açacağı konusunda uyarıyor ve politikacıların kararlarının insan ve diğer canlı türleri için hayati önem taşıdığını vurguluyor.
15 Kasım 2023

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid-19 salgınının uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olmaktan çıktığını duyurdu. Salgın nedeniyle 7 milyon kişinin hayatını kaybettiği rapor edilmiş olmasına rağmen, Ghebreyesus aşılama ve bağışıklık artışı sayesinde salgının düşüş trendinde olduğunu ve birçok ülkenin Covid-19 öncesi hayata döndüğünü belirtti. Ancak, Covid-19'un hala küresel bir sağlık tehdidi olarak devam ettiğini ve yeni varyantların ortaya çıkma riskinin sürdüğünü vurguladı. DSÖ'nün bu kararı dikkatli bir şekilde analiz ederek aldığını ve gerekirse yeni bir acil durum komitesi toplanabileceğini ifade etti.
5 Mayıs 2023

Carnegie Mellon Üniversitesi'nden araştırmacılar, Covid-19 salgınının genç yetişkinlerin içki tüketim alışkanlıklarını nasıl etkilediğini inceledi. 21 ila 29 yaşları arasındaki 234 aşırı içki içen genç üzerinde yapılan çalışmada, pandemi sırasında ve sonrasında içki tüketiminde belirgin bir azalma gözlemlendi. Araştırma, Z kuşağı ve milenyum kuşağı arasında 'sober curious' yani alkolden uzak durma yaşam tarzının popülerlik kazandığını ortaya koyuyor. TikTok'ta bu yaşam tarzıyla ilgili 89 binden fazla video paylaşılmış durumda.
31 Ağustos 2024

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin insanlardan hayvanlara bulaşma oranının, hayvanlardan insanlara bulaşma oranından daha yüksek olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, yaklaşık 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası hareketini inceledi ve vakaların yüzde 64'ünde insanların hayvanları enfekte ettiğini buldu. Bu bulgular, özellikle Covid-19 salgını sırasında popüler olan hayvanlardan insanlara virüs bulaşma tezini tersine çeviriyor ve insanların hayvanlara virüs yayma kapasitesinin, hayvanların insanlara virüs bulaştırma kapasitesinden daha fazla olduğunu gösteriyor.
25 Mart 2024

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'nden Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan, yeni eğitim-öğretim döneminde Covid-19, grip ve kızamık enfeksiyonlarında artış beklediklerini ifade etti. Aslan, çocukların eksik aşılarının tamamlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, okulların açılmasıyla birlikte kızamık vakalarında daha da artış olacağını ve bu artışın nedeninin kızamık aşısı yaptırılmayan ya da eksik aşılı çocuklar olduğunu belirtti. Aslan, okulların açılmasıyla birlikte mevsimsel grip enfeksiyonlarının da artacağını ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
9 Eylül 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde ortalama 735 milyon insan açlıkla mücadele etti. Covid-19, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliklerinin etkisiyle 2019'dan bu yana açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısında 122 milyonluk bir artış yaşandı. Rapor, mevcut eğilimlerin sürmesi durumunda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki 'açlığın sona erdirilmesi' hedefine ulaşılamayacağını belirtiyor.
12 Temmuz 2023

Türkiye İstatistik Kurumu, pandemi sonrası ilk defa 2019-2021 yılları arasındaki ölüm verilerini paylaştı. 2019'da 435 bin kişinin öldüğü Türkiye'de, pandeminin başladığı 2020'de 507 bin 938, 2021'de ise 565 bin 594 kişi hayatını kaybetti. 2020'de Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 22 bin 136 iken, 2021'de bu sayı 65 bin 198'e yükseldi. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre pandemi süresince toplam 101 bin 492 kişi öldü. TÜİK, önceki yıllarda her yıl düzenli olarak ölüm istatistiklerini yayımlarken, pandemi döneminde üç yıl boyunca bu verileri açıklamamıştı.
23 Şubat 2023
İşaretlediklerim